73
edilmi tir. A HM, davada söz konusu olan
ko ulların, ba vuru sahibinin alıkonulmasının
sözüm ona bir iade i lemi çerçevesinde oldu unu
gösterdi ini ve bu çerçevede Sözle meye aykırı
oldu unu tespit etmi tir.
Sınır dı ı etmek amacıyla alıkoyma
uygulamasının hukuka uygun olup olmadı ı,
yakın geçmi te Dougoz-Yunanistan davasında da
A HM tarafından incelenmi tir. Bu davada
A HM, 5. Madde 1. Paragraf (f) fıkrasının ihlâl
edildi ini tespit etmi tir. Her ne kadar ulusal
kanunlarda sınır dı ı etmeye yönelik yasal bir
gerekçe bulunsa da A HM, sınır dı ı etme
kararının ulusal kanunlarda yetki verilen
makamların dı ında bir merci tarafından
alındı ını – kıdemli bir savcının, idarî olarak iade
edilmesi söz konusu olan ki ilerin alıkoyulması
hakkında
bir
bakanlık
kararnamesinin
uygulanabilirli ine istinaden kurdu u benzerlik
neticesinde – ve ulusal kanunlarda belirtilen
“kamu açısından tehlike arz etme” artının yerine
getirilmedi ini tespit etmi tir. Ayrıca A HM,
kıdemli bir ba savcının, idarî olarak iade
edilmesi söz konusu olan ki ilerin alıkoyulması
hakkında
bir
bakanlık
kararnamesinin
uygulanabilirli ine istinaden kurdu u benzerlik
neticesinde ortaya koydu u kanaatinin, Sözle me
uyarınca yeterli “nitelikleri” haiz bir “kanun”
addedilemeyece ine karar vermi tir.
121
Her ne kadar 5. Madde 1. Paragraf (f)
fıkrası alıkoyma süresiyle ilgili bir kısıtlama
getirmese de Avrupa nsan Hakları Komisyonu,
iade ya da sınır dı ı etme i lemlerinin “gerekli
titizlikle” sürdürülmesi gerekti ini belirtmi tir.
Lynas- sviçre davasında Komisyon, bu durumu
u ekilde açıklamı tır:
lemlerin gerekli titizlik gösterilerek
sürdürülmemesi ya da alıkoymanın
yetkinin
kötüye
kullanılmasından
kaynaklanması halinde hapis uygulaması,
5. Madde 1. Paragraf (f) fıkrasına
aykırıdır. Bu çerçevede Komisyonun, iade
i lemleri esnasında ki inin alıkonuldu u
121
6 Mart 2001.
74
süreyi
dikkate
alma
gerekçesi
olacaktır...
122
Ancak, iade i lemleri esnasında alıkoyma
uygulamasının söz konusu ki inin yararına ya
talebi üzerine uzaması halinde, ki i kendisinin
uzun süre alıkonuldu unu iddia edemez.
Örne in, X.-Federal Almanya Cumhuriyeti
davasında,
123
iade i lemleri esnasında ba vuru
sahibinin 22 ay alıkoyulmu olması haklı
bulunmu tur, zira Alman makamları bu süre
zarfında Türk hükümetinden, ba vuru sahibi iade
edildi inde idam cezasına çarptırılmayaca ına
dair teminat alma do rultusunda giri imlerde
bulunmu tur. Kolompar-Belçika davasında da,
124
iade i lemleri sırasında ba vuru sahibinin
neredeyse üç yıl boyunca alıkonulmu olması,
ba vuru sahibi bizzat pek çok ekilde i lemlerin
122
Ba vuru No: 7317/76
123
Ba vuru No: 9706/83. Ba vuru sahibi bu tür güvenceler
olmadan iade edilmemi tir.
124
24 Eylül 1992.
gecikmesine ya da ertelenmesine yol açtı ı için
haklı bulunmu tur.
Hukuka uygunluk artı, ulusal kanunların
niteliklerini de kapsar. Bir ba ka deyi le, ulusal
kanunlara eri ilebilmeli ve ulusal kanunlar
tahmin edilebilir ve yeterince açık olmalıdır.
Ancak, her ne kadar bu tür iddialar mesnetsiz
addedilmi olsa da
125
bu konu gerekirse
A HM’ye götürülebilir.
125
Zamir-Birle ik Krallık davası. Ba vuru No: 9174/80.
75
III. Bölüm: Di er özgürlükten
mahrumiyet gerekçeleri
Yakalama ve alıkoyma, cezaî yargılama
dı ındaki i lemler neticesinde de ortaya çıkabilir.
Bu i lemlerin hepsi, 5. Madde 1. Paragrafta
bulunmakta olup dar anlamda yorumlanmalıdır.
Yukarıda ele alınan “hukuka uygunluk” artı,
126
özgürlükten mahrumiyete müsaade edilen
durumlar için de geçerlidir. Yakalama ve
alıkoymanın ulusal kanunlara ve Sözle meye
uygun olması ve keyfî bir uygulama olmaması
gerekir.
1. Mahkeme emri ve kanunen
tanımlanan yükümlülük
126
Bölüm 1.2.
Sözle menin 5. Madde 1. Paragraf (b)
fıkrasında, “bir mahkeme tarafından yasaya
uygun olarak verilen bir karara riayetsizlikten
dolayı veya yasanın koydu u bir yükümlülü ün
yerine getirilmesini sa lamak için...” bir
kimsenin yakalanması ve alıkonulmasına
müsaade edilmektedir. Yakalama veya alıkoyma
halinin ortaya çıkmasına sebep olan birinci
durum, örne in, ki inin mahkemece tayin edilen
bir para cezasını ödememesi, bir tıbbî muayene
bedelini kar ılamaması, tanık olarak mahkeme
huzuruna çıkmaması, ikâmetle ilgili kısıtlamalara
uymaması ya da mal beyanında bulunmaması
127
olabilir. Her halükârda, bu tür bir yükümlülü ün
mahkemenin yasal kararından kaynaklanması
gerekir. Slavomir Berlinski-Polonya davasında
A HM, ba vuru sahibinin zorunlu olarak bir akıl
hastanesine kapatılmasının, söz konusu ki i
hakkında yürütülen cezaî takibat kapsamında,
cezaî sorumlulu un tespit edilmesi için aklî
127
Airey- rlanda davası; X.-Avusturya davası; Freda- talya
davası; X.-Federal Almanya Cumhuriyeti davası.
Dostları ilə paylaş: |