Bireyselleşmiş Toplum
, s.30.
460
Bauman,
Modernite, Kapitalizm, Sosyalizm-Küresel Çağda Sosyal Eşitsizlik
, s. 45.
461
Bauman,
Bireyselleşmiş Toplum
, s.33.
173
kurum olarak da düşünülebilecek olan fabrikanın, işçi için sömürü ve zulüm; burjuva
için kâr evi anlamına geldiği de bir realitedir. Çünkü kapitalist sistem, üretimi ve
sermayeyi artırmak adına daha fazla işçiye ihtiyaç duyar. Buna karşılık işçiler -yaşamak
için çalışmak dışında seçenekleri olmadığından- kapitalistlerin sunduğu ve sadece
varlıklarını devam ettirecek kadar düşük olan ücreti kabul etmek zorunda kalırlar.
İşçilerin, çaresiz olmalarının yanında modern kapitalist sistemin rasyonelleştirici-
araçsal akılcı bir mantıkla çalışmaya yüklediği ‘değer’ de sömürü için önemlidir. Birey
olma ya da iyi bir vatandaş olmanın ölçütlerinden biri olarak öne çıkarılan “[ç]alışmak –
iş sahibi olmak, patron sahibi olmak, karşılığını ödediği için patronun yararlı gördüğü
şeyleri yapmak- dürüstlüğü ya da insanlığı başka türlü sağlanamayan, şüphe duyulan ve
kendini kanıtlamak durumunda olanların saygıdeğer bir birey olabilmek için yapmaları
gereken şeydi[r].”
462
Bu anlamda modern toplumda bireyin kayda değer statüsü, iş ve
çalışmayla elde ettiği statüdür. Şayet bir insan çalışmaya ihtiyaç duymayacak kadar bir
servete sahip değilse, kendisini tanımlayacak olan şey mesleği ya da işidir. Modern
bireyin kimlik oluşumunda, iş ve çalışmanın etkisi önemlidir. Bunun için modern
kapitalist toplumda, bir kişinin karşısındaki insanı tanımak isterken sorduğu “ ‘sen
kimsin?’ sorusu[na] çalışılan işyeri ve bu işyerindeki sıfat gösterilerek” cevap verilmesi,
iyi bir örnektir.
463
Bu bağlamda çalışma, modern kapitalist toplumun merkezinde
bulunup bireylerin yaşamındaki her şeyi ilk elden düzenleyen bir alandır. Örneğin,
işçinin emeğini satmak için ayırdığı çalışma süresinden arta kalan gündelik zaman, işe
gidiş ve işten gelişe endeksli olarak plânlanmak zorundadır: yemek, uyuma saati,
arkadaşlarla veya aileyle geçirilecek saatlerin hepsi, çalışma hayatının zaman
çizelgesine göre ayarlanmalıdır.
464
Düzen saplantılı modernlik ve daha fazla kar isteyen kapitalizm (ulus-devlet
destekli), çalışmayı aynı zamanda toplumsal bir denetim aracı olarak kullanır. Onlar
için, işsizler, aylaklar tıpkı diğer modern ötekiler (yabancılar, suçlular, deliler vb.) gibi
toplum için zararlıdır. Çünkü bunlar, hiçbir toplumsal kurumun denetiminde ve
gözetiminde değildirler. Bauman bu yüzden, modern toplumun iki versiyonu olarak
gösterdiği kapitalist ve komünist uygulamaların her ikisinde de “çalışmamak
işsizlik
,
462
Zygmunt Bauman,
Çalışma, Tüketicilik ve Yeni Yoksullar
, (Çev.: Ümit Öktem), Sarmal Yayınevi,
İstanbul 1999, s.29.
463
Bauman,
Çalışma, Tüketicilik ve Yeni Yoksullar,
s.30.
464
Bauman,
Çalışma, Tüketicilik ve Yeni Yoksullar,
s.31.
174
anormallik, kuralların ihlâli gibi” gözüktüğünü söyler.
465
Modern toplum açısından bir
sorun olarak kabul edilen çalışmamak, aylaklık, bir yandan denetim kurumları
tarafından kontrol altına alınmak istenirken, diğer taraftan asıl noktanın çalışma etiği
vurgusuyla yakalanmaya çalışıldığını görürüz.
Modernite sorunsalını çalışma, çalışma etiği ve yoksullar üzerinden de
değerlendiren Bauman’a göre, çalışma etiği iki önerme ve varsayımdan oluşan
emirlerdir. Bauman’ın belirlediği önermeler şöyledir:
Birinci açık önerme, kişinin canlı kalmak ve mutlu olmak için
başkalarının değerli bulduğu ve karşılığını ödemeye değer gördüğü bir
şey yapması gerektiğidir; karşılıksız hiçbir şey yoktur; her zaman
Dostları ilə paylaş: |