148
A. L BERAL BASINDA IRAK’IN ŞGAL VE 1 MART TEZKERES
Bu çalışmada liberal basından Hürriyet ve Sabah gazetelerinin 25 Şubat – 25 Mart
2003 tarihleri arasındaki günlük sayıları incelenmiştir. Bu süre içerisinde konu ile
ilgili olarak Sabah gazetesinde 83 haber ve 48 köşe yazısı, Hürriyet gazetesinde ise
95 haber ve 58 köşe yazısı olmak üzere toplam 178 haber ve 106 köşe yazısı
incelenmiştir. Bu incelemede oluşturulan haberlerde Türkiye’nin ulusal çıkarlarının
betimlenmesi, ulusal çıkar öğelerinin haberlerde yer alış biçimi, köşe yazarlarının
ulusal çıkarları tanımlama ve betimlemeleri, haber ve yorumların dilsel özellikleri
kategorileri işlenmeye çalışılmıştır.
1. Haberlerde Türkiye’nin Ulusal Çıkarlarının Betimlenmesi
Liberal basın, ABD’nin Irak’ı işgali ve 1 Mart tezkeresi sürecinde Türkiye’nin
ulusal çıkarlarını ekonomi ve güvenlik üzerinden betimlemiştir. Savaş sürecinde ve
savaş sonrası süreçte ekonomik kazanç ve kayıplar ele alınırken Türkiye’nin büyük
ekonomik kayıplara uğrayacağı iddia edilmiş, Türkiye’nin bu kayıplarını telafi
edebilmesinin ABD’nin mali desteğine bağlı olduğu, bundan dolayı ABD’nin
Türkiye’den talep ettiği askeri üslerin kullanımı ve Türkiye’de asker bulundurma
izninin verilmesi gerektiği savunulmuştur. Ekonomik anlamda uluslararası mali
çevrelerde kredibilitesinin korunması ve IMF gibi kuruluşlarla çalışmasının ülkenin
ekonomik çıkarlarına olan olumlu etkisi ön plana çıkarılmıştır.
149
Güvenlik konusunda ise Türkiye’nin bölünme tehlikesi ile karşı karşıya olduğu iddia
edilmiştir. Bu amaçla Türkiye’nin ulusal çıkarlarının Türk ordusunun Kuzey Irak’ta
olmasını gerektirdiği ifade edilmiş, Kuzey Irak Türkiye’nin geleceğine yönelmiş
potansiyel bir tehdit olarak tanımlanmış, buradaki Kürt grupların bir devlet
kurmalarının Türkiye’de bulunan Kürt nüfus için bir cazibe merkezi olup zamanla
Türkiye’nin bölünmesine neden olabileceği savunulmuştur. Kuzey Irak’ta bulunan
Mesut Barzani ve Celal Talabani Türkiye’ye yönelik bir tehdit oluşturdukları
gerekçesiyle düşman olarak tanımlanmaktadır. ABD ise Türkiye’nin kinci Dünya
Savaşı’ndan beri stratejik müttefiki, dostu olarak ele alınmaktadır. Tezkereyle
Kuzey Iraklı Kürt grupların savaş sonrasında silahsızlandırılacakları “ABD’nin
savaş sonrası Iraklı Kürtlerin federasyon benzeri bir hükümet kurmalarına izin
vermeyeceğini garanti etti”
287
ğ
i ifade edilmiştir.
Kuzey Irak’ta bulunan Türkmenler Türkiye’nin ulusal çıkarları açısından önem
atfedilen diğer bir konu olmuştur. Bu süreçte Türkmenlerin Irak’ın asli bir unsuru
olarak kabul edilmeleri, Türkiye’nin bu bölgedeki Türkmenlerin hamisi olması
gerektiği savunulmuştur. ABD’yle yürütülen pazarlıklarda Washington yönetiminin
Türkmenleri Irak’ın asli unsuru olarak tanıyacağı ve bu süreçte Kuzey Irak’taki Kürt
gruplara dağıtılan silahların operasyondan sonra toplanması isteklerini kabul ettiği
ve Türkmenlerin de silahlandırılacağı savunulmuştur.
287
Sabah, 28 Şubat, 2003.
150
Türkiye’nin ulusal çıkarları betimlenirken üzerinde durulan diğer bir konu ise ‘Yeni
Ortadoğu Düzeni’ içinde Türkiye’nin bölgesel bir güç olması için bu savaşta
mutlaka ABD’nin yanında yer alması gerektiğidir. Saddam sonrası Irak’ın yeniden
ş
ekillendirileceği, Türkiye’nin de burada karar verme sürecinde yerini alması
gerektiği Türkiye’nin masada olmasıyla ABD’den çeşitli taleplerde bulunabileceği
ileri sürülmektedir. Yeni Ortadoğu düzeni içinde kararlar alınırken Türkiye’nin bu
kararlarda yerini alması gerektiği üzerinde durulmaktadır. Realizmin uluslararası
ilişkilerin çıkarlar üzerine kurulduğu hukukun, ahlakın dikkate alınmadığı argümanı
liberal basın tarafından benimsenmiştir. “Ulusal çıkarlar söz konusu olduğunda ne
ahlâk, ne ideoloji, ne de iç politika çıkarları birer iyi rehberdir”
288
denilerek
Türkiye’nin yaşanacak olan savaşta güçlünün yanında yer alarak çıkarlarına uygun
davranması gerektiği ifade edilmiştir. Türkiye’nin ABD’nin yanında yer almasının
Türkiye’nin dünyadaki en büyük siyasi, askeri ve ekonomik müttefiki olarak kabul
edilen ABD ile ilişkilerin iyi tutulması için de bir zorunluluk olduğu ileri
sürülmüştür. Tezkere sonrasında Türkiye’nin alınan kararla dünyadaki en sağlam
müttefiki olan ABD’yi kaybetme tehlikesi yaşadığı varsayılmakta, bununla birlikte
Türkiye’nin tek kazanımının dünyada prestiji, saygınlığı artan bir ülke olduğu ifade
edilmektedir. Tezkere sürecinde tezkere aleyhinde yazılar kaleme alan yazarlar ise,
kan üzerine yapılan para pazarlığının Türkiye’nin saygınlığını zedelediğini, tüm
dünyada ABD’nin bu savaşına para karşılığında katılan bir ülke görünümü verdiğini
ileri sürmüşlerdir. Bundan dolayı tezkerenin kabul edilmemesi ve ABD’nin bu
savaşına Türkiye’nin ortak olmamasını savunmuşlardır.
288
Metin Münir, Cansız Kalkan, Sabah, 27 Şubat, 2003.
151
2. Ulusal Çıkar Öğelerinin Haberlerde Yer Alış Biçimi
a. Ağır Ekonomik Kayıplar, Olası Çıkarlar:
1 Mart Tezkeresi sürecinde liberal basında ekonomik çıkarlar ele alınırken
yaşanacak savaş nedeniyle Türkiye’nin ağır ekonomik kayıplara uğrayacağı
ABD’ye destek verilerek bu kayıpların hafifletilebileceği öne sürülmüştür.
Haberlerde Türkiye’nin ekonomik kayıpları ve olası çıkarları, Türkiye’nin borcu,
savaş dolayısıyla yaşayacağı ekonomik sıkıntılar, uluslararası finans çevreleriyle
ilişkileri ve bu süreçteki ABD desteği ön plana çıkmaktadır. AKP lideri Tayyip
Erdoğan’ın Türkiye’nin bu sene ödeyeceği borcun 73 milyar dolar olduğu ve her
zaman “hayır”da hayrın olmadığı sözü “hayırda hayır yok”
289
şeklinde ön plana
çıkarılarak verilmiştir. Haberlerde, resmi açıklamalara ağırlıklı yer verilerek
Türkiye’nin ulusal çıkarlarının ABD’yle beraber hareket etmekte olduğu,
Türkiye’nin bunun içinde bulunmaması durumunda dünya finans çevreleriyle karşı
karşıya geleceği, IMF bağlantılarında sıkıntı yaşayacağı varsayılmaktadır.
Türkiye’nin savaş nedeniyle çok ağır ekonomik kayıplara uğrayacağı, ABD’yle
yapılan pazarlıklar sonucunda bu kayıpların bir kısmının karşılanmış olacağının altı
çizilmektedir. “Irak’a ilk bomba düştüğünde 8,5 milyar dolar hesaba geçecek”
290
Devlet Bakanı Ali Babacan’ın bu sözleri büyük puntolarla başlığa çekilmek
suretiyle liberal basında öne çıkarılarak sunulmuştur. ABD’den mali yardımın
gelmesi durumunda ekonominin kısa zamanda iyileşeceği, tezkerenin geçmemesi
durumunda ekonominin bozulacağı, bir yılda zararın 26 milyar dolar olacağı öne
sürülmüştür. Tezkerenin mecliste oylanmasından önce piyasada tezkere dolayısıyla
289
Hürriyet, 27 Şubat, 2003.
290
Sabah, 27 Şubat, 2003.
Dostları ilə paylaş: |