K7AÜİFD
|
2015/2
|
CİLT: 2
|
SAYI: 3
80
temellenmiş”
111
olan dini ve rasyonel bir faaliyet olma yönüyle “akıl temeli
üzerinde birleşen bilim ile felsefeyi”
112
görürüz. Ancak inanç, ‘iman’ niteli-
ğiyle ifade edilmedikçe sadece dine has bir olgu olarak anlaşılamaz. Bu ko-
nuda, “bilimsel olmayan bütün hükümler içlemleri -kapsamları- ne olursa
olsun inançlardır”
113
şeklinde dile getirilen hüküm cümlesi uç bir ifadedir.
Halbuki “bilimsel inanç”
114
ya da şöyle ifade edebiliriz: Bilimde de inanç
vardır. Bilginin “haklılandırılmış doğru inanç”
115
olarak yapılan tanımını
burada kaydetmekte yarar vardır. O halde ister bilimsel, ister felsefî ve ister-
se dinî olsun bütün sahip olunan bilgiler bu nitelikten uzak değildir. Şöyle
ki, “önümüzdeki hazır bulunmayan şeyleri bilmek, önce o şeyler hakkın-
da inançlara sahip olmak anlamına gelmektedir. O halde, deney alanında
bile, inanç önce gelip sonra doğrulanma söz konusu olmaktadır. Yani bir
inançla işe başlanıp o ümitle deneye başvurulmaktadır. Metafizik şeyler de
gözümüzün önünde hazır bulunan şeyler değildirler. Onlar hakkında da
bir inanç ve ümit beslenmekte, sonra bu inanç, istidlâlî bilgiye veya kuvvetli
bir imana dönüşmektedir.”
116
Hülasa şunu söyleyebiliriz: “çok yünlü”
117
olan inanç, “birer fikrî faali-
yet olan “bilgi ve imanın temelini oluşturur.”
118
Aynı şekilde inanç, “ulaşılan
belli bir düşünme derecesinin, bir zihin işlemi neticesinde elde edilen bir
hükmün bulunduğu, yani muhtemel iki taraftan birinin kesin olarak tercih
edildiği, dolayısıyla, süje-obje arasında süje açısından kesin bir ilişkinin ku-
rulduğu, bilme ve kavrama ile ilgili zihnî durumu ifade eder.”
119
Bilginin doğruluk değeri açısından bakıldığında, şunu söyleyebili-
riz: “Doğruluk varlığın ya da gerçekliğin değil de, bilgi ya da önermenin
bir özelliğidir. Başka bir deyişle, doğru olan yalnızca kendisine inanılan
önermedir.”
120
Fizik alana ait olsun veya olmasın hüküm ifade eden ve ken-
disine inanılan, yani doğruluğuna inanılan bilgiler, inançlarımızı oluştur-
maktadır. Ancak, inanç (/iman), “gerçeğe uygun olan kesin itikat olarak,
ilim”
121
ifade ettiği gibi, “cehalet” dediğimiz “gerçeğe uygun olmayan bir
111
Peterson, a.g.e., s. 57; Adnan, Aslan, “Batı Perspektifinde Dinî Çoğulculuk Meselesi”, İslâm Araştır-
maları Dergisi, İstanbul, 1998, Sayı: 2, s.154.
112
Cevizci, Felsefeye Giriş, s. 24
113
Sorokin, a.g.e., c: 2, s. 197.
114
Bedia, Akarsu, Çağdaş Felsefe, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul, 1979, s. 22.
115
Cevizci, Felsefeye Giriş, s. 139.
116
Özcan, a.g.e., s. 77.
117
bkz. Özcan, a.g.e., s. 57-58.
118
Özcan, a.g.e., s. 55.
119
Özcan, a.g.e., a.y.
120
Cevizci, Felsefeye Giriş, s. 139.
121
Bilgiz, a.g.e., s. 15.
81
FELSEFE VE DİNDETANRI’YI İDRAK İMKÂNI BAĞLAMINDA ŞÜPHENİN VARLIK İMKÂNI SORUNUNA BİR GİRİŞ
itikat olarak da”
122
varlık gösterebilir. Zira süje olarak konu edindiğimiz in-
san, ilme kabiliyeti olduğu kadar cehle de kabiliyetlidir.
123
“Bir şeye, doğru
veya yanlış olma ihtimali hakkında zan veya kanaatten kaynaklanan -az
veya çok- bir güven taşıyan sübjektif bir duyguya dayanarak kabul veya
reddetme”
124
anlamını içeren inanç, biz doğru olduğuna hükmetmiş olsak
bile yanlış da olabilir.
Bir inancı benimserken, “kendini denetleyebilme, şüphelenme, adil
olma ve dürüstçe delilleri değerlendirebilme gibi yeteneklerimizi”
125
örsele-
meden yapabilmek önemlidir. Bu noktada, dogmatik ya da eleştirel bakışı
benimseyen bir tutum açısından değerlendirildiğinde “Şüphe” problemi
dikkat çeker. Konumuz açısından bakıldığında, böyle bir duruşun, Tanrı’yı
idrak bağlamında, hem süreç hem de sonuç bazında bir imkâna sahip olup
olmadığı, din ve felsefe açısından önem arz eder.
Esasında şüphenin, inanç ve bilgiyle ilişkili olması yönüyle tüm varlık
alanlarına dönük olarak vuku bulabileceği açıktır. Din ve felsefenin birincil
ve vazgeçilmez meselesi de varlık meselesidir ve varlık meselesi denince de
ilk akla gelen Tanrı’dır.
126
Bu nedenle birincil konumda bir mesele olarak
Tanrı’nın varlığını ve dolayısıyla O’nu idrak meselesini görüyor ve şüpheyi
de bu idrakle ilintili bir problem olarak öne çıkarıyoruz.
Temel amacımız, ‘Tanrı’yı idrak imkânı noktasında’, ‘şüphenin varlık
imkânını’ sorgulamaya çalışmaktır. Bu durumda, idrakin açılımları olan
bilgi ve inanc(/iman)ı, konumuzu takibe elverişli, en önemli iki unsur ola-
rak işaret etmek durumundayız; idrakin bilgi boyutu üzerinden şüphe, bir
başka ifadeyle “bilgi-şüphe” ilişkisi ve idrakin inanç/iman boyutu üzerin-
den şüphe ya da “inanç/iman-şüphe” ilişkisi. Denilecek olursa ki dinde esas
olan iman(teslimiyet)dır, şüphe ile ne işi olabilir? Aynı şekilde felsefede esas
olan şüphedir, inanç/imanla ne işi olabilir? Konu olarak seçtiğimiz proble-
min çözülmesi gereken düğüm noktasının tam da burası olduğunu belirte-
rek birden çok şüphe anlayışının varlığını hatırlatma gereği duyarız. “Akl-ı
selîm” zemininde kök bulan, şüpheyi amaç edinmeyen bir anlayışın bilgiye
de inanca da imkân tanıyabileceğine işaret etmeyi şu an için yeterli buluyor
122
Bilgiz, a.g.e., s. 18.
123
Seyyid Kutup, Fizılal-il Kur’an -Kur’an’ın Gölgesinde-, l-XVl, Çev. İ. Hakkı Şengüler, Bekir Karlığa, M.
Emin Saraç, Hikmet Yay., İstanbul, Ts, , Vl, 45.
124
Özcan, a.g.e., s. 58.
125
William Kingdon Clifford, “İnanç Ahlakı”, Çeviren: Ferit Uslu, bkz. Geleneksel ve Çağdaş Metinler-
le Din Felsefesine Dair Okumalar”, l-ll, Recep Alpyağıl, (Derleyen), 2. Baskı, İz Yayıncılık, İstanbul,
2012, 1,159, 160.
126
Erdem, a.g.e., s. 36.
K7AÜİFD
|
2015/2
|
CİLT: 2
|
SAYI: 3
82
ve problemin, müteakip çalışmalarımızda daha detaylı görülebileceğini ifa-
de etmeyi gerekli görüyoruz.
Sonuç
“Şüphe” olgusu, insan yaşamında kimi zaman varlık gösterebilen bir zi-
hin durumu olarak onun “inanç” ve “bilgi” edinme süreçlerinde ortaya çık-
maktadır. Bu nedenle İnanç ve bilgi kadar, oluşma süreçlerinde kendilerine
eşlik edebilecek şüphe de insanî tecrübe olarak görülmek durumundadır.
İnsan, varlık yapısında yer alan mezkûr iki eğilim üzerinden, O’nsuz
yapamadığından yine varlık yapısında yer aldığını söyleyebileceğimiz bir
Yüce Varlık tasavvuruna muhataptır. Tasavvur daha çok bilgiyi çağrıştırır
fakat biz biliyoruz ki bilgide de inanç vardır. Ayrıca Tanrı’ya dair bir tasav-
vur, inancı aşarak tasdik diye ifade edebileceğimiz iman mahiyetini kaza-
nabilmektedir. Tanrı, varlığına inanılan bir realite olarak inancın olduğu
kadar, düşüncenin de konusu olarak görüldüğünden her iki tezahürü ihtiva
ettiğini düşündüğümüz “idrak” terimini kullanmayı seçmiş olmamızın ve
aynı terimi düşünce ve inanca eşlik eden, onlarla görünür olan ‘şüphe’ye
bağlam olarak belirlemiş bulunmamızın uygun düştüğü kanaatindeyiz.
İnsan bizatihi akılıyla bu tasavvurun (/ona konu olan Tanrı’nın) farkı-
na varabilme istidadı gösterebildiği gibi, daha çok ilâhî bir bilgilendirme
üzerinden tanımlanan vahiy yoluyla da haberdar olabilir. Sözünü ettiğimiz
bu yollar, insanlık tarihinde kurumsallaşarak varlığını sürdüren felsefe ve
din yolundan başkası değildir. O halde Tanrı denilen Yüce Varlığın varlı-
ğını tanımak (bilmek ve kabul etmek anlamında) ister birey ister toplum,
aynı şekilde ister felsefe ister din açısından bakılsın bir insan meselesidir.
Ancak bu konuda, yani Tanrı’yı idrak konusunda insanlar aynı zihinsel
ve edimsel tepkilere sahip değillerdir. Başkaca nedenleri olmakla birlikte,
“şüphe” de bir etmen olarak varlık göstermektedir. Biz de idraki, “Tanrı’yı
idrak imkânı” şeklinde -Tanrı’ya yönelik olması kaydıyla- sınırlandırarak
aynı konuda şüphenin dinde ve felsefede varlık imkânını ve problem teşkil
edip etmediği yönünü irdelemeyi gerekli gördük. Fakat böyle bir çalışma,
öncelikle kavramsal alt yapıya ihtiyaç hissettirdiğinden bu yazımızda özel-
likle bu yönde bir araştırma ve incelemeye koyulduk. Netice olarak bu ince-
lemeden yapabileceğimiz çıkarsamaları özce şöyle ifade edebiliriz: Şüphe,
idrake ilişkin bir olgudur. “Mutlak anlamda imkânsız olmayan” manasıyla
aldığımız imkân ile bir arada düşünüldüğünde, imkânı olmakla birlikte ka-
çınılmaz değil, olasıdır. Esasında bir amaç veya bir yöntem olarak görül-
83
FELSEFE VE DİNDETANRI’YI İDRAK İMKÂNI BAĞLAMINDA ŞÜPHENİN VARLIK İMKÂNI SORUNUNA BİR GİRİŞ
düğünde istendik ve kontrol edilebilir zihinsel bir tutum olarak görülmek
durumundadır. Ancak ikircikli bir hal olarak kimi zaman kendiliğinden
ortaya çıkabilen zihinsel bir durum olarak varlık gösterdiği de olur. Nitelik-
çe kimi zaman müspet ve gerekli kimi zaman ise menfi olarak değerlendir-
meye tabi tutulabilen bir zihin halidir.
İnanç ve bilgiyle ilintili bir zihin hali olarak tüm varlık alanlarına dönük
vukuu mümkün olan şüphenin Tanrı’yı idrak imkânı bağlamında düşü-
nüldüğünde, varlık imkânının din ve felsefe açısından nasıl değerlendirile-
bileceği, problem yönünün nasıl çözümlenebileceği sorunu, burada değil,
-aynı çerçevede fakat ayrı ayrı ele alınmalarının daha uygun olacağı düşü-
nülerek- bu çalışmamızla ardışık iki ayrı makalemizde ortaya konulmaya
çalışılmıştır.
Kaynaklar
Abduh, Muhammed, Tevhid, Çev. Sabri Hizmetli, Fecr Yay., Ankara, 1986.
Akarsu, Bedia, Çağdaş Felsefe, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul,
1979.
Akseki, A. Hamdi, İslâm Dini -İtikat, İbadet ve Ahlâk-, 18. Baskı, Diyanet
İşleri Başkanlığı, Ankara, 1967.
Alper, Ömer Mahir, Varlık ve İnsan -Kemalpaşazâde Bağlamında Bir Ta-
savvurun Yeniden İnşası-,1. Baskı, Klasik, İstanbul, 2010.
Arslan, Ahmet, Felsefeye Giriş, Vadi Yayınları, 4. Baskı, Ankara, 1999.
_____, İlkçağ Felsefe Tarihi, -Helenistik Dönem Felsefesi- , 2. Baskı, İstan-
bul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 2010.
_____, İslam Felsefesi Üzerine, Vadi Yayınları, 1.B, Ankara, 1999.
Aslan, Adnan, “Batı Perspektifinde Dinî Çoğulculuk Meselesi”, İslâm Araş-
tırmaları Dergisi, İstanbul, 1998, Sayı: 2, ss. 143-163.
Aydın, Mehmet, Din Felsefesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Yayınları, 2. Baskı,
İzmir, 1990.
_____, “Tanrı Hakkında Konuşmak” -Felsefi Bir Tahlil-, Ankara Üniversi-
tesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, c:1, Ankara, 1983, ss. 25-44.
Âyed, Ahmed - vd., el-Mu’cemu’lArabiyyu'l-Esasî, Larus, Tunus, l988.
Bilgiz, Musa, Kur’an’da Bilgi -Kavramsal çerçeve/Bilgi türleri-, İnsan Yay., 1.
Baskı, İstanbul, 2003.
Bloom, Paul, “Evrimsel Bir Rastlantı Olarak Dini İnanç”, Çev. Osman Za-
hid Çiftçi, Beytülhikme Dergisi, Adıyaman, Haziran-2015, Sayı: 9,
ss. 163-176.
K7AÜİFD
|
2015/2
|
CİLT: 2
|
SAYI: 3
84
Bulaç, Ali, Din-Felsefe/Vahiy-Akıl İlişkisi, Beyan Yayınları, İstanbul, 1994.
Cevherî, EbûNasr İsmail ibn Hammâd, es-Sıhâhtâcu’llüga ve sıhâhi’l-
arabiyye (nşr. Ahmed Abdulgafûr Attâr), I-VII, Dâru’l-ilmli’l-
melâyin, 1.Baskı, Beyrut, 1990.
Cevizci, Ahmet, Felsefeye Giriş, 1.Baskı, Say Yayınları, İstanbul, 2002.
_____, Paradigma Felsefe Sözlüğü, Paradigma Yayınları, İstanbul, 1999.
Clifford, William Kingdon, “İnanç Ahlakı”, Çeviren: Ferit Uslu, bkz. Ge-
leneksel ve Çağdaş Metinlerle Din Felsefesine Dair Okumalar”, l-ll,
Recep Alpyağıl, (Derleyen), 2. Baskı, İz Yayıncılık, İstanbul, 2012, 1,
152-161.
Cürcânî, Ali b. Muhammed eş-Şerîf, Kitabu’t-Ta’rifat, (Thk. Muhammed
Abdurrahman el-Mar’aşlî), Daru’n-Nefais, 1. Baskı, Beyrut, 2003.
Çağbayır, Yaşar, Ötüken Türkçe Sözlük (Orhun Yazıtlarından Günümüze
Türkiye Türkçesinin Söz Varlığı), l-V, Ötüken Yayınları, İstanbul,
2007.
Ebû Abdurrahman Muhammed Nâsiruddîn, Mevsû’atu’l-Elbânî, 1. Baskı,
Yemen, 1431/2010.
Eflatun, Devlet, Remzî Kitabevi, Çeviren, Selahattin Eyüboğlu, M. Ali Cim-
coz, İstanbul, l993.
_____, Theaitetas, Çev. Macit Gökberk, Milli Eğitim Bakanlığı Yay., İstan-
bul, 1997.
Esed, Muhammed, Kur’an Mesajı, (Meal-Tefsir), Çev. Cahit Koytak, Ahmet
Ertürk, İşaret Yay., 4. Baskı, İstanbul, 1998.
Erdem, Hüsameddin, Problematik Olarak Din Felsefe Münasebeti, 4. Bas-
kı, HÜ-ER Yayınları, Konya, 2010.
Gökberk, Macit, Felsefe Tarihi, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1961.
Gölcük, Şerafeddin ve Süleyman Toprak, Kelâm, Selçuk Üniversitesi
İlâhiyat Fakültesi Yayınları, Konya, 1988.
_____, Kur’an’da İnsanın Değeri, Pınar Yay., l. Baskı, İstanbul, 1983.
Güçlü, Abdulbaki, vd., Felsefe Sözlüğü, 3. Baskı, Bilim ve Sanat, Ankara,
2008.
Gündüz, Şinasi, Yaşayan Dünya Dinleri, Diyanet İşleri Başkanlığı, 1. Baskı,
Ankara, 2007.
Hick, John, “Hepsi Doğru Olduğunu İddia Eden Birçok İnanç”, Çev. Cafer
sadık Yaran, Klasik ve Çağdaş Metinlerle Din Felsefesi, Etüt Yayınla-
rı, Samsun, 1997.
85
FELSEFE VE DİNDETANRI’YI İDRAK İMKÂNI BAĞLAMINDA ŞÜPHENİN VARLIK İMKÂNI SORUNUNA BİR GİRİŞ
Hökelekli, Hayati, “İdrak”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi,
1-XLlV, TDV Yayınları, İstanbul, 2000, XXl, 477-478.
Hucviri, Ali b. Osman el-Cüllabi, Keşfu’l-mahcub -Hakikat Bilgisi-, Haz.
Süleyman Uludağ, Dergah yay., 2. Baskı, İstanbul, 1996.
İbn Teymiye, Takıyuddin Ahmed, Mecmûu’l-Fetâvâ, Dâru’l-Vefâ, III. Bas-
kı, y.y. 1426/2005.
İsfehânî, Rağıb, el-müfredât fî garîbu’l-Kur’ân, (Thk. Safvân Adnan ed-
Dâvûdî, Dâru’l-Kalem, 1412 (1992).
İzmirli, İsmail Hakkı, Yeni İlm-i Kelam, Çev. Sabri Hizmetli, Umran Yay.,
Ankara, 1981.
Jaspers, Karl, Felsefeye Giriş, Çev. Mehmet Akalın, Dergah Yay., İstanbul,
1981.
Kaya, M. Cüneyt, Varlık ve İmkân -Aristoteles’ten İbn Sînâ’ya İmkânın Ta-
rihi, 1. Baskı, İstanbul, 2011.
Kaya, Mahmut, “Tasavvur”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi,
1-XLlV, TDV yayınları, XX, İstanbul, 2001, ss. 126-127.
Keskin, Halife, İslam Düşüncesinde Bilgi Teorisi, Beyan Yay., İstanbul,
1997.
Köse, Ali, Ali Ayten, Din Psikolojisi, 2. Baskı, Timaş Yayınları, İstanbul,
2012.
Kutup, Seyyid, Fizılal-il Kur’an -Kur’an’ın Gölgesinde-, l-XVl, Çev. İ. Hakkı
Şengüler, Bekir Karlığa, M. Emin Saraç, Hikmet Yay., İstanbul, Ts.
Küçük, Abdurrahman vd., Dinler Tarihi, berikan yayınevi, 3.Baskı, Anka-
ra, 2011.
el-Merûzî, Ebu’l-Muzaffer Mansûr b. Muhammed b. Abdulcebbâr b. Ah-
med, Kavâidu’l-Edilleti fi’l-Usûl, thk. Muhammed Hasan eş-Şâfiî,
Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, I. Baskı, Beyrut, 1418/1999.
Mevsû’âtü’l-Fıkhiyyeti’l-Kuveytiyye, Vizâretü’l-Evkâf ve’ş-uûni’l-İslâmiyye,
Kuveyt, 1404.
Mutçalı, Serdar, Arapça-Türkçe Sözlük, Dağarcık Yayınları, İstanbul, 1995.
Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Büyük Lügat, Heyet, Türdav Yayınları, İs-
tanbul, 1995.
Özcan, Hanifi, Epistemolojik Açıdan İman, İfav Yayınları, 2. Baskı, İstan-
bul, 2012.
Peterson, Michael vd. Akıl ve İnanç -Din Felsefesine Giriş-, Çev. Rahim
Acar, Küre Yayınları, 3.Baskı, İstanbul, 2012.
K7AÜİFD
|
2015/2
|
CİLT: 2
|
SAYI: 3
86
Reçber, Mehmet Sait, “Din Felsefesi”, Din Felsefesi, Kılıç, Recep-Reçber
Mehmet Sait ( Editör), Grafiker Yayınları, Ankara, 2014.
Sarı, Mevlüt, el- Mevarid (Arapça-Türkçe Lügat), Bahar Yayınları, 1982.
Sezen, Yümni, İslâm Sosyolojisine Giriş, Turan Kültür Vakfı, Yayınları, İs-
tanbul, 1994.
Sorokin, Pitirim, Çağdaş Sosyoloji Teorileri, l-ll, Çev. M. Münir Raşit Öy-
men, İstanbul, 1974.
Taylan, Necip, İlim-Din (İlişkileri-Sahaları-Sınırları), Çağrı Yayınları, İs-
tanbul, l979.
Timuçin, Afşar, Düşünce Tarihi, BDS Yay., İstanbul, 1992.
Topaloğlu, Bekir ve İlyas Çelebi, Kelâm Terimleri Sözlüğü, 3. Baskı, İsam
Yayınları, İstanbul, 2013.
Uneys, İbrahim vd., el- Mu’cemu'l-Vasit, l-ll, el- Mektebetu'l-İslâmiyye, İs-
tanbul, Ts.
el-Useymin, Muhammed b. Sâlih, el-Usûl min İlmi’l-Usûl, Dâru’l-Îmân,
İskenderiyye, 2001.
Ülken, Hilmi, Ziya, Bilgi ve Değer, Kürsü Yay., Ankara, Ts.
Yazır, Muhammed Hamdi, Hak Dini Kur’an Dili, l-X, Eser Neşriyat Dağı-
tım, 1979.
Yeğin, Abdullah, Osmanlıca Türkçe Yeni Lügat, Hizmet Vakfı Yayınları, İs-
tanbul, 1992.
Yüksel, Emrullah, Amidi’de Bilgi Teorisi, İşaret Yay., 1. Baskı, İstanbul,
1991.
Zebîdî, Muhammed Murtaza el-Hüseynî, Tâcu’l-arûs (thk. Mustafa Hıcâzî),
l-XL, Kuveyt, 1993.
Dostları ilə paylaş: |