| Bilişsel Gelişim Açısından Din-Fıtrat İlişkisi |
ERUIFD
2012/2
49
Elkind bebeklerin birbiri ardı devam eden bir seri gelişimden sonra,
saklanan oyuncakları veya şekerlemesi gibi objeleri araştırmasının ancak 2. yılın
sonuna doğru başladığını söylemektedir. Duyusal alanın dışına çıkan nesnelerin
varlıklarını devam ettirdikleri ile ilgili bu farkındalık veya nesnelerin zihinde
korunması, birtakım gelişimsel aşamalardan sonra ortadan kaybolan nesnelerin
imgelerinin veya içsel temsillerinin oluşmasına neden olur.
62
Beşiğinde yatan bir bebek kendisine bakan bir yetişkine tatlı bir şekilde
gülümser, eğer bu yetişkin gözden kaybolur ise bebek ağlamaz, yetişkin gözden
kaybolduğunda, onun varlık sahnesinden çıktığını düşünerek onu aramaz. Nesne
kalıcılığı bu çeşit pek çok kalıcılığın veya çocuğun oluşturmak zorunda kaldığı
korunumlar için ilk adım olarak kabul edilmelidir. Çocuğun zihinsel kapasitesi
arttıkça daha yüksek soyut seviyelerdeki yeni durumlarla karşı karşıya kalır.
Örneğin çocuk bir arkadaşının evine gerçek bir davet ile yalancıktan bir davet
arasındaki farkı anlamaya başlar. Burada çocuk gerçek ile görünüş arasındaki farkı
ayırt edebilir. Böylece bebeklik döneminde, ortadan kaybolan veya mevcut
olmayan nesnelerle ilgilenme ve bu nesneleri zihinde karşılayacak bir tasavvur
oluşturma ihtiyacı ortaya çıkar. Bu ihtiyaca aslında (the search for conservation;
korunumu araştırma) yaşam boyu kalıcılık arayışı da denebilir. Bu ilkenin gelecek
dönemlerdeki önemi üzerinde duran ilk kişinin Elkind’in olduğu görülmektedir.
O’na göre nesne devamlılığı yapısının kazanılması, daha sonraki zihinsel (mental)
aktiviteler için ön koşul olması nedeniyle oldukça önemli bir gelişim özelliğidir.
Bütün kavramsal gelişimlerimiz bu özelliğin gelişmesine bağlıdır. Dolayısı ile
nesne devamlılığının kavranması entelektüel gelişimler için genel bir başlangıç
noktasıdır.
63
Aslında bu arayış nesnelerin zihinde devam edebilmesi, tasavvurda
canlı kalabilmesi arayışıdır. Bu nesnelerin zihinde canlı tasavvurlarının
muhafazası aslında çocuklar hiç görmediği şeylerin tasavvurunun da bir temelini
oluşturduğu düşünülmektedir.
İlk Çocuklukta Temsil Kabiliyetinin
64
Gelişmesi
Bilişsel gelişimin ikinci evresi olarak tanımlanan işlem öncesi dönem 2
yaşından 7 yaşına kadar olan yılları kapsar. Bu dönem düşünce yapısından dolayı
animistik, peri masalı ve fantezi özellikleri ile karakterize edilir. Çocuk dili bu
dönemde öğrenir. Düşünce, sembollerin kullanımını içerir. İki bilgi arasındaki
tutarsızlık işlem öncesi dönemdeki çocukta bir sıkıntı meydana getirmez. Beş
yaşındaki bir çocuk anatomik olarak erkek olan oyuncağının aniden kız haline
dönüştüğünü düşünebilir.
65
62
D. Elkind, The Origins of Religion In The Child, s. 37.
63
D. Elkind, “The Origins of Religion In The Child”, s. 37.
64
Genel Psikolojide, dış gerçeklikte yer alan bir düşünce veya kavram. Piaget'in
terminolojisinde, nesneleri ve yaşantıları büyük ölçüde semboller kullanarak zihinsel
düzlemde temsil etme, insanları, nesneleri ve olayları sembollerin (imajların, kelimelerin,
vb.) yardımıyla anlama yetisi.
65
C. Daniel Batson; Patricia Schoenrade ve W. Larry Ventis, Religion and The
Individual, s. 456-62.
| Ali KUŞAT |
ERUIFD
2012/2
50
Piaget’in yapısal teorisine yapılan eleştirilerden birisinin, bu teorinin
aşamalarının birbirinden bağımsız şekilde ortaya çıktığına yönelik iddiadır.
Hâlbuki 0-7 yaş arasına baktığımız zaman işlem öncesi bilişsel yapının, duyusal
motor döneminden pek de bağımsız olmadığı görülmektedir. Örneğin, hayal ve
fantezi döneminin, üç yaşından önceki dönemden bağımsız olduğunu söylemek
mümkün gözükmemektedir. Duyusal motor döneminde başlayan nesne
devamlılığı yeteneği, işlem öncesi dönemde de artarak devam etmektedir. Bu
dönem çocuklarının en yaygın özellikleri arasında yer alan ve anne-babaları ve
bakıcılarının en çok rahatsız oldukları özellikleri arısında yer alan evin her yerini
karıştırmaları, çocukların önlerinde duran oyuncaklarla değil de gizlide saklıda yer
alan eşyalara olan ilgilerinin arkasında bu yeteneğin işlem öncesinde devam
ettiğinin bir göstergesidir.
Bebeklik döneminden sonraki okul öncesi dönemde yine çocukların zihinsel
yapılarında hızlı gelişme ve geniş alanda entelektüel açılımlar ortay çıkar. Bunların
başında dil yeteneğini sayabiliriz. Dile hâkimiyet ile birlikte çocuk zihinsel
imgelerle oluşturduğu şeylerin, temsillerinin ötesine gider.
66
Dil geleneksel
işaretlerin bir serisidir. Temsil ettikleri fiziki bir temsilleri yoktur. Burada çocuk
yaşamının ilk yılında, belli zorluklarla oluşturduğu nesnelerin temsillerini öğrenir.
Bütün bu davranışlar, dilin gelişmesi ve sembolik oyun aktiviteleri yeni bir bilişsel
kabiliyetin, işaret ve sembolleri kullanma kabiliyeti ve yeni bir bilişsel ihtiyaç olan
temsil araştırmasının (searh for representation) ortaya çıkmasına şahitlik eder.
67
İlk çocukluk yıllarında korunum gibi ortaya çıkan temsil araştırması yaşam
boyu devam eder. Gelişimin her bir noktasında okul öncesi çocuğu hem kendi
düşüncesinin hem de fiziki ve sosyal çevresinin içeriklerinin temsilini araştırır.
Hem kendi kendisiyle hem de çevresel bilgileri daha belirgin hale geldikçe, daha da
belirgin temsil formlarını araştırmaya devam eder. Bu süreçte çocuk temsil için
araştırmalarında daha net hale gelse de, bu sonuçlar onu daha da tatmin olmamış
hale koyar. Örneğin çocuk bazen yaptığı resimlerden tatmin olmaz ve resim
yapmayı bırakır. Çünkü çocuğun çizdiği resim ile zihninde tasavvur ettiği
arasındaki fark onu mutsuz hale getirir. Aynı şekilde belli bir olgunluğa gelmiş bir
çocuk tedrici olarak dilin düşüncelerini aktarmak için gereksiz bir araç olduğunu
düşünmeye başlar ve duygularını ifade etmede yetersiz olduğunu düşünür.
68
Tanrıyı kabul eden çocuğun Tanrıyı temsil konusunda özel problemler
yaşayacaktır. Eğer din yalnızca Tanrı kavramından ibaret olursa o zaman çocuk
doğaüstü aşkın bir Tanrıyı temsil edecek bir şey bulmada ne yapacağını
bilemeyecektir. Çünkü bu dünyada fiziki olarak Tanrıyı temsil edecek bir şey
bulunmamaktadır. İlkel dinler bu konuda daha basit Tanrı tasavvurlarına sahip
olmuşlar, doğaüstü Tanrıyı temsil eden totemler, idollere inanmışlardır. Öte
yandan “vahye dayalı” dinlerde doğaüstü Tanrı temsiline kutsal kitaplarda
66
Mental Represantation: Algıların, fikirlerin, inançların, imajların, düşüncelerin, anıların,
hipotezlerin, vb. zihinsel içeriği; zihnimizde bir şeye karşılık gelen, ancak onunla eşdeğer
olmayan semboller.
67
D. Elkind, The Origins of Religion In The Child, 38.
68
D. Elkind, The Origins of Religion In The Child, s. 38.
| Bilişsel Gelişim Açısından Din-Fıtrat İlişkisi |
ERUIFD
2012/2
51
yer verilmiştir. Ancak bunu özel bir şekli işaret etmek de zordur. Burada söz
konusu olan Tanrı kavramını kabul eden birisinin bunun temsilini araştırması
kaçınılmaz bir durum haline gelmektedir.
69
Sonuç
Bu çalışmada çocuklarda dini inancın psikolojik temeli tartışma konusu
olmuştur. Çocukların dini inançları üzerine yapılan çalışmaların çoğu, dini inancın
başlangıcını en çok 3 yaşlarına kadar indirmektedirler ve bunun da daha çok
güven, sevgi, bağlanma gibi duygusal nedenlere bağlayıp, dini inancın bilişsel
temelleri tartışma konusu yapılmamıştır.
Piaget’in geliştirdiği yapısalcı bilişsel evreler teorisinden, dini inancın
şekillenmesi açısından yararlanılmış ve bu konuda D. Elkind, R. Goldman ilk
çalışmayı yapmışlar ve çocukların, antropomorfik, animistik dini özelliklerinin
anlaşılmasında kullanılmış ancak dini inancın menşei açısından bu teoriden
yararlanılmamıştır.
Bu çalışmada dini inancın insan doğası ile ilgisi tartışma konusu yapılmış ve
Din-Fıtrat ilişkisine daha somut bir zemin oluşturulmaya çalışılmıştır. Burada
dinin doğuştan bilfiil varlığından ziyade bil kuvve varlığı üzerinde durulmuştur.
Piaget’in ortaya koyduğu bu teoriye göre ilk gelişim evresi olan bebeklik
döneminde ortaya çıkan nesne devamlılığı yani görünmeyen nesnelerin varlığının
kavranması dini inancın, doğaüstü görünmeyen varlıklara inancın ilk başlangıcını
oluşturduğu öngörüsünde bulunulmuştur. İlk önceleri bebek her ne kadar önce
gördüğü ve daha sonra gözden kaybolan nesnelerin varlığını kavradığı iddia edilse
de, daha sonra çocuk yürümeye ve bedenini kullanmaya başladıktan sonra görünen
alanlardan ziyade görünmeyen alanlara olan ilgisinin arttığını ve köşede bucakta
bir şeyler aradığına şahit olmaktayız. Bu özellik ileriki dönemlerde peri masalı,
animistik ve hayal ve fantezi gibi düşünce biçimlerine evrilmekte ve çocuk artık
görünmeyen dünyaların ve varlıkların keşfine doğru bir gelişme göstermektedir.
Dolayası ile küçük bir çocuğun annesini aradığı gibi, görülmeyen âlemlerin keşfine
doğru bir yolda ilerlemektedir. Eğer nesne devamlılığı yeteneği gelişmemiş olsa idi,
insanların doğaüstü görünmeyen varlıklara inanabilmeleri de mümkün olmayacak
idi.
69
D. Elkind, The Origins of Religion In The Child, s. 38-39.
| Ali KUŞAT |
ERUIFD
2012/2
52
KAYNAKÇA
Acluni, Keşf’ül Hafa, C. II, Kahire, H. 1352, s.132.
Allport, Gordon, Birey ve Dini, çev. Bilal Sambur, Elis Yayınları, Ankara, 2004.
Baillargeon, Renée; Elizabeth S. Spelke; Stanley Wesserman, “Object Permanence
in Five-Month-old Infants”, Cognition, 20 (1985) 191-208.
Batson, C. Daniel; Patricia Schoenrade ve W. Larry Ventis, Religion and The
Individual; A Social-Psychological Perspective, New York 1993.
Budak, Selçuk, Psikoloji Sözlüğü, Bilim ve Sanat Yayınları, Ankara, 200, s. 531.
Clark, W. Houston, “Çocuklukta Din”, Çevirenler: Adil Çiftçi-Murat Yıldız, D.E. Ü.
İlahiyat Fakültesi Dergisi Sayı X, İzmir 1998, ss, l83-205.
Coles, Robert, The Spiritual Life Of Children, Parper Collins, Great Britain,
1992.
Elkind, David, “The Origins of Religion In The Child”, Review of Religious
Research, Vol., 12, No. 1, Autumn, 1970, ss. 35-42.
David Elkind, “The Development of Religious Understanding in Children,”, in (ed)
Merton P. Strommen, Research on Religious Development; A
Comprehensive Handbook, Hawthorn Books, New York, 1971, ss. 655-
685.
Ellias, John L., “Ronald Goldman: Dini Gelişim Psikoloğu”, çev. Ali Rıza Aydın,
Din ve Birey; Din Psikolojisinde Yeni Arayışlar (ed. A. Rıza Aydın),
İnsan Yayınları, İstanbul, 2004.
Evgin, A. Kadir, “Hadislerde “Fıtrat” Kavramı ve “İslam Fıtratı” Söyleminin
Tenkidi”, KSÜ İlahiyat Fakültesi Dergisi, 1(2003), s. 93-110.
Fowler, James, “Stages in Faith Consciousness”, in (ed) Fritz K. Oser and W.
George Scarlett, Religious Development in Childhood and
Adolescence, Jossey BassInc, New York, 1991, ss. 27-45.
Goldman, Ronald, Readiness for Religion; A Basis for Developmental
Religious Education, Routledge and Kegan Paul, London, 1966.
Goldman, Ronald, Religious Thinking From Childhood to Adolescence,
Routledrge and Kegan Paul, London,1964.
Gross, Richard, Psychology; The Science of Mind and Behaviour, Hodder
Education, Fifth Edition, 2009.
Heywood, David, “Piaget and Faith Development: A True Marriage of Minds?” (ed)
Jeff Astley; Leslie Francis, Christian Perspectives on Faith
Development, Australia, 1982, ss. 153-162.
Hökelekli, Hayati, “Fıtrat” md. T.D.V. İslam Ansiklopedisi, İstanbul, 1996, XIII,
ss, 47-48.
http://psychologydictionary.org/artificialism/ (
11.11.2014)
http://www.kuranikerim.com/telmalili/rum.htm
(10/07/2014)
| Bilişsel Gelişim Açısından Din-Fıtrat İlişkisi |
ERUIFD
2012/2
53
Isfahani, Ragıb El, Müfredat; Elfaz’ıl Kur’an, Üçüncü Baskı, Beyrut, 1423H
(2002M), s. 640.
James, William, The Varieties of Religious Experiences, Penguin Books,
1982.
Karaca, Faruk, Din Psikolojisi, Trabzon, 2011.
Köylü, Mustafa, “Çocukluk Dönemi Dini İnanç Gelişimi ve Eğitimi”, Ankara
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, XLV, II, (137-154), Ankara
2004, s.137.
Manzur, İbn, Lisânü'l-Arab, Beyrut, (t.y.), V, 55).
Öztürk, Yaşar Nuri, Fıtrat ve Din, İstanbul, 1997.
Peker, Hüseyin, Din Psikolojisi, Samsun, 2000.
Piaget, Jean, Çocuğun Gözüyle Dünya, çev. İsmail Yerguz, Dost Yayınları,
Ankara, 2013.
Schleiermacher, Friedrich, On Religion, çev. John Oman, Harper&Row, New
York, 1958.
Schneider, Carl D., “Faith Development and Pastoral Diagnosis”, (ed) Craig
Dykstra and Sharon Parks, Faith Development and Fowler, Religious
Education Press, Birmingham, Alabama, 1986, s. 245. (ss. 221-250.)
Schultz, Duane P. ve Sydney Ellen Schultz, Modern Psikoloji Tarihi, Terc. Yasemin
Aslay, Kaknüs Yayınları, 2001.
Senemoğlu, Nuray, Gelişim, Öğrenme ve Öğretim; Kuramdan
Uygulamaya, Gazi kitabevi, Ankara, 200, s. 47.
Slee, Micola, “Cognitive Developmental Studies of Religiou Thinking; E Survey and
Discussion with Special Reference to Post-Goldman Research in the United
Kingdom”, in (ed) James W. Fowler, Karl Nipkow and Friedrich Schweitzer,
Stages of Faith and Religious Development, Scm Press, London, 1992,
ss. 130-146.
Yavuz, Kerim, “Dini İnancın Gelişmesinde Nativizm ve Tecrübecilik”, Atatürk
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, S. 7, 1986, s. 129 (129-142).
Yavuz, Kerim, Çocukta Dini Duygu ve Düşüncenin Gelişmesi, Boğaziçi
Yayınları, İstanbul, 2012, ss. 21-173.
Dostları ilə paylaş: |