42
Bakterilerin yapısı. Bakteri hücreleri, bitki hücreleri gibi, bir hücre duvarı ile
çevrilidir (ġekil 1-1). Bununla birlikte, bakteri hücre çeperleri aminoasitlere bağlı
polisakkarit zincirlerden yapılmıĢken, bitki hücre çeperleri selülozdan ve
aminoasitlere bağlı olmayan diğer polisakkaritlerden yapılmıĢtır. (Antibiyotik ilaç
penisilin hücre bölünmesi sırasında hücre çeperlerinin oluĢumunu engelleyerek
bakterileri öldürür). Pek çok bakteri, hücre çeperinin dıĢ çevresine incecik bir kapsül
salgılar. Bu kapsül hücre için ek koruma sağlar. Hayvanlarda hastalık oluĢturan
bakterilerin çoğu bir kapsülle çevrilidir. Bu kapsül saldıran bakteriyi kırmızı kan
hücreleri ve antikorların yok etmesinden korur. Kapsül ve hücre çeperi içinde hücre
zarı vardır. Aerobik bakterilerde, hücresel solunum tepkimeleri hücre zarının
parmak Ģeklindeki sarmallarında meydana gelir. Ribozomlar sitoplazma içinde
dağılmıĢlardır ve DNA çoğunlukla hücrenin merkezinde bulunur. Pek çok bacilli ve
spirillanın sudaki hareket için kullanılan kamçıları vardır. Kamçıdan yoksun birkaç
bakteri çeĢidi bir yüzey üzerinde kayarak hareket eder. Ancak, bu kayma
hareketinin mekanizması bilinmemektedir.
Bakterilerin canlılık işlevleri. Bakterilerin çoğu aerobiktir, hücresel solunumu
yürütmek için serbest oksijene gereksinimleri vardır. Seçimli anaeroblar denilen
bazı bakteriler serbest oksijenin varlığında da yokluğunda da yaĢayabilirler.
Oksijenin varlığında aerobik solunumla ya da oksijenin yokluğunda fermantasyonla
enerji sağlarlar. Diğer yandan diğer bakteriler oksijenin varlığında yaĢayamazlar.
Bunlara zorunlu anaeroblar denir. Bu bakteriler sadece fermantasyondan enerji
sağlarlar. Bu grubun bir üyesi, Clostridium botulinum, besin zehirlenmesinin en
tehlikeli çeĢidi, botulisme neden olur. C. botulinum uygun olarak sterilize edilmemiĢ
konserve besinlerde geliĢir. Botulisme bu bakteriler tarafından üretilen toksinler
neden olur.
Fermantasyon sırasında, farklı bakteri grupları çok büyük çeĢitte organik
bileĢikler üretirler. Etil alkol ve laktik asitten baĢka, bakteriyal fermantasyon asetik
asit, aseton, butil alkol, glikol, bütirik asit, propiyonik asit ve doğal gazın temel
bileĢeni metan üretebilir.
Bakterilerin çoğu heterotrofiktir, çevrelerinden mutlaka hazır besin almak
zorundadırlar. Heterotrofik bakteriler ya çürükçül ya da parazittirler. Çürükçüller ölü
bitki ve hayvan kalıntılarından beslenirler ve genellikle hastalığa neden olmazlar.
Sindirim enzimlerini organik maddeler salıverirler. Bu enzimler büyük besin
moleküllerini, bakteri hücreleri tarafından absorbe edilen daha küçük moleküllere
yıkarlar. Parazitler canlı organizmalarda yaĢar ve hastalıklara neden olabilirler.
43
Birkaç bakteri çeĢidi kendibeslektir, gereksinim duydukları organik maddeleri
inorganik maddelerden sentez edebilirler. Kendibeslek bakteriler ya fotosentetik ya
da kemosentetiktirler. Fotosentetik bakteriler, bitki klorofillerinden farklı klorofiller
(bacteriyoklorofiller denilen) içerirler. Bakteriyal fotosentezde, bileĢiklerden su
yerine oksijen sağlanır. Bu yüzden, bakteriyal fotosentezde oksijen açığa çıkmaz.
Fotosentetik bakterinin bir çeĢidinde saf kükürt açığa çıkararak hidrojen sülfid
yıkılır. Kemosentetik bakteriler, inorganik maddelerin oksidasyonundan, demir ya
da kükürt, nitritler ve amonyak gibi bileĢiklerden enerji sağlarlar. Organik
bileĢiklerin sentezinde kullanılan enerji karbondioksittendir. Azot döngüsünde
nitrifikasyon bakterileri amonyak ya da nitritleri, bitkiler tarafından azot kaynağı
olarak kullanılabilen nitratlara oksidize ederler.
Bakteriler çoğunlukla eĢeysiz olarak ikiye bölünmeyle çoğalırlar. Kalıtsal materyal
kopyalanır ve ata hücre iki eĢit kardeĢ hücreye ayrılır. Uygun besin, sıcaklık ve alan
koĢulları altında, bakteriler her 20 dakikada bir bölünebilirler. Bu hızda, bir bakteri
hücresi 24 saat içinde teorik olarak yaklaĢık 2 milyon kilogram ağırlıkta bir kütle
üretebilir. Ancak , böyle bir geliĢme asla meydana gelmez. Bunu yerine, besin
tedariki tüketildiği ve atık ürünler biriktiğinden çoğalma hızı çoğunlukla yavaĢtır.
GeliĢme
eğrisi dört faza bölünebilir. Yavaş ilerleme fazında, bakteriler çevrelerine uyum
gösterir ve yavaĢ geliĢirler. Üssel fazda, bakteriler çok hızlı bölünürler. Durağan
fazda, çoğalma oranı ölüm oranına eĢittir. Ölme fazında, bakteriler çoğalmalarından
daha çabuk ölürler.
Bakteriler çoğunlukla eĢeysiz üremekle, kromozom ya da kromozomal kısımların
aktarımını kapsayan eĢeyli üreme ara sıra meydana gelir. Kromozom aktarımının üç
mekanizması konjukasyon, transformasyon ve transdüksiyondur.
Bakteriler ve hastalıklar. Bakterilerin hastalıklara neden olduğu düĢüncesi-
hastalık baĢlangıç kuramı-Fransız bilim adamı Louis Pasteur tarafından 1880‟lerin
ortasında geliĢtirilmiĢtir. Bakteriler birkaç yönden hastalıklara neden olabilirler. (1)
Bakteriler, vücudun normal iĢlevlerini engelleyebilecek kadar çok büyük sayılarda
olabilirler. (2) Bazı hastalıklarda, bakteriler vücut hücreleri ve dokularını yok eder.
(3) Bazı bakteriler, vücudun normal iĢlevlerini engelleyen toksinler ya da zehirler
üretirler.
Tüberküloz ve karakabarcık (Ģarbon)‟un nedenlerini araĢtıran bir Alman hekim,
Robert Koch, özel bir organizmanın özel bir hastalığın nedeni olup olmadığını
Dostları ilə paylaş: |