158
Tümce içinde genellikle yüklem (örnek b, c), nadiren de dolaylı nesne (örnek
a) olarak kullanılabilmektedir.
Deyim tekil halde (örnek b, c) kullanılmaktadır.
Кромешная тьма
Türkçe anlamı = zifiri karanlık, cehennemi karanlık;
Türkçe karşılığı = zifiri karanlık, cehalet, eziyetli yaşam;
Aslı = Eski Slavca’dan geçen taklit.
Bu deyimin kökenleri hakkında birkaç görüş vardır:
1. “Кромешный” (kromeşnıy) sözcüğü Çağdaş Rusça’da arkaik (eskimiş)
bir sözcüktür. Bu sözcük birkaç deyim dışında çağdaş Rusça’da kullanılmamaktadır.
(örneğin; “кромешный ад” (kromeşnıy ad) – cehennem; “кромешная тьма”
(kromeşnaya t’ma) – zifiri karanlık). “Кромешный” (kromeşnıy) sözcüğü “кромђ”
(Çağdaş Rusça’da «вне» - dışında) sözcüğünden türetilmiştir. “кромђ” sözcüğü
“крома” nın (sınır, köşe, kenar) –de halinde kullanımıdır. “Кромешный” Eski
Rusça’da “dış, harici” anlamına gelmektedir. Eskiden güneşin belli bir sınıra kadar
yeryüzünü aydınlattığı, o sınırın haricinde karanlığın hüküm sürdüğü düşünülürdü.
198
2. Kilise Slavca dilinde yazılan ncilde (Matfey, 22, 13) “Кромешная
тьма” (kromeşnaya t’ma) olarak cehennem adlandırıyordu.
199
198
N.M.Şanskiy, 1987, s. 70
199
Aşukinı, 1966, s. 676
159
Örnek tümceler;
a)
Летом я поехал в деревню, ни телевизора, ни телефона – тьма
кромешная.
Yazın köye gittim; ne televizyon ne de telefon var – tam bir eziyet.
b)
Я вышел на улицу, хоть глаз выколи – кромешная тьма кругом.
Sokağa çıktım, göz gözü görmüyor, her yer zifiri karanlık.
Deyim edebi dilde karşımıza çıkmaktadır.
Tümce içinde ad kökenli yüklem olarak kullanılmaktadır.
Deyim tekil halde kullanılmaktadır.
Манна небесная
Türkçe anlamı = gökten düşen yemek;
Türkçe karşılığı = Tanrının lütfu, nadir olay;
Aslı = Eski Slavca’dan geçen taklit.
ncil’e göre, “манна” (manna) – irmik, adamış topraklara doğru çolden geçen
Yahudilere her sabah Tanrı tarafından gönderilen yiyecektir ( shod, 16, 14-16, 31).
Büyük olasılıkla bu, çok hafif olup rüzgarla uzak mesafelere taşınan ve
yenilebilen liken «леканора съедобная» tohumlarıdır. Göçebeler bu tohumları
toplayıp, bunlardan un ve ekmek yaparlar.
200
“Манна” sözcüğü bütün Slav dillerinde ve başka pek çok dilde
bilinmektedir.
200
V.M.Mokiyenko, 2005, s. 416
160
Örnek tümceler;
a)
Я в Москве у себя так редко вижу настоящих литераторов, что разговор
с Боборыкиным показался мне манной небесной. (Чехов)
201
Moskova’daki evimde gerçek edebiyatçıları o kadar seyrek görüyordum ki,
Boborıkin’le yaptığım konuşma bana Tantı’nın bir lütfu gibi geldi.
b)
Места здесь засушливые, дожди вроде манны небесной.
(А.Кожевников)
202
Buralar kurak, yağmur ise adeta Tanrının bir lütfudur.
Deyim edebi dilde karşımıza çıkmaktadır.
Tümce içinde genelde dolaylı nesne (örnek a, b) olarak kullanılmaktadır.
Deyim tekil halde kullanılmaktadır.
Не от мира сего
Türkçe anlamı = bu dünyadan değil;
Türkçe karşılığı = dünyadan bi haber; yaşamdan kopuk; hayalperest; tuhaf;
Aslı = Eski Slavca’dan geçen taklit.
ncil’deki oann’dan: “Benim krallığım bu dünyaya ait değil.” ( oann, 18,
36)
203
“Сего” (sego) çağdaş Rusça’daki “этого” (etogo)- bu işaret zamirinin “сей”
– “сего” tamlayan durumunun tekil haldeki eski şeklidir.
204
201
A. .Molotkov, 1978, s. 237
202
Ö.Aydın Süer, 1999, s.132
203
Aşukinı, 1966, s. 441
204
V.P. Jukov, A.V.Jukov, Şkol’nıy fraz-kiy slovar’ russkogo yazıka, 2 baskı, Moskva, 1989, s. 210
161
Örnek tümceler;
a)
Это делало его человеком не от мира сего, совершенно не
приспособленным к практической жизни. (Н. Михайловский)
205
Bu durum onu, pratik yaşamdan tümüyle kopuk, dünyadan bi haber bir
insana dönüştürüyordu.
b)
Это был совсем не от мира сего человек и доброты редкой.
(Станюкович)
206
O, bu dünyaya ait olmayan ve iyiliğiyle seyrek bulunan biriydi.
c)
Ксения Васильевна ... живёт как птица, потому что не от мира сего.
(Островский)
207
Kseniya Vasilyevna… bir kuş gibi yaşar, çünkü bu dünyadan bi haber.
Deyim edebi dilde karşımıza çıkmaktadır.
Tümce içinde niteleyici (определение) (örnek a, b, c) olarak
kullanılmaktadır.
Deyim tekil halde kullanılmaktadır.
Нести крест
Türkçe anlamı = haç taşımak;
Türkçe karşılığı = sabır taşı olmak:
Aslı = Eski Slavca’dan geçen taklit.
205
Ö.Aydın Süer, 1999, s. 161
206
A. .Molotkov, 1978, s. 250
207
a.g.e., s. 249
Dostları ilə paylaş: |