147
B.1. Demokrasini gelişmesi ile birlikte örgütlenme kültürü hızlı bir şekilde
yayılmakta ve bu süreç içerisinde siyasal anlamda kanun yapıcıları etkileme ve karar
süreçlerini yönlendirme çalışmaları önemli bir hal almaktadır. Günümüz siyasal
sisteminde ülkelerin, uluslararası ilişkilerde üstünlük elde etmeleri ve söz sahibi
olmaları için en önemli dış politika araçlarından birisi lobiciliktir. Türkiye mevcut
Dış Türkler kapasitesi ile bu konuda çok önemli bir güce sahiptir ancak Türkiye’de
lobiciliğin önemi henüz anlaşılamamıştır.
B.2. Diaspora Türklerinin Türk vatandaşlığından çıkarak bulundukları ülke
vatandaşlığına geçmeyi kabul etmemeleri o ülke vatandaşı için söz konusu olan
birçok hakkı kullanmaktan yoksun kalmalarına sebep olmaktadır.
B.3. Diğer toplumlar gibi asimile olmayan Türk toplumu bu bakımdan o ülke
vatandaşları ile tam bir kaynaşma içinde olmadığından onları etkilemeye yönelik
avantajları da kullanamamaktadır.
B.4. Diaspora Türklerinin siyasal katılımının düşüklüğü ve var olan katılımın
da bir bütünlük arz etmemesi politikacılar için bir cazibe oluşturmamaktadır. Bu
konuda burada görülen en büyük eksiklik etkili örgütlenme olmamasıdır.
6.2. Öneriler
Yukarıda sayılan bulgulara yönelik şu öneriler ileri sürülebilir:
6.2.1. Türklük Unsuru ve Türk Devletleriyle İlişkilerin Geliştirilmesine
Yönelik Öneriler
Türklük unsuru ve Türk devletleriyle ilişkilerin geliştirilmesine yönelik elde
edilen bulgulara geliştirilen öneriler şunlardır:
Ö.1. Türkiye’nin Türk gücünü kullanabilmesi için öncelikle Türk halkları
arasında bir birlik ve beraberlik oluşturması gerekmektedir. Türkiye bu konuda
liderlik yapabilecek tek ülke konumundadır. Coğrafi olarak Türk dünyası
incelendiğinde bağımsız Türk Devletlerinin zengin yeraltı kaynaklarına sahip bir
148
coğrafyada olduğu görülmektedir. Özellikle zengin kıta Avrupa’nın enerji ihtiyacı
düşünüldüğünde Türkiye’nin bu coğrafya içerisinde geçiş güzergahı üstünde bir
köprü konumunda olduğu görülmektedir. Bir tarafta enerjiye ihtiyacı olan bir kıta, bir
tarafta yatırıma ve gelişime ihtiyacı olan bir Türk dünyası her iki bölge arasında bağ
oluşturulacak bir Türkiye bulunmaktadır. Ancak özellikle Türkiye’nin ve Türk
dünyasının çıkarları ve yararı doğrultusunda olayların şekillenebilmesi için güçlü bir
kıta karşısına ona denk bir güçle çıkmak gerekmektedir. Yoksa sonuç Afrika kıtası
ve Arap dünyasına benzer şekilde tek taraflı sömürge faaliyetine dönüşecektir.
İhtiyaç duyulan güç ise ancak bir birliktelikle sağlanabilecektir. Bu doğrultuda
Türkiye önderliğinde ekonomik, kültürel, siyasi ve tarihsel bir “Türk Dünyası”
topluluğu oluşturulmalıdır.
Ö.2. Uluslararası ilişkilerde istikrar ilişkilerde aranan en önemli konulardan
biridir. Türkiye ise iç siyasal sorunları yüzünden sık sık dalgalanmaların yaşandığı
bir ülke konumundadır. Aynı iç siyasi istikrarsızlık dış politika kararlarına da
yansımakta ve bir hükümetin izlediği dış işleri politikasına başka bir hükümet önem
vermeyerek radikal değişiklikler yapabilmektedir. Bu doğrultuda hükümetlerden
bağımsız dış politika stratejileri belirlenerek kısa, orta ve uzun vadeli hedefler
doğrultusunda uygulamaya geçilmelidir. Bu doğrultuda stratejik araştırma merkezleri
ve özellikle de üniversitelerle ortak çalışmalar yapılmalı, üniversitelerin sahip olduğu
bilgi birikiminden yararlanılmalıdır.
Ö.3. Türk Cumhuriyetleri geçmişte yaşadıkları deneyimler doğrultusunda,
kültürel, siyasal ve ekonomik hakimiyet altına girmekle sonuçlanabilecek ilişkilerin
kendilerine yeni esaret kapıları açacağı endişesiyle bu tür ilişkilere çekingen bir
yaklaşım sergilemektedirler. Türkiye’nin geçmişte izlediği bazı yanlış politikalar ve
Türk devlet adamlarının bazı söylemleri bu ülkelerde Türkiye’ye karşı da bir şüphe
oluşmasına sebep olmuştur. Özellikle bu konuda bölge ülkelerinin hassasiyetinin iyi
anlaşılması ve bu doğrultuda ilgili ülkelere güven telkin edilmesi şarttır. Bu amaçla
bu devletlerin daha iyi anlaşılması ve izlenecek politikaların sağlıklı olması açısından
bölge devletleri hakkında daha önce de belirtilmiş olan bilgi eksikliğinin giderilmesi
ve uzmanlaşma yoluna gidilmesi gerekmektedir.
149
Ö.4.
Türkiye’deki Türk Cumhuriyetlerine yönelik tarihsel, siyasal, toplumsal
ve kültürel bilgi eksikliğinin giderilmesi amacıyla akademik çevrelerin bu konu
üzerine eğilmesi teşvik edilmelidir. Hükümetlerin ilgili kuruluşları tarafından
üniversitelerle iletişim kurularak bu konulara yönelik çalışmalar istenmelidir. Yine
üniversitelerde
“Türk
Devletleri
Enstitüleri”
kurularak
ilgili
ülkelerin
akademisyenleriyle orta çalışmalar yapılmalıdır.
6.2.2. Azınlık Konumundaki Türklerin Gücünden Faydalanma Aracı
Olarak Sivil Toplum Örgütlerine Yönelik Öneriler
Azınlık konumundaki Türklerin gücünden faydalanma aracı olarak sivil
toplum örgütlerine yönelik olarak elde edilen bulgulara geliştirilen öneriler şunlardır:
Ö.1. Azınlık konumunda ki Türklerin bulundukları ülke içinde daha rahat
yaşayabilmeleri ve tüm haklarını herhangi bir korku duymadan ya da bir
aşağılanmaya maruz kalmadan kullanabilmeleri için öncelikle yasal haklarını biliyor
ve gerektiğinde bu haklarını kullanabiliyor olmaları gerekmektedir. Ancak birçok
ülkede belirli haklara sahip olmak tek başına bir şey ifade etmemektedir. Özellikle bu
hakların kullanılabilmesi doğrultusunda gerektiğinde bir baskı unsuru oluşturabilmek
gerekmektedir. Azınlık konumunda ki Türklerin genel olarak bugüne kadar maruz
kaldıkları politikalar doğrultusunda eğitim düzeyi olarak ve milli şuur bakımından
zayıflatıldıkları düşünüldüğünde birlik ve beraberliğin önemi bir kez daha
anlaşılmaktadır. Mevcut şartlar altında bu insanların kendi başlarına bir Bulgaristan
Türkleri örneği sergileyebilmeleri oldukça zor gözükmektedir. Türkiye devlet olarak
desteğini özellikle uluslararası alanda gösterebilir ve devletlerarası ilişkilerde Türk
azınlıklara sahip çıkarak bu insanların arkasında olduğunu gösterebilir. Ancak
muhatap devletlerin konuyu iç işlerine müdahale olarak görebileceği gerçeğinden de
hareketle birçok konuda devlet olarak yetersiz kalınacaktır. Bu boşluk ancak Türk
sivil toplumunu desteği ile doldurulabilinecektir. Azınlık konumunda ki Türklerde
örgütlenme kültürü ve bilincinin oluşabilmesi ve örgütlü hareket ederek bulundukları
ülke içinde daha etkili olabilmeleri için Türk sivil toplumunun desteği çok önemlidir.
Bizzat devlet tarafından da desteklenen ve teşvik edilen bu alandaki faaliyetler ile
Dostları ilə paylaş: |