220
Dış şleri Eski Bakanı Şükrü Sina Gürel’in “Bu, aslında egemenlik haklarımızın
çiğnenmesi ve ülkenin işgal edilmesidir” sözlerine yer verilmektedir.”
466
“Yabancı
asker bulundurma tezkeresi TBMM’den çıkar çıkmaz Türkiye topraklarının en
stratejik alanlarında ABD askerlerinin konuşlandırılmasının önü açılacak, Irak-
Yumurtalık ve Bakü-Ceyhan petrol boru hatlarıyla Bağdat demiryolu da bu bölgeler
arasında”
467
denilerek Türkiye’nin işgal altında olduğu ifade edilmektedir.
c. Savaş Karşıtlığı
Barış eylemleri, sol basında ön plana çıkan haberlerden bir diğeri olmuştur.
Özellikle sivil toplum kuruluşları (STK)’nın, Greenpeace’in, çeşitli meslek
gruplarının, sanatçıların, çeşitli toplum kesimlerinin savaş karşıtı eylemleri ve
açıklamalarına yer verilmiştir. Dünyada savaş karşıtı yapılan toplantılar, eylemler ve
açıklamalara da haberlerde yer verilmekte, savaşlarda askerlerden çok; masum
insanların özellikle çocukların öldüğü vurgulanmakta ve son on yılda 2 milyonun
üzerinde çocuğun savaşlarda yaşamını yitirdiği üzerinde durulmaktadır. Tezkerenin
mecliste görüşüleceği gün olan 1 Mart 2003’te Cumhuriyet gazetesi manşetine o
gün Ankara-Sıhhiye meydanında yapılan ‘savaşa hayır mitingi’ni almış ve bunu
“Barış Buluşması” şeklinde manşetten vermiştir. Haberin devamında ise “suça ortak
olmayacağız, Türkiye’de barış yanlıları savaşa sessiz kalarak ortak olmamak için
Iraklı çocukların gözlerinden utanmadan ve korkmadan bakabilmek için “savaşı
durdurmak için 1 Martta oradayız” sloganıyla bugün Ankara’da buluşacak”
denilmiştir. Basın, savaşa karşı duruşunu yapılan çeşitli anketlerle desteklemeye
466
Cumhuriyet, 1 Mart, 2003.
467
Cumhuriyet, 1 Mart, 2003.
221
çalışmıştır. Sonar Araştırma Şirketinin yaptığı bir kamuoyu araştırmasını haber
olarak yayınlanmakta, bu araştırmanın sonucuna göre: Yurttaşların % 83’ü ülkede
ABD askeri istememekte, % 78.37’sinin Türkiye’nin Irak savaşından zararlı
çıkacaklarını düşünmekte, % 88 ise TSK’nin sadece sınırlarımızı koruması
gerektiğini ifade etmektedir.
468
ABD’nin “silah zoruyla demokrasi” getirmeye
çalışmasının akıl ve mantık işi olmadığı, masum Iraklıların Saddam’dan çok
korktukları ancak yine de yaşadıkları, ABD’nin bu insanları sırf bu korkularından
dolayı öldürmek istediği; silahla, bombayla demokrasinin olamayacağı
savunulmaktadır.
Tezkerenin mecliste oylanmasından sonraki gün Cumhuriyet gazetesi “Barış
Kazandı” manşetini kullanarak savaş karşıtı tutumunu ve alınan karardan
memnuniyetini ortaya koymuştur. TBMM’nin savaş tezkeresini kabul etmediği
oturum, tarihi oturum olarak nitelendirilmiş ve “TBMM’den Barışa Vize”
469
haber
başlığı kullanılmıştır. “Başkentte Büyük Barış Şöleni”
470
“Savaş Karşıtı Plâtform
Amacına Ulaştı”
471
“Mecliste Barış Teşekkülü”
472
tezkere sonrasında gazetenin
kullandığı haber başlıkları olmuştur. “Onurlu Bir Karar”
473
haberiyle yaşanan olayın
siyasal çıkarlar ve iktidar kavgaları açısından değil de, insanlık ve halk adına
tartıldığında verilen kararın Türkiye’ye onur kazandırdığı, Türkiye’nin barışı
yeğlemek ve savaşı reddetmekle var oluşunun bilincini kanıtladığı belirtilmiş ve
Atatürk’ün “yurtta sulh, cihanda sulh!” dediğine vurgu yapılarak meclisin aldığı
468
Cumhuriyet, 1 Mart, 2003.
469
Cumhuriyet, 2 Mart, 2003.
470
Cumhuriyet, 2 Mart, 2003.
471
Cumhuriyet, 3 Mart, 2003.
472
Cumhuriyet, 4 Mart, 2003.
473
Cumhuriyet, 2 Mart, 2003.
222
kararın ne kadar yerinde olduğu bu yolda karar vermesini bilen meclisin tarihimize
olumlu ve onurlu bir sayfa eklediği vurgulanmıştır. 8 Mart Kadınlar Günü’nde
“Çocuklar Öldürülmesin” manşetiyle verilen haberde 8 Mart Kadınlar Günü’nün bu
yılki sloganının “savaşa karşı mücadele” olduğu haberde vurgulanmaktadır.
474
3. Sol Basında Köşe Yazarlarının Ulusal Çıkarları Tanımlama ve
Betimlemeleri
a.Amerikan mparatorluğu ve Kuklaları
Köşe yazarları Türkiye’nin ulusal çıkarlarını ağırlıklı olarak ulusal güvenlik
üzerinden değerlendirmişlerdir. Köşe yazarları ABD’nin Irak’a yönelik yapmayı
planladığı savaşı bir saldırı savaşı olarak ele almışlar ve ABD’nin yeni dünya
düzenini kurmak için bu savaşı başlattığı yorumunu yapmışlardır. Bu, Bush
yönetiminin bir imparatorluk kurma projesi olduğu, bu projenin devletler arası
hukuki eşitlik prensibine dayanan uluslararası sistemi adım adım değiştirdiği,
kurumlarını işlevsizleştirdiği, yerine kendi iradesine tam anlamıyla tabi bir sistem
inşa ettiği şeklinde yorumlanmıştır.
Yazarlar, Türkiye’nin Kuzey Irak’taki çıkarlarını ele alırken, Kuzey Irak’taki Kürt
grupları “ABD yardakçısı”, “ABD kuklası”, “ABD mandasını isteyen”, “PKK’yı
destekleyen”, “ABD’nin ezeli dostları” olarak ele almışlardır. Bölgede BM
denetiminde bir devlet altyapısının kurulduğu, Saddam’ın devrilmesi durumunda
Kuzey Irak’ta Kürt devletinin yaşama geçirileceği, tüm bunların Türkiye üzerine
474
Cumhuriyet, 8 Mart, 2003.
Dostları ilə paylaş: |