Buradan bir üst basamağa, şöhret hasretine, sadece
şimdide, ara sıra ve birkaç kişi tarafından fark edilme değil,
daima
evrensel
tanınırlığın,
hayranlık
duyulmanın,
kıskanılmanın ve arzulanmanın sıcak parıltısında yaşama
arzusuna geçiliyor. Ebedi ışık (sahne ışıkları) hep üstümde
olsun, bugünün duasıdır. Bu şöhret talebi öyle ezici boyutlara
varmıştır ki (Amerikalı ergenlerin yüzde 31'i ünlü olacaklarına
içtenlikle inanmaktadır
[47]
) geleneksel ikmal yolları –
yeteneğin medyada methedilmesi– artık tamamen yetersiz
hale gelmiştir. Haliyle şöhretin yeteneksizlerin erişimine
(örneğin reality showlarda yıldız olmak) açılması ve herkese
açık kanalların doğması (mesela internetten kendi reklamını
yapmak) kaçınılmazlaşmıştır.
Bireyin bir üst katındaysa grupsal kimliğin tanınma talebi
yatıyor. Bu basamakta dikkat edilme ve kendinde hak görme
talepleri ile yakınmalar, güçlü bir grubun hak ettiği tanınırlığın
ihlale uğradığına ve karşılık verilmesi gerektiğine karar
vermesini içeren ve gittikçe yaygınlaşan saldırganlaşma
olgusuna dönüşmektedir. Saldırıya geçmenin güzelliği, zorba
tehditlerinin kurbanın protestosu kılığında sunulabilmesinde
yatmaktadır. Bu sayede ego erdemin sıcaklığında yatarken id
saldırganlıkla coşabilmektedir. Plansız keyfiyet de çekicidir.
Herkes herhangi bir şeye saldırmaya karar verebilir ve bu her
daim mevcut potansiyel, zorbalara tatmin sağlayan bir korku
ortamı yaratır.
Elbette kadınların, eşcinsellerin, siyahların, gençliğin ve
cinselliğin özgürleştiği 1970'lerde kimse bu sonuçları
öngörmemişti. Özgürleşme coşturucu, mutlak iyiydi. Zulmün
boyunduruğu
kalkar
kalkmaz
herkesin
ilerleyeceği,
büyüyeceği kaçınılmazdı.
Siyasi sağda pek çok kişi şaşalamıştı. Kimileriyse fırsatı
görmüştü. Para da özgürleşmeyi talep ediyordu ve arzusuna
devlet kontrollerinin kaldırılmasıyla kavuşacaktı. Ruhundaki
çingeneyi ifadede nihayet özgür kalan para dalgalanmaya, her
koyna girmeye ve sorumsuzlaşmaya başladı. Artık çekici
bulduğu herkesle yatağa giriyor ama nadiren gece yatısına
kalıyordu. Yatırımcılar artık uzun vadeli kâr payı getirilerini
bekleyemiyor, hisselerini kârla satarak çabuk getiri
kazanmaya bakıyordu. Böylece hisse fiyatları, şirket
başarısında performansın yerini aldı. Ve hisse fiyatları, ilgili
firma yeni ve heyecan verici bir şey yapıyor görüntüsüne
bürününce artma eğilimi gösterdi. Haliyle finansal çekicilik,
dinamik, esnek ve yenilikçi görünmeye bağlandı. Öte
yandaysa istikrar demode bir rüküşe dönüştü.
Kişinin kendi örgütüne elde hızarla saldırması akıllıca
hareket sayıldı. Böylece hükümet ve bakanlıklar, üniversiteler
ve BBC gibi hissedarı bulunmayan kurumlarda bile yeniden
yapılanma çılgınlığı baş gösterdi. Ama yapılanmanın sayısı
sınırlıydı; haliyle bir örgüt veya kurum içinde yeterince uzun
kalmış kişiler, umutsuz ve demode diye bir kenara fırlatılan ilk
yapının dönüp dolaşıp en yeni yapı diye geri geldiğini
gördüler. Şahsen ben, yıllarca çalıştıktan sonra Nietzsche'nin
sonsuz döngü kavramında bir şeyler görmeye başladım.
Yeni özgürleşen para, özgürleşen kadından bile daha
seksiydi. Bu yüzden en belirgin değişim, kendini değiştirmeye
tapınma oldu ve bu tapınma geniş kültürel potansiyelin sihrine
yönelik bir hurafe olarak yayıldı. Bunun sonuçlarından biri,
artık değişimin doğası icabı iyi bir şey olduğuna inanıldığından
siyasilerin başarılı kampanyaları sadece ve tamamen
"değişim" vaadi üzerine kurmalarına olanak sağlamasıydı.
Schopenhauer'in işaret ettiği üzere, insan doğasında her
zaman beklenti içinde yaşamak vardır (bir başka id özelliği).
Ama kendinde hak görme ve değişime tapma birleşerek
çağımızı tümüyle potansiyelin, "yakındır" algısının büyüsüne
mahkûm etmiştir. Bunun sonucuysa araçların kendi içlerinde
amaçlara dönüşmeleridir.
Böylece evrensel araç para, evrensel amaca dönüştü. Ama
etkinin pek çok tezahürü var. Örneğin ilişkilerde cinsel
çekicilik, kolaylaştırması gereken seksten koptu. Çekicilik
gittikçe dokunulmaktan çok artık hayran kalınmak istiyor.
Çekicilik artık kesinlikle, aman Tanrı korusun, işe yarama
beklentisinde değil. Bu noktada psikolojiye cinsel çekicilik
arttıkça cinsel performans tembelleşir teorimi sunuyorum.
Hipotezimin değersiz çıkması mümkün ama test edilmesinin
eğlenceli olacağı kesin.
İşyerlerinde yeniden yapılanma, yenilikçilik, esneklik,
yetenek, eğitim ve hareketlilik kendi içlerinde iyi olarak
büyük saygı görüyor. Bu durumsa eğitim programlarına (çoğu
yerde çalışanlardan, gerekip gerekmediğine bakılmaksızın
belli eğitim kotalarını doldurmaları bekleniyor) yönelik
saplantıyı ve tasarımcılar, müze küratörleri, grafik sanatçıları
ve aşçılar gibi "yetenekli" profesyonellerin yükselişini
açıklıyor.
Potansiyele tapmak, daima az ileride daha iyisinin
bulunduğuna inanan bir açgözlülük türüdür. Ama potansiyelin
büyüsü, geleceği, bugünün büyüsünü bozma pahasına
etkilemektedir. Bugün olan her şey çoktan dün sayılmakta ve
gerçek heyecan hep Bir Sonraki Müthiş Şey'de, bir sonraki
sevgilide, işte, projede, tatilde veya yemekte görülmektedir.
Bunun bir sonucu, sorunlara yönelik en çekici çözümün
Dostları ilə paylaş: |