606
460
personeline bu hususu her dönem hassasiyetle uygulamaları amacıyla hatırlatmaktan
geri kalmayacaktır. Katliamlar, esaret hayatı, ölümler ve tecavüz olaylarıyla sarsılan
adada Kızılay tarafından yürütülen insani yardım çabaları ise başta Uluslar arası
Kızılhaç Teşkilatı olmak üzere uluslar arası bütün insani yardım organizasyonları
tarafından takdirle karşılanmıştır. Örneğin Görneç’te kalan ve doğum günleri pek
yakın olan 3 hamile Türk kadınının Barış Gücü aracılığıyla Lefkoşa Hastanesi’ne
doğum için kaldırılmalarına RMMO tarafından 24 Temmuz 1974 tarihinde mani
olunurken
2
Kızılay ise yardımlarını sadece Kıbrıs Türklerine değil yardıma muhtaç
Rumlara da yöneltir. Kızılay yardımlarından gıda yardımları, ilaç, sağlık malzemesi,
çadır, ulaşım, haberleşme ve gerekli hallerde ameliyat ve tedavi gibi değişik
şekillerde istifade edenler sadece sivil ve masum Rumlar değil, doğrudan Türk
askerine karşı savaşırken yaralanan Rumlar da olmuştur. Öte yandan sadece “20
Temmuz 1974, Sabah erken saatlerde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kıbrıs’a çıkarma
harekâtı başladı. TRT’den bu hususun duyurulmasını müteakip Genel Müdür
odasında evvelce teşkil edilmiş olan ‘Olağanüstü Hal Komitesi’ erken saatlerde
toplandı. Genel Müdür odası bir harekât merkezi haline getirildi. Genelkurmay ile
temasa geçildi. Kıbrıs’a Kızılay vasıtasıyla yapılacak yardımları koordine etmek
üzere ilgili bakanlıkların temsilcilerinden müteşekkil bir komite toplanması önerildi.
Mersin Hastanesi’ne hastane çadırı ilave olarak sevk edildi. Bütün teşkilatta 24 saat
çalışma düzenine geçilmesi için gerekli talimatlar verildi. Başbakanlığa Kızılay’ın
tüm imkânları ile hükümetçe ve Türk Silahlı Kuvvetlerince talep edilecek Kızılay
hizmetleri için hazır ve emre amade olduğuna dair yazı gönderildi. Pendik kampı
hariç diğer bütün kampların kapatılmasına (Selçuk’taki memur kampı dâhil) karar
verildi. Kamplardaki görevliler ve yönetici personel Ankara’ya görevlerinin başına
çağrıldı…”
3
şeklinde devam eden ayrıntılı raporun bu kısmı bile Kızılay’ın Kıbrıs
2
KGMA. Lefkoşa Büyükelçiliği tarafından 27 Temmuz 1974 tarih ve 385 sayı ile Dışişleri
Bakanlığı, Kızılay Genel Başkanlığı ve BM Cenevre Daimi temsilciliğine gönderilen açık telgraf
mesajı.
3
KGMA. Türkiye Kızılay Derneği Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan 23 Ağustos 1974 tarih ve
451 sayılı rapor.
607
461
konusunda ortaya koyduğu hassasiyetin, fedakârlığın ve mesai kavramı tanımadan
ortaya koyduğu çabanın anlaşılması için son derece yeterli bir durumdur.
Kızılay bir yandan Kıbrıs’a yönelik yardım faaliyetlerini son derece planlı ve
profesyonel bir strateji içerisinde yürütmeye gayret ederken Mersin, Adana ve
Tarsus’ta açtığı sahra hastaneleri, 1963 yılından itibaren Kıbrıs’ta faaliyette olan
Lefkoşa Kızılay İlk Yardım Hastanesi’nin takviye edilmesi ve belirli dönemlerde bu
hastanede uzman sağlık ekipleri görevlendirmesi, Lefkoşa’da kan merkezi tesis
etmesi, ayrıca Kıbrıs Türklerine yönelik olarak muazzam bir yardım toplanmasına
neden olan Kıbrıs’a Yardım Pulu Projesi, ayrıca Kızılhaç’la işbirliği içinde esaret
hayatı yaşayan Rumlara ve Kıbrıs Türklerine yönelik olarak esir postası ve
haberleşme imkânıyla ilgili altyapı oluşturması, savaş döneminde kayıp olanlarla
ailelerinden haber alamayanlar ve esir düşenlerle evlerinden olmuş göçmenlere
yönelik barınma, iaşe imkânları sağlaması, özellikle uluslararası kamuoyuna Kıbrıs
sorununu anlatma ve Kıbrıs Türklerinin yaşamakta oldukları mezalim karşısında
toplumsal duyarlılığı en üst düzeyde tutma gayretleri, BM nezdinde bu konuyla ilgili
diplomatik girişimler, ayrıca KTKD ile sıkı işbirliği içinde Türkiye’de yaşayan ve
üniversite eğitimi alan öğrencilere her türlü desteğin sağlanması, ayrıca savaş
döneminde yaralanan mücahitlerle çeşitli hastalıklar nedeniyle Türkiye’ye getirilen
Kıbrıs Türklerinin dertlerine derman olması, yurtdışında ve yurtiçinde yaşayan ve
yakınlarından haber alamayanlara yardımcı olması ve iletişimi sağlaması,
Türkiye’deki esir kamplarında tutulan Rum ve Yunan esirlerin her türlü ihtiyaçlarının
karşılanması, savaş sonrasında Kızılhaç ile işbirliği ve koordinasyon çerçevesinde
hayatın normalleştirilmesi gayretleriyle inanılmaz bir mesai harcamış ve haklı olarak
herkesin takdirlerini kazanmıştır.
Belki de özellikle 1 Nisan 1955 tarihinden itibaren başlayan EOKA saldırıları
ve ardından 20 Temmuz 1974’e kadar geçen süreçte Kıbrıs adasında yaşanılanları en
kısa ve açık şekilde ifade eden “Kıbrıs’ın bütün parfümleri Makarios’un adaya
608
462
yaymış olduğu kanların kokusunu silemez.”
4
sözünden hareketle bir savaş ortamında
Kıbrıs Türklerinin yakın tarihine damgasını vurmuş 20 Temmuz 1974 tarihli Kıbrıs
Barış Harekâtı sürecinde Kıbrıs Türklerine ve insanlığa yardım ve destek için gecesini
gündüzüne katan başta Kızılay Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Recai Ergüder olmak
üzere Ankara merkeze bağlı olarak İstanbul ve Etimesgut depolarında görev yapan,
Kızılay adına bu depolardan önce Mersin’e, oradan da çeşitli gemilerle yardım
malzemelerini adaya sevk eden Kızılay personeli, Kızılay tarafından yardım
malzemelerinin sevk ve idaresini en seri, aksaksız ve zayiatsız yapabilmek için gerek
Mersin ve gerekse Mağusa ve Lefkoşa merkezlerinde açılan depolarda görev yapan
personel, ayrıca Kızılay’ın Türkiye ve Kıbrıs’ta açtığı hastanelerde çeşitli zamanlarda
görev yapan doktor, ebe, hemşire, sağlık teknisyeni, eczacı bütün personelinin
fedakarlıkları, insanüstü gayretleri ve adanın dört bir yanında ırk ayrımı
gözetmeksizin tamamen insanlığa hizmet aşkıyla yürüttükleri çalışmalar ve gayretleri
hiçbir zaman unutulacak türden değildir. Kızılay 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında
da bu ülkenin yüz akı kuruluşlarından birisi olduğunu bir kere daha ispat etmiştir.
Tamamen Kızılay arşivlerine dayanarak hazırlanan bu bilimsel araştırma bu dönemde
görev alan Kızılay insanlarının alın terlerini, yüreklerinin ve gönüllerinin güzelliğini
yansıtmak, bu bağlamda tarihimizin pek de bilinmeyen karanlık bir noktasını Kızılay
meşalesiyle aydınlatmak ümidiyle kaleme alınmış ve bu kahraman insanlara ithaf
edilmiştir.
4
KGMA. Kızılay tarafından yayımlanan 23 Temmuz 1974 tarihli ve 37 sayılı basın bülteni.
Dostları ilə paylaş: |