37
4.2. Mikroorganizmalarla Ayrışma Ürünü Havanın Arıtılması
Havanın arıtılmasında, içindeki zararlı maddelerin elimine edilmesinde eskiden
beri kullanılan yöntemler ya kimyasal yada fiziksel ağırlıklı idi. Sanayii
prosesleri sırasında oluşan havaya yabancı maddeler ,kirleticiler yakılarak, aktif
karbonda veya sıvılarda tutularak atık havanın içinden uzaklaştırıl-
maktaydı.Toprak, orman toprağı, orman atıkları ve kompost 1970`li yıllarından
günümüze kadar atık hava içindeki rahatsız eden ve ya zararlı olan kimyasal
maddelerin mikroorganizmalar yardımı ile arıtılmak için kullanılmıştır.Burada
bu bilinen yöntemler yerine, bu alandaki yeni bir uygulamadan söz edilecektir.
Nasıl ki Çevre Teknolojisinden bildiğimiz Su veya Atıksu Arıtma Tesisleri
vardır ve yaygın olarak pissu arıtma tesisleri kavramını kullanıyorsak,pishava
arıtma tesisleri de günün birinde yaygın kullanılan, bilinen bir kavram olacaktır.
Pishava
Arıtma
Tesislerinde
de
gene
atıksu
arıtma
tesislerinden
yararlanılmaktadır. Özellikle aktif çamur sistemlerinde oluşan aktif çamurlar
zengin mikroorganizma kültürü olarak alınmakta ve bu zengin canlı
populasyonuna,
pishavayı
oluşturan
hava
yabancısı
maddeler
mikroorganizmalara yem olarak verilmektedir. Bunları besin olarak kullanan
mikroorganizmalar da bu zararlı kimyasal maddeleri parçalamaktadırlar.Bugün
bu şekilde çalışan tesislerin sayısı batı ülkelerinde artmıştır. Almanya`daki
"Biyolojik Atıkhava Arıtma Tesisleri"'nin sayısı çok fazladır. Sadece bu tür tesis
pazarlıyanların sayısı ellinin üzerindedir. İsviçre'de elli tesis çalışır vaziyettedir .
Biyolojik Atıkhava Arıtma Tesislerinin sayısı gün geçtikce artmaktadır.
Kullanım alanları da yagınlaşmaktadır. Şu anda daha ziyade hayvan vucudunun
ve artıklarının değerlendirildiği tesislerde ve boya fabrikalarının ve
boyahanelerin çözelti buharı içeren atıkhavasının arıtılmasında kullanılmaktadır.
Belirli uçucu organik maddeleri parçalama yeteneği olan özel yetiştirilmiş
bakteri kültürleri vardır. Bir uçucu organik maddeyi parçalamak için bu bakteri
kültürleri kullanılmaktadır. Nihai ürün olarak karbondioksit ve su oluşmaktadır.
Son zamanlarda, hidrojensülfürü, amoyağı, klorlu organik bileşikleri
parçalayabilen kültürler de piyasaya arzedilmiştir. Ancak klorlu organik
bileşiklerin parçalanmasında hidroklorikasit de açığa çıkmaktadır, bu da birikimi
nedeni ile bakterilerin yaşadığı reaktör yatağını agrasif etkisinden dolayı
çürütmektedir. Ortamın pH`sının ayarlanması, nötralize edilmesi gerekmektedir.
Son zamanlarda eskiden beri bilinen ve uygulanan biyofiltrelerde de bu amaca
38
yönelik olarak geliştirmeler yapılmaktadır. Yukarda anılan maddelerle
doldurulan biyofiltreler,kütlesine verilen atıkgazları bünyesinde arıtmaktadır.
Yüzlece metrekareyi işgal eden tesisler olduğu gibi, yerden tasarruf için katlı
yapılanları da vardır. Kontenyer şeklinde olanı da bulunmaktadır.
Ham atık gaz rutubetlendirilir ve filtre yatağına verilir. Filtre yatağı hiç bir
zaman kurumamalıdır, yoksa mikroorganizmalar ölür.Çatlaklar, yarıklar oluşur
ve atıkhava hiç arıtılmadan ortamı terkeder. Filtre malzemesi bir kaç yıl
kullanıldıktan sonra, eğer içinde toksik madde bulundurmuyorsa araziye
kompost olarak verilebilir. Atıkhavada bulunan uçucu organik bileşikler bu yolla
% 90 arıtılmış olunur, kokular giderilir.
İşletmeye bir kaç hafta ara verilse,biyofiltreye atık hava beslemesi yapılmasa
bile
yatak
nemli
tutulduğu
sürece
mikroorganizmalar
aktivitelerini
kaybetmezler. Yük salınımlarına karşı da duyarlı değildirler.
Bugün 100 000 m
3
/saat atıkhava kapasitesi ile çalışan biyofiltreler vardır. 7500
ile 120 000 m3/saat kapasite arasında çalışan tesislerde (14 biyofiltre tesisinde)
yapılan maaliyet analizleri 1 000 m3 hava için işletme masrafı 0,56 DM`dir.
Buna amortizman ve faiz giderleri dahildir. Diğer atıkhava arıtma tesisi tipi ise,
biyolojik yıkamadır. İçinde zengin mikroorganizma kültürü bulunan su
atıkhavaya püskürtülür. Böyle bir biyolojik yıkamadan sonra yıkama suyu aktif
çamur havuzunda toplanır. Tekrar tekrar kullanılır.
4.3. Katı Atıklardan Mikroorganizmalar Yardımı İle Antibiyotik Eldesi
Kompostlaştırma işleri sırasında ortamda çok zengin mikroorga-nizma türü ve
populasyonu ile karşılaştırıldığından kompost yı-ğınlarında antibiyotik cinsi
aramaya ve eldesine gidilmiştir. (Knoll 1977, Tabasaran 1978). Yaptığı model
deneylerinde de ortamda çok sayıda Actinomycet'lerin geliştiğini gözlemiş ve
belirlemiştir. Özellikle çöp ve arıtma çamurlarının karıştırı-larak yapıldığı model
çalışmalarında çok görülmüştür. Odun kabuğu, rende ve hızar talaşları gibi
artıkların çürük çamurun karıştırılarak yapılanıysa özellikle çok sayıda
Streptomycet'
lerin
görülmesinden
olmuştur
(Erdin,1978).
Bu
mikroorganizmala-rın diğerlerine oranla daha fazla antibiyotik üretme
yeteneğine sahip olduğu bilinmektedir.
Actinomycet'lerin bol miktarda oluşturulabilmesi için C- taşı-yıcı artıklarla pis
su arıtma çamurlarının (N ve mineral madde taşıyıcı olarak) ideal bir şekilde
karıştırılması yeterlidir. Antinomycet'ler hem ön ayrışma hem de kesin ayrışma