Kozmik Doktrin



Yüklə 1,67 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə16/42
tarix15.07.2018
ölçüsü1,67 Mb.
#56051
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   42

 

32 


 

 

Soyut bağlamda, o evrim safhasındaki Logos'un mükemmel bir kopyasını sergilerler. Maddesel açıdan ise, 



bir çekirdek atom etrafında gruplaşmış atomlardan oluşan geometrik bir form sunarlar. Nasıl bir kristal, 

kuvvet hatları üzerinde dizilmiş madde parçacıklarından ibaret geometrik bir oluşum ise, bu form da 

kuvvet hatları tarafından biçimlenmiştir.  

 

Kozmos'u yaratan, iç içe dönen üç halkadır; bundan dolayı Logos'un sembolü küreseldir. Bunun gibi, üç 



rakamının asal tezahürün rakamı olmasından dolayı, ilk arz küresinin sembolü üç kenarlı bir şekildir küre 

içinde bir üçgen piramit. Kozmik koşullara bağlı olarak erişilen bu noktada, Büyük Varlık bir uydu 

meydana getirir.  

 

Büyük Varlık uydusunun farkındalığına sahiptir. Onun bilinçliliği, uydusunu da koşullandırır ve uydusu 



da Büyük Varlığın farkına varır. Büyük Varlık, uydusunun kolektif bilinçliliğini tesiri altına alır ve bu 

nedenle, Varlık ve uydusu arasında bir reaksiyon mevcuttur

. Ancak uydunun, büyük varlıkla ilgili 

farkındalığı kolektif bilinçliliği ile değil, çok sayıda ayrı bilinçlerin toplamı yoluyla olur. Bu toplu bilinç

sadece farkında olduğunun farkındadır ki bu, kolektif bilinçlilik halinden oldukça farklıdır.  

 

Bir uydunun kolektif bilinçliliği, varlığının farkındalığında ve bir uydu olarak varoluşunu belirleyen 



koşullardan haberdar olması şeklinde tezahür eder. Bir de çok sayıda bireysel bilinçlilik mevcuttur. Her 

bilinç, bağlı olduğu tohum atomun etrafındaki atomlarla ilgili koşulların farkında, ancak diğer tohum 

atomları çevreleyen atomlardan habersizdir. Ayrıca, bu bilinçler tek tek ve ayrı olarak, Büyük Varlığın 

farkındalığına sahiptirler.  

 

Bir Büyük Varlığın uydusuna yönelik bilinçliliği, bir insan gözünün görüş biçimine benzetilebilir. Bir 



uydunun, Büyük Varlıkla ilgili bilinçliliği ise, bir örümceğin görüşü gibidir: gözün çok sayıda yüzeyinin 

yansıttığı sayısız imajlar söz konusudur. Bu imajları odaklaştıran örümceğin beyni, 'Grup bilinçliliğine 

tekabül eder.  

 

Tüm 'İlahi Kıvılcımlar' birbirleriyle uyum içine girip, kütleleri boyunca mükemmel bir reaksiyon dengesi 



sağladıklarında, çeşitli imajların odaklanmasını sağlayan kolektif bilinçlilik ortaya çıkar. Bu noktada, 

Büyük Varlık ile uydusu arasında karşılıklı bilinçlilik kurulmuştur; çünkü şimdi eşit koşullar söz 

konusudur.  

 

Uydunun formu, kendisini oluşturan birimlerin birleştirici bilinçliliklerinin yanı sıra, Büyük Varlığın 



kendisi hakkında sahip olduğu kavrayış tarafından belirlenir. Artık İlahi Kıvılcımlar, karşılıklı 

reaksiyonlarını dengeleyip, odaklanmış kolektif bilinçliliğe kavuşmuşlardır. Bu bilinçlilik, bir birim olarak 

fonksiyon görür ve nesnel bilinçlilik kavramı ortaya çıkar. Bilinçliliğin ait olduğu planda, tesir küresinin 

içinde mevcut olan tek nesne ise Büyük Varlıktır.  

 

Büyük Varlık, uydusunun bilinçliliğinin ve bu bilinçliliğin, uydunun gelişim süreci içinde geçirdiği 



deneyimlerinin toplamından ibaret olan içeriğinin, farkındalığına sahiptir.  

 

Şimdi Büyük Varlık, uydunun evriminin farkına varmıştır ve bu farkındalık, Logos Zihninin bilinçliliğine 



yeni bir faktör kazandırır. Bu faktörün etkisinin bilinçliliğin bütününe yayılması gerekmektedir. Uyduda 

dengeler yeniden kurulup düzenli bir ritm sağlandığında, yansıyan etkinin monotonluğu, Büyük Varlığın 

uyduya yönelik ilgisinin kesilmesine yol açar. Böylece uydu, tüm dikkatini yeni faktörün bilinçliliği içinde 

dağılmasını sağlamaya yöneltmekten vazgeçer. Ayrıca, dışsal tesiri yitirdiği için bilinçaltına gömülür ve 

stereotip reaksiyonlara yönelir.  

 

Bu noktada Büyük Varlık, öznel bilinçliliği ile meşgul olmaya başlar. Bir bilinç sentezine ulaşmak için, 



yeni faktörü özümsemeye çalışır. Bu süreç içinde, tüm kuvvetlerini içe yöneltmiştir; dışarıya hiç bir tesir 


 

33 


 

yansıtmaz. Artık evrenini bilincinde taşımamaktadır. Bu nedenle evren, Büyük Varlık kendisine yeni 

faktörü kazandırmaya çalışırken geliştirdiği öz bilinçliliği ile var olmak durumundadır.  

 

Evren kendi haline bırakılmıştır; bu yüzden ne bir değişme, ne de gelişme söz konusudur. Sadece daha 



önce geliştirdiği ritmi tekrarlar ve mevcut kuvvetlerin dengesi sabit bir nitelik kazanır.  

 

Bu yeni fikri tamamen kavrayıp özümsedikten sonra Büyük Varlık, içsel gözlemini bırakarak, yeni model 



üzerine biçimlenecek bir evren üzerinde düşünmeye başlar.  

 

Uydudaki bilinçlilik birimleri derhal bu yeni tesirin farkına varırlar. Yönlendiren bir zihinle ona bağlı bir 



beden arasındaki etki-tepki prensibinin farkındadırlar ve bu temel kavrayış bazında evrimlerine devam 

ederler. Böylece, uydunun grup zihninde kurulmuş olan dengeleri bozan yeni kuvvetler ortaya çıkar. 

Uyduyu oluşturan tüm birimler ayrışır ve tekrar gezgin atomların yolunu takip etmeye koyulurlar.  

 

Logos'un kendine dönüşü sırasında sterotipleşmiş olmasına rağmen uydunun formu, asal niteliğini korur. 



Bu asal uydu, yedinci planda, Logos çevresinde yörüngededir.  

 

Altıncı planda erişmiş olan İlahi Kıvılcımlar, dönüş hareketleri sayesinde altıncı plan maddesini 



etraflarında toplarlar ve daha önce anlatılan süreç tekrarlanır:  

 

Kıvılcımların yeni sentezlerinin oluşması.  



 

Grup bilinçliliğine yol açan dengeleyici reaksiyonların kurulması.  

 

Grup bilinçliliği ile Logos bilinçliliğinin karşılıklı reaksiyonları.  



 

Logos'un yeni fikri özümsemek için içe dönüşü.  

 

Uyduda reaksiyonların tekrarlar şeklinde stereotipleşmesi.  



 

 

Fakat bu sefer farklı bir durum söz konusudur. İlk uydunun evrimi sürerken, evrende Logos, uydu ve 



atomların yerleştiği planlardan başka bir varlık biçimi mevcut değildi. Ancak ikinci uydunun evrimi 

sırasında, ilk uydu yeni bir gelişim süreci içindedir. Logos, atomlara kendisine benzeme özelliğini 

bahsetmiştir ve atomlar da bu benzerlik içinde davranmaya başlarlar.  

 

Diğer planlarda olduğu gibi, yedinci planın atomları da, Logos'un merkeze doğru çeken pozitif ve çepere 



doğru iten negatif safhalarının etkisiyle, sürekli ileri ve geri bir hareket içindedirler. Atomlar, pozitif 

safhada, yarı kapalı bilinçlilik içinde Logos'a yöneldiklerinde, Logos'un kendileri hakkında taşıdığı 

kavrayışı algılarlar. Bu tesirle bu atomlar da, ilk gelişen atomların evrimlerinin sonunda (yani 

bilinçliliklerinin içeriği Logos'un farkındalığına yansıdığında) sahip oldukları ritmik tonlarda titreşmeye 

başlarlar.  

 

Böylece gelişmekte olan atomlar ise, eskilerinin bıraktığı yerden başlarlar. İlk uydunun temel 



kuvvetlerinin etkisiyle, hızla önceki atomlarla aynı formasyonlarda sınıflanır ve benzer gelişim sürecini 

tekrarlarlar

. Daha sonra, reaksiyonların sentezi niteliğinde bir kolektif bilinçlilik gelişir ve Logos'un 

farkındalığına ulaşırlar.  

 

Açıklandığı şekilde ikinci uydu üzerindeki evrimini tamamlayan ilk atom kümesi, beşinci planda, üçüncü 



evrimini sürdürür.  

 



Yüklə 1,67 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   42




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə