BEDRİ RUHSELMAN
289
dır. Meselâ, açlık hissinin kendilerinde uyandırdığı ihtiyaçlarla,
hayvanların en zayıfı gördüklerine müştereken saldıracaklar ve
bunlar arasında gene en zayıf buldukları kendi cinslerine hücum
ederek onları parçalayacaklar ve yiyeceklerdir. Yamyamlık, in-
sanların ilk anlarındaki hayatları için en tabiî ve zarurî bir hare-
ket olacak ve bu insanlar ilk dünya hayatlarına böylece birbirle-
rini yemekle, yâni yamyamlıkla başlayacaklardır.
*
* *
Yeni dünyanın; eski batan kıtaların deniz üzerinde bakiye ka-
lan kısımlarına ait bâzı adalar ve takım adalarla, denizin dibin-
den yükselerek meydana çıkan yeni büyük kıtalardan müteşek-
kil olacağını söylemiştik. Keza, geçen dünyadan kalan insanlarla
meskûn bu adaların, kayalıklardan ibaret olacağını, buralarda
toprağın bulunmayacağını da belirtmiştik. Binaenaleyh ilk in-
sanların muhitinde nebat hayatı henüz mevcut olmayacaktır.
İşte bu hâlde bulunan yeni dünyanın ilk durumu kısa bir zaman-
da vahşileşmeye başlayacaktır. Her şey basitleşecek, iptidaîleşe-
cek, vahşileşecektir. Eski dünyada mevcut olan, zirveleri yuvar-
lak dağlar ve tepeler yeni dünyada görülmeyecek, onların yerine
tepeleri sivri, testere şeklini almış dağlar ve sıradağlar meydana
gelecek, keskin vadiler görülecek, her şey sivrileşecek, keskinle-
şecek ve haşin bir çehre alacaktır.
Varlıkların, yaşamakta oldukları muhitlere uymalarının za-
rurî olduğundan evvelce bahsetmiştik. Dünyaya gelecek varlık-
lar ancak, içinde bulundukları muhitin maddelerinden bedenle-
rini kuracakları için, yeni dünyaya intikal etmiş olan insanların
ve hayvanların da nesilleri üredikçe kabalaşacakları, kaba olan
muhitlerine uyacakları tabiîdir. Onların bu kaba muhite intibak-
ları neticesinde, bedenleri süratle kabalaşacaktır. Geçen dün-
yadan yeni dünyaya intikal eden hayvanların ve insanların be-
denlerinde görülecek bu kabalaşma hâli, iptidaî muhitlerine ait
ihtiyaçlarına bağlı olarak nesilden nesle artacak ve uzun müddet
devam edecektir. Meselâ nesiller ilerledikçe büyük cüsseli hay-
vanlar zuhur edecek, bu hayvanlar vahşi olacak, adalarda toprak
İLÂHÎ NİZAM VE KÂİNAT
290
ve binnetice nebat olmadığı için, geçen dünyanın ot ve nebat yi-
yen munis hayvanlarına buralarda tesadüf edilmeyecektir.
Tıpkı bunun gibi bu yeni dünyaya geçen ilk insanların da ne-
silleri ilerledikçe, beden teşekkülâtı değişecek, onlarda da bir ka-
balaşma hâli başlayacaktır. Haşin ve sert tabiatla, vahşi hayvan-
larla ve birbirleriyle boğuşmak, çarpışmak durumunda kalan bu
ilk insanların hayat mücadelelerinin doğuracağı yeni ihtiyaçlara
uygun olarak, beden yapıları ve teşekkülâtı esaslı değişmelere
mâruz kalacaktır. Yâni nesiller ilerledikçe, bu kaba muhite uy-
gun beden teşekkülâtı bütün karakteristikleriyle tebarüz edecek-
tir. Artık geçmiş dünyada olduğu gibi, ince uzun insan şekilleri
kalmayacak, buna mukabil, insanların bedenleri yayvanlaşacak,
cüsseleri büyüyecek, adaleleri kuvvetlenecek, göğüsleri genişle-
yecek, kolları uzayacak, ayaklarında iş görme kabiliyeti artacak,
ayak parmakları da icabında el parmakları gibi çalışacağı için
onlar da büyüyecek, kolları ve ayakları kuvvetlenecek, kafatası
da ona göre yeni şekiller alacaktır. Entelektüel hayattan ziyade,
sansüel insiyaklara hizmet etmek durumunda kalan o günkü
beynin yükü, medenî bir insanın zihnî faaliyetlerinden azade
olacağından, mükemmel bir beyne ve bu beynin muhafazasına
hâdım bir kafatasının teşekkülüne lüzum kalmayacak ve bunun
neticesinde de alınlar küçülecek, kafatasının da küçülmesiy-
le geriye doğru çekik olacaktır. Buna mukabil, yalnız et yemek
zaruretiyle, ağız ve çeneler gelişecek, dişler sivrileşecek, keskin-
leşecek, kuvvetlenecek, ağızlar büyüyecek, kabalaşacak ve öne
doğru çıkık olacaktır. Şiddetli hava tesirlerine karşı korunmak
için cilt sathındaki kıllar sıklaşacak ve büyüyecektir.
İntikali müteakip yeni gelecek nesillerle başlayacak olan bu
kabalaşma hâli 300 sene kadar devam edecektir. Bu müddet zar-
fında dünyaya insan hâlinde gelecek yeni nesiller, güneş siste-
minin başka gezegenlerinde hayvanlık ve insan altı kademesi
hayatlarına ait bütün inkişaf safhalarını ikmal ederek, artık bi-
rer insan bedenini kurmaya liyakat kazanmış bulunan ve insan
hâlinde dünyaya gelmek ihtiyacında olan varlıklardan teşekkül
edecektir. Yâni bu kabalık devrinde, geçen dünyadan intikal et-
miş insanların evlâtları, diğer gezegenlerin insan altı safhalarını
BEDRİ RUHSELMAN
291
henüz bitirip de bu dünyaya girmekle ilk insanlık kademesine
ayak basmış bulunan varlıkları olacaktır. Zaten bu vahşi muhit
de onlar için hazırlanmıştı. Geçen dünyadan bu yeni dünyaya
intikal etmiş insanların vazifelerinden birisi de bu, hayvanlıktan
ve alt kademelerden insanlığa ilk geçecek varlıkları doğurmak,
onlara analık, babalık yapmak olacaktır.
*
* *
İnsanların bu kayalık adalarda geçirecekleri müddet zarfın-
da, henüz meskûn olmayan yeni kıtalarda toprak mevcut olacak,
buralara günlerce, aylarca muazzam yağmurlar yağacak ve bu-
nun neticesinde de kıtaların bâzı yerlerinde büyük gövdeli uzun
ağaçlardan müteşekkil balta görmemiş vahşi ormanlar meydana
gelecektir.
İşte kayalar üzerinde 300 sene kadar sürecek olan insanların
kabalaşma devrinden sonra, onlar bulundukları kayalık ada-
lardan kalkıp bu kıtalara gidebilmek kudretine erişecekler ve
onların ormanlarından, nebatlarından ve diğer imkânlarından
istifade etmeye başlayacaklardır. Zira bundan evvel onların, bu-
lundukları yerlerden ayrılabilmelerine ne düşünceleri, ne kud-
retleri, ne de içinde bulundukları imkân ve vâsıtaları müsaade
etmeyecektir. Fakat 300 senelik bir kabalaşma devrinden sonra
inkişafa doğru iptidaî ve basit kıpırdanışlarla, insiyaklarında hu-
sule gelecek -gene basit olmakla beraber- biraz daha ileri ihtiyaç-
lar neticesinde, insanlar yavaş yavaş bu adaları terk edip büyük
kıtaların kendilerine en yakın kısımlarına geçmeye başlayacaklar
ve böylece yeni bir dünya kuruluşunun bütün müteakip icap-
larını yerine getirmek üzere bundan sonra çok uzun ve ağır bir
inkişaf temposuna gireceklerdir.
Altmış bin sene sürecek olan yeni dünyanın bu insanlık inki-
şafı devresi boyunca insanlar, yeni bir medeniyete ulaşıncaya ka-
dar taş, demir, tunç devirleri gibi uzun devirler geçirecekler, ilk
çağ, orta çağ gibi birtakım çağlar atlatacaklar velhâsıl Mu dün-
yasından bu dünyaya devredilen insanlarda olduğu gibi, bunlar-
da da yavaş yavaş insiyaklar sezgilere, sezgiler idraklere intikal
Dostları ilə paylaş: |