68 Mark R. Cohen
rutl
anmı
şhr."18 Bu, hoşgörüyü ifade etmenin oldukça olumsuz
bir biçimi gibi görünmesine karşın, formülasyon yasayı yazanla
rın, Hıristiyanlık Öncesi Roma geleneğine derinden kök salmış
hoşgörülü bir politikanın dev
amın
a papazların itirazını öngörüp
önünü alma çabalarını yansıhr. Diğer yasalar Museviliğin gerek
lerini yerine getirme özgürlüğüyle ilgili garantileri içeriyor -
örneğin, Sebt törenlerine müdahale etmeme güvencesi.19
Pagan döneminden miras alman hoşgörü politikasının özsel
öğeleri, Theodosian Yasa'nın Yahudilerin kişiliklerine ve malla
rına delice saldırılar karşısında Yahudileri koruyan maddeleri
dir. En erken hüküm
397
tarihlidir: "Yahudilere saldıranların bü
tün kötü davranışları engellenecektir (ve ... sinagogları alışılmış
sükunetiyle kalacakhr)."20 Benzer şekilde, 420 tarihli bir yasa, si
nagogların korunmasını Yahudilerin yaş
amını
güvenceye al
makla birleştirir: "Suçsuz olduğu halde, Yahudi olduğu gerekçe
siyle hiç kimse ayaklar allına alınamaz ve hiçbir din, herhangi bir
kimsenin küstahça davranışa maruz kalmasına neden olamaz.
Sinagogları ve ikametgahları, gelişigüzel yakılamaz."21 Bu hü
küm, Hıristiyan katılıkla ilgili karakteristik bir ifadeyle biter:
"Yahudiler de, Hıristiyan dinine saygısız bir harekette bulun
mamaları ve küstahlaşmamalan konusunda uyarılacaklardır."
Koruma güvencelerinin, koruma varmış gibi olmayan bir
uyarıyla nitelenmesi, Hıristiyanlık öncesi Roma'dan gelmiş ola
bilir. İskenderiye'de yeni ayrıcalıklar talebiyle Yahudi karşılı
ayaklanmaların ardından, 41'de İmparator Claudius, İskenderi
yelilere, şiddetten uzak durmalarında ısrar eden bir mektup,
yazdı. Claudius, mektubunda, "daha fazla ayrıcalık" taleplerin
den vazgeçmelerini emrederek, Yahudilere hoşgörünün sınırla
rını
saphyordu.22
A yru
ruhla, Theodosian Yasa da, isteksizce ve sık sık dili teh
likeye atarak, Yahudiler ve mallan için güvenceleri dile getirir:
"İğrenç paganların, Yahudilerin ve sapkınların ruh ve cüretlerini
bashrdık. Yine de, muhterem Hıristiyanlık bahanesiyle uluorta
Haç ve H ilal Altı nda Ortaçağda Yah u d i l e r 69
hareketlerde bulunanların [Yahudileri] incitmekten ve onlara
zulmetmekten uzak durmaları buyruğumuzdur."23
Museviliğe yönelik Hıristiyan husumeti, 16. Kitap'ı karakteri
ze eden Hıristiyan üstünlük tonuyla tutarlı olan
S.
Başlık'ın sap
tadığı koşullarda belirgindir.24 Yahudilerin Tiberiye'deki Patri
ark'a para gönderme hakkı, yürürlükten kaldırıldı. Ondan sonra
katkılar, imparatorluk hazinesine yönelecekti.25 Başka bir yasa
da (415 sayılı), Patriark Garnatiel'in sorumluluk alanını daralhp
yetkisini yeni sinagoglar inşa etmekle sınırladı ve ıssız yerlerdeki
sinagogları yıkmasını emretti.26 415 sayılı yasayı çıkaran aynı
İmparator Honorius, 423'te eski sinagogların yıkılmasını yasak
layarak dönüş yaph.27 438 sayılı "yeni yasa"sında İmparator
Theodosius il, ödünleri genişletti: "Eşit derecede makul bir de
ğerlendirmeyle, yeni sinagogların yapılmasını yasaklıyoruz; fa
kat, yıkılma tehlikesi alhnda olan eski sinagogların sağlarnlaşh
rılmasına izin verilmektedir."28 Doğu Akdeniz'in Bizans toprak
larını işgal ettikten sonra İslam, hem yeni ibadethanelerin inşası
nı hem de eskilerin onarılmasını yasaklayarak daha baskıcı bir
politika benimsedi.
Yahudilerle ilgili önyargılı dil, Theodosian Yasa'ya taşınan
Roma hoşgörüsü ilkesini yumuşahr. Superstitio (hurafe) terimi
nin
yaygın kullanımı, dikkat çekicidir. Hıristiyanlık öncesi Roma
kullanımında aşağılayıcı olan terim, Romalı olmayan herhangi
bir dini anlahyordu;, fakat Romalı yazarlar, nötr bir ahlahm kul
lanarak Museviliğe de religio (din) diyorlardı. İmparatorluğun
Hıristiyanlaşmasından sonra da bu ikilik devam etti. Beşinci
yüzyılın başından itibaren, religio Hıristiyanlık için kullanılırken,
artık Musevilikle sınırlı olan superstitio ise, ondan sonra "iğrenç",
ve "alçak" , gibi sıfatlarla nitelendi. Yasa'daki öteki dil, Yahudile
rin İsa'yı inatla inkarına, huysuzluğa -hatta Museviliğin kirliliği
ne (" ... bulaşıcı hastalık gibi yayılan bir bela")- ve Yahudilerin
Roma İmparatorluğu'na yönelik değişmez düşmanlığına dikkat
çeker.29
70 Mark R. Cohe n
Hem Hıristiyanlar hem pagan nüfus içindeki potansiyel Hı
ristiyanlar üzerindeki Yahudi gücü, Katolik kiliseyi kızdıran baş
lıca etkendi. Bir buyruk, Yahudi-Hıristiyan evliliğini zinayla eş
sayıyordu (belirtilmemesine karşın, böyle bir durum ölümle ce
zalandırılıyordu).30 404 tarihinde İmparator Hororius'un dayat
hğı bir yasa, Yahudilerin ve Samarianların* imparatorluk hizme
tinde çalışmalarım yasakladı.31 Homorius, 418'de, bu kez "bu ır
kın
sapkınlığına sadık ve silahlı imparatorluk hizmetinde bu
lunmaya çalışhkları anlaşılan kişiler" diye Yahudilere işaret ede
rek yasağını tekrarladı.32 438 tarihli Novella 3'ünde imparator
Theodosius, yasağı tekrarladı ve sivil yönetimin bütün dallan
için geçerli hale getirdi.33
Yüzyıllar geçtikçe bu yasalar -Yahudilerin silah taşımalarına
olanak veren görevlerden uzaklaşhran yasalar (on ikinci yüzyıl
sonlarına kadar bazı yerlerde Yahudiler silah taşımaya ve kul
lanmaya devam etmiş olmasına karşın)- Yahudileri Hıristiyanlar
üzerinde otorite kurabilecekleri görevlerden uzaklaşhrma dür
tüsünü başlath.
Kilise liderlerinin özel kaygısı, ellerindeki köleleri Yahudile
rin olumsuz etkilemesi olasılığıydı. Bu endişe, aile hizmetine
gi
ren erkek kölelerin sünnet edilip ritüel suya bahrma yoluyla di
ne döndürülmelerini emreden Yahudi kuralından kaynaklanı
yordu.34 Theodosian Yasa'yı yapanlar, 16. Kitap'ın
9.
Başlık'ının
tamamını "Hiçbir Yahudinin Hıristiyan bir kölesi olamaz" konu
suna ayırdılar. Klasik Roma hukuku, yasaklanan hadım etme ge
leneğine benzediği için sünneti zaten yasaklamışh.35 Ne var ki,
Hıristiyan Roma hukuku, konuyu dönme bakımından yeniden
odağına aldı. İlk Hıristiyan imparator Constantine, "eğer bir Ya
hudi, Hıristiyan ya da başka bir tarikattan bir köleyi salın alıp
sünnet ederse, bu şekilde sünnet edilen kişiyi köle olarak tuta-
•
Eski Ahit'in sadece ilk beş kitabını kabul eden bir Yahudi mezhebin
den olanlara verilen ad
-çv.
Dostları ilə paylaş: |