MTD
www.mtddergisi.com
ULUSLARARASI HAKEMLİ TASARIM VE MİMARLIK DERGİSİ
Ocak / Şubat / Mart / Nisan 2017 Sayı: 10 Kış - İlkbahar
INTERNATIONALREFEREEDJOURNAL OF DESIGNANDARCHITECTURE
January / February / March / April 2017 Issue: 10 Winter – Spring
ID:143 K:236
ISSN Print: 2148-8142 Online: 2148-4880
(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)
(Marka Patent No / Trademark)
(2015/04018 – 2015/GE/17595)
150
ULUSLARARASI HAKEMLİ
TASARIM MİMARLIK DERGİSİ
INTERNATIONAL
REFEREED
JOURNAL
OF DESIGN AND ARCHITECTURE
PRINT ISSN: 2148-8142 - ONLINE ISSN: 2148-4880
sanat yapıtı hem sanat hem de dini olabilmiş-
tir.
1
Serrano’nun ABD’de sanatçılara devlet
desteği sağlayan The National Endowment
For the Arts tarafından desteklenmesi 1989
yılında tartışmalara yol açmıştı. 2011 yılında
ise Hristiyanlar tarafından Paskalya’dan ön-
ceki son Pazar günü kutlanan Palmiye Pazarı
bayramında, “Çişli İsa”nın baskılarından biri
Avignon’da sergilendiği müzede Hıristiyan
protestocular tarafından onarılamayacak şe-
kilde tahrip edilmişti.
Resim 1. Andres SERRANO, Çişli İsa /
Piss Crist, 152x102 cm, Plastik Kap,
İkona, İdrar, 1987
DAMIEN HIRST
Çok popüler ve performansa dönüşmüş bir
başka sergileme ise Damien Hirst’a aittir.
1 http://www.huffingtonpost.com/udoka-okafor/
exclusive-interview-with-_18_b_5442141.html
(erişim tarihi: 26.01.2017)
Sanatçı Eyestorm Galerisi’nde “Painting by
Numbers” adlı sergide uyguladığı enstalasyo-
nunu serginin en etkili işi olarak duyurmuştu.
Eser arı dolu kahve fincanları, sigara izma-
ritleriyle dolu kül tablaları, boş bira şişele-
ri, üzerinde boya bulaşığı bir palet, şövale,
merdiven, fırçalar, boş bira şişeleri, yarım
kalmış kahve bardakları, şeker ambalajları
ve yere yayılmış gazetelerden oluşmaktaydı.
54 yaşındaki temizlik görevlisi Emmanuel
Asare (isminin tüm yazılarda zikredilmesi
ilginçtir) eseri çöp zannedip toplar. Bu olay
tüm sanat dünyasında geniş bir yankı bulur.
Temizlikçinin ifadesi her manşette aynen
aktarılır, “Bana buradakiler hiç de sanat ese-
ri gibi görünmedi. Ben de hepsini toplayıp
attım.” Sanatçının tepkisi ise şaşırtıcı ola-
caktır. Sanatçı bu haberi aldığında herkesten
çok güler. Çünkü eseri ile günlük hayat ara-
sında kurduğu bağlantıda başarıya varmıştır.
Günlük hayat nesnelerinin galeride ne işi var-
dır? Galeride sunulmaları onlara estetik an-
lam yüklemekte midir? Bize temizlik görev-
lisinin gazeteleri açıklaması çok anlam ifade
etmez. Fakat, “en başarılı” sanat eleştirisini
yine de o yapmıştır. Sonuç başarıya ulaşmış-
tır, eser yeterince reklamını yapmıştır. Eserin
yok olması önemsizdir, önemli olan sonuçtur
ve varılan noktadır. (Damien Hirst’ün eski-
den borsacı olduğunu unutmamak gerekir bu
arada, paranın nerede olduğunu elbette bil-
mektedir). Eser yok edilerek sonuçlanmıştır,
tıpkı Marcel Duchamp’ın Büyük Cam işinin
MTD
www.mtddergisi.com
ULUSLARARASI HAKEMLİ TASARIM VE MİMARLIK DERGİSİ
Ocak / Şubat / Mart / Nisan 2017 Sayı: 10 Kış - İlkbahar
INTERNATIONALREFEREEDJOURNAL OF DESIGNANDARCHITECTURE
January / February / March / April 2017 Issue: 10 Winter – Spring
ID:143 K:236
ISSN Print: 2148-8142 Online: 2148-4880
(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)
(Marka Patent No / Trademark)
(2015/04018 – 2015/GE/17595)
151
ULUSLARARASI HAKEMLİ
TASARIM MİMARLIK DERGİSİ
INTERNATIONAL REFEREED
JOURNAL OF DESIGN AND ARCHITECTURE
PRINT ISSN: 2148-8142 - ONLINE ISSN: 2148-4880
kırılıp, nihayetinde tamamlanması gibi. Peki,
günümüzde de bu başarıyı hedefleyen sanat-
çılar ülkemizde olmamış mıdır?
Resim 2. Damien HIRST, Eyestorm
Galerisi Enstalasyonu, 2001
Damien Hirst gibi Postmodern çağda popüler
kültür imgelerini kullanan sanatçıların ortak
meselesi, imge sağanağının kutsal metinlerle
aynı arındırıcı rolü oynayıp oynamadığıdır.
Kutsal metinler yerine, modernizmin kalıp-
ları ve kurallarının olup olmadığı da söyle-
nebilir. Julia Kristeva’ya göre: “Kitle medya
kültürü daha az şifrelenmiştir, o kadar evren-
sel değildir, imge ve biçimlere sokacak tek
bir kitabımız yoktur, birkaç tane vardır; bu
yüzden bu imge ve biçim patlamasını yaşı-
yoruz. Bize yaşam ve ölümden bahseden bü-
yük mitlere kıyasla ortalama kalabilirler, ama
analistin sedirinde ve televizyonda aktarılan
“küçük ayrıntılar” bizim günlük hastalıkla-
rımız üzerinde, tıpkı kutsal imgeler gibi etki
bırakır. İmgelemin parçalanmasını yaşıyoruz.
Bir katedral kadar görkemli değil, o kadar et-
kileyici değil, ama ruhsal aygıtta aynı meka-
nizma çalışıyor.” (Harrison ve Wood, 2011:
1107)
BEDRİ BAYKAM
Türkiye’de unutulmamış en çarpıcı iki örnek
ise, Bedri Baykam ve Şükran Moral tarafın-
dan yapılmıştır.
Bedri Baykam 14 yaşında (ilk ilişkisi sonrası
diye etiketlemiştir) sildiği ve 35 yıldır sakla-
dığı peçeteyi sergiledi. Dolayısıyla büyük bir
tartışma yarattı bu durum. Gazetelerde sayfa-
lar dolusu yazılıp çizildi. Sanattır diyen azın-
lık ve buna şiddetle karşı çıkan bir çoğunluk
ağzına geleni söyledi, döküldü. Baykam’ın
açıklaması şöyle olmuştur: Dünyaya ‘erkek-
ler böyle yaşardı’ diye bir belge bırakıyorum,
diyen Baykam, başlık örneği olmayan bir şey
yapmak istediği için de 35 yıl önce spermini
sildiği peçeteyi sakladığını itiraf ediyor. Bu
karara varmasını ise şöyle anlatıyor: “Bunun
şu anda örneği yok ve olamaz da. Çünkü bu-
nun üç sebebi var. Birincisi: bu kitabı okurken
15 yaşında olan ve ‘ben de yapayım’ diyen
biri 35 yıl bunu saklayabilecek mi? İkincisi:
Saklaması önemli olan birisi sayılabilecek
mi? Üçüncüsü: Bunu yapsa bile, bu artık ya-
pılmış bir şeydir.” Sperm izini taşıyan ilk pe-
çetenin şu anda kendi sanatsal hinterlandında
(yaşam alanı) değeri olan bir kağıt parçası
olduğunu da ifade eden Baykam, “Biri bana,
‘bu Van Gogh’un spermini taşıyan mendildir’
deseydi onun, benim için değerli olurdu. Bir