372
3.2. TӘCRÜBӘ-ӘLAVӘ
Azәrbaycan türkcәsi-Türkiyә türkcәsi frazeoloji lüğәti
QISALTMALAR
Açık. açıqlama açıklama
b.//Bkz. bakın//baxın bakınız
eşses. omonim eşsesli
kar. qarşılığı karşılığı
TÜRK
ALFABESİ
AZӘRBAYCAN
ӘLİFBASI
Aa
Mm
Aa
Qq
Bb
Nn
Bb
Ll
Cc
Oo
Cc
Mm
Çç
Öö
Çç
Nn
Dd
Pp
Dd
Oo
Ee
Rr
Ee
Öö
Ff
Ss
Әә
Pp
Gg
Şş
Ff
Rr
Ğğ
Tt
Gg
Ss
Hh
Uu
Ğğ
Şş
Iı
Üü
Hh
Tt
İi
Vv
Xx
Uu
Jj
Yy
Iı
Üü
Kk
Zz
İi
Vv
Ll
Jj
Yy
Kk
Zz
374
A
Abır elәmәk:
açık. Utanma duyğusu, utanç; haya etmek, utanmak, sıkılmak.
Abır gözlәmәk: açık. Saygılı olmak, edeplenmek.
Abır-hәya elәmәk (etmәk): açık. ve var. Utanmak, hicap duymak (veya etmek).
Abır-hәyadan salmaq: Bkz. Abırdan salmaq.
Abır vermәk: Bkz. Abrını almaq.
Abırdan düşmәk: açık. ve var. Rezil kepaze olmak, rezil rüsvay olmak; (bir işi) yüzüne
gözüne bulaştırmak; sağlığını yitirip zayıflamak.
Abırdan salmaq: açık. ve var. Rezil kepaze etmek; pişman etmek; tahkir etmek,
aşağılamak.
Abi-neysan (abi-leysan) kimi göz yaşı axıtmaq (tökmәk): kar. Nisan yağmuru gibi
gözyaşı dökmek.
Abra mindirmәk: açık. ve var. (Birine, bir şeye) çeki düzen vermek; düzeltmek,
düzenlemek; çeki düzen verdirmek; düzelttirmek, düzenlettirmek.
Abrı getmәk (tökülmәk): açık. ve var. Rezil olmak; aşağılanmak; utandırılmak; itibardan
düşmek; gözden düşmek.
Abrına qısılmaq: açık. Saygılı olmak, utanmak, çekinmek; konuşmaktan kaçınmak,
tepkisini göstermemek, utancından ağzını açmamak. O kötü olaydan sonra ağzını bile açmadı.
Abrına sataşmaq: var. Namusuna dokunmak; namusunu ayaklar altına atmak.
Abrından keçmәk: açık. Utanmayı bir tarafa bırakmak, yüzsüzleşmek.
Abrını almaq: açık. Utandırmak, ayıplamak.
Abrını aparmaq: açık. ve var. Canından bezdirmek; utandırmak.
Abrını atmaq: açık. Utanmamak, yüzsüzleşmek.
Abrını әlinә vermәk: Bkz. Abrını әtәyinә bükmәk.
Abrını әtәyinә bükmәk: açık. ve var. Ayıplamak, yüzünü kızartmak; utandırmak; haddini
bildirmek; ağzının payını vermek.
Abrını götürmәk (tökmәk): Bkz. Abrını aparmaq.
Abrını göy әskiyә bükmәk: Bkz. Abrını әtәyinә bükmәk.
Abrını gözlәmәk: Bkz. Abrına qısılmaq.
Abrını vermәk: açık. Utandırmak.
Ac qurd: açık ve var. Aç kurt gibi, aç gözlü, doymak bilmeyen.
“
375
Acı bağırsaq kimi uzanmaq: var. Yılan hikayesine dönmek.
Acı göz yaşları:
açık. ve
var. Kanlı yaş/yaşlar dökmek.
Acığa düşmәk: var. İnada binmek; inadı tutmak.
Acığa salmaq: var. İnada bindirmek.
Acığı gәlmәk: var. Sinirine dokunmak, hoşuna gitmemek.
Acığı soyumaq: var. Sinirleri gevşemek (veya yatışmak).
Acığı tutmaq: açık. ve var. Kızmak, öfkelenmek, hiddetlenmek; Siniri oynamak/sinir
olmak.
Acığından (hirsindәn) boğulmaq: açık. Sinirinden (hırsından) boğulmak.
Acığından (hirsindәn) partlamaq:
açık. Sinirinden küplere binmek.
Acığından zәncir çeynәmәk: açık. ve var. Sinirleri altüst olmak; sinirleri ayakta olmak.
Acığını basmaq (yemәk): var. Sinirlerine hakim olmak.
Acığını çıxarmaq (çıxmaq): var. Acısını çıkarmak.
Acığını tutdurmaq: açık. var. Sinirlendirmek; sinirine dokunmak, sinirini bozmak.
Acığını... <üstünә> tökmәk: var. Öfkesini almak/çıkarmak.
Acından qarnı quruldamaq: var. Karnı zil çalmak. Acısından karnı gurlar, başında nergiz
parlar.
Acıq çәkmәk: açık. ve var. Birisine karşı kin beslemek (veya tutmak); ıstırap çekmek.
Acıq vermәk: açık. ve var. Takılmak, sataşmak; (birine) huzursuzluk vermek.
Acısını almaq (çıxarmaq): açık. ve var. Acısını çıkarmak; öcünü almak.
Acizin qәnimi: açık. Gücü acizlere yeten.
Aclıq elan etmәk: var. Açlık grevi, ölüm orucu.
Açaram sandığı, tökәrәm pambığı: var. Açtırma kutuyu, söyletme kötüyü.
Açıb ağartmaq. açık. Aydınlığa kavuşturmak, gün yüzüne çıkarmak.
Açıb ortalığa tökmәk: açık. ve var. (Birinin) ayıp, kusur veya suçlarını açıklamak,
söylemek, dolayısıyla kirli çamaşırlarını ortaya dökmek.
Açıq alınla: kar. Alnı açık.
Açıq qapını itәlәmәk: var. Havanda su dövmek.
Açıq qәlblә (ürәklә): kar. Açık kalple (yürekle).
Açıq qıfıla açar salmaq: Bkz. Açıq qapını itәlәmәk.
Açıqlığa (açığa) çıxmaq: kar. Açığa çıkmak, meydana çıkmak.