3 6 Mark R. Cohe n
kanı Sedat'ın, Medine' de Muhammed' e karşı Yahudi ihanetini
kınayan 1972 tarihli; konuşması, 1974'te, Muhammed'in hiçbir
zaman Yahudileri ve Museviliği hoşgörmeyi düşünmediğini ile
ri süren bilimsel bir makalede yanıtını bulmuş görünüyor. Aksi
ne, ta başından itibaren niyet, Medine'nin Yahudi kabilelerini
güçsüz köleler durumuna düşürmekti.47 1978' de İsrail' de düzen
lenen bir sempozyumda, "çağlar boyunca antisemitizm" üzerine
alh tebliğ, ortaçağda ve modem çağda Yahudilere yönelik Arap
ya da İslam tutumuyla ilgiliydi.48 "İslami Gelenekte Yahudi Nef
reti ve Kuran Tefsiri" başlıklı bir tebliğ sunan İsrailli bir katılımcı
şu sonuca varıyordu: "Sözlü gelenek erken Müslüman toplum
daki gelişmeleri yansıhyorsa, o zaman Yahudilerle ilgili gelenek
ler, kuşkusuz, sadece Yahudi karşıh yasaların ideolojik üstyapı
sını oluşturmakla kalmadı, İslamın ilk iki yüzyılında Yahudilere
yönelik
fiili
tutumunun yansımasıdır da."49 Yahudi nefreti ko
nusuyla ilgili başka bir bilimsel yazı da, ortaçağda Müslüman
topraklardaki Yahudilerin toplumsal ve yasal statüsünü tarif
etmek için kullanılan pozitif terimler", Hıristiyan A vrupa'daki
Yahudilerin daha kötü koşullarıyla karşılaştırıldığında doğru ol
sa da, "tarihsel hakikate büyük bir haksızlık etmiştir." İslam'ın
"nispeten iyi" ilk üç kuşağından sonra Yahudilerin "güvenliği,
siyasal ve yasal konumları" giderek kötüleşti." Bekleneceği gibi
yazar, Meymun'un "Yemen'e Mektup"taki İsmail'in sürgünü,
bütün zamanların en kötüsüydü yorumunu gündeme getirir.sa
Karşı-mit ve İsrail'in Arap
Topraklarındaki Gelesi Yahudileri
Doğuştan zalim İslam karşı-miti, İsrail'in doğulu, ya da Se
ferdik Yahudi nüfusunun belli gruplarının siyasal düşüncesinde
de vardır. 1975'te kurulan Arap Ülkelerinde Yahudilerin Dünya
Örgütü (WOJAG), temel kitapçığında kendi felsefesini duyur
du.sı WOJAC, İsrail'in Arap topraklarından gelen Yahudilerin
zulümden kaçan mülteciler oldukları konusunda belitsel olmayı
Haç
ve
H i lal Altı nda Ortaçağda Yah udiler 3 7
savundu. Bu Yahudiler Arapların elinden çektiklerini telafi et
mek için, İsrail'de huzur içinde yaşamayı hak ediyorlar. Dahası,
1948'den sonra buralara yeniden iskanları, yeni kurulan İs
rail'den onbinlerce Arabın sürgününü dengeleyen ve böylece İs
rail hesabına bu mültecileri geri döndürme yükümlülüğünü or
tadan kaldıran bir "nüfus mübadelesi"ni temsil eder. Üstelik,
WOJAC, bunları özümseme sorumluluğunun diğer Arap ülkele
rinde olması gerektiğini savunuyor.
Broşürün "Arap Topraklarındaki Yahudilere Yapılan Zulüm"
başlıklı bir bölürrfü,52 karşı-mit temasının özelliklerini gösterir:
Yahudilere yönelik Arap baskısı, bu nedenle, 1948 sonrası
bir görüngü değildir. Kökleri İslamdadır ve Muhammed zama
nından beri Araplarla Yahudiler arasındaki ilişkilerin kaçınılmaz
bir karakteristiği olmuştur. Yahudilere yönelik
20.
yüzyıl Arap
zulmü, toplumsal ve dinsel bakımdan mağdur Yahudinin Müs
lüman kitlelerin tepeden bakan tavrının ve Müslüman yönetim
lerin keyfi politikalarının ve çıkardıkları mali güçlüklerin yükü
nü çektiği yüzyıllar süren bu geleneğin bir devamı ve yoğun
laşmasıdır.53
Bu çözümleme, WOJAC'm temsil ettiği bütün kitlenin görü
şünü yansıtmayabilir; yine de, İsrail'deki Doğulu Yahudilerin
kendi anayurtlarında uğradıkları zulüm deneyiminin bir sonucu
olarak Araplara güvenmeme eğiliminde oldukları doğrudur.
Yoğun anti-Arapçılıkl
annın
, Bah Yakası ve Gazze'yi terk etmeye
karşı olmal
arının
ve Lukud partisini sürekli desteklemelerinin
nedeni bu kabul ediliyor. Kimileri, Doğulu Yahudilerin, Arapla
ra yönelik nefretlerinden ötürü İsrail ile Arap komşuları arasında
bir barışa önemli bir engel oluşturduklarını ileri sürecek kadar
ileri gider.
Arap ülkelerinden gelen Yahudilerin, Araplar ve İslam hak
kında sık sık olumsuz görüşler dillendirdikleri - doğru olsa da,
bunun ne ölçüde uzun süreli tarihsel anıdan kaynaklandığı
tar-
3 8 Mark R.
Cohen
hşmalıdır. Bugün İsrail'deki pek çok doğulu Yahudi seçmen,
göçmenlerin çocuklarıdır; hiçbir zaman Arap topraklarında ya
şamadılar ya da genç; yaşlarında İsrail'e geldiler. Eski ülkede İs
lam alhnda düşmanlık (ve uyum) öyküleri, büyüklerinden kay
naklanıyor. Araplara yönelik husumet, kısmen, Doğulu Yahudi
lerin, Arap-İsrail çahşmasının talihsiz fakat öngörülebilir bir so
nucu olarak İsrail kamuoyunda derin bir önyargının nesnesi
olan Araplardan kendilerini ayırma özlemini yansıhr. Dahası,
seçimlerde Lukud'u desteklemeleri, kısmen İsrail'deki ekonomik
ve siyasi deneyimleri tarafından belirlenmektedir.
Mülteci olarak gelişlerinden itibaren Arap topraklarından ge
len Yahudiler, Aşkenazim tarafından kurulan ve ilk 30 yıl Avru
pa'dan gelen Yahudilerin egemen olduğu, İşçi Partisi tarafından
yönetilen İsrail foplumunda eşit fırsatlardan yoksun bırakılmak
tadırlar. Bunun çoğu, açıkça ayrımcılık değildi; daha çok, bu ka
dar çok göçmeni mücadele halinde olan yerli bir ulusa özümle
me ağır görevinin talihsiz bir sonucuydu. Yine de birçok doğulu
İsrailli, geri sosyoekonomik durumlarından İşçi Partisi'ni sorum
lu tutmaya devam ediyor.54 Doğulu Yahudiler, haklı olarak, Aş
kenazmin Hıristiyan topraklarda maruz kaldıkları zulmün -
·
soykırımla sonuçlanan zulmün- telafisi olarak, Yahudi devleti
biçiminde Yahudi bağımsızlığının meyvelerine sahip çıkhğını
düşünüyorlar. İsrail'deki Doğulu Yahudiler, bilinçli ya da bilinç
siz, Siyonist düşten eşit pay almayı haklı göstermek çabasıyla
uğradıkları tarihsel zulmü üzerine basa basa anlatmaya (dolayı
sıyla karşı-mite katkıda bulunmaya) yöneldiler.55
Benzer bir çözümleme, 1990'da
Tikkun
dergisinde yayımla
nan bir makalede de görülür.56 İsrailli, bir bilgin ve doğulu bir
Yahudi olan yazar, Doğulu Yahudilerin, bugün "asimilasyon ve
öz-kimlik" edinmek için Arap-Yahudi geçmişini nasıl çarpıthkla
rını gösterir. Irak Yahudileriyle ilgili bir televizyon belgeselini
betimler. Belgesel, Irak Yahudilerinin kültürel başarılarını çok
az
anlatır; bunun yerine, onların öykülerini "Aşkenazik bir soykı-
Dostları ilə paylaş: |