Hunlar ve Xiongnu
189
Bu bahisler pek çok araştırma alanı ortaya çıkarmaktadır:
1. Miladi devirlerin başında Budist metinlerinde
Hū
ṇ
a
terimi neden yer alıyordu?
2. Bu metinlerde genel bir isimden bahsediliyor muydu?
3. Zhu Fahu neden onu
Xiongnu
şeklinde tercüme etmiştir?
Hū
ṇ
a
Hintçe kelimelerden biri değildir ve bu iki bahis bilinen en eski bahislerdir. Bu terim
daha sonra kuzeybatıdan gelen ve V. yüzyılda Hindistan üzerine çullanan istilacıları belirten
yazmalarda ve edebî metinlerde (
Mahābhārata
) yeniden ortaya çıkmıştır.
Lalitavistara metni de bu şekilde az kullanışlıdır, o kadar ki bu yazı listesi hayal ürünü
şeylerden alınmıştır. En çok
Hū
ṇ
a
’ların burada Çinlilerle komşu olduklarının altını çizebiliriz. Bu
ise
Tathāgataguhya-sutrā
’dan oldukça farklı bir durum ortaya çıkarmaktadır. Orijinal metin
kaybolmuştur; fakat bunun Tibet çevirisinin aslına sadık kaldığını söylemek için hemfikir
olabiliriz. Tibet çevirisi şunları vermektedir:
“Kaça (doğrusu: Çaka) Pa hu pa (doğrusu: Pahlava) Thogar Yamana Kam po ce Khaça Hu
naRgya-yul Da ra ta…”
Bunun arkasından Hint coğrafyasının yarı hayali halklarının gelmesi bizi orijinal Hintçe bir
metnin olduğunu varsaymaya sevketmektedir:
“Çaka, Pahlava, Tukhara, Yavana, Kamboja, Khaça,
Hū
ṇ
a
, Cîna, Darada…”
Tathāgataguhya-sutrā
’nın Çince çevirisine gelince bu aşağıdaki metni vermektedir:
“ Shi ırkı
[Çaka için Çâkya], Anxi
, Yuezhi
, Daqin
, Jianfu
,
Raodong
, Quici
,Yutian
, Shale
, Shanshan
, Wugi
, ve
önceki ve sonraki krallıklar [Turfan Bölgesi], Xiongnu
, Xianbei
, Wu , Shu
,
Qin
, Mo’lar
, Yi’ler , Di’ler
, Taluoduo’lar
, Cahiller, vahşiler ve diğ…”
[Levy
1905: 289].
°
°
°
°
°
°
°
°
°
°
°
°
°
°
Bu Hintçe listenin yapısı tamamen açıktır: Metnin başı Hintli yazarların tasarlayabildikleri
kadar yabancı halkların bir panoramasını oluşturmaktadır. Bu halklar hayal ürünü, uzak bir
geçmişten çıkan, yarı efsanevi ve nihayetinde de ülkelerinden çıkarılan kavme karşı
koymaktadırlar. Himalayalardaki Khasalar, Hindikuş’taki Kambojalar, Grekler, Baktriyalılar ve
Parthlarda olduğu gibi etnik ve coğrafi bir gerçekliği olan bir halktan bahsedilmiyorsa
Hū
ṇ
a
’nın listenin başında yer alması için hiçbir neden yoktur. Her ne kadar büyük bir ölçeği
olsa da bu son terim, Hintlilerin gözünde iyi sınırlandırılmış kültürel ve coğrafi bir anlama
sahiptir. Diğer taraftan bu terim Sankrit edebiyatında, destanlarda, kanunlarda ve dini
metinlerde de görülmektedir.
Yine de
Hū
ṇ
a’
lar daha önceki edebiyatta hiçbir şekilde yer almamaktadırlar ve onların bu
listedeki varlığı, Hint kültürüne özgü dünyanın bölünmesi çerçevesinde açıklanabilir. Bununla
birlikte
Hū
ṇ
a’
lar, bu dönemde isimlendirilmesi gereken büyük etnik veya coğrafi bölümlerin
metninde önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Bu liste açık bir şekilde tarihlendirilebilir: Liste
M.Ö. I.yüzyıl öncesini ya da Kuşanların Hindistan’ı fethetmesinden önce Parthların, Yunanlıların
ve Sakaların Hindistan bir arada yaşadığı miladi dönemin başlarını yansımaktadır. Çin tarafında
zamanın politik güçleri arasında
Hū
ṇ
a’
dan bahsedilmektedir. Diğer bir ifade, bize Xiongnu’yu
veren
Hū
ṇ
a
’nın Çince tercümesinden bağımsız olarak, burada ilgili bahislerin kronolojik olarak
Özgür Yılmaz
190
böyle bir anlam ortaya çıkardığı ve adının aşağı yukarı
Hū
ṇ
a
’ya yaklaştırılabildiği Asya’nın tek
büyük imparatorluğu olan Şanyü imparatorluğu daha muhtemel bir adaydır:
Tathāgata
ların
insanlara öğrettiği diller arasında Çince, Parthça ve Grekçenin yanında Xiongnu dili de
bulunmaktadır.
Hū
ṇ
a
’nın Xiongnu şeklinde tercümesi bu tespiti açıkça güçlendirmektedir. Bu Çin tarzı,
moresinico
, tercüme dalgalı ve genel bir yorumlama değildir: Çince düşüncesi çerçevesinde bir
anlam ortaya çıkaran Hintçe metindeki bütün isimler, tercüme ya da transkripsiyon ile terim
çıkarılmış ve muhtemelen 280 tarihinin şartlarını bir yansıtan politik bir güncelleme ile
belirtilmiştir. Sadece Hint düşüncesi ile ilişkilendirilen isimler silinmiş (
Khasa
) ve
yerine
başkaları gelmiştir. Böylece Pehlevilerin Arsakid Parthlar, Tukharaların Yüezhiler, Yavanaların
Grekler (Daqin, aşağı yukarı Doğu Roma İmparatorluğu, diğer bir ifade ile Hellen dünyası) ve
Çinlilerin Qinler olduğu gibi bu metinde hiçbir şey
Hū
ṇ
a’
ların Xiongnular oldukları konusunda
şüpheye mahal vermemektedir. Zhu Fahu,
Hū
ṇ
a
’yı genel bir isim olarak görmemiştir. Zhu
Fahu’nun
Hū
ṇ
a’
ları daha uzakta, bir listenin yarı tarihi kısmında gösterme imkânı vardı. Kendisi
için bir anlam ifade etmediği bir zamana derinlemesine incelemekte tereddüt etmediği bu
listede Çin’in kuzeyinin erken antik dönemdeki halkları olan ve Barbar halklar için genel bir
isim fikrine uygun düşen Mo, Yi ve Di’ler yer alıyordu. Zhu Fahu bu isimleri Hintçe metne
eklemiştir. Basit bir şekilde bir Dard ismi olarak Khasa adında olduğu gibi, bunun kopyasını
yapmış, çıkarmış ve başkalarıyla değiştirmiş olmalıydı. Ancak O bunların hiçbirini yapmadı;
fakat
Latitavistara
’da olduğu gibi
Hū
ṇ
a
’yı Xiongnu’dan çıkarmıştır.
Zhu Fahu bunun daha ilerisine gitmiştir:
Hū
ṇ
a
’nın orijinal metindeki belirgin politik
anlamını tamamen tasdik edecek bir biçimde bu terimi ortaya çıkarmaktadır. Doğrusu daha
yakından bakıldığında bunlar
Tathāgataguhya-sutrā
’da
Hū
ṇ
a
’ya uygun düşen iki Çince isimdir.
Bu isimler Xiongnu ve Xianbei’dir. Öyle ki 280 yılında Xianbei’ler orijinal metnin yazıldığı
dönemde Xiongnu’ların bulunduğu yerde bulunmaktadırlar.
7
Bunlar Çin’in kuzenindeki
steplerden gelen ve Xiongnu’ların yanında daha güneyde Shanxi’de bir araya gelen başlıca
düşman göçebelerdir. Diğer bir deyişle Zhu Fahu, Xianbei’yi
Hū
ṇ
a
’nın normal tercümesi olan
Xiongnu’ya ekleyerek (
Lalitavistara
’daaynı tercüman tarafından gösterildiğini hatırlayalım)
Hū
ṇ
a
terimini siyasi olarak açıklar: Xianbei’ler yapısal olarak daha önceden Xiongnu’ların
gerçekleştirdiği politik bir rol oynamaktadırlar. Ayrıca Zhu Fahu şu terim için benzer bir yol
izlemektedir: Cına,
“Wu, Shu, Qin Toprağı”ndan çıkarılmıştır. Wuve Shu III. Çin
yüzyılında iki Güney Çin krallığının (aşağı Yangzi ve Sichuan) adıdır ve bunların sonuncusu olan
Wu, tam olarak 280 yılında yıkılmıştır. Burada Qin aynı zamanda Cina’yı göstermekte; fakat
burada şüphesiz Küzey Çin’deki gibi bir anlam ifade etmektedir. Diğer bir ifade ile
Hū
ṇ
a’
ların
Çin’in kuzeyinde yapacak hiçbir şeyleri bulunmamaktaydı.
Sonuçta
Hū
ṇ
a
teriminin bu metinlerde kullanımı açık bir politik anlam taşımaktadır. Bu
terimin Xiongnular için kullanımı ise onların İç Asya prenslikleri ve Çin’in büyük göçebe
düşmanları oldukları bir döneme kadar çıkmaktadır. Hintli yazarlar mantıklı bir şekilde bunları
listelerine dâhil etmişlerdir ve Zhu Fahu da doğal olarak bu terimi Xiongnu’dan çıkarmıştır.
Zhu Fahu’yla çok fazla ilgilenilmedi: Yine de Zhu Fahu III. yüzyılda Çin’e Budizm’i tanıtan
Dharmarakşa’dan bahsettiği için oldukça iyi bilinmektedir
[Zürcher 1972: 65-70].
Efendisinden
aldığı Zhu adına rağmen Zhu Fahu nesiller boyu Dunhuang’a yerleşmiş olan Bactrialı bir
ailedendir ve bu aile tamamıyla Budizmin Çin’e yerleşmesini sağlayan büyük tüccarların
dönemini temsil etmektedir. Zhu Fahu Çinlileşmiştir; ama derin bir şekilde, pek çok seyahatler
7
Örnek olarak bk. [Yü 1990: 149].