4
Rize İli Pazar İlçesi ve Artvin İli Yusufeli İlçelerinden sağlanmaktadır. Fauna açısından da zengin olan
Kaçkar Dağlarında yaban keçisi, kurt, ayı, domuz, tilki, geyik, sansar, çakal, kuşlardan sülün, kartal, do-
ğan, atmaca, şahin, yaban tavuğu vb. yaban hayvanları bulunmaktadır. Her yıl Nisan ve Mayıs aylarında
Karadeniz'den ayrılarak Hemsin, Fırtına ve çağlayan dereleri boyunca sadece yumurta bırakmak için se-
yahat eden deniz alalarının derelerdeki üreme faaliyetlerini görmek ve izlemek dikkate değer bir olaydır.
Her yıl yumurtalarını söz konusu derelerin aynı yerlerine bırakan deniz alaları Ağustos ve Eylül aylarında
tekrar denize dönmektedirler. Kaçkar Dağları'nda yükseltinin kısa mesafelerde artması yaylacılık etkinlik-
lerine bağlı bir takım geçici yerleşmelerin de kurulmasına doğrudan etkili olmuştur. Ülkemizin önemli
zirvelerinden birisine sahip olan Kaçkar Dağları'nda aktüel buzullaşmanın ve diğer doğal değerlerin zen-
ginliği dağcıları, turistleri ve bilim çevrelerini buraya çekmiştir. Başta Fırtına Deresi ve Hemşin Deresi
olmak üzere; bitki çeşitliliği ve zenginliği ile fauna çeşitliliğinin yoğunlaştığı bütün vadiler görülmeye
değer niteliktedir. Fırtana Deresi vadisi'nde yer alan Zilkale Harabeleri kültürel acıdan önemli bir değer
taşır. Aynı zamanda yörenin sosyal, kültürel ve ekonomik mekânsal görüntüsünü sergileyen yayla yerle-
şimleri hem doğaya uyumu, hem de mimari değerleri ile ziyaretçileri etkileyici özellikler taşımaktadır. Bu
yayla yerleşimlerinin başlıcaları Ayder Yaylası ve Ayder kaplıcalarıdır. Ayder Yaylası yerleşim alanı
yakınında günübirlik kullanıma yönelik hizmet sunan düzenlenmiş saha mevcuttur. Milli park ayrıca doğa
yürüyüş sporuna uygun topografyası ile dağcılık faaliyetlerine olanak sağlamaktadır. Milli parkın, çamlı-
hemşin ilçesi, Ayder Yaylası başta olmak üzere yayla yerleşim alanlarının bazı bölümlerinde kontrollü
olarak çadır ve karavanla konaklama yapılabilmektedir.
Doğu Karadeniz kıyısındaki genel karaktere uygun olarak kıyı kuşağında yerleşmeler son derece
dar bir alana sıkışmışlardır. Dağlık sahanın deniz kıyısından itibaren birdenbire dik dalışlarla yükselmesi,
kıyı kuşağında yerleşmelere alan tanımamaktadır. Ancak yamaçlardan inen hızlı akışlı akarsuların uygun
koşul buldukları yerlerde oluşturdukları küçük delta alanları yerleşmeler için en uygun alan olmuştur. Bu
DİKKAT!!!
BU DERS NOTLARININ TÜM HAKKI PROF.DR. ALİ ÖZÇAĞLAR’A AİT OLUP, BAŞKA AMAÇLARLA
KULLANILAMAZ VE YAYINLANAMAZ.
5
alanların dışında kıyının denize burunlar halinde sokulduğu yerlerde ancak bir yol geçirilecek kadar alan
elde edilebilmiştir. Bazı yerlerde yolun geçmesine dahi izin vermeyecek kadar dar olan kıyı kuşağında
ulaşım başlıca sorun haline gelmiştir. Jeolojik yapının Kreatase yaşlı volkanik ara katkılı fliş formasyo-
nunda olması ve özellikle kolay ayrışabilen killi ve tüflü tabakalar içermesi nedeniyle kıyı kuşağı boyunca
sık sık heyelenlar meydana gelmektedir. Bu olumsuzluklar ise ulaşımı ve yerleşmeleri sıkıntıya sokmak-
tadır. Yeni yapılan Karadeniz Sahil Oto Yolu ulaşımı rahatlatmış olmakla birlikte yerleşmeleri Karade-
niz’den koparmış ve eski güzel manzaraları çok yerde ortadan kaldırmıştır. Kıyı kuşağında toplu ve sık
bir yerleşm düzeni görülürken; eğimlerin fazla olduğu dağlık alandaki yamaçlarda dağınık-seyrek bir
yerleşim dokusu gözlenmektedir.
Rize-Hopa Yöresinin Karadeniz kıyısında yer alan yerleşmeleri doğudan batıya doğru şöyle sıra-
lanmaktadır: Sarp köyü, Kemalpaşa, Hopa, Arhavi, Fındıklı, Ardeşen, Pazar, Çayeli, Güneysu, Rize,
Derepazarı ve İyidere. İdari bölünüş bakımından Sarp, Kemalpaşa, Hopa ve Arhavi
ARTVİN iline,
diğerleri ise RİZE iline bağlıdırlar. İç kısımda yer alan önemli yerleşmelerin de batıdan doğuya doğru
sıralanışı şöyledir:
Çamlıhemşin, Hemşin, İkizdere, Kalkandere
kasabaları.
RİZE-HOPA YÖRESİNDE KARADENİZ KIYISINDA YER ALAN YERLEŞMELER
SARP KÖYÜ VE SINIR KAPISI
Sarp Köyü gerek deniziyle yemyeşil doğasıyla,ortasından geçen deresiyle ve konumuyla Türki-
ye'nin stratejik önemi olan köylerinden biridir. Sarp, Artvin ilinin Hopa ilçesine bağlı, Gürcistan ile sınır
komşusu olan şirin bir köydür. Sarp köyü ortadan geçen Sarp Deresi tarafından ikiye bölünmüştür. Türki-
ye-Gürcistan sınırı Sarp Deresini izlemektedir. Derenin kuzeyinde kalan kısım Gürcistan topraklarında,
güneyinde kalan kısmı ise Türkiye’de kalmıştır. Bu haliyle Sarp köyüne iki ülke tarafından paylaşılmış
bir köy olarak bakmak gerekir. Türkiye topraklarında kalan Sarp köyünün Doğusunda Kazimiye ve Papat
Köyü, kuzeyinde Gürcistan sınırı, Kuzeybatısında ise Üçkardeş Köyü yer almaktadır.
Sovyetler Birliği döneminde Rusya’nın kontrolünde olan Gürcistan’a Sarp Sınır Kapısından ge-
çişler çok sıkıntılı idi. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte 1988 yılının Ağustos'unda Sarp sınır
kapısı açıldı. Bu durum Türkiye – Gürcüstan arasındaki ticari ilişkilerin artmasına yol açmış, hatta Kara-
deniz oto yolunun yapılmasında bile etkisi olmuştur.
Köy halkının belli bir kesimi çalışmak maksadıyla Sarp’tan göç etmiştir. Bu göç kışın çalışmak
maksadıyla köyden ayrılıp yazın geri dönmek şeklinde yani mevsimlik göç olarak gerçekleşir. Köyün
nüfusu yaklaşık 700' dür. Halkın geçiminde taşımacılığın tarımın, Kemalpaşa Çay Fabrikasının ve Sarp
Gümrüğünün önemi büyüktür. Ayrıca cüzi de olsa balıkçılık yapılmaktadır.Tarım ürünü olarak en başta
çay olmak üzere kivi, mandalina, portakal üretimi yapılmaktadır. Köyün en önemli geleneği atmacacılık-
tır.Atmaca zamanı başladığında adeta köyün çehresi değişir.