İREVAN ŞEHRİ
15
ocağı, Deyirmanlı, Cami, İşçi pazarı, Tepebaşı, Kabristan, Naib,
Mir Cafer,
Rüstem Han, İmamre, Korbulağ, Bey, Keten,
Dükanlı, Sallahlar vb.
Bahçeler şehri İrevan'da ve çevresinde 1473 bahçe
vardı ve onlardan 772’si şehrin içinde bulunuyordu. Serdar,
Delme, Abbasderesi, Abuheyat, Keşağlı, Kızılgala, Dere,
Sevzikeri, Hosrovabad, Söyüdlü, Kul deresi, Kenkan,
Kerpichana bahçelerinin ünü İrevan'dan çok‐çok
uzaklarda
da biliniyordu. İrevan bahçelerinin bazı meyveleri kurutul‐
muş şekilde Avrupa'ya ihraç ediliyordu.
Kentte ve çevresinde 45 değirmen bulunmaktaydı.
Azerbaycanlılara ait Hacıbeyim, Muhammed Han, Sübhankulu
Han, Kale, Han, Dokuz deyirmanlar şehrin en büyük
deyirmanları olmuştur.
Tarihi kaynaklarda İrevan kentinde 15'e yakın caminin
ve iki Ermeni kilisesinin isimleri geçiyor. Gök Camii (veya
Hüseynali Han), Kale Camisi (Serdar yahut Abbas Mirza), Şah
Abbas, Tepebaşı, Zal Han (veya Şehir), Sertib Han, Hacı
Novruzeli Bey, Demirbulağ, Hacı Cafer Bey,
Recep Paşa, Mu‐
hammed Sertib Han, Hacı İnam Camilerinin minareleri uzak‐
tan bakıldığında İrevan'ın Müslüman şehri olduğunu göster‐
mekteydi. Fakat Sovyetler döneminde camiler birbiri ardına
yıkılmıştır. Güney Kafkasya'nın en büyük camisi olan Gök
Camii`de İrevan şehrinin tarih müzesi yapılmış, Zal Han Camii
ressamların sergi salonuna dönüştürülmüştü. Sadece
Demirbulağ Camii 1988’e kadar cami olarak hizmet vermiş
fakat daha sonra Ermeni milliyetçiler tarafından yıkılmıştır.
Onun yerinde çok katlı bir bina yapılmıştır. Kentte camilerle
birlikte var olan Poğos‐Petros ve Katoğke kiliseleri zamanın‐
da Hıristiyan misyonerlerinin desteği ile yapılmış ve amaç
Ermenilerin şehre gelmesini sağlamaktı.
NAZİM
MUSTAFA
16
Değişik dönemlerde İrevan`da bulunmuş gezgin ve ta‐
rihçiler şehri Doğu`nun bilim ve kültür merkezi olarak kayda
geçmişler. Bu anlamda İrevan şehri sadece tarihi eserleri ile
değil, aynı zamanda Azerbaycan bilim ve kültürünün gelişme‐
sinde önemli merkez olmuştur. İrevan şehrinde Azerbaycan
Türk kökenli yüzlerce kültür ve bilim adamı yetişmiş ve ya‐
şamıştır. Fakat 1905‐1906 katliamları, 1918‐1920 soykırımı,
1948‐1953 ve 1988‐1989 sürgünleri İrevan şehrindeki den‐
geyi Ermenilerin lehine değiştirmiştir. Azerbaycanlıları
İrevan`dan kovarak tek etnikli bir şehir kurmağı başaran Er‐
menistan yönetimi günümüzde de Azerbaycanlılara ait olan
tarihi yerleri yabancılaştırma ve yok etme politikasını sür‐
dürmektedir. İrevan`da Azerbaycanlılara ait tarihi eselerin
yok edilmesi sonucu olarak şehirde tarihi 200 yılı aşkın eser
bulunmamaktadır. Hâlbuki İrevan Azerbaycanlıların bilim,
kültür ve din adamlarının eserleri dünyanın çeşitli müze, kü‐
tüphane ve arşivlerinde korunmaktadır. Bu anlamda özellikle
İrevanlı soyadı
ile bilinen bilim, din ve kültür adamlarının
eserli dikkat çekicidir. Yani Ermenistan yönetimi ve milliyetçi
Ermeniler İrevan`dakı Azerbaycan izini silmeye çalışsa da
tarih buna izin vermeyecektir.
Şehrin Tarihi
İrevan şehrinin bulunduğu bölge değişik zamanlarda
Urartu, Sasani, Arap Hilafeti, Saciler, Şeddadiler, Selçuklular,
Eldenizler, İlhanlilar, Türk‐Moğol, Karakoyunlu,
Akkoyunlu,
Safevi, Afşarlar, Kacarlar devletlerinin sınırlarına dahil ol‐
muştur. İrevan şehrinin bir merkez olarak sosyo‐ekonomik
gelişimi ise Çukur‐Seed Beylerbeyliği ve İrevan Hanlığı dö‐
nemlerinde olmuştur. Ortaçağ tarihi kaynaklarında şehrin adı
Revan ve İrevan olarak geçer.
İREVAN ŞEHRİ
17
Ermeni tarihçileri 1950 yılında İrevan kentinin güney‐
doğusundaki Kanlı tepede yapılan kazılarda Urartu Kıralı I.
Argişti’nin döneminde alınmış Erebuni (İripuni) Kalesi’nin
kalıntılarının bulunmasından sonra İrevan şehrinin tarihini
bununla bağladılar. Erebuni Kalesi sadece askeri istihkam
amacıyla inşa edilmiş ve etrafında şehir altyapısı olmamıştır.
Aslında, Urartuluların Ermenilerle hiçbir alakası olmadığı
gibi, eski Erebuni Kalesi’nin de şimdiki İrevan şehri ile ne
coğrafi, ne de tarihsel açıdan bir bağı bulunmamıştır. Artık
ortaçağda şehir olan İrevan yerleşim birimi ile 1950 yılında
yapılan arkeolojik kazılarda ortaya çıkan Erebunu Kalesi ara‐
sında mesafe hayli uzak olmuştur. Yalnız XX. yüzyılın ikinci
yarısından sonra İrevan şehrinin sınırları genişleyerek
Erebuni kalesinin bulunduğu Kanlı tepeyi kendi içerisine al‐
mıştır. Urartululara ait çivi yazılardan da anlaşılıyor ki, M.Ö.
VIII. yüzyılın ilk çeyreğinde Ağrı vadisi (Aras nehrinin sol
sahili ve Arpaçayın şağ kısmı) Urartulular tarafından
işgal
edilene kadar aynı arazi Aza halkının ülkesi olarak biliniyor‐
du.
1
İrevan'ın Urartu Kralı I. Argişti tarafından M.Ö. 782 yı‐
lında temeli atılan Erebuni (İrpuni) şehri olduğunu iddia et‐
mek tarihi sahtekarlıktır. Bu iddia tarihçi ve karısı Ermeni
olan Boris Piotrovski tarafından "Urartu şehri Erebuni’nin adı
Ermenistan'ın başkenti Yerevan (İrevan) kentinin adında
yaşamaya devam ediyor" şeklinde gündeme getirilmiştir.
1968 yılında İrevan'ın 2750. kuruluş yıldönümünü kutlayan
Ermeniler, güya İrevan şehrinin eski Roma'dan 30 yaş daha
"büyük" olduğunu savunmuşlardır.
Ermeni tarihçiler İrevan adının tarihini "Ermenice ko‐
nuşan" Nuh Peygamberle ilişkilendiriyorlar. Ermeni tarihçile‐
1
Н.В. Арутюнян,
Биайнили (Урарту). Ереван, 1970, с.423.
NAZİM MUSTAFA
18
rin iddialarına göre, dünyayı su basarken Nuh Peyğamberin
yaptırdığı gemi Ağrı Dağı'nın zirvesine oturmuş. Su çekilende
Nuh Peyğamber kuru alan olarak
gördüğü ve ilk söylediği
ifade "Yereval" (yani Ermenice "Göründü") olmuştur. Aynı
görünen yer ise güya şimdiki İrevan şehriymiş.
Ermeni yazarı Haçatur Abovyan "İrevan şehrinin kısa
tarihi" makalesinde şöyle yazıyor: "Ermeni yazarları XIII.
yüzyılın başlarında, İrevan kentinin adından bahsetmiyorlar.
1209 yılından itibaren orayı "küçük yer" olarak tanımlarlar.
Halk arasında dolaşan efsaneye göre, güya İrevan adı Ermeni
Kralı Ervand’ın adından ve ya yerevil, yerevan, yani gördü,
göründü sözcüklerinden türetilmiştir ve güya Nuh Peygam‐
ber Ağrı`nın zirvesinden ilk kez karayı bu yerlerde, yani şeh‐
rin yerleştiği bölgede görürken onu böyle isimlendirmiştir.
Bu, tamamen uydurmadır. Daha doğrusu, bu şehir 1441 yılın‐
dan, Cihan Şah döneminde Farslar (yani Karakoyunlu Emirle‐
ri) burayı istila ettikten sonra bilinmiştir. O dönemden 1827
yılına kadar İrevan
gah Farslar, gah da Türkler tarafından
istila edilmiş, sürekli olarak bir halkın elinden diğer halkın
eline geçmiştir... Sonuncu olarak İrevan serdarı da dâhil,
İrevan şehrini ve onun kazasını çeşitli zamanlarda Türkler
tarafından 10 paşa ve Farslar tarafından 33 han yönetmiş‐
tir..."
2
İrevan bölgesi 658 yılında Araplar tarafından işgal
edilmiştir. Hilafet döneminde Güney Kafkasya Emirliklerinin
yöneticiliği bir kural olarak Türklere tahsis edilmiştir. (Arap
hilafeti döneminde İrevan eyaletinin kimler tarafından yöne‐
tildiği hakkında kitapta ayrıca bir listeye yer verilmiştir.)
2
Xaçatur Abovyan.
Yerkeri liakadar joğovaçu. VII cilt, Yerevan, 1958, s.
287. (Xaçatur Abovyan. Seçilmiş əsərləri (erməni dilində), VIII cild,
Yerevan, 1958).