DUYU ÖTESİ ALGI DÜNYASINA GİRİŞ
getirilecektir. Bu anlamda (kişisel) kaderin şifresi, varlığın
kendi içinde saklı yatmaktadır.
Hepimizin doğuştan birtakım fiziksel, ruhsal ve sosyolo
jik mirasları olduğu bilinen bir gerçektir. Fiziksel yapımız,
sağlık durumumuz, hastalıklar kalıtsal olduğu gibi, ruhsal
mirasımız da yaşamımızda oldukça etkin rol oynamaktadır.
Bireyin gelişme zamanında bulunduğu çevresel etkenler de
onun "kader" yolunda belirgin faktörler durumundadır. Tüm
bu etkenlerin oluşturduğu yaşamı, önceden belirlemenin zor
olmadığını söyleyebiliriz. Bir bilgisayar programı gibi,
gereken doneler girilir, formüle edilir ve ortaya çıkan sonuç üç
aşağı beş yukarı ileriki yaşam haritasını gösterir. İnternet
ortamında bu türden çok eğlenceli programlar vardır. Yaşınızı
kilonuzu, zararlı/faydalı alışkanlıklarınıza dair bilgileri girer,
birkaç yıl aradan sonra neye benzeyeceğinizi görürsünüz.
Başarılı tahminin olup olmayacağı konusundaki püf nokta,
girilen bilgilerin değişip değişmeyeceğidir. Başka bir deyişle
genetik, sosyolojik etkenlerin kişi tarafından olduğu gibi kabul
edilip edilmeyeceğidir.
Normal durumlarda kişi, karşılaştığı olaylarda fiziksel,
ruhsal, sosyolojik mirasların elverdiği ölçüde seçimler
yapacaktır. Kısaca "kader" yolundan yürüyecektir. Kader
çizgisinden ayrılmanın tek bir yolu vardır, o da kişisel iradeyi
hayata geçirmektir. Güçlü iradeye sahip bir kişi, kendisinden
beklenen davranışlardan ve seçeneklerden farklı yollara sahip
tir. O sürekli olarak kendi kararlarını oluşturur, düşünerek ve
planlayarak kendi hayat yollarını çizmeye uğraş verir. Bu yol
ları kendisi açar ve gerektiğinde genel beklentinin tersine o
yollara kararlılıkla sapma iradesini ortaya koyar. Kişisel
kaderini, kendi iradesiyle verdiği kararlar doğrultusunda ken
disi oluşturur. Anthony Robbins'in dediği gibi, aslında kader
imiz, karar anlarımızda biçimlenir. Kaderimizi koşullar değil,
verdiğimiz kararlarla uyguladığımız irade kuvvetimiz biçim-
lendirmelidir. Disraeli bu gerçeği, "Kendi geleceklerimizi
139
PARANORMAL FENOMEN
kendimiz hazırlar, sonra da kader deriz." sözleriyle
özetlemiştir. İnsanların bir kısmı genetik, çevresel ya da aile
den gelme avantajlara sahip olarak, "imtiyazlı" biri olarak
doğmuş olabilirler. Ancak biliyoruz ki, tüm dezavantajlarına
rağmen (sağlık, çevre koşulları, eğitim olanakları) standart
larında olağanüstü sıçrama yapan kişiler de vardır. O insanlar,
ruhsal benliğin sınırsız gücünün örneklerini oluştururlar.
Nasıl yaşayacağımız konusunda kendimiz karar vermezsek,
çevrenin yönetimine girer, kaderimizi şekillendirmesine izin
vermiş oluruz. Jo Durden Smith, Budizm öğretisindeki karma
inancı çerçevesi içerisinde, özgür irademizle kendi karar
larımızı vererek, kendi kaderimizi nasıl şekillendirdiğimizi
çok güzel bir şekilde açıklamıştır: "Biz sadece geçmişimiz ve
karmik mirasımız tarafından pasif hale getirilmiş olan hapis
hane mahkumları değiliz. Bizler, karmanın yükünü den
geleyebilecek miktardaki bir özgür iradeye ve alternatif yollar
dan eylemde bulunabilecek özgürlüğe de sahibiz. Nasıl
davranacağımızı serbestçe, bilerek ve isteyerek seçerek,
yaşamlarımızı iyileştirebilme ya da geleceğe dair bazı felaket
senaryolarını da kaderimizden uzaklaştırabilme imkanım
kazanırız."
Karar ve irade gücünü kullanmak, hayatın her yönünde
hızlı ve radikal değişimleri beraberinde getirecektir. Kişi eğer
karar gücünün ve normal iradenin yanında paranormal
iradeyi de aktifleştirip etkin olarak kullanabilirse, hayatını
kendi ellerine almasının önünde hiçbir engel duramayacaktır.
Bu konular üzerinde fikir yürütürken doğal olarak bireyin
dışında gelişen kaza gibi durumları göz ardı etmemiz gerekir.
önceki sayfalarda bilincin genişletilmesi yoluyla paranor
mal iradenin kapısını açabileceğimizden bahsetmiştik. Onu
aktive ederek şunları elde edebiliriz:
- Negatif kalıtsal mirasa karşı çıkabiliriz
- İç ve dış ritimlere etki edebiliriz
140
DUYU ÖTESİ ALGI DÜNYASINA GİRİŞ
- tçgüdü ve duygusal dalgalanmalarla başedebiliriz
- Psikolojik ve fiziksel sapmaları dengeleyebiliriz
- Kozmik enerji alışverişini etkinleştirebiliriz
- Duyu ötesi algı ve psikokinetik yeteneklerimizi
geliştirebiliriz.
Normal ve paranormal iradeyi etkinleştirerek, hayatımızı
kader olmaktan çıkarıp, karma haline getirmemizin önünde
hiçbir engel yoktur. Kader düşüncesiyle karamsarlığa kapıl
mak, başkalarının ve çevrenin oyuncağı olmak yerine kendi
hedef ve doğrularının karşısında duran her türlü engele karar
lılıkla karşı çıkılmalıdır. "Çok arzu edilenin verileceği" prensi
binin etkisi altında girişimlerin başarıyla sonuçlandığı görüle
cektir.
141
3
PARANORMAL FENOMENLER
PARANORMAL FENOMENLER
A. TELKİN. KENDİ KENDİNE TELKİN
‘ insanın evrendeki durumu, bir kedinin kitaplıktaki durumu gibidir;
görür ve dinler ama hiçbir şey anlamaz.*
W illia m JONES
Telkin, Arapça bir kelime olup, bir duyguyu veya
düşünceyi aşılama, bilinçaltı bir sürecin aracılığı ile, kişinin
ruhsal veya fizyolojik alanıyla ilgili bir düşüncenin gerçek
leştirilmesi anlamına gelir. Telkin, bilinçaltına bilgi ve istek
gönderme metodudur. En rahatlıkla uyku ile uyanıklık arasın
daki gevşemiş şuur halinde uygulanabilir. Fransa Rousseau
Enstitüsü profesörlerinden Psikoterapist Charles Baudoin,
telkinin en etkili olduğu zamanın, tüm çabanın en aza indiği
uykulu ya da uykuya yakın bilinç hali olduğunu keşfetmiştir.
Kişi uykulu iken, telkin almaya en yatkın durumdadır.
Empoze edilecek fikir, bilincin muhakemesi ve kritiği ile
karşılaşmadan, sakin ve pasif olarak açıkça yerleşecektir.
Kural olarak telkin yapılacak fikir ne kadar kısa ve kesin bir
ifadeye dönüşür ve ne kadar çok tekrarlanırsa, bilinçaltı onu o
kadar daha kolay kabullenir. Her insan, metodunu
öğrendiğinde, telkin alabilir ve verebilir. Kişi eğer istek veya
düşünceyi kendi bilinçaltına yolluyorsa, buna kendi kendine
telkin veya otohipnoz diyoruz. Paranormal gelişme yolunda
ilerleyebilmek için benliğe söz geçirmeyi, kontrolüne almayı
öğrenmek gereklidir. Bunun en işlevsel, en pratik yollarından
biri kendi kendine telkin tekniğidir.
Kural olarak herkesin telkin alıp verebildiğini söylemiştik,
ancak sosyal statüye önem vermeyenlerin, gençlerin, kadın
ların ve sağlıklı kişilerin diğerlerine oranla telkine daha açık
olduklan bilinmektedir. Kişinin statüsü ne olursa olsun,
telkine yatkın olduğu bazı anlan da vardır. Şöyle ki, uyku
sırasında, yoga yaparken, kimyasal maddelerin tesiri altında
145
Dostları ilə paylaş: |