TüRKİye cumhuriyeti sağlik bakanliğI



Yüklə 4,8 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə12/25
tarix26.03.2018
ölçüsü4,8 Kb.
#33628
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   25

41 
 
kompensatuar  değiĢiklikler  ortaya  çıkar.  Torakal  bölgenin  mobilite 
kısıtlanmasına bağlı  olarak  postürü  düzeltememesi nedeniyle  zamanla  servikal 
ve lomber bölgede kompansatuar değiĢiklikler ortaya çıkar. Kifoz deformitesinin 
artıĢı  sonucu  kostovertebral  eklemlerin  öne  doğru  dönmesine  bağlı  olarak 
kostovertebral  ve  kostotransvers  l
igamanlarda  gerilme  oluĢur.  Omurganın 
postüral  deformitelerine  bağlı  olarak  zamanla  ağrı  sendromları  ortaya 
çıkmaktadır.  Ağrının  en  önemli  sebebi  olarak  intervertebral  diskl
erde  ve  faset 
eklemlerde ortaya çıkan dejenerasyonlar ileri sürülmüĢtür. Ayrıca omurga arkası 
kaslarında ortaya çıkan aĢırı gerilmelerde ağrının diğer bir sebebidir.
 
 
4.9 
Sagital Spinopelvik Dengenin Klinik Önemi
  
 
Omurganın sagital dengesi
 pelvisin ve alt ekstre
mitelerin fizyolojik postürü 
devam ettirmekte gerekli olduğu bilinmelidir. Bu bölgelerin patolojileri de sagital 
dengenin bozulmasına neden olmaktadır. Sagita

denge çizgisi sağlıklı insanda 
ayakta  dururken  kalça  eklemi  ekseninin  ar
k
asından
 
geçmesi  nedeniyle  kalça 
ekstansör  kaslarında  aksiyon  potansiyeli  ortaya  çıkmaz. 
24,  32
  Dengenin 
sağlanması için herhangi bir posterior
 
desteğe gerek olmaz. Bu sonuç vücudun 
en ekonomik postürü koruma
 
eğiliminde olduğunu gösterir. Yapılan çalıĢmalarda 
ağırlık  merkezinin  bikoksofemoral  eksenin  sagital  koordinatta  30  mm  önüne 
kaydıracak  Ģekilde  gövde  öne  doğru  eğildiğinde  biseps  femoris  kasında 
aktivasyon  potansiyeli  oluĢmaya
 
baĢlamaktadır. 
3
 
Sagital  denge  çizgisinin
  30 
mm  öne  veya  arkaya  yer  değiĢtirmesinde  aktif  kas
  aktivasyon  potansiyeli 
olmadan  sadece  kalça  eklemlerindeki  sürtünme  ile  yeterli  stabilite 
sağlanmaktadır.  Bu  durumda  ekonomik  postürün  devamında  bikoksofemoral 
eksenle sagit
al denge düĢey çizgisi arasındaki mesafe etkili bir faktördür.
 


42 
 
 
Diğer faktör
 de sa
kral eğim açısı ve sakrofemoral tilt yani pelvik insidens 
açısıdır. Pelvik tilt açısı ekonomik bir ayakta durma postürüne katkıda bulunur, 
fakat 
kalça  fleksör  kaslarının  uzama
 
gerilme  kapasitesinin  iyi  olması 
gerekmektedir. Bu kaslar yeterince uzayamıyorsa
 
pelvik tilt azdır ve sakral eğim 
açısı artar.
 
 
Kalçalarda  fleksiyon  kontraktürü  ya  da  artrodez  varlığında  sagital 
dengenin  tekrar  sağlanması  için  sakropelvik  bileĢkede  kompansasyon  azalır. 
Sakrum  horizontal  olarak  sakral  slop  açısı  ve  lumbo  sakral  açı  art
ar.  Lumbo 
sakral açı artar. Lumbosakral ve lomber lordozda artara
k sagital dengeyi tekrar 
sağlar.
 
Ayrıca erekt pozisyonda durmak için dizlerde fleksiyon kontraktürü ortaya 
çıkar.  Hamstring  kas  grubunda  kontraktürler  ortaya  çıktığında  sakrum  vertikal 
olarak 
sakral  slop,  lumbosakral  ve  lomber  lordoz  açıları  azalır.  Omurgada 
torakal kifoz açısında azalma
 
da ortaya çıkarak sagital denge tekrar sağlanır.
 
6, 
32 
 
4.10 
Kifoz Deformitesinin İncelenmesi
 
 
Kifoz  deformitesi,  omurganın  arkada  konveksliğinin  artması  sonucu  öne 
doğru  eğilmesi  olarak  tanımlanmaktadır.  Bu  deformite
 
omurganın  ön  kolonda 
kısalma ve arka kolon boyutunda artma ile karakterizedir. 
56 
 
Sağlıklı  insanlarda  sagital  düzlemde,  torakal  ve  sakral  bölgede  fizyolojik 
kifotik eğrilikler mevcuttur. Sakral bölgedeki fizyolojik eğrilik fikse, ancak torakal 
bölgedeki mobildir. Bu nedenle ortaya çıkan patolojiler daha çok torakal bölgeyi 
etkilemektedir.  Omurgada  öncelikle  ortaya  çıkan  kifoz  deformitesinin  patolojik 


43 
 
sınırlarda olup olmadığına karar vermek gereklidir. Genellikle hastaların Ģikâyeti
 
deformiteye  bağlı
  olarak 
ortaya  çıkan  kozmetik  sorunlar  olmaktadır,  bununla 
birlikte ağrı ve nörolojik sorunlarda önemli semptomlardır.
 
 
Değ
erlendirme,  mutlaka  klinik  muayene  ve  radyolojik  tetkiklerle  birlikte 
yapılmalıdır.  Ayrıca  fizyolojik  eğriliklerin  açısal  değerlerinin  yaĢa  göre  değiĢim 
gösterdiğinin  bilinmesi  oldukça  önemlidir.  Radyolojik  değerlendirme  yapılırken 
ölçümde kullanılan seviyeler, ölçüm yapan kiĢinin tecrübesi, hastanın ve röntgen 
tüpünün  pozisyonu  gibi  faktörlere  bağlı  olarak  çeĢitli  ölçüm  hatları  ortaya 
çıkabilmektedir. 
25 
 
Kifoz  deformitesi,  fizyolojik  kifoz  değerlerinin  normalin  üst  sınırlarını 
geçmesi  ya  da  normalde  lordotik  olan  bölgelerde  5  derece  veya  daha  fazla 
posterior fikse 
açılanmayı ifade et
mekded
ir. Fizyolojik torakal kifoz açısı oldukça 
geniĢ  sınırlar  içermektedir.  Ölçümde  üst  seviye  olarak  T1
-T2  ya  da  T3 
vertebraların  üst  yüzeyi,  alt  seviye  ise  T12  vertebranın  alt  yüzeyi 
kullanılmaktadır.  Ortalama  fizyolojik  kifoz  değeri  20  ile  40  derece  o
larak 
bildirilmiĢtir  ve  yaĢ  ile  birlikte  artıĢ  olduğu  kabul  edilmektedir.  Bu  değerin  üst 
sınırının yaĢ ile birlikte 50 dereceye kadar çıkabileceği belirtilmektedir. 
5, 22, 24 , 25, 
33, 34, 57
 
 
Fakat bazı yazarlar fizyolojik kifoz değerini 30
 ile 50 derece olarak kabul 
et
mektedir.  Bu  değerlerin  özellikle  40  yaĢ  üzerinde  kadınlarda  erkeklere  göre 
artıĢ gösterdiği belirtilmektedir
.  33, 40, 52, 53
 Fizyol
ojik servikal lordoz değeri C1
-C7 
vertebralar arası ölçümünde ortalama açısal değer (
-)30 ile (-)50 derece olarak 
belirtilmektedir. 
31,  50
 F
izyolojik lomber lordoz değeri yaĢla beraber ortaya çıkan 
değiĢikliklere  bağlı  olarak  artıĢ  göstermektedir.  Ölçümde  üst  seviye  T12  alt 


Yüklə 4,8 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   25




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə