bilgilerle de parelellik gösterir. Ezoterizm’e göre, Mu halkı’na uzaydan gelen
bilgeler kozmik sırları açıklamışlar ve onları eğitmişlerdir.
Rus Prof. Arkeolog Koslof, Gobi Çölü’nde kadim Khara-Khota kentinin
kalıntılarında kazılar yaparken bir mezara rastlamıştı. Yapılan hesaplar, bu
mezarda bulunan bir duvar resminin 18.000 yıl önce yapılmış olduğunu ortaya
çıkarttı. Ancak işin en ilginç tarafı, mezarın duvarında bulunan resmin tamamen
Mu yazıtları ve sembolleriyle dolu olmasıydı.
Bütün bunların anlamı neydi? Mu Uygarlığı’nın elindeki sırların içeriği
nelerle doluydu… Bu sırları bizim devremiz uygarlıklarına nasıl aktarmışlardı.
Bunları ortaya çıkartmak mümkün mü?
Tekrar geri dönmek üzere şimdilik konuyu burada noktalıyoruz…
II. BÖLÜM
EZOTERİZM ve İNİSİYASYON
“GİZLİ ÖĞRETİCİLİK”
Güneş altında söylenmemiş söz yoktur”
İNİSİYASYON NEDİR?
İnisiyasyon kelimesi kök olarak, Latince “İnitiatio”dan gelir. İngilizce ve
Fransça’da aynı şekilde geçer. Osmanlıca’da karşılığı “tedris, irşat” olup,
Türkçe anlamı “öğretme, doğru yolu gösterme” dir.
Kökeni Mu ve Atlantis’in sırlarına kadar uzanan ve bizim insanlık
tarihimizde çeşitli toplumların bünyelerinde yaşamış olan gelenekler vardır.
Bunlar gizli yapıdadırlar. Bu eski gelenekler, ancak bazı özel merkezlere
bağlanılmak vasıtasıyla öğrenilebilirdi. İşte bu ezoterik yani gizli bilgileri
öğrenmek için girilen uzun ve zorlu yolun tamamına, “inisiyatik öğrenim” adı
verilirdi. Bu inisiyatik merkezlerde, inisiye adayı yani öğrenci, inisiyatörün
yani öğretmenin özel şartlarına bağlanmak suretiyle, bu sırlara vakıf olurdu.
Sırların herkese açıklanmaması birinci şarttı. Bunlar ancak belli, sınırlı sayıda
kişiye açıklanırdı.
Kısaca özetleyecek olursak, inisiyasyon; bazı sırların öğrenilmesinde izlenen
yöntemler topluluğudur diyebiliriz. Bu süre içinde inisiyatör, inisiye adayını
son derece zorlu sınavlardan geçirirdi. İnisiye adayı birbiri ardına gelen
sınavları geçmeden, bir üst aşamaya kesinlikle geçirilmezdi.
EZOTERİZM NEDİR?
Ezoterizm’in Osmanlıca’daki karşılığı “Batınilik”tir. Batın: İç yüz, içteki
anlamına gelir. Bunun Türkçe karşılığı “içrek” kelimesidir ki, bununla “içte
kalan, saklı” yani “GİZLİ ÖĞRETİCİLİK” kastedilmektedir.
Bu, herkese açıklanmayan, herkese öğretilmeyen, gizli bir yerde, gizli bir
şekilde gerçekleştirilen bir öğretim şeklidir. Kozmik kökenli olduğunu
söyleyebileceğimiz Mu ve Atlantis’in sırları öğrenen bizim devremizin
insanları, işte binlerce yıl önce böyle bir yöntemle ellerindeki bilgileri
kuşaktan kuşağa aktarmaya çalışmışlardır.
EZOTERİZM - EGZOTERİZM
Ezoterizm’in içrek yani içteki gizli sırlar anlamına geldiğini söylemiştim.
Egzoterizm de kelime anlamı olarak, dıştaki görünen, herkesin bildiği gizli
olmayan bilgiler demektir. Ezoterik çalışmalardaki sırlara - gerçeklere nüfuz
edebilmek için önce Egzoterizm’den geçmek gerekirdi.
İnisiye adayı önce bir şeyin görünür dış anlamından başlayarak ilerlerdi.
Çünkü bir gerçeğin kendisiyle karşılaşmadan evvel, onu hazmedebilecek bir
sürece ihtiyaç bulunmaktaydı. Yani gözlerin o güçlü ışığa hazırlanması
gerekmekteydi. Aksi takdirde karanlıklar içinde yaşamaya alışmış gözler, o
güçlü ışığa bir anda uyum sağlayamazlardı. Bir hazırlık ve hazmetme devresi
şarttı.
HARİCİLER ve BATINİLER
Genel olarak bir inisiyatik çalışmada iki ayrı gurup bulunurdu. 1- Hariciler.
2- Batıniler.
Hariciler yolun henüz başındaki gruptur. Egzoterizm safhasındaki bu grup,
gerçeğin kendisiyle henüz temas etmemiş ama onu elde etme yolunda
çalışmalarını sürdüren inisiye adaylarından oluşurdu.
Bu ilk açıklamalardan da, inisiyatik çalışmaların aşamalardan geçilen,
derece derece ilerlenen bir yol olduğu açıkça anlaşılmaktadır.
DİNLERİN DE EGZOTERİK ve EZOTERİK
YÖNLERİ VARDIR
Günümüzde dinlerin ezoterik yönü büyük bir oranda unutulmuş durumdadır.
Dinlerin gerçek mahiyetiyle ele alınamamasının aslında en önemli
sebeplerinden biri de budur. İçle değil dış kabukla ilgilenenlerin elinde, dinler
günümüzde büyük bir oranda dejenere edilerek yozlaştırılmışlardır. İnanan
neye inandığını, inanmayan da neye inanmadığını bilmeden bu koşuşturmaya
katılmaktadırlar. Dinlerin gizli anlamlarına nüfuz edebilmek için ezoterik bir
çalışma şarttır. Aksi takdirde dinlerin sembollerle anlattığı bilgiler bizim için
çözülmesi imkansız birer bilmeceler halinde kalacaktır… Ki kalmıştır da
zaten…
Dış kabukla uğraşan ve içle uğraşmayı aklına bile getirmeyenlerin elinde,
gerçek değerinden sapan dinler maalesef artık insanları uyandırmaya değil,
uyutmaya alet olmaktadır. şüphesiz ki bu dinlerin suçu değil, dinlerin egzoterik
halkasından içeriye giremeyen bilgisizlerin marifetidir. Bu da insanların
bilgilenmesini ve aydınlanmasını istemeyen karanlık şer güçlerin işine gelmiş
ve bu yanlış gidişat adeta desdeklenir olmuştur.
Tüm şeriatçı akımların böyle bir sürece hizmet etmekte olduklarını
söylemeye her halde gerek bile yoktur. Sizler onları zaten gayet iyi
tanımaktasınız!…
Oysa ki, binlerce yıl öncesine ait eski dönemlerde, tüm dinlerin ezoterik
yönü birinci derecede öneme sahipti. İnisiyasyonun yoğun bir şekilde
uygulandığı o eski devirlerdeki dinlerin ezoterik yönünün ele alındığı
çalışmalara “Sırri Dinler” adı verilmiştir.
Merkez Mısır olmak üzere, burada eğitilen bir çok inisiye kendi ülkelerinde
de benzer çalışmaları gerçekleştirmiş ve böylelikle zincir halkalar halinde
çeşitli toplumlara yayılmıştır. Anadolu’da Sufizm’in ve Tasavvufun ortaya
çıkışı hep bu halkalarla bağlantılıdır.
Tüm bu merkezlerdeki sırlar bilgisine sahip öğretmenler, üyelerini özel bir
eğitimden yani inisiyasyondan geçirirler ve onların iç ruhsal gelişimini
hızlandırmak maksadıyla, bazı sırları açıklarlardı.
Dostları ilə paylaş: |