Nükleer Teknoloji



Yüklə 445 b.
tarix07.04.2018
ölçüsü445 b.
#36407



  • Nükleer Teknoloji” terimi hayli geniş anlamlı bir ifade olmakla beraber, ticari anlamda nükleer teknoloji ile “nükleer güç kullanımı ve nükleer uygulamalar için üretilen ve geliştirilen ekipmanlar, elemanlar, sistemler ve ilgili hizmet üretimleri” kastedilmektedir.





Zincir Reaksiyonu

  • Zincir Reaksiyonu







Nükleer güç üretimi çerçevesinde nükleer teknoloji ifadesi; nükleer fisyon reaksiyonunun kontrollu şekilde sürdürülmesi sırasında ortaya çıkan önemli miktardaki enerjinin kullanımına ilişkin tüm faaliyet, ekipman ve sistemlerin üretilmesi ve hayata geçirilmesini kapsıyor olmaktadır [1].

  • Nükleer güç üretimi çerçevesinde nükleer teknoloji ifadesi; nükleer fisyon reaksiyonunun kontrollu şekilde sürdürülmesi sırasında ortaya çıkan önemli miktardaki enerjinin kullanımına ilişkin tüm faaliyet, ekipman ve sistemlerin üretilmesi ve hayata geçirilmesini kapsıyor olmaktadır [1].



Nükleer teknolojinin barışçıl kullanımının ortaya çıkmasıyla nükleer reaktörlerin kullanımı önem kazanmıştır.

  • Nükleer teknolojinin barışçıl kullanımının ortaya çıkmasıyla nükleer reaktörlerin kullanımı önem kazanmıştır.

  • Özellikle, elektrik üretimi için kurulan nükleer güç santralları, gelişmiş ülkelerde arka arkaya kurulmuştur.

  • Artan elektrik enerjisi ihtiyacı, daha büyük güçlü nükleer santralların hayata geçirilmesini gerektirmiştir.



Dünyada nükleer santrallara sahip ve nükleer teknolojiyi kullanan ülkeler, esas itibariyle gelişmiş ülkeler olup halen dünyada (Ocak 2013 itibariyle) 438 nükleer güç santralı 31 ülkede çalışmaktadır

  • Dünyada nükleer santrallara sahip ve nükleer teknolojiyi kullanan ülkeler, esas itibariyle gelişmiş ülkeler olup halen dünyada (Ocak 2013 itibariyle) 438 nükleer güç santralı 31 ülkede çalışmaktadır





Nükleer teknolojinin giderek gelişmesiyle nükleer santral sistemlerinde de önemli gelişmeler olmuştur.

  • Nükleer teknolojinin giderek gelişmesiyle nükleer santral sistemlerinde de önemli gelişmeler olmuştur.

  • Zaman içinde, meydana gelen nükleer kazalar ve bu olaylardan edinilen deneyimler çerçevesinde nükleer teknolojide nükleer güvenliğe verilen önem biteviye artmıştır.



Daha ileri nükleer teknoloji uygulamalarının hayata geçirilmesi durumu ortaya çıkmış bulunmaktadır. Özellikle de nükleer güvenlik sistemlerinde gelişmeler önemli boyutlarda olmuştur.

  • Daha ileri nükleer teknoloji uygulamalarının hayata geçirilmesi durumu ortaya çıkmış bulunmaktadır. Özellikle de nükleer güvenlik sistemlerinde gelişmeler önemli boyutlarda olmuştur.

  • Bu bağlamda, “Jenerasyon (Generation)” olarak nitelenen farklı tasarımlar geliştirilmiştir.





Nükleer santral maliyetleri de hayli yükselmiştir.

  • Nükleer santral maliyetleri de hayli yükselmiştir.

  • Ancak, nükleer santral dışında konvansiyonel santral olarak nitelenen termik santralların sera gazı salınımlarına karşın geliştirilmeye çalışılan teknolojilerin getirdiği mali yük ve de yakıt fiyatlarındaki büyük yükselmeler, nükleer santralların rekabet edebilme şartlarını devam ettirmiştir.

  • Fazla olarak, nükleer santrallarda sera gazı salınımının olmaması da nükleer santralların önemini arttırmıştır.



Günümüzde, Jenerasyon III ve Jenerasyon III+ (Generation III ve Generation III+) reaktörlerinin kurulumu söz konusudur.

  • Günümüzde, Jenerasyon III ve Jenerasyon III+ (Generation III ve Generation III+) reaktörlerinin kurulumu söz konusudur.

  • Jenerasyon IV (Generation IV) ise, henüz ticarileşmemiş, üzerinde farklı yönlerden çalışılan genellikle malzeme sorunlarını henüz çözememiş, geleceğin reaktörleri olarak nitelenmektedir.

  • 2030’lardan sonra ve belki de daha sonraları hayata geçirileceği düşünülen reaktörleri ifade etmektedir.



Bilindiği üzere, ülkemiz, atom enerjisi konusunda ilk harekete geçen ülkelerden biri olmasına karşın ve de birçok kez nükleer santral kurulması girişimlerinin olmuş olmasına karşın nükleer santral kurma konusunda istenen sonuca ulaşılamamıştır.

  • Bilindiği üzere, ülkemiz, atom enerjisi konusunda ilk harekete geçen ülkelerden biri olmasına karşın ve de birçok kez nükleer santral kurulması girişimlerinin olmuş olmasına karşın nükleer santral kurma konusunda istenen sonuca ulaşılamamıştır.



Türkiye, 12 Mayıs 2010 tarihinde Rusya Federasyonu ile Mersin-Akkuyu’da nükleer güç santralinin tesisine ve işletimine dair bir işbirliği anlaşması imzalamış bulunmaktadır.

  • Türkiye, 12 Mayıs 2010 tarihinde Rusya Federasyonu ile Mersin-Akkuyu’da nükleer güç santralinin tesisine ve işletimine dair bir işbirliği anlaşması imzalamış bulunmaktadır.

  • Bu antlaşma ülkelerin parlamentolarından da geçmiş bulunmaktadır.

  • 13 Aralık 2010 tarihinde ise konuya ilişkin proje firması kurulmuştur.

  • Son olarak ta 06 Aralık 2013’te güncellenmiş yer seçimi raporu kabul edilmiş bulunmaktadır.



  • Yapılan anlaşmayla ve olabilecek gelişmelerle Türkiye’nin Jenerasyon III+ (Generation III+) reaktörlerini kurmayı planladığı anlaşılmaktadır.



  • Akkuyu santralının, “Yap İşlet” modeli çerçevesinde yapılacağı kesinleşmiştir.

  • Sinop’un da benzer bir modelle hayata geçirilmesi söz konusudur.



Sinop’ta Türkiye’nin ikinci grup nükleer santraların kurulması için Japonya ile ilki Mayıs 2013’te ikincisi 29 Ekim 2013’te olmak üzere niyet anlaşmaları imzalanmış bulunmaktadır.

  • Sinop’ta Türkiye’nin ikinci grup nükleer santraların kurulması için Japonya ile ilki Mayıs 2013’te ikincisi 29 Ekim 2013’te olmak üzere niyet anlaşmaları imzalanmış bulunmaktadır.

  • Son olarak Sinop reaktörü için 8 Ocak 2014’te imzalanan anlaşmayla Japon-Fransız ortaklığında yapılacağı anlaşılmaktadır.



  • Türkiye’nin 3. grup santralının ise Türk modeli olmasından bahsedilmektedir.



Ülkemizin halihazırda, nükleer santral kurmak konusunda benimsediği “yap-işlet-BOO” modeli ile, aynı zamanda nükleer teknoloji transferi için de farklı bir yol izlemek durumu ile karşı karşıya olmaktadır.

  • Ülkemizin halihazırda, nükleer santral kurmak konusunda benimsediği “yap-işlet-BOO” modeli ile, aynı zamanda nükleer teknoloji transferi için de farklı bir yol izlemek durumu ile karşı karşıya olmaktadır.

  • Bir başka deyişle, yap-işlet modeli ile tasarım ve inşaat ile işletmede her aşamadaki sorumluluklar karşı tarafa yüklenmiş olmaktadır.

  • Bu durumda, klasik nükleer santral kurulumunda olduğu gibi ana sorumluluk yüklenilmemektedir.



Denetleme ve kontrol faaliyetlerinin yanı sıra alt yüklenicilik ile teknoloji transferine katkı verilmesi söz konusu olacaktır.

  • Denetleme ve kontrol faaliyetlerinin yanı sıra alt yüklenicilik ile teknoloji transferine katkı verilmesi söz konusu olacaktır.

  • Burada önemli bir husus; nükleer teknolojinin bir ileri teknoloji olması ve yüksek kalite standartlarına sahip olunmasını gerektirmesi ve bu bağlamda teknoloji transferinin söz konusu olmasıdır.







Alt yüklenicilik yoluyla nükleer santrala katkı, özellikle kurulum sırasında önemli olacaktır.

  • Alt yüklenicilik yoluyla nükleer santrala katkı, özellikle kurulum sırasında önemli olacaktır.

  • Bu bağlamda, önemli katkının, en büyük paya sahip inşaat ve kurulum safhasında olması söz konusu olacaktır.



Yerli katkının bu ilk yatırımda olması önemlidir.

  • Yerli katkının bu ilk yatırımda olması önemlidir.

  • Böyle olması, nükleer teknoloji açısından, hem süreç ve hem de gelişimin içinde olmak anlamına gelecektir.

  • Bunun için de, ilk yatırım maliyeti kalemlerine bakarak genel bir fikir sahibi olunabilir.



Ülkemizde henüz

  • Ülkemizde henüz

  • nükleer güç santralı olmaması nedeniyle nükleer teknoloji alanında gelişmiş bir altyapımız bulunmamaktadır.

  • Bununla beraber, farklı amaçlarla gelişmiş sanayi dallarında kazanılmış deneyimler söz konusudur.

  • Bunlar içinde örneğin; inşaat sektörü ile çimento sektörü sayılabilir.



Ancak, “nuclear grade” bir başka deyişle yüksek kaliteli standartlara uygun üretim yapılması gerekmektedir.

  • Ancak, “nuclear grade” bir başka deyişle yüksek kaliteli standartlara uygun üretim yapılması gerekmektedir.

  • Güney Kore’deki nükleer endüstrinin gelişimi bu bakımdan iyi bir örnek oluşturmaktadır.

  • Güney Kore; ilk nükleer santralinin kurulumu sırasında %2 oranında yerel katkıya sahipken, günümüzde bu oranı %90’ların üzerine çıkarabilmiştir.



Nükleer güç santralı, yaklaşık 500 binin üzerinde farklı parçadan oluşan bir proje niteliğindedir.

  • Nükleer güç santralı, yaklaşık 500 binin üzerinde farklı parçadan oluşan bir proje niteliğindedir.

  • Dolayısıyla da, farklı sanayi ve hizmet sektörlerini ilgilendirmektedir.

  • Bu bağlamda, NGS inşasında, işletiminde, bakım ve onarımında kendi alanlarında deneyimli Türk şirketlerinin de görev alabileceği öngörülebilir.

  • Nükleer güç santralarında kullanılan komponentler çeşitlidir.



  • Böyle olması, nükleer teknoloji açısından, hem süreç ve hem de gelişimin içinde olmak anlamına gelecektir.

  • Bunun için de, ilk yatırım maliyeti kalemlerine bakarak genel bir fikir sahibi olunabilir.



Söz konusu bu elemanları,

  • Söz konusu bu elemanları,

  • 4 ana grupta toplamak mümkündür.

  • Bunlar;

  • “Nükleer Komponent Grubu (Nuclear Island)”,

  • “Türbin Komponent Grubu (Turbine Island)”,

  • Diğer Santral Komponentleri (Balance of Plant)” ve

  • Yer Düzenlemesi ve İnşaat (Site Development & Construction)”olarak sayılabilir.















Sadece ana başlıklar ile komponent gruplarını sıralamak isteyince bile önemli boyutta komponent ve elemanlara gereksinim olacağı anlaşılmaktadır.

  • Sadece ana başlıklar ile komponent gruplarını sıralamak isteyince bile önemli boyutta komponent ve elemanlara gereksinim olacağı anlaşılmaktadır.

  • Bunlardan özellikle “yer düzenlemesi ve inşaat” kısmı ile “destek santral komponentleri” alt gruplarında ilk santrallar için katkı payı sağlanabilir.



Burada önemli bir husus; nükleer teknolojinin bir ileri teknoloji olması ve yüksek kalite standartlarına sahip olunmasını gerektirmesi ve bu bağlamda teknoloji transferinin söz konusu olmasıdır.

  • Burada önemli bir husus; nükleer teknolojinin bir ileri teknoloji olması ve yüksek kalite standartlarına sahip olunmasını gerektirmesi ve bu bağlamda teknoloji transferinin söz konusu olmasıdır.

  • Ayrıca, denetleme ve kontrol faaliyetleri de etkin olunacak konular arasındadır.



Alt yapı yatırımına da gereksinim bulunmaktadır.

  • Alt yapı yatırımına da gereksinim bulunmaktadır.

  • Burada, hizmet ve reel anlamda alt yapı yapılanması gerekmektedir.

  • Hizmet anlamında alt yapı, özellikle kalite güvence kavramının her alanda benimsenmiş ve uygulanıyor olmasını gerektirmektedir.

  • Bu husus, ilgili mevzuat ve standartların geliştirilmesini gerektirmektedir.

  • Bu konuda bir miktar yol alınmıştır.



Yerli katkının olabildiğince yüksek olabilmesi için, öncelikle kurulum aşamasına ilişkin olarak nükleer santral elemanlarından özellikle “yer düzenlemesi ve inşaat” kısmı ile “diğer komponent” alt gruplarından başlanmalıdır.

  • Yerli katkının olabildiğince yüksek olabilmesi için, öncelikle kurulum aşamasına ilişkin olarak nükleer santral elemanlarından özellikle “yer düzenlemesi ve inşaat” kısmı ile “diğer komponent” alt gruplarından başlanmalıdır.

  • Bu gruplara ait tüm komponent gruplarına verilebilecek yerli katkı özel ve kamu kuruluşlar için cesaretlendirilmeli ve yüksek kalite ile üretilmelerinin sağlanabilmesi için gerekli teşvik ve desteklerin verilmesi elzem görünmektedir.



Lisanslama ve denetlemeye ilişkin eylemler ve işlemler sırasında sorgulama ve irdeleme bağlamında olabildiğince bilinçli davranılması gereklidir.

  • Lisanslama ve denetlemeye ilişkin eylemler ve işlemler sırasında sorgulama ve irdeleme bağlamında olabildiğince bilinçli davranılması gereklidir.

  • Keza çevre denetleme ve sigorta denetlemeleri için de aynı durum geçerlidir.

  • Lisanslama ve denetleme başta olmak üzere sigorta denetimleri ve evre denetimleri dört komponent grubu ile ilişkilidir, bir başka deyişle, tüm komponent grupları ile ilgili eylem silsilelerini kapsayan faaliyetlerdir.

  • Bu faaliyetlerin esas itibariyle ülke içi olması beklenir ve öyle de olmalıdır.



Nükleer teknolojiye hizmet veren ve bir ileri teknoloji elemanını yüksek kalite ile imal eden ulusal kuruluşlarda, genel imalat kalitesinin de yükseleceği açıktır.

  • Nükleer teknolojiye hizmet veren ve bir ileri teknoloji elemanını yüksek kalite ile imal eden ulusal kuruluşlarda, genel imalat kalitesinin de yükseleceği açıktır.

  • Bu da genel olarak ülke üretimi için bir kazanım olacaktır.

  • Bu bağlamda, teknoloji transferi için gerekli; mevzuatlardan standartlara, lojistikten, hükümet tarafından uygulanacak teşviklere kadar geniş bir alanda planlı ve programlı bir eylem manzumesi gerekli olmaktadır.



Türkiye için kurulması düşünülen Nükleer güç santrallarının hayata geçirilmesi teknoloji transferini gündeme getirmektedir.

  • Türkiye için kurulması düşünülen Nükleer güç santrallarının hayata geçirilmesi teknoloji transferini gündeme getirmektedir.

  • Bu teknoloji transferi bir süreç alacaktır.

  • Bu süreci iyi yönetebilmek, nükleer santralların olabilen kısa sürede ve olabilen yüksek yerli katkıyla gerçekleşmesini sağlayacaktır.



İleri aşamalarda yapılabilecelere hemen başlamak önem arz etmektedir.

  • İleri aşamalarda yapılabilecelere hemen başlamak önem arz etmektedir.



KAVRAMSAL BAKIŞ SANAYİ’nin BAKIŞ AÇISI ÜNİVERSİTE’nin BAKIŞ AÇISI

  • KAVRAMSAL BAKIŞ SANAYİ’nin BAKIŞ AÇISI ÜNİVERSİTE’nin BAKIŞ AÇISI

  • Zaman kavramı “1 günde isterim” “10 günde olur”

  • Öncelik farklılığı “Mal- Mülk-Kar” Mevki-Makam-Prestij

  • Mali Bakış “Çok para istiyorlar!” “Bilgiye kıymet vermiyorlar!”

  • İş Değerlendirme “Üretimi-işletme pratiğini bilmiyorlar” “Ne yaptıklarını bilmiyorlar”

  • Uygulama “Kitapta yazıldığı gibi değil” “Bilgi daha önemli”

  • Yaklaşım Muhafazakar Radikal

  • Çıktılar Gizli kalsın Yayın olsun

  • Sonuç Değerlendirme “Sonuç pozitifse değerlidir” “Negatif sonuç da değerlidir”





Yüklə 445 b.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə