Paranormal fenomen



Yüklə 222,56 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə51/83
tarix13.11.2017
ölçüsü222,56 Kb.
#10171
1   ...   47   48   49   50   51   52   53   54   ...   83

PARANORMAL  FENOMEN
Bu  fenomeni  ilk  olarak  tanımlayan  ve  inceleyen  New 
York'lu  antropolog  Prof.  Buchanan,  fosiller,  mineraller  gibi 
cansız  nesneler  üzerinde  yaptığı  deneyler  sonucunda,  nes­
nelerin  bir  tür  fotoğraf  kaydını  andıran  niteliklerinin 
olduğunu  öne  sürdü.  Profesöre  göre,  cansız  nesneler,  temas 
ettikleri kişilerle ve eski sahipleriyle ilgili anıları  saklayabiliy­
orlardı.
Cansız  objelere  dokunmak  suretiyle,  onlardan  bilgi 
edilebileceği  gibi  (psikometri), herhangi  bir temas olmaksızın 
da  bu  bilgilere  ulaşmak  olasıdır  (telemetri).  Psikometriyi  bir 
açıdan  canlı  ile  cansız  nesneler  arasındaki  telepatiye  ben­
zetmeden  esinlenen  telemetri  terimi,  belli  nesnelere  dokun­
madan  barındırdıkları  bilgilere  ulaşmanın  ötesinde,  belli  bir 
ortamın  da  bu  "anıları"  depolayabildiğini  açıklar.  Birço­
ğumuz,  ilk defa girdiğimiz bir odaya veya sokağa, mahalleye 
sanki  daha  önce  orada  bulunmuş  gibi  bir  hissiyata 
kapılmışızdır  ya  da  yürüdüğümüz  yolda,  köşeyi  dönünce 
neler göreceğimizi  tahmin etmişizdir.  Duyu ötesi algıları has­
sas kişiler, bu "tanıdık olma" hissiyatının ötesinde, o sokaklar­
da,  mekanlarda vuku bulmuş bazı olaylan da algılayabilmek­
tedirler.  Parapsikolojinin  bu  dalını  ilk  kez  tanımlayan  Prof. 
Buchanan'dan sonra, Rischet ve Osty isimli Fransız araştırma­
cılar  psikometri  olgusu  üzerinde  çalışmaya  devam  ettiler. 
Cansız  nesnelerin  temas  ettikleri  varlıklar  hakkında  enfor­
masyon  depoladıkları  kesinlik  kazandı.  Bu  özellikleri,  krimi- 
nal  dosyaların  aydınlatılmasında  kullanıldı.  Hatta  nesnelerin 
geçmişteki bir sahnenin yanında, gelecekten de haber verebile­
ceği  düşünülüyordu.  Birleşik  deneyselci  felsefe,  psikometri 
veya nesne okuma fenomenine şöyle bir izah getirmeye çalışın 
En basit atom ve atom  altı parçacıklarından tutun en gelişmiş 
canlı  ve  cansız  sistemlere  kadar her  bir gerçek  vesile  (varlık) 
bir deneyime sahip olmalıdır. Örneğin bir taşın molekülleri de 
deneyime  sahip  ise,  çevrelerinde  olmuş  bitmiş  olayların 
anılarını bir şekilde saklamaları da mümkündür. Şüphesiz bu
184


PARANORMAL FENOMENLER
fikir  materyalist  filozoflara  oldukça  cüretkar  görünmektedir. 
Ancak  indirgemecilikte  katılık  prensibinde  olanların,  zihnin 
beyinle  özdeş  olduğu  görüşünde  olanların  bu  prensipleri, 
beynin  de moleküllerinde şuurlu hatıraların olması gerektiği­
ni ima etmektedir.
Eşyalar, bilgi  saklama  özellikleri  ile medyum  ve  kahinler 
tarafından  "seansları"  sırasında  tercih  edilir.  Genellikle  ken­
disi  için  bilgi  almaya  çalışılan  kişiye  ait  özel  bir  eşya 
beraberinde  getirilir.  Psikometrinin  en  yaygın  kullanım  alanı 
budur diyebiliriz. Örneğin ülkemizde "Obama'yı bilen kahin" 
olarak  adı  duyulan  Bulgar  kahin  Vanga,  gelen  her  bir 
ziyaretçisinden  bir  gece  üzerinde  uyumuş  olduğu  küp  şeker 
getirmesini  isterdi.  Gerçi  enformasyon  akışına  sebebiyet 
veren,  gelen  kişinin  kendisi  de olabiliyordu.  Ziyaretçiye  veya 
üçüncü  bir  kişiye  ait  herhangi  bir  resim,  saat,  yüzük,  eşya, 
giysi veya resim, hatta mezar toprağı; gelenek halini almış küp 
şeker  ve  başka  böyle  eşyalar  enformasyon  akışına  sebebiyet 
verirdi. Ziyaretçinin şekerin üstünde bir gece öncesinden uyu­
muş  olması  gerekirdi.  Belki  de  şekerin  kristal  yapısından 
dolayı, enformasyonu çekme ve saklama özelliği vardı.  Kahin 
Vanga,  şekeri,  saati  veya başka  getirilen  nesneyi  eline  alınca, 
kişiyle  ilgili  birtakım  vizyonlara  sahip  olmaya  başlıyordu. 
"İşte,  göründü",  "İşte,  ben  görüyorum"  gibi  kısa  cümleler 
söylerken önünde gelenin bütün yaşam öyküsü beliriyordu.
Ve  başka  bir fenomen:  Meksikalı  Maria  Rey.  20.  yüzyılın 
başında  Alman  doktor  Gustav  Pagenshteher'in  keşfi  tüm 
dünyanın  gözünü  duyu  ötesi  algı  fenomenine  çevirdi. 
Meksika'da bir valinin kızı geçirdiği ameliyat sonrası ağır kro­
nik uykusuzluğa yakalanmıştı. Geleneksel tıbbın yardıma ola­
madığı  hastaya  hipnoz  uygulamaya  karar  verdiler.  Dr. 
Pagenshteher hipnoz seanslarını yürüttüğü  sırada  kızın  tuhaf 
bir yetenek geliştirdiğine  tanık oldu.  Maria Rey,  eline  verilen 
cansız  objelerin  temas  ettikleri  veya  ait  oldukları  kişilerin 
yaşam  öykülerini  iletiyordu.  1915  yılında,  Lusitania  adlı  bir
185


PARANORMAL FENOMEN
İngiliz  gemisi  Alman  denizaltıları  tarafından  batırılmıştı. 
Olaydan  4  yıl  sonra,  1919  yılında  batan  gemiye  ait  içerisinde 
mektup  olan  bir  şişe  Meksika  sahillerine  vurdu.  Mektup  ait 
olduğu  ölen  yolcunun  ailesine  gönderilirken,  şişe  Dr. 
Pagenshter'in  eline  ulaştırıldı.  Tahmin  edileceği  gibi,  Maria 
Rey'e hipnoz sırasında şişe uzatılarak  trajik kaza  ile ilgili  tünı 
ayrıntıları anlatması sağlandı. Maria'nın fenomenel yeteneğini 
dünya basını çarpıcı başlıklarla duyururken, çeşitli ülkelerden 
bilim  adamları  ve  araştırmacılar  Mexico'nun  yolunu  tuttu. 
Aralarında Boston  Psişik Araştırma  Merkezi'nden Dr.  Walter 
Franklin  eleştirel,  kuşkucu  karakteri  ile  dikkat  çekiyordu. 
Görüşüne  güvenilen  biriydi.  Maria  Rey  fenomeni  ile  ilgili 
araştırma ve deneyler bundan sonra onun gözetiminde devam 
etti.
Amerikalı Jeoloji  Profesörü  Danton,  "Eşyanın  ruhu"  adlı 
kitabında,  kendi  yaptığı  psikometri  tecrübelerine  yer  ver­
miştir. Danton'a göre, kız kardeşi Anna Danton Cridge, elindi1 
tuttuğu mektubun sahibinin içinde bulunduğu durumu, şekli­
ni,  gözlerinin  rengini,  karakterini  bildirdiği  gibi  kendisinin 
eline verilen bir maden  veya  taşın devrini, o devirde yaşayan 
hayvan  türlerini,  panoramik  bilgiler  halinde  verebilmiştir. 
Psişik  fenomenlerden  biri  olan  psikometri  ile  ilgili  deneyler, 
bizlere  eşya  üzerindeki  hiçbir  hatıra  ve  intibanın  kaybol­
madığını ve bütün olayların tarih sırasıyla tabiatta bir fotoğraf 
gibi kayıt ve tespit edilmiş bulunduğunu  düşündürmektedir.
Yukarıdaki  örnekler  ve  bunlara  eklenebilecek  birçok 
örnek bize  duyu  ötesi algılan hassas kişilerin,  eşyalann  dilini 
çözebilme yeteneklerine sahip olduklannı gösterir. Psikometri 
olgusu ile belli bir derecede hemen herkes karşı karşıya kaldığı 
halde yaşadığının  bu  kavrama  dahil  olduğunu  anlamamıştır, 
örnek  vermemiz gerekirse,  kendimizi  daha  rahat  ve huzurlu 
hissettiğimiz  bir  mekana  girdiğimizi  düşünelim  ya  da  tersi, 
görünür bir sebep olmadığı halde bulunduğumuz ortam bizde 
baskı, sıkıntı ile beraber kötü hisler yaratabilir. Eğer psişik açı­
186


Yüklə 222,56 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   47   48   49   50   51   52   53   54   ...   83




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə