Paranormal fenomen



Yüklə 222,56 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə50/83
tarix13.11.2017
ölçüsü222,56 Kb.
#10171
1   ...   46   47   48   49   50   51   52   53   ...   83

PARANORMAL FENOMEN
kelimelerin  mantıklı  bağlantısı,  deyimleri  maddenin  bir 
tür özü  ile  ilgili  hiçbir  anlayışları  yoktur.  Uzun  mesafede 
biyolojik  etkiyi,  yakınım ızı  merak  etme  veya  b ir  olayı 
önceden  hissetme  gibi  algılam amız  görüldüğü  gibi 
tesadüfi  d e ğ ild ir."
Daha  farklı  düşünen  bazı  parapsikologlar,  insanlarda 
duyu  ötesi  algı  yeteneklerinin  henüz  gelişme  aşamasında 
olduğunu  ve gelişimin  artarak devam  edeceğini  öne sürerler. 
Kajinski,  "Biyolojik  Radyo  Bağlantı"  kitabında,  bu  iddiasını 
dile getirir:
"Fenomenal  özellik  -uzun  mesafeden  başka  insanları 
düşüncesi  ile  etkileme  kabiliyeti-  daha  cenin  aşamasın­
dadır.  İnsan  beyninin  bu  yeteneğinin  sona  yaklaştığını 
veya  hayatının  tükendiğini  düşünenler  haksızdırlar."
Haklı  görüş  hangisi  olursa  olsun,  telepatik  olgunun 
doğanın  bir  armağanı  olduğu  gerçeğini  değiştirmez.  Canlı 
doğanın temsilcileri  arasında hayvanların yanı sıra bitkiler do 
mekanizması  farklı  olmakla  beraber  duyu  ötesi  algılara 
sahiplerdir. Bitkilerin insan ve hayvanların aksine bir beyin vo 
sinir  sistemine  sahip  olmaması,  dış  çevreye  karşı  duyarsız 
oldukları  anlamına  gelmez.  Isı,  ağırlık,  elektromanyetik  alan 
değişimlerine ve özellikle  ışığa  reaksiyon  gösterirler.  Küstüm 
çiçeği  (lat.  Mimoza) gibi  bazı  türler,  dokunulmaya  karşı  has­
sasiyet  geliştirmişlerdir,  etobur  çiçekler  mis  gibi  kokularıyla 
böcekleri kendilerine çekerler ve avları hedefe ulaştığında seri 
olarak yapraklarını üzerlerine kapatırlar, özetle bitki  dünyası 
üyelerini  sadece  bir  biyolojik  materyal  yığını  olarak  görmek 
son derece hatalı olur.
Parapsikologlara göre yüksek seviyede gelişmiş optik algı 
sistemleri  sayesinde  bitkiler  ışığın  çeşitli  renk-enerji  dal­
galarını  algılayabiliyorlar,  onlarda  kodlanmış  halde  bulunan
180


PARANORMAL  FENOMENLER
enformasyonu  deşifre  edebiliyorlar.  Utah  Üniversitesi 
Biyologu  Leslie  Sieburth,  "Eğer  zeka  dışarıdan  bilgi  toplama 
becerisi  ise,  bitkiler  kesinlikle  zekidirler."  demiştir.  Yine  de 
bitkilerle 
telepatik 
iletişimin 
imkansız 
olduğunu 
düşünebilirsiniz.  Fakat  parapsikoloji  çalışmaları,  deneyler, 
durumun  böyle  olmadığını  kesinlikle  ortaya  çıkarmıştır. 
Küstüm  çiçeği  ile  iyi  bir  denek  olarak  bir  dizi  araştırma 
yapılmıştır.  İncelemeler  sonucunda,  kendisine  dokunmadan 
telepatik yolla yapraklarını  kapatmasının sağlanabildiği kesin 
olarak anlaşılmıştır.
Parapsikoloji  enstitülerinde  yıllardır  bu  türden  deneyler 
yürütülmektedir.  Sizler  de  bazılarını  evinizde  deneye­
bilirsiniz.  Büyüklerimizden biliriz ki,  ilgi,  sevgi  ve şefkat gös­
terdiğimiz,  konuştuğumuz ve hatta  okşadığımız  çiçeklerimiz, 
menekşelerimiz adeta büyümek ve çiçek açmak için yarışırlar. 
Çiçeklerin  sevgiden  anlamadığını  kim  iddia  edebilir? 
Büyümesi  yönünde  telepatik  telkin  verdiğimiz  çiçeklerimiz, 
bitkilerimiz  diğerlerine  oranla  daha  hızlı  bir  gelişim  göstere­
ceklerdir. Deneyin, göreceksiniz...
1966  yılında  Amerikalı  yalan  dedektörü  uzmanı  Clive 
Baxter  galvanometre  (küçük  gerilim  ve  akımları  ölçmek  için 
kullanılan hassas alet) kullanarak, bitkiler üzerinde bir araştır­
ma  yürütürken,  tesadüfen  kayıt  sinyallerinde  büyük  ölçüde 
duygusal  uyaranlara  benzer  sapmaların  olduğunu  keşfetti. 
Sonra  bitki  yapraklarına  mekanik  zarar  vermek  suretiyle 
(yakma,  kesme,  koparma)  bir  dizi  deney  gerçekleştirdi... 
Sonuçlar şaşırtıcının ötesindeydi. Baxter, bitkilerin de insan ve 
hayvanlara  benzer  acı,  korku,  sevinç  gibi  duyulara  sahip 
olduklarından  emindi.  Sonraki  yıllarda  deneyleri  ileriye 
götürerek,  1000  kilometreye  kadar  uzak  mesafeden  telepatik 
bağ kurma yönünde devam ettirdi. Bir diğer deney, 1992 yılın­
da  bilimci  Hoff  tarafından  yapıldı.  Hoff,  iki  gruba  ayırdığı 
domateslerin  bir  grubuna  her  gün  düzenli  olarak  sevgi 
sözcükleri  fısıldar.  Belli  bir  süre  sonra  iki  grubun  gelişimini
181


PARANORMAL FENOMEN
kıyaslar.  Araştırmacı,  kendilerine  konuştuğu,  ilgi  gösterdiği 
bitkilerin %23 oranında daha fazla geliştiğini ölçer. Bu araştır­
malardan  çıkan  sonuçlara göre, bitkilerin olumlu  ve olumsuz 
sözleri,  sevgi,  öfke  gibi  bazı  duyguları  anlayabildiklerini 
rahatlıkla söyleyebiliriz.
İnsan ile bitkiler arasında duyu ötesi  iletişim olamayacağı 
yönünde  görüşler  de  vardır.  John  Beloff,  bitkilerin  telepatik 
hislere sahip olabileceği varsayımının karşısında durmaktadır. 
Bitkilerin  duyu  ötesi  algı  sonrası  gösterdikleri  tepkinin 
(örneğin  küstüm  çiçeğinin yapraklarını kapatması) telepati ile 
ilişkili olmadığını öne sürmektedir. Dualist düşünür, bu olay­
ların olsa olsa,  insanın bitki üzerinde uyguladığı  psikokinetik 
etkilerin  sonuçları  olduklarını  varsaymaktadır.  Bir  parap- 
sikolog  için,  kaşık  bükmek,  çalışan  bir  saati  durdurmak  ve 
bitkiye uzaktan tesir uygulamak arasında çok belirgin bir fark 
yoktur.  Benzer  görüşlere  göre,  insan-bitki  arasında  olası  psi 
ilişkilerde sorumluluk büyük çoğunlukla insanda aranmalıdır.
182


PARANORMAL  FENOMENLER
E. 
psiko m etr i
 TELEMETRİ
“ Hiç kimse 
denemeden
 gücünün neye ye ttiğin i bilmez.*
Goethe
Buraya kadar,  insanların diğer insan, hayvan ve bitkilerle 
duyu ötesi iletişiminden  söz ettik.  Fakat canlı  doğanın  yanın­
da, cansız doğanın  da kozmik enerji  parçacıkları yaydığını  ve 
bazı insanların bu sinyalleri algılayabildiklerini biliyoruz. Eski 
Yunanca'daki  "psikhe"  sözcüğü  ile  "ölçme"  anlamına  gelen 
"metron"  sözcüklerinden  türetilen  terim  ilk  kez  1840  yılında 
fizyoloji  profesörü  Joseph  R.  Buchanan  (ABD.  1814-1899) 
tarafından kullanılmıştır.
1922  yılında,  Pascal  Fortuny  adındaki  ekstrasens,  Paris 
Metafizik  Enstitü  Başkanı  ile  kararlaştırılan  randevuda 
görüşmek  üzere,  enstitünün  kapısından  içeri  girer.  Başkanın 
meşgul  olduğu  söylenerek,  ziyaretçiden  biraz  beklemesi 
istenir.  Müdürlüğün  içerisine  alınır.  Orada  başkanın  işlerine 
yardımcı olan eşi bayan Jeller,  bir medyumla yapılacak seans 
hazırlıklarını  yapmakla  uğraşmaktadır.  Masanın  üzerinde 
çeşitli  eşyalar  dağılmıştır.  İçeri  giren  yabancı,  elini  ani  bir 
hareketle  masa  üzerindeki  öğeler  arasında  duran  kapalı  bir 
zarfa  uzatır,  eline  alır.  Zarfa  hiç  bakmadan,  "Evin  iç  ve  dış 
görünümünü tarif etmek için en doğru yol, Kambe yakınların­
da,  içinde  birkaç  kadının  vahşice  öldürüldüğü  ev  olduğunu 
söylemektir!"  der.  Söz  konusu  zarfın  içinde  Ladnur adındaki 
korkunç  kadın  katilinin  imzalı  mektubu  bulunmaktadır. 
Pascal Fortuny,  tek bir dokunuşla kapalı zarfın içeriği ile ilgili 
fikir  sahibi  olmuştur.  Fortuny'nin  yanı  sıra  birçok  parap- 
sikolog,  medyum  ve  ekstrasens,  yüzük,  saç,  peçete,  taş, 
fotoğraf  gibi  çeşitli  eşyalara  dokunmak  suretiyle  onların 
barındırdığı bilgiyi "okumayı" başarmaktadırlar.
183


Yüklə 222,56 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   46   47   48   49   50   51   52   53   ...   83




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə