T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI (cmk'nın 250. Maddesi İle Yetkili)
Yüklə 4,89 Mb.
|
133)- Kemal SEVEN Şüpheli Kemal'in PKK/KCK terör örgütünün İstanbul yapılanması içerisinde Demokratik Siyaset Akademisi isimli birimde Komite Sorumlusu olarak görev yaptığı ve örgütsel ders verdiği, İfadelerine başvurulan şüphelilerden Gökcem GÖKBERK; 5. dönem siyaset akademisi kursuna katılmak için Ümraniye'de bulunan kurs binasına gittiklerinde kendilerini sorumlu düzeyde Kemal SEVEN'in karşıladığı, hatta mülakatı da diğer şahısla birlikte şüpheli KEMAL'in yaptığı, kendisine Kürtçe bilip bilmediğini sorduğunu, şüpheli Kemal'in akademi yönetiminde olduğunu, 5. dönem eğitimi çerçevesinde Kürt Dili Dersi konulu derste eğitimci olarak görev yaptığını, ayrıca şüpheli Kemal ile birlikte bazı şahısların eğitimini tamamlayan öğrencilerden PLATFORM adı altında özeleştiri aldıklarını, özeleştirisi alınan şahısların daha sonra parti yada örgüt içerisinde görev almasının önerildiğini beyan ettiği, Yine bu dosya kapsamında şüpheli olarak ifadesine başvurulan Ali BİCERİKLİ'nin ifadesinde; 7. dönem siyaset akademisi eğitimine katılmak üzere BDP Ümraniye İlçe Binasına gittiğini, burada kendisini akademi sorumlusu olarak şüpheli Kemal'in karışladığını, eğitim süresince de Kürtçe dil dersi verdiğini, beyan ettiği, Muhsin YENİSÖZ isimli şahsın da yine diğer şüpheliler gibi Kemal SEVEN'i akademi sorumlusu olarak tanıdığını beyan ettiği, A)- ŞÜPHELİNİN KATILDIĞI DERSLER Şüphelinin 23/11/2010, 27/11/2010, 29/11/2010, 30/11/2010, 01/12/2010, 02/12/2010, 04/12/2010, 16/12/2010, 21/12/2010, 22/12/2010, 23/12/2010, 24/12/2010, 25/12/2010, 26/12/2010, 27/12/2010, 26/01/2011, 28/01/2011, 29/01/2011, 01/02/2011, 02/02/2011, 03/02/2011, 04/02/2011, 05/02/2011, 10/02/2011, 14/02/2011, 16/02/2011, 18/02/2011 tarihlerinde yapılan eğitim faaliyetlerine katıldığı, bu derslerde yukarıda detayları verildiği üzere eğitici olarak ders verdiği, B)- ŞÜPHELİNİN KATILDIĞI ÖRGÜTSEL TOPLANTILAR PKK/KCK terör örgütünün güdümünde yayın yapan DİCLE Haber Ajansı'na ait www.diclehaber.com isimli internet sitesi üzerinde yapılan incelemede; “23.02.2011 günü Siyasi çalışmalarını daha nitelikli bir hale dönüştürmek amacıyla BDP'nin İstanbul'da açtığı Siyaset Akademisi, 6 dönem mezunlarını verdi. Bir aylık bir süre boyunca birçok konuda eğitim alan parti üyeleri, eğitim sürecinin ardından bugün diplomalarını aldı. BDP'nin parti olarak ortaya koydukları siyasi koyduğu projeleri ve siyaset anlayışını daha geniş çevrelere nitelikli bir şekilde ulaştırmak amacıyla faaliyete soktuğu siyaset akademileri, mezunlarını vermeye devam ediyor. Bir süre önce İstanbul Ümraniye'de hizmete sokulan Siyaset Akademisi 6 dönem mezunlarını verdi. "Yönetim sanatı", "Felsefe" "Kuantum fiziği", "Uygarlık tarihi", "Ortadoğu tarihi", "Türkiye siyaset tarihi", "Kadın kurtuluş ideolojisi", "Demokratik ekolojik toplum", "Kapitalist modernite ve demokratik konfederalizm" gibi konuların işlendiği akademide bir aylık bir eğitim sürecini başarıyla tamamlayan akademi öğrencileri, bugün düzenlenen törenle diplomalarını aldı. Aralarında BDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan ve PKK'nin öncü kadrolarından Hayri Durmuş'un ablası Zekiye Durmuş'un da yer aldığı akademi kursiyerlerinin mutlu günlerinde BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, İl Eşbaşkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar başta olmak üzere parti yöneticileri ve Ragıp Zarakolu, Hasan Özgüneş gibi eğitmenleri de yalnız bırakmadı. Seçim sürecinde daha bilinçli çalışma yürütecekler Öğrencilerin diplomalarını alacağı tören saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşunun ardından öğrenciler eğitim gördükleri sınıf içerisinde tek tek diplomaları takdim edildi. Öğrencilerden Pervin Buldan, diplomasını vekil arkadaşı Sebahat Tuncel'in elinden aldı. Diploma töreninin ardından tamamlanan akademi devresine ilişkin konuşmalar gerçekleştirildi. Akademi eğitmenlerinden Hasan Özgüneş, içerisinde bulunulan karanlıktan kurtulmaya dönük olarak bir aylık eğitim dönemi boyunca işledikleri konularla zihinlerinde ve davranışlarında tarihsel bir devrimi ortaya çıkardıklarını dile getirirken, tüm öğrenciler adına duygularını paylaşan Buldan da, geçirdikleri bu eğitim döneminde hem tarihlerini hem de kendilerini daha iyi öğrenme ve tanıma fırsatı bulduklarını dile getirdi. Bu aşamadan itibaren öğrenciler olarak edindikleri tüm bilgileri yakınlarına, arkadaşlarına ve tüm halka aktarma konusunda çalışma yürüteceklerini aktaran Buldan, "Bizler açısından bundan sonra vereceğimiz mücadele çok daha azimli geçecek. Çünkü biz burada kendimizi yeniden öğrenme fırsatı yakaladık" diye konuştu. Buldan'ın konuşmasının bir bölümünü akademi eğitimi kapsamında öğrendikleri Kürtçe ile hatasız bir şekilde yapması dikkatlerden kaçmadı. 'Bilginin tekelleşmesine karşı alternatif' Akademi kavramının Mezopotamya halklarının yaşadığı coğrafyada ortaya çıkmış bir kavran olduğunu belirten Ragıp Zarakolu da, Rönesanssın kaynağını bu coğrafyadan aldığını ifade etti. Zarakolu sözlerini şu şekilde sürdürdü. "Bu da aslında ışığın her zaman için doğudan yükseldiğinin göstergesi. Siz bugün burada bilim ve felsefeyle donanıyorsunuz. Bu nedenle özgürlük hareketini hiçbir güç durduramayacaktır" dedi. İstanbul İl Eşbaşkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar da, akademilerin siyasette daha etkin olmak için parti olarak önem verdikleri çalışmalardan biri olduğunu kaydederek, "Bilginin ve siyasetin tekel olarak kullanılmaya çalışıldığı bir dönemde biz de bu çalışmamızla farklı bir anlayışla buna dâhil olduğumuzu gösteriyoruz. Artık, sesimiz değil, sözümüzü yükseltmenin zamanıdır" diye konuştu. Mevcut kapitalist toplumu kabul etmemeleri nedeniyle buna alternatif olarak başka bir toplum inşa etmek için çaba verdiklerini söyleyen İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ise, "Bu nedenle de akademilerimizle amaçladığımız demokratik toplumun alt yapısı inşa ediyoruz dedi. Yapılan konuşmaların ardından toplu bir şekilde fotoğraf çeken çeken akademi öğrencileri, hep Dbirlikte yaşamını yitiren Kürt müziğinin duayeni Aram Tigran'ın "ZimanêKurdî" şarkısını seslendirdi. Oldukça coşkulu bir şekilde devam eden diploma töreni, verilen kokteyl ile son buldu.” şeklinde haberin olduğu, haberle birlikte yayınlanan fotoğraflarda şüpheli Kemal'in de söz konusu faaliyete iştirak ettiği, C)- ŞÜPHELİNİN KATILDIĞI YASADIŞI EYLEMLER Şüphelinin katıldığı yasadışı eylemlerin Güvenlik Güçleri tarafından; 01.09.2011 günü saat:14.00 sıralarında İlimiz Kadıköy İlçesi İskele Meydanında düzenlenecek olan 1 Eylül DÜNYA BARIŞ GÜNÜ mitingi ile ilgili olarak Tepe Natiulüs alışveriş merkezi yanında toplanan çoğunluğunu BDP (Barış ve Demokrasi Partisi)’lilerin oluşturduğu sol görüşe mensup gruplarında bulunduğu yaklaşık 4000 kişilik topluluk değişik sloganlar eşliğinde 13.00 sıralarında yürüyüşe geçmiş BDP ( Barış ve Demokrasi Partisi)’lilerin oluşturduğu grup tarafından “PKK HALKTIR HALK BURADA, BİJİ SEROK APO, KÜRDİSTAN FAŞİZME MEZAR OLACAK. ÖCALAN, SELAM SELAM İMRALIYA BİN SELAM, KÜRT HALKI DEVRİMLE ÖZGÜRLEŞECEK, APOCULAR VURUYOR KÜRDİSTAN KURULUYOR, ” şeklinde yasadışı PKK/KONGRA-GEL terör örgütü adına sloganlar atarak Abdullah ÖCALAN’ın flamalara asılı posterleri eşliğinde yürüyüşe geçmiş, BARIŞ VE DEMOKRASİ PARTİSİ (BDP) organizesinde gerçekleştirilen, 1 Eylül Dünya Barış Günü kutlamaları PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün gövde gösterisine dönüşmüş ve eylemde yüzleri maskeli şahıslar tarafından PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün sözde KONFEDERALİZM BAYRAĞI açılmıştır. İskele meydanında bulunan miting alanına girecekleri esnada görevli memurlara üstlerini aratmak istememişler, yüzleri maskeli 20-25 kişilik grup içerisinden arama noktasına ses bombası atılmış, atılan ses bombası nedeni ile polis memurları ve vatandaşlardan yaralananlar olmuş, çevik kuvvet tarafından gaz ile müdahalede bulunulmuş, akabinde grup meydana girmiş, 15.30 sıralarında dağılmaya başlayan gruplar Rıhtım Caddesi istikametinde bulunan işyerleri, belediye otobüs durakları ve çevreye taşlı ve molotofkokteyli saldırıda bulunmuşlar, Bahse konu grup, polisin megafonla defalarca yaptığı uyarıları dikkate almayarak taş, sopa, şişe, ses bombası ve molotof kokteylleri ile saldırıda bulunmuşlar ve saldırılar sonunda 9 u polis 4 ü vatandaş olmak üzere toplam 13 kişi yaralanarak hastanelere kaldırılmıştır. 1 vatandaş da PKK/KONGRA-GEL terör örgütü mensuplarınca linç edildiği esnada polis tarafından kurtarılmıştır. Ayrıca 24 farklı işyerini, 2 adet belediye otobüsünü, Kadıköy Meydanı’ nda bulunan 71 adet otobüs durağını taş, sopa ve molotof kokteylleri ile kullanılmaz hale getirerek zarar vermişlerdir” “PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün faaliyetlerinin deşifresine yönelik sürdürülen çalışmalarda; Şırnak İli Uludere ilçesinde güvenlik güçleriyle çıkan çatışmada (12) örgüt mensubunun öldürülmesini protesto etmek amacıyla BDP İl Teşkilatının organizesinde 16.05.2011 günü saat 13.00 sıralarında Beyoğlu ilçesi İstiklal caddesi Galatasaray lisesi önünde ESP, EMEP, EHP, DSİP, SDP, SODAP, Sosyalist Parti, Emek Gençliği, Toplumsal Özgürlük Platformu, İşçi Cephesi, Emek Partisinin katılımıyla toplanan yaklaşık 800 kişilik grup 2x5 ebadında siyah zemin üzerine beyaz yazılarla ‘AKP nin Askeri ve Siyasi Katliamlarını Özgürlük Mücadelemizle Vereceğiz’ BDP İstanbul il Başkanlığı imzalı pankartı yere sererek, grup bahse konu yerde beklemeye başlamış, saat 13.10 sıralarında Meşrutiyet caddesinden Galatasaray meydanına doğru aralarında BDP milletvekili Sebahat TUNCEL, İstanbul 2. ve 3. Bölge Bağımsız Milletvekili adayları Sırrı Süreyya ÖNDER, Mustafa AVCI, Levent TÜZEL ile yaklaşık 50 kişilik grup ellerinde 1x2 ebadında siyah zemin üzerine beyaz yazılı ŞEHİT NAMIRIN (şehitler ölmez ) ibareli pankartı açıp, Şehit Namırın, Biji Serok Apo, Kürdistan Faşizme Mezar Olacak, Yaşasın Emeğin Bloğu, Erdoğan Tu kurbana Öcalan, Biji Bratiya Gela, Barış İsteriz Savaşa da Hazırız, Münafık Erdoğan, Katil Erdoğan, PKK Halktır Halkı Burada şeklinde slogan atarak meydanda bulunan gruba katılmışlardır. Saat 13.30 sıralarında grup içersinde sırasıyla ÖDP Başkanı Alper TAŞ, BDP Milletvekili Sebahat TUNCEL, İstanbul 3.Bölge Bağımsız milletvekili adayı Levent TÜZEL isimli şahıs gruba yönelik konuşma yapmış akabinde grup belli bir müddet meydanda oturduktan sonra slogan atarak Meşrutiyet caddesine müteakiben yürüyüşe geçmiş İngiliz Başkonsolosluğu önünde hazır kuvvet olarak bekleyen çevik kuvvete yönelik soda şişeleri ve taş atarak BDP il Başkanlığına doğru yürüyüşlerine devam etmişler. Kalyoncu Kulluk Caddesi üzerine gelen grup taşlı, molotof kokteyli ve hava fişekli saldırıya geçerek, aynı cadde üzerinde bulunan DİASA Marketin ve Tatbak Ekmek Fabrikasının camlarını kırarak, 34 TF 8009 ve 34 VJ1708 plaka sayılı otolara da zarar vermişlerdir.” şeklinde olduğu, şüpheliye ait 0531 438 0072 GSM numaralı telefonun 16/05/2011 günü saat 11-16 arasında İstanbul Beyoğlu İlçesinden sinyal verdiği ve bu suretle söz konusu eyleme iştirak ettiğinin tespit edildiği, “19.04.2011 günü-Diyarbakır ilinde görülmekte olan KCK davasından tutuklu bulunan şahıslara destek vermek ve YSK’ nın 12 bağımsız milletvekili adayını veto etmesini protesto etmek amacıyla-İlimiz Beyoglu ilçesi Taksim Tramvay meydanında diğer ilçelerden de gelenlerle birlikte yaklaşık 3500 kadar BDP, DSİP, EHP, SDP, ESP ve Bölücü başı yandaşları Taksim Tramvay meydanında yapmış oldukları basın açıklamasını müteakip saat 13.40 sıralarında Tarlabaşı Bulvarı Unkapanı istikametine yolu komple trafiğe kapatarak Fatih-Aksaray metro meydanında bulunan BDP nin sözde Demokratik çadırına gitmek amacı ile (Biji Serok Apo, AKP şaşırma bizi dağa taşırma) gibi sloganlarla yürüyüşe geçmişler. Tepebaşı Refik Saydam caddesindeki Oto Murat isimli iş yerinde asılı bulunan Türk bayrağını gören grup molotof kokteyl ve taşlarla saldırmış, karşı yönden gelen 34 AC 0417 plaka sayılı belediye otobüsüne de 2 adet molotof atmış, Taksim yönüne giden 34 FEC 27 plakalı itfaiye aracının da camlarını kırmışlar.Yürüyüşe devam eden eylemciler Fatih Atatürk Bulvarı üzerinde bulunan otobüs durakları ve panoları taşlayarak kırarlar ve Unkapanı PTT Şubesine 2 adet molotof SGK İstanbul il Müdürlüğü Kreş ve gündüz bakımevine 1 adet molotof İstanbul 5. Noterliğine 2 adet molotof ve taş atarak hasar vermişlerdir.Haşim İşcan geçidini takiben çeşitli araçlara da zarar vererek,Oruç Reis İlk öğretim ve Pertevniyal otobüs durağının da camlarını kırarak saat 14.45 te Aksaray da bulunan çadıra ulaşmışlardır. Bölücü başı sempatizanları burada Çevikkuvvet görevlilerine havai fişek, molotof ve taşlarla saldırmışlar, Toma aracına molotof isabet etmiştir. Gruba Güvenlik güçleri tarafından uyarı yapıldıktan sonra gaz kullanılmak sureti ile dağıtılmaya çalışılmış, atılan taşlardan 1 Polis Memuru ayağından yaralanmış, Aksaray da Zabıta Müdürlügün de bulunan Türk bayrağını indirip sözde konfederalizm bayrağını ve Aponun Posterini açan grup saat 17.30 da dağılmaya başlamışlardır.” şeklinde tespit edildiği, yine şüpheliye ait yukarıda belirtilen GSM hattının aynı gün 11-16 saatleri arasında Beyoğlu ve Fatih İlçeleri ilçelerinde sinyal verdiğinin ve bu suretle şüphelinin bahse konu eylemlere iştirak ettiğinin tespit edildiği, Şeklinde tespit edildiği, C)- İLETİŞİM ARAÇLARININ TESPİT VE DİNLENİLMESİ SONUCUNDA Şüphelinin kullandığı 05314380072 GSM numaralı hattan; 05312091894 nolu telefonu kullanan ÖMER GÖLGE isimli şüpheli ile 20.10.2011 günü saat:12.24’de yaptığı görüşmenin; “KEMAL SEVEN: Efendim yoldaş selam nasılsın ÖMER GÖLGE: Merhaba hocam nasılsınız iyi misiniz? KEMAL : İyi eksik olma teşekkür ederim seni sormalı ÖMER : Sağolun ben de iyiyim. Hocam o şeyi havalandırma vardı ya bizim KEMAL : Hıı ÖMER : Onu üç bin (3000) TL ye sattım hocam haberiniz olsun. KEMAL : Tamam teşekkür ederim haberim var. ÖMER : Tamam kendinize iyi bakın. KEMAL : Oldu o zaman. Ben kurumdayım. ÖMER : Tamam hocam, bende Kent Konseyi ile ilgili birşey hazırlıyorum. Akşam yedi (19:00) de Yürütmesi var. Arzu ederseniz acilse bugün geleyim. KEMAL : Yok ÖMER : Tamam KEMAL : Yok iş yok gerek yok ÖMER : Tamam hocam KEMAL : Yani dedim o Osman arkadaşı çağırın belki beyaz çimento alırım geri kalanını da kapatırız ÖMER : Evet KEMAL : Onun için burdayım ÖMER : Yani ben o açıdan gerekiyorsam KEMAL : Yok hayır hayır hayır gerek yok ÖMER : Tamam” Şeklinde olduğu, görüşme içeriğinde tarafların daha önce tanıştıkları ve belli meseleler üzerinde birlikte çalıştıklarının anlaşıldığı, çünkü kendisine telefon açılan Ömer isimli şahsın şüpheli Kemal'in de haberi varmışcasına “Bende Kent Konseyi İle İlgili birşey hazırlıyorum” şeklinde beyanda bulunduğu, bu çalışmanın şüpheli Kemal SEVEN'in de bilgisi dahilinde olduğu izleniminin edinildiği, 05332431878 nolu telefonu kullanan FERİT YALÇİN isimli şahıs ile 14.10.2011 günü saat:12.56’de yaptığı görüşmenin, “KEMAL SEVEN: Alo FERİT YALÇİN: Hocam merhaba KEMAL : Merhaba Ferit arkadaş FERİT : Nasılsın, ne yapıyorsun? KEMAL : İyiyim sağol, siz nasılsınız? FERİT : Valla biz hiç giden bir şey yok, iyi bir şey KEMAL : Ya o kadar kötü değil ya FERİT : Hıı hocam bugün akşam Ümraniye de toplantı var ordasın zaten KEMAL : Burdayım FERİT : Hıı KEMAL : Burdayım ama 17:00 a kadar burdayım vallahi bilmiyorum yani FERİT : Hıı, toplantı şehir kongresi için KEMAL : hıı FERİT : Tüm delegeler olsun sen de delegesin KEMAL : Yani kendim delege olsam, delege olmasam eğer burda olursam katılırım FERİT : Hı, hı KEMAL : Tamam mı? FERİT : Tamam tamam KEMAL : Hadi iyi günler sana” Şeklinde olduğu, telefon görüşmesinin PKK/KCK terör örgütünün yukarıda metni verilen toplantılarına ilişkin olduğu, 05469620441 nolu telefonu kullanan AYŞE AÇIKGÖZ isimli şahısla 11.12.2010 günü saat:18.29’da yaptığı görüşmenin; “KEMAL SEVEN: Alo AYŞE AÇIKGÖZ: Buyrun beni aramışsınız KEMAL : Kimle görüştüm AYŞE : Ben AYŞE, buyrun KEMAL : Ayşe hanım merhaba AYŞE : Merhaba KEMAL : Ben kemal hoca AYŞE : Hocam siz misiniz? Evet buyrun KEMAL : Nasılsınız? AYŞE : Teşekkür ediyorum sağolun siz nasılsınız? KEMAL : Teşekkür ederim ya talepler geldi de arkadaşlardan yarına ilişkin soğuktan ötürü yarın gelmesek olur mu diyorlar AYŞE : Siz ne dersiniz olur derseniz olur benim evim yakın benim için problem yok KEMAL : Hayır benden ziyade şimdi çoğunluk gelemeyebiliriz dediler AYŞE : O zaman bu hafta iptal edelim KEMAL : Yani öyle görünüyor bilmiyorum yani AYŞE : Tamam tamam hocam öyle yapalım KEMAL : Yani tabi ben size bağlıyım AYŞE : Tamam demek ki çoğunluğa uyacaz demek yani hava yarın çok soğuk haklısınız KEMAL : Evet evet hani benden ziyada o arkadaşların talebi ben her şarta hazırım yani AYŞE : Biliyorum onu biliyorum hocam çok sağ olun çok teşekkürler yarını iptal edelim bu durumda KEMAL : Öyle öyle peki iyi akşamlar AYŞE : İyi akşamlar diliyorum sağ olun hocam sağ olun” şeklinde olduğu, 05305149401 nolu telefonu kullanan AYŞE AÇIKGÖZ isimil şahısla 20.01.2011 günü saat:13.05’da yaptığı mesajlaşmanın; MESAJ : 23.01.2011 saet di 13;00 an de dersa diroké heye.Enstituya kurdi ya stenbole. (NOT : 23.11.2011 saat 13 te Tarih Dersi var. İstanbul Kürt Enstitüsü) şeklinde olduğu, 05305149401 nolu telefonu kullanan AYŞE AÇIKGÖZ isimli şahısla 29.01.2011 günü saat:16.42’da yaptığı mesajlaşmanın MESAJ : Sibe saet di 13;00 an de li Enstituya kurdi dersa diroké heye... (NOT : Yarın saat 13.00 de Kürt Enstitüsü nde Tarih dersi var) şeklinde olduğu, 05325954695 nolu telefonu kullan ALİ isimli şahısla 01.02.2011 günü saat:12.35’ de, yaptığı görüşmenin (NOT: KEMAL SEVEN İN TELEFONUNDAN X BAYAN ŞAHIS KONUŞUYOR) “ALİ : Efendim Hocam X BAYAN ŞAHIS: Alo ALİ : Merhaba X BAYAN : Merhaba ben Ümraniye ilçe başkanı. ALİ arkadaş sizsiniz değil mi? ALİ : He benim X BAYAN : Şimdi bakın bizim Ümraniye ilçesinin Ataşehir’ e bi pankartı gelmiş ama sizin Ataşehir ilçesi kapalı olduğu için arkadaş kapıda kalmış ALİ : Kapalı mı niye kapalıymış peki X BAYAN : Valla bilmiyorum yani bi zahmet onu açsanız da arkadaş pankartı alsa ta oraya kadar gitmiş ALİ : Şimdi ben uzaktayım açamam X BAYAN : Yani açabilecek biri yok mu anahtarı olan birisi ALİ : Yani başkana söylesin telefon etsinler X BAYAN : Başkan şuanda derste ondan dolayı sizi rahatsız ettik ALİ : He yok valla ben uzaktayım nasıl yapim bilmiyorum ya herhangi bir yöneticilerden birine telefon ettirsin başkan ordan X BAYAN : BAŞKAN İŞTE DERSTE DERSTEN ÇIKARAMIYORUZ ALİ : O zaman telefonu ben olan birini arıyayım X BAYAN : Tamam ALİ : Tamam peki X BAYAN : Tamam olumsuzda olursa bize dönün olur mu bi zahmet arkadaş kapıda kalmış soğukta ALİ : Tamam oldu X BAYAN : Tamam oldu görüşürüz ALİ : Görüşürüz” Şeklinde olduğu, 05308741609 nolu telefonu kullanan ABDULRIZAK DAĞCI isimli şahısla 25.02.2011 günü saat:15.58’de, yaptığı görüşmenin; “ABDULRIZAK DAĞCI: Alo KEMAL SEVEN : Buyur değerli arkadaşım. ABDULRIZAK : Nasılsın iyi misin? KEMAL : Sağol Teşekkür ederim. Senin durumun nasıl? ABDULRIZAK : İyiyim sağol. Hoca KEMAL : Buyur değerli arkadaşım. ABDULRIZAK : Küçükçekmece’nin eğitimi var pazar günü. KEMAL : Evet. ABDULRIZAK : Birini gönderirseniz iyi olacak. KEMAL : Konu nedir? ABDULRIZAK : Konu Yönetim Sanatı üzerine KEMAL : Ha ha tamam tamam. Pazar günümü? ABDULRIZAK : Evet evet. KEMAL : Dur ben seni ararım. ABDULRIZAK : Saat 10 da başlayacak. KEMAL : Kaçta? ABDULRIZAK : 10 da . KEMAL : Ben dönerim sana. Şimdi ben arkadaşlara bakayım kim hazır diye ona göre bir program hazırlayalım. Tamam mı? ABDULRIZAK : Tamam. KEMAL : Tamam sağolasın Teşekkür” şeklinde olduğu, 05332431878 nolu telefonu kullanan FERİT YALÇİN isimli şahısla 29.09.2011 günü saat:12.35’ de, yaptığı görüşmenin “KEMAL SEVEN : Ferit arkadaş FERİT YALÇIN : Merhaba hocam FERİT : Merhaba merhaba KEMAL : Nasılsın iyi misin? FERİT : Sağol sağol teşekkür ederim sen nasılsın? KEMAL : Sağol ben de iyiyim FERİT : Ne yapıyorsun neredesin? KEMAL : Sen yerimi biliyorsun FERİT : SEN AKADEMİDE MİSİN? KEMAL : Evet FERİT : Sen Roj TV ye mi bağlandın KEMAL : Evet valla ben DERS ARASINDA SÖYLEDİM FALAN SAATTE ANCAK MÜSAİT OLURUM FERİT : O canlımı yoksa şimdi KEMAL : Canlı şimdi yoksa belli değil FERİT : Yok yok şimdi KEMAL : Tamam bende zannettim canlı yoksa şimdi FERİT : Yok yok canlı şimdi ne var ne yok siz ne yapıyorsun? KEMAL : Valla ne yapalım FERİT : Sen bitirdin mi? KEMAL : bizde bitirdik önümüzde şimdi gideceğim ilçede misin? FERİT : Evet ilçedeyim KEMAL : Tamam onlarında sana selamı var diyorlar ki ara sıra yanımıza gelsin FERİT : Valla arada sırada o arkadaşlar kim hele söyle? KEMAL : Valla Hasan burada Yılmaz burada bugün geldiler FERİT : Valla sen Hasan ile Yılmaza söyle ayıptır ayıptır aslında senin şahsına diyorum Ümraniye’den hiç kimse gelmedi buraya Ümraniye diyorum ha KEMAL : Üsküdar’dan FERİT :Üsküdar’dan, Üsküdar’dan hem geç geldiler. Üsküdar yok, yüreğim yanıyor orada ki arkadaşlara söyle öyle söyle tamam mı? KEMAL : Tamam FERİT : İyi günler KEMAL : İyi günler” şeklinde olduğu, 05324030125 nolu telefonu kullanan ASİYE KOLÇAK isimli şahısla 03.10.2011 günü saat:18.14’te yaptığı görüşmenin; “KEMAL SEVEN: Alo ASİYE KOLÇAK: Alo, hocam merhaba KEMAL : Merhaba ASİYE : Nasılsın, iyi misin? KEMAL : İyiyim, sağol. Ne yapıyorsun? İyi misin? ASİYE : Vallah ...(anlaşılmıyor), iyidir. Şimdi trafikteyiz KEMAL : Nereye gidiyorsunuz? ASİYE : Gidiyoruz bizim tarafa, Avrupa tarafından bizim tarafa gidiyoruz KEMAL : Hıı, tamam ASİYE : Hocam, yarın saat Beş te bir toplantımız var, sana haber verdiler mi? KEMAL : Hayır ASİYE : Bu toplantı niçindir, İl kongresi var KEMAL : Hıı ASİYE : Ondan dolayı biz istedik, o senin gibi olan arkadaşınla, eskiden beraber çalışmışız, biliyorum işin var ama hani senin fikir ve görüşlerini almak istiyoruz, senin gibi olan arkadaşınınkini de yapabilirsen senin programın yoksa ilçeye, İl e gel KEMAL : Valla yarın saat 17:00 ye kadar Akademi deyim, biliyorsun, ASİYE : Hıı, Akademi diğer tarafta, hıı saat 17:00 de olacak toplantımız da. gelemezsin yani KEMAL : Mümkün değil yav, 17.00 den sonra olsa,18.00 de, 19.00 da yetişirim ASİYE : Hıı, yani tabi olsan iyi olurdu ama trafik olmazsa gelirsen iyi olur KEMAL : Valla, deneyeyim yani eğer 18:00 e kadar yetişirsem iyi olur, Şehirde öyle değil mi? ASİYE : Şehirde KEMAL : Hıı. ASİYE : Ya da toplantıda olmasını istediğin kimse varsa, bizim ismimizin üzerine kendilerine telefon edebilirsin KEMAL : Tamam, eğer aklıma gelirse kendilerine söyleyeyim, evet” şeklinde olduğu, 05322775417 nolu telefonu kullanan SİNAN ZİNCİR isimli şahısla 14.10.2011 günü saat:19.57’ da yaptığı görüşmenin; “SİNAN ZİNCİR: Efendim. KEMAL SEVEN: Sinan arkadaş merhaba. SİNAN : Merhaba. KEMAL : Ben akademiden Kemal Hoca SİNAN : Kürtçe bilmiyorum. KEMAL : Akademiden Kemal Hoca. SİNAN : Evet buyrun hocam. KEMAL : Nasılsınız? SİNAN : Teşekkür ettim sağ olun. KEMAL : Ya bizim bi arkadaşımız gözaltı edilmiş. SİNAN : Kim hocam KEMAL : Hani epeyi zamandır ulaşmaya çalışıyom size ulaşamadım. ADEM arkadaşa ulaşamadım. ASİYE ye ulaştım Asiye de ben Van dayım HÜSEYİN e ulaşamadım çalışacağım. Tekrar size dönmek durumun da kaldım SİNAN : Kim alınmış? KEMAL : SENAR. SİNAN : SENAR ŞAHİN Mİ? KEMAL : SENAR Senar. SİNAN : Hayır öyle biri yoktu ki gözaltında. KEMAL : Yeni yeni bugün. SİNAN : Bugün mü alınmış? KEMAL : Hımm. SİNAN : Bugün kaç da alınmış? KEMAL : Saat dört gibi. SİNAN : Bu gün dört gibi. KEMAL : Evet evet. SİNAN : Ee tamam ancak yarın akşam dörtten itibaren görebiliriz onu. KEMAL : Yani bilgiye ulaşma ona ulaşma adına ya da. SİNAN : Hocam alınmış mı? Alınmış mı? Bakın nerede olduğu değil alınmış mı? Biliyor musunuz? KEMAL : Ya şimdi cevap vermediğine göre telefonu kapalı olduğuna göre kesinlikle öyle ya başka bir seçenek yok yani. SİNAN : Yani o konu da biz bi karar veremeyiz. Bizden istenen şey şu olur. Hayır bakın öyle değil. KEMAL : Sorumlu sorumlu, buranın sorumlusu yani. SİNAN : Olabilir beni beni o boyut ilgilendirmiyor. Bir kişi gözaltına alınınca alındı diye bana bilgi gelirse ben ona yardım da bulunmaya çalışırım. Diğer boyutu beni ilgilendirmiyor. KEMAL : Doğrusu telefon ettik bir kelimelik bir şey söyledi ben anlayamadım ve kapandı kapatıldı. SİNAN : Ben o konuda hiç birşey diyemem bilmiyorum yani. Eğer öyle bir göz altı haberi gelirse bize haber verilirse hukuki yardıma gideriz bu şekilde yardımcı olamayız. O şekil de olur. Öbür türlü yardımcı olamayız. KEMAL : Tamam yani demek resmi kanaldan gözaltı edildiğine ilişkin size bilgi verilecek. SİNAN : Bilgi verir. Ailesi verir kendisi çağırtırır. Ya da ailesi bize bilgi verir. Ya da yakınları bilgi verir. KEMAL : İşte yakınları benim burda size bilgi veriyorum. SİNAN : Tamam işte yani gözaltı alındığını bilmiyorsunuz ki. KEMAL : Bu kadarını söyleyeyim yani bilmiyorum gerçekten. SİNAN : Yani o zaman biz de bilmiyoruz hocam şimdi öyle olmaz ki bak daha önce de aynı şeyler yaptınız yok bu insanlar yani şu alınmış şuna gidin bu alınmış buna gidin diye bizi arıyorlar. Böyle olmaz böyle yapmıyoruz biz. Bir kişi gözaltına alınırsa hukuki anlam da yakalanma tedbiri uygulanır. Bizden hukuki yardım talep edilirse biz gideriz. KEMAL : Ya arkadaş açık konuşuyorum bak alındığına ilişkin bi kelimelik söylendi ve kapandı ben ulaşamadım detayına almaya onun diyorum size. SİNAN : Ya ben hiç birşey anlamıyorum ki. KEMAL : Peki anlaşıldı. SİNAN : Siz gelirseniz bize dönün ona göre hareket edelim. KEMAL : Kimden net bilgi alamam ben yani siz net bilgi alırsınız ben alamam. SİNAN : Ya abi biz gözaltı toplama merkezi değiliz biz avukatız. Bunu anlayın ya. Bize bilgi gelirse kendisi talep ederse biz gideriz. KEMAL : Tamam Sinan bey sizi rahatsız ettim. Kusura bakmayın. İyi akşamlar. SİNAN : Oldu iyi günler. KEMAL : İyi akşamlar.” şeklinde olduğu, 05335714223 nolu teleofonu kullanan DİHA/X ERKEK ŞAHIŞ ile 21.10.2011 günü saat:10.05’ de yaptığı görüşmenin; DİHA / X ERKEK ŞAHIŞ : Efendim. KEMAL SEVEN: İyi günler. X ERKEK : Buyrun. KEMAL : Ben Akademiden arıyorum Siyaset Akademisinden. X ERKEK : Buyrun. KEMAL : Ümraniye siyaset Akademisinden. X ERKEK : Buyrun dinliyorum. KEMAL: Şimdi mekana geldim de her tarafı darma dağın etmişler saldırmışlar bu gece. X ERKEK : İlçe binasını mı? KEMAL : ilçe binasının üstü Akademi. X ERKEK : Akademiye saldırmışlar. KEMAL : Evet evet. X ERKEK : Binaya da mı girmişler peki? KEMAL: Yani demir kapı olmasına rağmen o kenardaki demirleri sökmüşler ve girmişler binanın dış kısmında ki ne var ne yok hepsini katmışlar bir birine. X ERKEK : Hı hı. KEMAL: Yani demir kapı olduğu için girememişler içeriye ama dışarıda salonda ne varsa hepsini darma dağın etmişler. X ERKEK: Yani Akademinin zaten dış kapısı demirliydi ben de öyle hatırlıyorum dışarıda yani koridorda kalmışlar koridorda mı eşyalara zarar vermişler. KEMAL : Yani panoları parçalamışlar. X ERKEK : Anladım” şeklinde olduğu, 05312091894 nolu telefonu kullanan ÖMER GÖLGE isimli şahısla 21.10.2011 günü saat:14.59’ da, yaptığı görüşmenin; “KEMAL SEVEN : Ömer arkadaş ÖMER GÖLGE : Alo, hocam şimdi ANF karşıdaki eee Akademi başkanıyla bir röportaj istiyor ıııı burdalar ben ne anlatabileceğimi bilmiyorum. Bişeyler anlatabilirim ama az evvel toplantıyı Kent Konseyi adına ben yaptım. bu konuda da sizin adınızı verebilir miyim? KEMAL : Yani şuanda sesin gelip gidiyor. Çok çok iyi anlayamadım. ANF ANF ÖMER : Diyorum ki ANF KEMAL : ANF açıklamama mı istiyor? ÖMER : Açıklama istiyor, evet. KEMAL : İl den mi? ÖMER : Bizden açıklama istiyor KEMAL : E tamam ben sabahleyin zaten DİHA ya telefon ettim ÖMER : ANF muhabiri ZEYNEP burada, özel bir röportaj istiyor nasıl uyar sana? KEMAL: E tamam, yani istersen telefonu ver bana istersen bildiğin kadarını sen aktar ÖMER : Tamam KEMAL : Nasıl istiyorsan? ÖMER : Hayır ben az evvel çünkü Kent Konseyi adına başka bir açıklama yaptım. Her yerde olmasın. Ben size vereyim. KEMAL : Tamam” Şeklinde olduğu, görüşme içeriklerinden şüpheli Kemal'in akademi içerisinde sorumlu ve yönetici düzeyinde bir şahıs olduğu, Siyaset Akademisi ve PKK/KCK terör örgütünün propagandasını yapmak amacıyla ROJ TV isimli terör örgütü güdümündeki yayın organına bağlandığı, çevresindeki şahısların kendisinden Hocam şeklinde bahsettikleri, tüm bilgi ve belgelerden şüphelinin örgüt içerisinde etkin bir konumunun bulunduğu, 05336505316 GSM nolu telefonu kullanan HASAN ÖZGÜNEŞ isimli şahısla 06.10.2011 günü saat:14.53’ de, yaptığı görüşmenin; “HASAN ÖZGÜNEŞ: Alo. KEMAL SEVEN: Hoca merhaba HASAN : Merhaba gözüm üstüne KEMAL : Nasılsın, keyfin iyi mi? HASAN : Vallahi sen sağol arkadaş. Sen nasılsın? KEMAL : Çok sağolasın. Nerdesin? Uzakta mısın, yakında mısın? HASAN : Vallahi İstanbuldayım KEMAL : İstanbuldasın. İki gündür telefonun cevap vermiyor. HASAN : Vallahi gerçektir hee. KEMAL : Ben biraz şüpheye düştüm, dedim acaba ne oldu? HASAN : Bu sefer ne oldu? O arkadaşlarımızdan kimler yakalandı? KEMAL : Vallahi. Hepsi yakalanmış HASAN : ...(anlaşılmadı) Tuncer değil mi? KEMAL : Evet o da, Deniz de, Cafer de. HASAN : Cafer de mi yakalandı? KEMAL : Evet evet HASAN : Hıı İlin idaresinde olan herkes yakalandı KEMAL : He he. Biz dedik belki bugün gelip bir çayımızı içersin. HASAN : Sen şimdi nerdesin ki? KEMAL : Ben yerimdeyim. HASAN : Akademide mi? KEMAL : Evet. HASAN : Vallahi ben gelemem işim var. KEMAL : Sen yarın da mı gelemezsin? HASAN : Bilmiyorum vallahi. Hayırdır inşallah söyle? KEMAL : Vallahi bizim şerle işimiz olmaz bizim işimiz hayır olur. HASAN : Ben diyorum başka bir zaman görüşelim. KEMAL : Olur olur. HASAN : Mesela yarın sen nerde birbirimizi 5 dakika görelim diyorsun? KEMAL : Vallahi sen nereyi istersen ben oraya gelebilirim. HASAN : Eminönündeki Kürt Enstitüsü. KEMAL : Olur olur tamam. HASAN : Kürt Enstitüsü KEMAL : Tamam. Akşam mı? HASAN : Sen saat kaç diyorsun? KEMAL : Vallahi saat beş (17:00) e kadar burdayız sen biliyorsun. Saat beş (17:00) den sonra olur, eğer olursa. HASAN : Hee. KEMAL : Eğer sen nasıl müsait olursan ben ona göre geleyim?” Şeklinde olduğu, şüphelinin Hasan isimlişahısla yaptığı görüşmede Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından yapılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Cafer SELÇUK ve Cihan Deniz ZARAKOLU ile birlikte başka şahısların da yakalandığına dair bilgi verdiği, bu suretle şüphelinin akademide sadece öğretim görevlisi olmayıp, yasa dışı eylemlere katılan şahısların takibini de yaptığı, bu haliyle de konumunun eğitimci-eğitilen ilişkisi ötesinde örgütsel bir faaliyet içeriğinde olduğu, Şüphelinin kullandığı 0531 438 0072 numaralı GSM hattının terör örğütü içerisinde faaliyette bulunmak suçundan haklarında soruşturma yapılan Abdulkadir AKDAĞ, Arif YILMAZ, Nural DOĞAN, Mehdi ÜRPER isimli şahısların telefonlarında kayıtlı olduğu, şüphelinin bu suretle diğer örgüt elemanlarıyla irtibat halinde bulunduğu, D)- ŞÜPHELİYE AİT EV İŞYERİ ARAÇ VE SAİR YERLERDE YAPILAN ARAMALARDA ELDE OLUNAN MATERYALLERİN İNCELENMESİ NETİCESİNDE (1) adet yazarı Abdullah ÖCALAN olan “Sümer Rahip Devletinde Demokratik Uygarlığa” isimli kitap, (4) adet yazarı Abdullah ÖCALAN olan “Bir Halkı Savunmak” isimli Çetin Yayınlarına ait kitap (1) adet yazarı Abdullah ÖCALAN olan “Sümer Rahip Devletinden Halk Cumhuriyetine Doğru” isimli Mem Yayınlarına ait kitap, (1) adet yazarı Abdullah ÖCALAN olan “Sümer Rahip Devletinden Halk Cumhuriyetine Doğru” isimli Mem Yayınlarına ait kitap, (1) adet yazarı Abdullah ÖCALAN olan “Nasıl Yaşamalı” isimli Mem yayınlarına ait kitap, (1) adet yazarı Abdullah ÖCALAN olan “Nasıl Yaşamalı” isimli Mem yayınlarına ait kitap, (1) adet yazarı Abdullah ÖCALAN olan “SOSYOLİZİMDE ISRAR İNSAN OLMAKTA ISRARDIR” isimli Aram Yayınlarına ait kitap, (2) adet yazarı Abdullah ÖCALAN olan “Sanat Edebiyat ve Kürt Aydınlanması” isimli Çetin Yayınlarına ait kitap, (2) adet yazarı Abdullah ÖCALAN olan “Özgür İnsan Savunması” isimli Çetin Yayınlarına ait kitap, (1) adet yazarı Abdullah ÖCALAN olan “Roma Konuşmaları” isimli Aram Yayınlarına ait kitap, (1) adet yazarı Abdullah ÖCALAN olan “Gerçeğin Dili ve Eylemi” isimli Aram Yayınlarına ait kitap, (1) adet yazarı Abdullah ÖCALAN olan “Özgürlük Kazanacak” isimli Mem Yayınlarına ait kitap, (1) adet yazarı Abdullah ÖCALAN olan “Tarih Günümüzde Gizli ve Biz Tarihin Başlangıcında Gizliğiyiz” isimli Aram Yayınlarına ait kitap, (1) adet yazarı Abdullah ÖCALAN olan “Demokratik Uygarlık Manifestosu Özgürlük Sosyolojisi” isimli Aram Yayınlarına ait kitap, (1) adet yazarı Abdullah ÖCALAN olan “Demokratik Uygarlık Manifestosu Uygarlık” isimli Aram Yayınlarına ait kitap, (1) adet yazarı Duran Kalkan olan “Kürdistanda Demokratik Siyasetin Rolü Üzerine” isimli Çetin Yayınlarına ait kitap, (1) adet yazarı M. Siraç BİLGİN olan “Yapraklar Açana Denk Santraç” isimli Aram Yayınlarına ait kitap, (1) adet “İmralı Gerçeği” isimli Asrın Hukuk Bürosu ibareli Çetin Yayınlarına ait kitap, (2) adet “Özgür Halk Tavrı” isimli derginin Nisan 2009 tarihli 1 Nolu Özel sayılı derği, (1) adet Yeni Özgür Halk isimli derginin Ekim 2010 tarihli 2. sayılı derği, bulunduğu, yapılan incelemede söz konusu yayınlara ilişkin olarak el koyma, yayının ve satışın yasaklanması ve toplatma kararları bulunduğu, “1 adet Şölen ibareli 2006 yılına ait kahverenkli ajandanın içeriğinde; 11 Ocak Çarşamba tarihli sayfada; “D. Öz. İlan edildiği gün 20 askerin ölümü tesadüfi olarak aynı ana denk gelmiş olması talihsizliktir. Çünkü askerlerin ölümü devletin operasyonlarda ısrar etmesinin sonucudur.’ ‘D. Öz. Biryandan küçük görme ve gösterme gayreti var. Öte yandan D. Öz. Müthiş öfkenilmiş ve savaşı katmerleştirme kararı alınmıştır.” Ajandanın 12 Ocak Perşembe tarihli sayfasında; “Önderlik; ya devlet D.Öz. kabul edilecek ya da devrimci halk savaşı başlayacaktır dedi.” Ajandanın 13 Ocak Cuma tarihli sayfasında “ Ayrıca D.Öz. halkın anlayacağı bir dille kitapçık haline getirilerek sokaklarda ve mahallerde ev ev dağıtılıp anlatılmalı.’ ‘yol haritası dersi olabilir” Ajandanın 14 Ocak Cumartesi tarihli sayfasında ‘ Kent Meclisleri örgütsel durum raporu. Erkek egemenlikli sisteme karşın ekolojik, demokratik cinsiyet özgürlükçü toplum paradigması olan D.Öz. inşa edilmektedir.’ ‘ 2. Eğitim döneminde Kürtçe dil eğitimine önem verilmiştir.’ Ajandanın 20 Ocak Cuma tarihli sayfasında; ‘ortaya çıkan sorunlar 3-önderliğin yeni paradigması Ortadoğu ve diğer ülkelere etkili biçimde iletilip yeşertilemedi.4- ideolojik saldırılara karşı ideolojik sağlam duruş olmalı.’ Ajandanın 21-22 Ocak tarihli sayfasında ‘ akademik çalışmalar devrimci halk devrimi perspektifiyle ele almak gerekli, örgüt eylem bilincini arttırmalı ahlaki politik düsturuyla örgütlenme ve kadro yetiştirilmeli.’ Ajandanın son sayfasında; ‘Kürtlerin katılmadığı anayasal sürecin ne anlama geldiğini hükümet ve devlet güçleri çok iyi bilmektedir. AKP kürt Öz. Hareketi karşısında başarısız olursa devlet Akp’yi tasfiye edecektir. ( Hangi devlet?’ Şeklinde el yazısı ibarelerin bulunduğu, metinlerden Demokratik Özerkliğe özel önem verildiği, bu kavramın halk tabanında ve kamu oyunda yer edilmesi için gayret sarfedilmesi gerektiği, PKK terör örgütünün kürt vatandaşların temsilcisi gibi gösterildiği devlet tarafından muhattap alınması gerektiğinin savunulduğu, üniter devlet yapısını bozucu mahiyette bölücü ve yıkıcı düşüncelerin serdedildiği, 39’dan 62’ye kadar numaralandırılan bilgisayar çıktısı dokümanların; ‘Eğitimin Amacı Kadroyu Amaca Ve Hedeflere Göre Yetiştirmektir. Apocu Ruhta Eğitim, Kendinde İnsanlık Ve İnsanlıkta Da Kendini Yaratmaktır. Apocu Ruhta Tüm Suçlar Affedilebilir Ama Kendini, Arkadaşını Ve Halkını Eğitmeyen Asla Affedilmez. PARTİ KADROSU OLMAK; ONUN ZİHNİYETİNE GİRMEK, TARZ, TEMPO VE ÜSLUBUNU YAKALAMAK Demektir. Eğitim; Önderlik, Parti Ve Halk Çizgisiyle Doğru Bütünleşmek İçindir. Partiye Doğru Katılım, Parti Gerçeği İle Partiye Militanca Katılmaktır. Görev, Kötü Olanı Ortadan Kaldırana Kadar Mücadele Etmektir. Önderlik Gerçeği; Önderliği Önderlik Gibi Anlamak İstemeyenler İçin Anlaşılmazdır. Bu Hareketin Kadrosu Liberalizmi, Bireyciliği, Hesapçılığı Esas Almaz. Bizim Felsefemizde ‘Olamaz’, ‘Boş Ver’ Yoktur. Bu Harekatın Anlayışında Maddiyat Değil, Maneviyat Esastır. Kadro Hareketin Gündemini Kendisi İçin Temel Almalıdır. İdeoloji Ve Örgütü Ret Etmek, Çözüm Gücü Olmayı, Halkı Ve İnsanlığı Ret Etmektir. Disipline Gelmeme, Özgürlük Yürüyüşüne Gelmemedir. PKK HESAP ALAN VE HESAP VEREN BİR PARTİDİR. İdeolojisiz, Felsefesiz, Ahlaksız Siyaset Yapmak Kendini Pazarda Satmaktır. Kolay Yolu Seçen Kadro; Önderlik, Hareket Ve Halk Gerçeğini Anlamayandır.’ Şeklinde ibarelerin bulunduğu, bu ibarelerin bölücü ve yıkıcı terör örgütünün söylemleri ile birebir çakıştığı, 47 ile numaralandırılan bilgisayar çıktısı dokümanın içeriğinde; üstü karalanmış fakat okunabilecek şekilde ‘GEÇEN YIL KELAREŞTE TÜM KÖYLÜLERİN KARŞISINDA BİRİNİ İDAM ETTİK’ Şeklinde ibarenin yer aldığı, burada terör örgütünün dağ kadrosu tarafından gerçekleştirilen bir öldürme eyleminden bahsedildiği, şüphelinin bu beyanla terör örgütünün dağdaki kadrosuyla irtibat halinde olduğunu ortaya koyduğu, 42 ile numaralandırılan bilgisayar çıktısı dokümanın içeriğinde; ‘PKK harekatı Büyüktür, Hedefleri De Büyüktür. –Bu Nedenle PKK Kişiliği Büyük Bir Kişiliktir.’ Şeklinde ibarenin yer aldığı, söz konusu cümlelerin içeriğinin bölücü mahiyette olduğunun aşikar olduğu, 6 ve 7 ile numaralandırılan el yazısı dokümanın içeriğinde; ‘Müfredat; Eğitim üzerine (slaytlı) 1 gün Yönetim ve yönetim sanatı (slaytlı) “ “ Örgüt ve örgütlü kişilik (slaytlı) “ “ Felsefe 2 gün Kuantum 1 gün Toplumlar Tarihi 3 gün Kapitalizm Modernite 1 gün Orta doğru tarihi 1 “ Türkiye Siyaseti 1 “ Kürdistan Tarihi 3 gün Parti “ 4 gün Önderlik gerçeği 1 gün Kadın kurtuluş ideolojisi 1 gün Toplumsal cinsiyetçilik 1 gün Demokratik ekolojik toplum 1 gün Konfedaralizm 2 gün Halkla ilişkiler 1 gün İdeolojik politikalar 1 gün Kültür ve ahlak1 gün Şeklinde el yazısı dokümanların olduğu doküman içeriğinde sol üst kısımda yazıldığı gibi bunun bir eğitim müfredatı olduğunun açıkça anlaşıldığı, bu müfredatta Kürdistan Tarihi, Parti, Önderlik Gerçeği ve Konfederalizm adı altında terör örgütünün dağ kadrosundaki militanlarına da eğitimini verdiği, ders başlıklarının yer aldığı, bu müfredat programının dahi tek başına siyaset akademilerinin iddia edildiği gibi birer eğitim yuvası değil terör örgütünün şehirdeki kampları olduğu gerçeğini ıspat etmeye yeterli doneler içerdiği, yukarıda verilen PKK’nın eğitim programıyla Siyaset Akademisi eğitim programı karşılaştırmasının, tarafımızdan oluşturulmuş yapay bir belge olmayıp, gerçeğin kendisi olduğu, 8 ve 9 ile numaralandırılan el yazısı dokümanın içeriğinde; Mali problemler. Kutuların dağıtılması Cafer ve İsmail üzerinden sağlanacak. Avukat ve müşavirlerin sayısı arttırılacak. Yüklə 4,89 Mb. Dostları ilə paylaş:
|