Paranormal fenomen



Yüklə 222,56 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə19/83
tarix13.11.2017
ölçüsü222,56 Kb.
#10171
1   ...   15   16   17   18   19   20   21   22   ...   83

PARANORMAL FENOMEN
İnsanlar büyüme ve gelişme süreçleri içerisinde, çevreden 
edindikleri  bilgileri,  çıkarımları  kendi  düşünce  ve  hisleriyle 
sentezleyerek,  yaşamdaki  oryantasyonunu  sağlamaya  uğraş 
verirler.  Bu  seviyedeki  bir  "ortalama"  bilinç  insanın  hayatını 
idame  ettirmek  için  yeterlidir.  Ancak  parapsikologlar  açısın­
dan  son  derece  sınırlıdır.  Duyu  ötesi  algı  gelişiminden  söz 
edildiği  zaman,  bilincin  sınırlarının  açılmasının  zarureti 
doğar.  Bilinç  kapasitesinin  arttırılması  ile  his,  algı,  duygu 
sınırlamaları  genişleyecek,  iradenin  paranormal  durumları 
algılama kabiliyeti  güçlenecektir.
Bizleri  çevreleyen  etraftan  ve  ayrıca kendi bedenimizden 
de  zihnimize  kesintisiz  bir  enformasyon  akışı  olduğundan 
bahsetmiştik.  Algılarımız  dış  dünyanın birebir kopyası  değil­
dir.  Algılamada  bireyin  daha  önceki  yaşantısı,  deneyimleri, 
beklentisi,  toplumsal  ve kültürel etkenler gibi faktörlerin etki­
si büyüktür. Bu faktörlerin etkisinde gelen duyumların bazıla­
rı  seçilirken, bazıları  ihmal edilir. Sinir sistemimiz kendi  yete­
neği  ve  mimarisine  göre  verileri  yapılandırarak  kullanıma 
sokar.
Algı  meselesi,  parapsikoloji açısından birkaç yönüyle çok 
önem arz etmektedir.  Her birey,  çevreden gelen  verileri  farklı 
ağırlıklar  ve  anlamlar  yükleyerek,  bunları  değişik  şekillerde 
yorumlar. Yani her bir kişi, dünyayı kendi zihinsel filtresinden 
geçirerek görür.  Dış  duyusal  veriler aslında  hep  aynı  olduğu 
halde, her bir insan kendisi için önem verdiği şeyle'ri öncelikli 
olarak  algılayacaktır.  Dolayısıyla  insanların  gördüğü  "resim­
ler"  birbirinden  hep  farklı  olacaktır.  Doğan  Cüceloğlu,  "İyi 
Düşün, Doğru  Karar Ver"  adlı kitabında, şöyle bir örnek ver­
miştir:  "Bir  çarşı  düşün;  burada  lokanta,  kitapçı,  ayakkabıcı 
gibi değişik dükkanlar olsun. Çarşıya gelen kişiler açsa lokan­
tayla,  ayakkabıya gereksinimleri  varsa  ayakkabıcıyla  ilgilene­
ceklerdir. Belirli bir kitabı arayan kişi ise kitabevine yönelecek­
tir.  Yani  her  insan  lokanta,  kitabevi  ve  ayakkabıcıya,  içinde 
bulundukları gereksinme durumuna göre farklı ağırlıklar yük-
74


CUYU  ÖTESİ ALGI  DÜNYASINA GİRİŞ
Ifyecektir. Aç olan  kişi  kitabevini  görecek,  ama o anda önem- 
.«•meyecek, yani  düşük ağırlık verecektir."  Bu örneği  parapsi- 
kolojiye  uyarlayacak  olursak,  duyu  ötesi  algı  ile  ilgilenmeye 
kışlayan bir kişinin, bu  türden duyusal  verilere karşı hassasi- 
\vt  geliştireceğini  ve  algı  filtresinin  parapsikolojik  olgulara 
I .ırşı  açılacağını  söyleyebiliriz.  Başka  bir  örnekle  açıklamaya 
çalışalım...
Hayata  farklı  açıdan  bakabilmekle  ilgili  şöyle  bir  hikaye 
anlatılır.  "Bir  gün  New  York'ta  bir  grup  iş  arkadaşı  yemek 
molasında  dışarıya  çıkar.  Gruptan  biri  Kızılderili'dir.  Yolda 
yürürken  insan  kalabalığı, siren sesleri,  yoldaki  iş makineleri­
nin  çıkardığı  gürültü  ve  koma  sesleri  arasında  ilerlerken, 
Kızılderili, kulağına cırcır böceği sesinin geldiğini söyleyerek o 
böceği  aramaya başlar.  Arkadaşları  bu  kadar gürültünün ara­
sında  bu  sesi  duyamayacağını,  kendisinin  öyle  zannettiğini 
•.öyleyip  yollarına  devam  ederler.  Ama  içlerinden  bir  tanesi 
inanmasa da, Kızılderili'yi yalnız bırakmamak için onunla ara­
maya  devam  eder.  Kızılderili,  yolun  karşı  tarafına  doğru 
yürür,  arkadaşı  da  onu  takip  eder.  Binaların  arasındaki  bir 
lııtam yeşilliğin  arasından geçerken  bir cırcır böceği bulurlar. 
Arkadaşı, Kızılderili'ye: 'Senin  insanüstü güçlerin var. Bu sesi 
nasıl duydun?'  diye sorar. Kızılderili  ise,  bu  sesi  duymak için 
olağandışı güçlere sahip olmaya lüzum olmadığını söyleyerek
arkadaşından kendisini takip etmesini ister. Kaldırıma çıkarlar 
ve  Kızılderili  cebinden  çıkardığı  bozuk  parayı  kaldırımda 
yuvarlar. Birçok insan, bozuk para sesini duyunca sesin geldi­
ği  tarafa bakarak, onun ceplerinden düşüp düşmediğini  kont­
rol  eder.  Kızılderili  arkadaşına  dönerek:  'Mühim  olan,  nelere 
kıymet  verdiğin  ve  neleri  önemsediğindir.  Her  şeyi  ona  göre 
duyar, görür ve hissedersin.' der.
Kızılderili'nin  şehir  kalabalığının  gürültüsü  arasında 
minicik  bir  böceğin  sesini  duyması,  tabiat  değerlerine  karşı 
olein  algı  kapılarının  açılması  yüzündendir.  Cırcır  böceğini 
başkalarının  duyamaması,  onun  olmadığı  anlamına  gelmez.
75


PARANORMAL FENOMEN
Duyu  ötesi  algı  fenomenleri  de  bu  şekildedir.  Onlara  değer 
yüklemeden, algılamamız güç olduğu gibi, algılayamadığımız 
için  var olmadıklarını  söylemek,  cırcır  böceğini  duyamadığı­
mız  için  olmadığını  söylemekle  aynıdır.  İstediğimiz  şeyleri 
seçebilmesi, ayırabilmesi  ve yorumlayabilmesi  için, zihnimize 
onların  değerini  yüklememiz gereklidir.  Beynimiz,  aynı  anda 
gelen  milyarlarca  veriler  arasında  önem  verdiklerimizi  seçe­
cek,  kalanlarını  eleyecektir.  Beynin  yapılandırdığı  veriler,  var 
olan  bilginin  çok  cüzi  bir  kısmını  kapsar.  Bilincimiz,  duyu 
reseptörleri kanalı ile "yakaladığımız" verileri "işleyerek" kul­
lanımımıza  sunarken  yakaladığı  bilgilerin  tam  10.000.000 
katından  fazlası  bize,  daha  doğrusu  bilince  ulaşma  şansını 
bulamaz.  "Parapsikoloji  ve  Felsefe"  adlı  eserinde  David  Ray 
Griffin  şöyle  der:  "İnsan  deneyiminin  bir  anında  kavranan 
engin  sayıdaki  nesneler  ve  kabul  edilen  önermelerin  daha 
küçük  sayısı;  sadece  şuurda  örtülü  hale  gelen  küçücük  bir 
rakamdır. Şuur, aslında deneyimlenen şey için çok yetersiz bir 
rehberdir."  Şuur  altında  örtülü  olan  bilgilere  örnek,  aniden 
bazı  şeyleri  nasıl  bilebildiğimizi  bilmeden,  onları  bildiğimizi 
keşfettiğimiz durumlardır.
Bilinç  kapasitemiz  o  denli  sınırlıdır  ki  başa  çıkabildiği 
bilgi,  potansiyel  verinin  ancak  on  milyonda  biri  kadardır. 
Yetişkin  bir  insan  bilincini  ele  alırsak,  saniyede  sadece  16  bit 
enformasyonu  "işleyebilirken"  aynı  anda  reseptörlerle  (göz, 
kulak,  deri,  çakralar)  109  bit  algılanabiliyor.  Enformasyonun 
çokluğu,  çeşitliliği  karşısında,  en  önemli,  gerekli  olan  kısım 
seçilerek,  elenip  ayıklanarak,  bize  ulaştırılırken,  geriye  kalan 
(kapasiteyi  aşan) bilgiler beyin aracılığı  ile ihtiyaç duyulacak­
ları  zamana  kadar  atıl  kalmak  üzere  bilinçaltına  atılıyor. 
Beynimizde  neyin  önemli  olduğunu,  neyin  daha  az  önemli 
veya önemsiz olduğunu tespit eden bir süzgeç bulunmaktadır. 
"Reticular  Aktivation  Systemy",  yani  Girift  Aktivasyon 
Sistemi  (GAS)  denen  bu  zihinsel  süzgeç  neyi  fark edip,  neye 
dikkat edeceğimizi saptar. Zihnimiz belli bir anda sadece belli
76


Yüklə 222,56 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   15   16   17   18   19   20   21   22   ...   83




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə