132
Basın, ele alınan örnek olaylarda Türkiye’nin taraf olduğu ülke lehine haber yapmış
ve yorumlarda bulunmuştur. Bütün savaşlarda askeri müdahaleyi isteyen, arzulayan
bir dil kullanılmıştır. Özellikle yurtdışına asker gönderme kararı kesinleştiği
zamanlarda bu daha belirgin bir biçimde ortaya çıkmaktadır. Bu da basının
Türkiye’nin taraf olduğu bir çatışmada, ulusal çıkarlar adına resmi politikaya olan
bağlılığını ortaya koyması açısından önemlidir. ncelenen örnek olaylarda,
Türkiye’nin ulusal çıkarları konusunda, basının en çok üzerinde durduğu konular
ekonomik ve güvenlik çıkarlar olmuştur. Realist paradigmaya uygun olarak
güvenlik çıkarları Kore Savaşı, Kıbrıs Barış Harekâtı, Körfez Savaşı ve Afganistan
Savaşı’nda üzerinde uzlaşılan bir konu olmuştur. Aynı savaşlarda ekonomik çıkar da
basının öncelediği ulusal çıkarlardan biri olmuştur. Kore Savaşı ve Kıbrıs Barış
Harekâtı’nda ekonomik çıkarlar biraz daha geri planda iken; özellikle Afganistan
Savaşı’nda en çok üzerinde durulan konulardan biri olmuştur. Basının üzerinde
uzlaştığı diğer bir çıkar ise ülkenin prestiji, itibarı olmuştur. Basın, bunları ön plana
çıkarırken dönemin gereklerine göre genellikle hükümetlerin aldığı kararlara,
tutumlara göre bir tavır takınmıştır. Ulusal çıkarların, uluslararası ilişkilerin temeli
olduğu konusunda genel bir uzlaşı söz konusudur. Basında, özellikle Türkiye’yi
yakından ilgilendiren savaşlarda, kahramanlık mitleri ve şovenist eğilimler ön plana
çıkarılarak sunulmuştur.
Basının ulusal çıkar konusunda farklılaştığı konuların başında, Batı algılayışı
gelmektedir. Bazı savaşlarda Batı’ya tam bir güven söz konusu iken; kimi
savaşlarda Batı güvenilmez, ikiyüzlü olarak nitelendirilmektedir. Kore Savaşı’nda
133
Batı’ya tam destek verilirken, basının Batı’yı algılayışında özellikle Kıbrıs Barış
Harekâtı’yla başlayan bir kırılma yaşanmıştır. Bu kırılma Körfez Savaşı’nda biraz
daha belirginleşmiştir. Bosna Savaşı’nda ise Batı’ya yönelik kuşku ve eleştiriler
en üst seviyesine çıkmış, bu eleştiriler Kosova ve son olarak da Afganistan
Savaşı’nda da dile getirilmiştir. Basının ulusal çıkarlar konusunda ayrıştığı diğer
bir nokta ise ulusal çıkarların nerelerde olduğu konusunda yaşanmıştır. Özellikle
yurtdışına asker gönderme kararı alınmadığı, karardan önceki süreçte bu durum
daha belirgindir. Bu süreçte, olaya daha eleştirel ve mesafeli yaklaşılmıştır.
Ancak karar kesinleştiğinde alınan karara destek verilmiş ve kararın ulusal
çıkarlar açısından taşıdığı önem vurgulanmıştır.
134
II. BÖLÜM: 1 MART TEZKERES N N
YAZILI BASINDA TARTIŞILMA B Ç MLER
Irak Savaşı sürecinde Türkiye Irak’a sınırı olan NATO üyesi tek ülke olmasından
dolayı stratejik bir ülke konumundadır. Irak’a yönelik bir savaşta, ABD askerlerinin
Türkiye sınırından girerek kuzeyden bir cephe açmalarının, savaşın kısa ve daha
kansız olması açısından çok önemli olduğu kabul edilmektedir. Bundan dolayı ABD
açısından Türkiye’nin işbirliğinin yaşamsal değeri bulunmaktadır. ABD,
Türkiye’den askeri birlikleri için topraklarını açmasını, üslerinin kullanımını ve
hava sahasının açılmasını talep etmiştir. Türkiye, ABD yönetimiyle görüşmelerde
bulunmuş, savaşın getireceği ekonomik kayıpların karşılanmasını ve olası bir
mülteci akınını önlemek için ABD askerleri ile birlikte Kuzey Irak’a girmeyi talep
etmiştir. ki ülke arasındaki bu görüşmeler, Türkiye’ye yapılacak yardım miktarı
konusunda anlaşma sağlanamaması nedeniyle iki aya yakın sürmüştür.
1 Mart 2003’te TBMM, yapılan oylamada topraklarını ABD askerlerine açmayı ve
yurt dışına asker göndermeyi içeren tezkereyi reddetmiştir. Bu oylamadan sonra
ikinci bir tezkerenin meclise sevk edilerek oylanması gündeme gelmiştir. Ancak
aynı içerikte yeni bir tezkere TBMM’ye gelmemiş ve Türkiye, ABD askerlerine
topraklarını açmamıştır. Savaş başladıktan sonra Türkiye ABD’ye hava sahasını
açan ve yurt dışına asker gönderme iznini içeren bir tezkereyi TBMM’de kabul
etmiştir.
135
1 Mart Tezkeresi sürecinde Türkiye’nin politikası bu şekilde belirlenirken, bu
çalışmada birbirinden farklı ideolojik görüşlere sahip basının, 1 Mart 2003 tezkeresi
dolayısıyla ulusal çıkarları ele almaları ve ulusal çıkarlara yaklaşımları incelenmiş
ve Türkiye’nin ulusal çıkar önceliklerini nerelerde gördükleri ve bunları nasıl ifade
ettikleri araştırılmıştır. Bu amaçla liberal basını temsilen Hürriyet ve Sabah
gazeteleri; muhafazakâr basını temsilen Milli Gazete ve Yeni Şafak gazeteleri ve
sol basını temsilen Cumhuriyet gazetesi seçilmiştir. Araştırma 25 Şubat–25 Mart
2003 tarihleri arasındaki yukarda adı geçen gazetelerdeki haber ve yorumları
kapsamaktadır. Hürriyet ve Sabah gazetelerinde toplam 178 haber ve 106 köşe
yazısı; Milli Gazete ve Yeni Şafak gazetelerinde toplam 236 haber ve 118 köşe
yazısı; Cumhuriyet gazetesinde ise toplam 119 haber ve 49 köşe yazısı taranmıştır.
Bu gazetelere Milli Kütüphane arşivinden ulaşılmıştır. Sabah gazetesinin internet
sitesinde gazetenin tüm sayılarına ulaşılabilindiğinden Sabah’a ait veriler internet
sitesinden alınmıştır.
Bu bölümde yukarda adı geçen gazetelerde 2003 Irak Savaşı’nın Türkiye’ye yönelik
olası etkilerinin ne olacağı ve Türkiye’nin bu savaş dolayısıyla öncelemesi gereken
ulusal çıkarlarının neler olduğu veya olması gerektiğinin betimlemesi yapılmıştır.
Adı geçen gazetelerde ulusal çıkar öğelerinin haberlerde yer alış biçiminin nasıl
olduğu ve bu öğeler aracılığıyla ulusal çıkarların nasıl tanımlandığı ortaya
çıkarılmaya çalışılmıştır. Köşe yazarlarının ulusal çıkarları tanımlama ve betimleme
tarzları da incelemenin diğer bir kısmını oluşturmaktadır. Bu kısımda köşe
yazarlarının Türkiye’nin ulusal çıkarlarını nasıl tanımladıkları ve nerelerde
gördükleri üzerinde durulmuş ve öncelenen konular saptanmıştır. Bu tez
Dostları ilə paylaş: |