8
Bazı durumlarda kanserojen etki yapabilir. UV ışınım ayrıca etkin bir mutajendir ve hücrelerin
DNA yapısını bozarak kontrolsüz mutasyona
sebep olabilir
[7].
1.1.5d
Görünür IĢık
G
örünür
ışık, elektromanyetik spektrumun dar bir bölümünde yer alır.
Göz retinasındaki renk
pigmentleri ile direk ilişkili olduğundan, bizim görmemize yardımcı ol
ur.
İnsan gözü 400 nm
ile 700 nm aralığında ki elektromanyetik radyasyona duyarlıdır. Bütün renkler b
u dalga boyu
aralığında görünen gökkuşağında bulunur (menekşe, çivit, mavi, yeşil, sarı,turuncu ve
kırmızı). En kısa dalga boyları (en büyük foton enerjisi) menekşe rengi olarak algılanır, en
uzun dalga boyu (en küçük foton enerjisi) ise kırmızı olarak algılanır. Bazı canlı türleri ışığı
daha uzun veya daha kısa dalga boylarında algılayabilir
[1,6].
1.1.5e
Kızılötesi Dalgalar
Sıcak cisimler ve moleküller tarafında
n
oluşturulan bu dalgalar, çoğu maddelerce kolaylıkla
soğurulurlar. Bir maddenin soğurduğu kızılötesi enerjisi ısı şeklinde kendini
gösterir. Çünkü
madde tarafından
s
oğurulan bu enerji vasıtası ile
cismin atomları
yerinden oynadığından,
onların titreşim ve öteleme hareketleri artar, dolayısıyla maddede
bir sıcaklık artması
meydana gelir. H
edef saptanması, gece görüşü, takip sistemleri ve gözetleme gibi konularda
askeri alanda yaygın olarak kullanılan kızılötesi ışınlar, hava tahmininden uzaktan sıcaklık
ölçümüne kadar birçok bilimsel araştırmaya da hizmet etmektedir. Endüstriyel üretimde
yüzlerce farklı alanda uygulaması olan kızılötesi ışınlar; kablosuz iletişim, spektroskopi ve ısıl
verimliliğinin analizi gibi alanlarda da kullanılır
[6,10].
Şekil
8
‟
de,
kızılötesi ışınlar ile elde
edilmiş
bir
kedinin resmi görülmektedir
. Portakal rengine
karşılık gelen bölge, oldukça sıcak
ve beyaz-mavi reng
e karşılık gelen burun bölgesi, oldukça
soğuktur
[3].
ġekil 7. GüneĢ morötesi ıĢık kaynağıdır.
Tablo 3. Görünür ıĢık spektrumu
9
1.1.5.f Mikrodalgalar
İletken maddelerin içindeki elektronların ivmeli hareketinden oluşurlar.
Mikrodalgalar
santim
etre mertebesinde ölçülen dalgaboylarına sahiptir. Uzun dalgaboyuna karşılık gelen ve
mikrodalga bölgesinin başlangıcını oluş
turan
dalgalar, bir mikrodalga fırınında bulunan
yiyeceklerimizi ısıtan dalgalardır. Bu dalgalar, maddeleri oluşturan atom ve moleküllerle
etkile
şerek onların hareketlerinde meydana getirdikleri sürtünme nedeniyle ortaya ısı
enerjisinin çıkmasına ne
den olurlar. Bu
ş
ekilde
mikrodalgaya maruz kalan maddeler ısınır
.
Mikrodalgalar, bilgileri içinde bulunduran sinyalleri, bir yerden başka bir yere taşımak için
oldukça iyi bir taşıyıcı
görevleri yaparlar. Çünkü mikrodalga enerjileri, sisli ortamlara, hafif
yağmurlu ve karlı ortamlara, bulutlu ve sigara dumanının bulunduğu ortamlara çok iyi bir
şekilde
nüfus edebilmektedir
[1,3].
Kısa dalgaboylarına karşılık
gelen
mikrodalgalar, uzaktan algılamalarda
kullanılmaktadır. Bu
mikrodalgalar, hava
tahminlerinde kullanılan doppler radar
sistemlerindeki gibi, radar olarak
kullanılmaktadır. Yine bu dalgalar, yaklaşık
boyları birkaç inç boyutunda olan dalgalarla
bildiğimiz radar sistemleri içinde
kullanılmaktadır
.
Yukarıda
Şekil 9‟da
gösterilen
mikrodalga
kuleleri, telefon ve bilgisayar verileri gibi bilgileri bir
şehirden
başka
bir
şehre
iletmek için
kullanılmaktadır
[3].
1.1.5g
Radyo dalgaları
İletkenler üzerindeki elektronların ivmeli hareketinden oluşur.
TV
ve radyo yayın
sistemlerinde kullanılan bu dalgalar, Hertz
tarafından keşfedilmiştir. Radyo dalgaları
uhf, vhf,
televizyon, radar, milimetre dalga
şeklinde alt bölümlere ayrılır.
Dalga
boyları(0,3 m
- 1 km)
aralığındadır
[1,5].
ġekil 9. Mikrodalga kuleleri ve mikrodalga fırın
ġekil 8. Kızılötesi ıĢınlar ile
elde edilen kedi fotoğrafı
10
Ultra Yüksek Frekans (UHF)
UHF dalgalarının dalgaboyları 0.1 ile 1m, frekansları 3,000 ile 300 MHz arasındadır
ve bu
dalgalar yaygın olarak televizyon yayınlarında kullanılır. UHF dalgaları üst atmos
ferin
iyonlaşmış katmanlarından çok zayıf biçimde yansıtılır. Bu nedenle, daha uzun dalgaların
tersine UHF dalgaları yeryüzü ötesinde
pek bükülmez ve yüksek binalar ya da dağlar
tarafından kolayca engellenir. Fakat
ince ve oldukça düzgün demetler halinde
y
oğunlaştırılabilir
ler
. Bu özelliği nedeniyle UHF dalgaları daha çok yüksek duyarlılığın ve
netliğin arandığı, görüş alanını içeren uygulamalarda
kullanılır
.
Televizyon yayınlarının yanı
sıra UHF dalgalarından gemi ve uçakların seyir sistemlerinde ve bazı haberleşme
donanımlarında da yararlanılır. Uzay araçları ile yer istasyonları arasındaki haberleşmede
kimi zaman UHF sinyalleriyle gerçekleştirilir.
F
rekans bölgesi; 880
-
960 MHz arasında GSM900 ve 1710
-
1880 Mhz arasında DCS1800
cep telefonu haberleşmesinde, 450 MHz‟de NMT araç telefonlarında, 2450
MHz‟de evlerde
kullandığımız
mikro
dalga fırınlarda kullanılır[7,11
].
Çok yüksek frekans (VHF)
Dümdüz ilerler fakat iyonosferden yansıtılmazlar. Dağlar, tepeler ve binalar tarafından
engellenirler. Büyük miktarda veri taşıyabilirler ve FM yayınlarında, TV yayınlarında, hava
trafik kontrol haberleşmelerinde, çağrı cihazlarında, telsiz telefonlarda, amatör radyolarda,
demiryolu ve itfaiye haberleşmelerinde kullanılır
[7].
1.2 Mikrodalga Fırının ÇalıĢma Prensibi ve Öze
llikleri
1.2.1 Tarihçe
Mikrodalgalarla pişirme fikri ilk kez
Percy Spencer
tarafından, radar olarak kullanılması
planlanan "magnetron"
un keşfedilmesiyle 1945'li yıllarda başlamıştır.
Percy Spencer‟ın
çalışmaları, gıdaların metal bir yapı içine konulduklarında, yüksek frekanslı radyo
dalgalarının, belli türde moleküllere nüfuz ettiği ve bunları hareketlendirdiğini ortay
a
çıkarmıştır. Sadece gıdayı ısıtacak kadar güçlü olan mikrodalgaların, moleküler ve
ya genetik
yapısını değiştirecek ya da maddeyi radyoaktif hale getirecek kadar güçlü olmadıkları
anlaşıldıktan
so
nra yeni bir dönem başlamıştır
. Spencer
1947'de bu buluşun
patentini almış
ve ilk mikrodalga fırını 1,8 metre boyun
da ve 340 kg
ağırlığında
tas
arlamıştır. Mikrodalga
fırın, 1947'de mutfak eşyaları üreticisi olan Raytheon şirketince
"Radarange"
adıyla
ġekil 10. HaberleĢme ve TV yayın sistemlerinde radyo dalgaları
kullanılır.