117
3. 6. Latince’den geçen bazı deyimler
Аттическая соль
Türkçe anlamı = Atticus tuzu;
Türkçe karşılığı = çok ince bir espri;
Aslı = “Sal Atticus” Latince’den alınmış bir taklit.
“Bu deyime eski Roma yazarı ve hatifi olan Cicero’nun (M.Ö.106 – 43
yıllarında) yapıtlarında rastlanır. Eski Yunan bölgesi olan Atticus adından
gelmektedir. Bu bölgenin insanları çok akıllı ve esprili oldukları için bu deyim
ortaya çıkmıştır.”
102
Örnek tümceler;
a)
Сергей Иванович, умевший, как никто, для окончания самого
отвлечённого и серьёзного спора неожиданно подсыпать аттической
соли и этим изменять настроение собеседников, сделал это и теперь.
(Л.Толстой)
103
Hiç kimsenin beceremediği bir şeyi çok ciddi ve soyut bir tartışmayı bitirmek
için ansızın ince bir espri patlatır ve bununla sohbet eden kişilerin neşesini
yerine getirmeyi bilen Sergey vanoviç, şimdi de aynı şeyi yaptı.
b)
В этом заключалась вся весёлость, вся аттическая соль этих
вечеров.(Салтыков-Щедрин)
104
Bu tür eğlencelerin neşesi ve esprisi bunda gizliydi.
102
V.M. Mokiyenko, 2005, s.657
103
A.N. Tihonov, 2004, s. 32
104
A. . Molotkov, 1978, s. 445
118
c)
Удачная сатира – это аттическая соль окружающей нас сладкой
жизни.
105
Başarılı bir hiciv, bizi çevreleyen tatlı hayatın ince esprisidir.
d)
Аттическая соль у немцев всегда была в дефиците.
106
nce espri Almanlarda her zaman kıttı.
e)
Его прослушав, восхитишься: вся речь – аттическая соль.(С.
Кулага)
107
Onu dinleyip hayran olursun: tüm konuşma ince bir espriden ibarettir.
Bu deyim daha çok edebi (kitap) dilde karşımıza çıkmaktadır.
Tümce içinde hem özne (örnek b, d), hem dolaysız nesne (örnek a), hem de
ad kökenli yüklem (örnek c, e) olarak kullanılır.
Deyim tekil halde kullanılmaktadır.
Белая ворона
Türkçe anlamı = beyaz karga;
Türkçe karşılığı = cins tip, eksantrik, göze hemen çarpan, farklı;
Aslı = “Alba avis, albus corvus” Latince’den alınmış bir taklit.
“Bu deyim eski Roma hiciv şairi uvenalis’in (60 – 127 yıl.) 7. hiciv
şiirlerinde yer almaktadır.”
108
“Bu deyim Rusça’ya diğer Avrupa dillerinde olduğu gibi en erken 18.
yüzyılda girmiştir. Bu ifade edebi dile aittir ve bu onun yabancı kökenli olduğunu
105
www.aphorist.ru
106
www.forum.globalrus.ru
107
http//coolaga.chat.ru
108
V.M. Mokiyenko, 2005, s. 121
119
gösterir. Büyük bir olasılıkla “beyaz karga” deyimi Latince “Alba avis” den taklit
edilmiştir. Juvenalis, bu ifadeyi kendi hicivlerinde kullanarak bunun Avrupa
dillerinde yaygınlaşmasını sağlamıştır.”
109
Örnek tümceler;
a)
Среди наших простых рабочих женщин она выглядела как белая ворона
в своей мини-юбке. (А.Рыбаков)
110
şçi kadınlarımızın arasında mini eteğiyle hemen göze çarpıyordu.
b)
Он решил остаться в «Вилла-Родэ» до утра и, чтобы как-нибудь
скоротать время и не чувствовать себя белой вороной, перестал
отказываться от шампанского.(И.Кремлёв)
111
“Villa-Rode”de sabaha kadar kalmaya karar verdi. Zaman çabuk geçsin diye
ve kendini farklı biri gibi hissetmemek için şampanyayı reddetmekten
vazgeçti.
c)
Все веселятся и гуляют, а она как белая ворона всё сидит и молчит.
Herkes eğleniyor ve geziyor, o ise beyaz karga gibi tüm gün oturuyor ve
susuyor.
d)
Чтобы не выглядеть белыми воронами, нам пришлось поехать с ними.
Farklı görünmemek için onlarla gitmek zorunda kaldık.
Bu deyim hem edebi hem de konuşma dilinde karşımıza çıkmaktadır.
109
Daha fazla bilgi için bkz. V.M. Mokiyenko, Ot Avos’a do Yat’a: Poçemu tak govor’at? Moskva,
1998, s. 224-226
110
Ö.Aydın Süer, 1999, s. 5
111
R. .Yarantsev, Slovar’-spravoçnik po russkoy frazeologii, Moskva, 1981, s. 165
Dostları ilə paylaş: |