70
Tarihi - Kültürel Gelişim Sürecinde Türk Kadının Konumu
bölgelerde kadın hakları daha yoğun sıklıkla bozulmaktadır. Kadın sorunları
konusunda uzmanlaşmış STK᾿ların yürüttüğü soruşturmalardan Azerbay-
can᾿da insan ticareti ve cinsel istismarın kurbanlarının % 82᾿sinin cahil, eksik
eğitimli insanlar olduğu anlaşılmaktadır. Onların çoğu ailede ve işyerlerin-
de fiziksel ve psikolojik baskılarla karşılaşan 22-45 yaş arasında kızlar, dul
ve boşanmış kadınlardır. (21, s. 14) Eğitim almayan kadınlar arasında erken
evlilikler daha yaygındır. Son dönemlerin istatistiksel verilerine göre, Azer-
baycan᾿da erken yaşta aile kuran kadınların % 39᾿unu kent, % 61᾿ini ise köy
insanları oluşturmaktadır .(21, s. 14)
Benzer durum diğer Türk devletlerinde de bulunmaktadır. Türkiye Baş-
bakanlığı bünyesinde Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünün araştırmala-
rına göre, Türkiye᾿de kadınların yarıdan çoğu şiddete maruz kalmaktadır.
Bu gösterge resmi başvurulara göre, 2007 yılı için % 39, çevre bölgelerde
(taşralarda) ise % 97᾿dir. Fiziki şiddete maruz kaldıkları konusunda hiçbir
kuruma başvuru yapmayanların toplam oranı ise % 92᾿dir .(36) Şiddetin en
çok yaygınlaştığı bölgeler Doğu ve Merkezi Anadolu bölgeleridir. Türkiye᾿-
nin Adalet Bakanlığının yayınladığı bilgilere göre, resmi kayda alınan kadın
cinayetlerinin yıllara göre sayısı 2005 yılında 164 iken, 4 yıl boyunca artarak,
yaklaşık 1000᾿e ulaşmıştır. Cinayet sebeplerine gelinceyse, ayrılma ve bo-
şanma nedeniyle % 22.95, kıskançlık zemininde % 10.5, işsizlik sebebiyle %
10.15, intihara zorlama % 6.51 olmuş, diğer yüzdeler ise farklı nedenlere göre
belirlenmiştir .(37)
Bu günkü Türkiye᾿nin karşılaştığı en büyük sorunlarından birisi de cahil-
lik, özellikle de ücra bölgelerde, kırsal kesimlerde kız çocuklarının okutul-
ması ile ilgili çok sayıda sorunlardan oluşmaktadır. Oysa Atatürk kadınların
bilgilenmesine yönelik adımları önemsemiş, Türk kadınının “nur ve irfanla
bir çok faziletler kazanabileceği ve hatta pek çok yönden Avrupa kadınlarını
geçeceği” düşüncesini savunmuştur .(11, s. 221)
Genel Müdürlüğünün verdiği bilgilere göre, kadınların sayısının 37 mil-
yon olduğu Türkiye᾿de okulu bitiremeyen kadınların sayısı son yılların is-
tatistiksel verilerine göre, yaklaşık 7 milyon, tam yüksek eğitim alan kadın-
ların sayısı ise 163 bin olmuştur. Türkiye İstatistik Kurumu, Aile ve Sosyal
Politika Bakanlığı tarafından hazırlanan 2011 yılına ilişkin raporda okuma
yazma bilmeyen 3 milyon 171 bin kişiden 2 milyon 617 bininin kadın olduğu
kaydedilmiştir. Okuma yazma bilen, fakat okula gitmeyen kadınların sayısı 7
milyon 342 bin, ilkokul mezunu 8 milyon 627 bin, ortaokul mezunu 1 milyon
125 bin, üniversite mezunu 2 milyon 299 bin, yüksek lisans mezunu 163 bin,
doktora mezunu ise 46 bindir .(39) Eğer merkezde 100 kadından % 63.9᾿u
71
Afsana MAMMADOVA
kamu ve özel sektörde çalışıyorsa, % 34.8᾿i ev hanımıdır.
14
Çevre bölgelerde
ve köylerde ise % 84 tarlada çalışmaktadır. Bunların % 77᾿si aynı zamanda
ev hanımıdır .(40) Azerbaycan᾿da da durum tatmin edici değildir. Örneğin,
siyaset ve yönetim alanında kadınların ne kadar temsil edildiklerine bakacak
olursa, nüfusunun % 52᾿sinin kadın olduğu bir ülkede Milli Meclis᾿te temsil
edilen milletvekillerinin sadece % 16᾿sının kadınlardan oluştuğu anlaşılmak-
tadır. Kadınlar diplomatik heyetin sadece % 14,3᾿ünü oluşturur. Resmi kayıtlı
olan 50 partiden sadece birisinin başkanı kadındır .(38) Bölgelerde durum
daha da kötüdür. Eğitim düzeyinin düşük olması daha az beceriye ve altyapı-
ya sahip olan kadınların kendilerini toplumsal güç olarak gerçekleştirmesini
zorlaştırmaktadır. Azerbaycan toplumuna özgün önyargılar, bölgelerde halen
ataerkil geleneklerin kalması kadınları sosyal aktivitelerden uzak tutmaktadır.
Türk Dünyasının diğer bölgelerinde kadınların durumu nasıldır? Orta As-
ya᾿nın “Özgürlük sesi’nin” yaydığı bilgiye göre, Kazakistan᾿da kadınlara
karşı ayrımcılık durumları ile ilgili adli tecrübesinin olmaması şiddete maruz
kalan tarafın vesadetinin (iddia) sağlanılmamasına ve ayrımcılığının daha ge-
niş yayılmasına neden olmaktadır. Yalnız, 2009 yılında 30 bin kadın aile içi
şiddetin maruz kaldığı konusunda yasal birimlere ve mahkemeye başvursa
da onların vesadeti sağlanmamıştır .(41) Aynı kaynağın verilerine göre, 2009
yılında “Erkek ve kadınların eşit hak ve özgürlüklerinin devlet güvencesi”
hakkında kabul edilen yasa tasarısında çok sayıda eksikler bulunmaktadır.
Kazakistan Cumhuriyeti Parlamentosu BM᾿nin kadın hakları ile ilgili kabul
ettiği Sözleşmede
15
öngörülen bazı maddeleri (mesela, cinsel taciz ve eşitli-
ğin sağlanması konusunda yetkili organlarının olması vs.) asılsız bulunmuş
ve projeden çıkarmıştır .(41) BM᾿ye üye olan tüm devletler tarafından söz
konusu Sözleşme kabul edilse de, maddelerle ilgili yerel mevzuat projelerinin
hazırlanmasında ve uygulanmasında çok sayıda eksikler bulunmaktadır.
Diğer bir Türk devletinde, Çin᾿in işgali altında bulunan Doğu Türkistan᾿da
Uygur kadınlarına karşı uygulanan vandalizm eylemleri korkunç gerçekleri
14 2010 yılı raporları esasında.
15 BM Genel Kurulu tarafından 18 Aralık 1979᾿da kabul edilen ve 3 Eylül 1981᾿de yürürlüğe
giren “Kadınlara karşı ayrımcılığın tüm biçimlerinin kaldırılması” hakkında Sözleşmede
kadının siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel, sivil ve diğer alanlarda (buraya din de dahildir)
özgürlüğü öngörülmüştür: kadına yönelik her türlü şiddet hallerini yasaklayan yaptırım
ve diğer yasal çalışmaların uygulanması, kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi
maddesiyle tam koruma sağlanması, yargı ve yetkili yerel makamlar aracılığıyla yasal koruma
tespit edilmesi, herhangi bir kişi, kurum veya örgüt tarafından kadınlara karşı ayrımcılığın
kaldırılmasını öngören çalışmaların yapılması, kadın haklarını çiğneyen yasaların, mevcut
adetlerin kaldırılmasını sağlayan yasaların Kabul edilmesi ve uygulanmasının sağlanması,
kadına karşı ayrımcılığı öngören suç anayasa maddelerinin kaldırılması. (42)