Baki avrasiya universiteti NİĞde üNİversitesi



Yüklə 4,88 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə47/204
tarix23.01.2018
ölçüsü4,88 Mb.
#22347
1   ...   43   44   45   46   47   48   49   50   ...   204

82 

III. Uluslararası Türk Dünyası Araştırmaları Sempozyumu 

(dügâh) sesine eşittir. Geleneksel Türk müziğinde bolâhenk nısfıyesi için “yerinden akort” tabiri kullanılır 

(Derya, 2008:33, Erguner; 2002:38) ve diğer akortların yükseklikleri yerinden akorda göre belirlenir. 

Her  biri  diğerinden  yarım  ses  farklı  olan  bu  akortların  hepsi  icrada  kullanılmaz.  Çünkü  insan 

seslerinin  seyir  sahası  bu  kadar  büyük  farklara  elverişli  değildir.  Yukarıda  saydığımız  13  akorttan  biri 

olan mansur akordu, Batı müziğinde kullanılan akortla örtüşen tek sabit akorttur (Karadeniz, tarihsiz:5). 

Geleneksel Türk müziğinde kullanılan mansur akordunda, 440 frekanstaki la sesinin duyulması için icra 

edilen perde yine la (dügâh) perdesidir. 

Tablo  3.’de  yer  verilen  ve  geleneksel  Türk  müziğinde  kuramsal  olarak  var  olan  bu  13  akordun 

icrada en çok kullanılanları kız, mansur, şah, bolâhenk ve yıldız (mehtâbiye) akortlarıdır. Saz eserlerinin 

mansur,  sözlü  eserlerin  de  şah  akortla  icrasından  iyi  sonuç  alındığı  tecrübe  edilmiştir  (Karadeniz, 

tarihsiz:5).  

Geleneksel  Türk  müziğinde  korolar,  genellikle  kız  neyi  akordunu  tercih  ederler,  bazı  korolar 

süpürde  neyi  akordunu,  bir  kısım  korolar  ise  mansur  neyi  akordunu  tercih  ederler.  Erkek  solistler: 

Tenorlar süpürde neyi, baritonlar kız neyi; Kadın solistler ise: Mansur neyi ve kız neyi akordunu tercih 

ederler.  Tambur,  klasik  kemençe,  kanun,  ud  gibi  çalgılar  ise  daha  önce  de  belirtildiği  gibi  bolâhenk 

akortta olmalarına rağmen bir soliste veya koroya eşlik ediyorlarsa solistin ya da koronun akorduna göre 

transpoze yaparlar. Ancak burada vurgulanması gereken önemli nokta, tüm bu farklı akortların gündeme 

gelmesine rağmen nota yazısının hiçbir zaman değişmemesidir (Yavuzoğlu, 1997:37-38). 



Geleneksel Türk Müziğinde Günümüz Nota Yazısı ve Transpoze 

17  Eylül  1828  yılında  Muzika-i  Humâyûn’un  başına  getirilen  Donizetti  Paşa  ve  O’nu  izleyenler 

dizekli  Batı  notasını  da  birlikte  getirmişlerdir.  Günümüzde  geleneksel  Türk  müziğinde  kullanılan  Batı 

müziği  notası  ilk  kez  1830’lu  yıllardan  itibaren  kullanılmaya  başlanmıştır.  (Gedikli,  1999:  127).  O 

tarihten  beri  geleneksel  Türk  müziği  eserleri  günümüzdeki  şekliyle  bolâhenk  akorduyla  notaya 

alınmaktadır  (Karaosmanoğlu,  2016:  musiki.org/akort.htm).  Dolayısıyla,  geleneksel  Türk  müziğinde 

çalanın da söyleyenin de kullandığı bir tek nota yazımı vardır. Her çalgı her ses aynı notaya bakarak çalar 

ve söyler. İster erkek sesi (tenor-bas), ister kadın sesi (soprano-alto) olsun, kullanılan nota yazısı tektir 

(Yahya  Kaçar,  2009:  18).  Örneğin;  uşşak  makamı  hangi  akortta  icra  edilirse  edilsin  notada  la  kararlı 

olarak  görülür  (Yavuzoğlu,  1997:38).  Bu  durumda  icracının,  herhangi  bir  makamda,  bolâhenk  akortta 

notaya alınmış bir eseri, farklı bir perdeden icra etmesi gerektiğinde transpozeyi o nota yazısı ile anında 

yapması gerekmektedir. Bu da yine Türk müziğinin gelenekten gelen kurallarından biridir ve  bolâhenk 

akorda göre yazılmış bütün notalar yine bir sistem çerçevesi dâhilinde farklı perdelere transpoze edilerek 

seslendirilebilir (Aydemir, 2014:16). Kısacası, geleneksel Türk müziğinde yazarak traspoze yerine, yazı 

değiştirilmeden icrada traspoze durumu gelenekleşmiştir. Dolayısıyla gelenekte, yazılı transpozisyon hiç 

kullanılmamaktadır (Yener, 1997: 147). 

Geleneksel Türk müziği çalgılarında perde isimleri ve perde yerleri,  bolâhenk akorduna göre icra 

etmek için ayarlanmıştır. İcracıların, akort süpürde olduğunda perde yerlerini bir ses kalından düşünmesi, 

akort müstahzen olduğunda ise perde yerlerini bir buçuk ses kalından düşünmesi ve bu perde yerlerini bu 

şekilde  düşünerek  transpoze  etmeleri  gerekmektedir.  Bu  durumda,  ud,  kanun,  tanbur,  kemençe  icracısı 

transpozesini  bolâhenk  akorda  göre  yazılmış  notaya  bakarak  ve  farklı  perdeler  kullanarak  anında 

gerçekleştirirken;  neyzen  ise  icra  edilen  akorda  göre  ney’ini  değiştirmek  suretiyle  rahatlıkla  transpoze 

yapabilmektedir.  

Diğer taraftan; bolâhenk akorda göre icrada, dizek üzerindeki notalar, diyapozona göre yazıldıkları 

yerden  tam  4’lü  pestten  duyulurken;  Süpürde  akorda  göre  icrada  tam  5’li  pestten,  yıldız  akorda  göre 

icrada büyük 6’lı pestten, kız neyi akorda göre icrada küçük 7’li pestten, mansur akorda göre icrada tam 

8’li (bir oktav) pestten duyulur.  

Sonuç 

Türkiye’de  geleneksel  Türk  müziğinde,  bir  sabit  referans  sesi  olarak  440  frekansı  benimsenmiş 

ancak  bu  ses  diyapozonun  işaret  ettiği  la  sesinden  farklı  seslerde  kullanılarak  kendine  özgü  bir  akort 

sistemi oluşturulmuştur.  

Geleneksel Türk müziğinde temel kabul edilen akorda  bolâhenk akordu adı verilir. Bu akortta 1. 

Oktav’ın re sesinin frekansı (sol anahtarında 4. çizgi / geleneksel Türk müziğinde neva perdesi) 440 Hz 

olarak  kabul  edilmektedir.  Dolayısıyla  bu  akortta,  nota  yazısında  icra  edilen  bir  ses,  tam  dörtlü  aralığı 

pestten  duyulur.  Geleneksel  Türk  müziği  icralarında  sazlar  ve  insan  sesleri  bu  akort  sistemine  göre 

ayarlanmaktadır.  Bununla  birlikte,  insan  seslerinin  inceliğine,  kalınlığına  ve  ses  genişliğine  göre 



83 

Doç. Dr. Ferit BULUT / Türkiye’de Geleneksel Türk Müziğinde Akort 

geleneksel Türk müziğinde başka akortlar da kullanılır. Bu akortlar, geleneksel Türk müziğindeki değişik 

perdelerin  frekanslarının  440  Hz  olarak  kabul  edilmesiyle  karşımıza  çıkmaktadır.  Her  biri  diğerinden 

yarım ses farklı olan bu akortlar adlarını, bu akortlara denk gelen ‘ney’lerden almaktadır.  

Geleneksel Türk müziğinde eserler, hangi akortla icra edilirse edilsin, her bir esere ait değişmeyen, 

yalnız bir nota yazısı bulunmaktadır. Bu durum, değişik akortlarla eser icrasında saz icracılarının anında 

transpoze etmesini gerektirmektedir. 



KAYNAKÇA 

Açın Cafer, Enstrüman Bilimi (Organoloji), Kişisel Yayını, İstanbul 1994. 

Aydemir Murat, Türk Müziği Makam Rehberi, Pan Yayıncılık, İstanbul 2014). 

Çakar Ş. Şeref, Türk Müziği Teorisi ve Makamlar, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul 2004. 

Darbaz  Feridun,  Temel  Bilgilerle  Beraber  Tonâl-Modâl-Ölçü  ve  Biçim  Bakımından  Türk  ve  Batı  Müziği,  Musiki 

Kültür Derneği Yayınları, İstanbul 1973. 

Derya Sencer, Aşkın Sesi Ney Öğretim Kitabı, Pan Yayınları, İstanbul 2008. 

Erguner Süleyman, Ney Metodu, Erguner Müzik San. ve Tic. Ltd. Şti., İstanbul 2002.  

Gedikli  Necati,  Bilimselliğin  Merceğinde  Geleneksel  Müziklerimiz  ve  Sorunları,  Ege  Üniversitesi  Basımevi,  İzmir 

1999.  


Karadeniz M. Ekrem, Türk Mûsikîsinin Nazariye ve Esasları, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara tarihsiz. 

Karaosmanoğlu,  Türk  Musikisinde  Perdelerin  Adlandırılması,  Akort  ya  da  Göçürüm  Sorunu, 

http://www.musiki.org/akort.htm, 15.03.2016. 

Kaya Ahmet; Ney Metodu, Kitabevi Yayınları, İstanbul 2013.  

Özkan İsmail Hakkı, Türk Mûsikîsi Nazariyatı ve Usulleri - Küdüm Velveleleri, Ötüken Neşriyat, İstanbul 1990. 

Öztuna  Yılmaz,  Türk  Mûsikîsi  Kavram  ve  Terimleri  Ansiklopedisi,  Atatürk  Kültür  Merkezi  Başkanlığı  Yayınları, 

Ankara 2000. 

Yahya Kaçar Gülçin, Türk Mûsikîsi Rehberi, Maya Akademi Yayın Dağıtım Eğitim Danışmanlık, Ankara 2009. 

Yavuzoğlu Nail,  Türk  Makam  Müziği ve  Yeni Notasyon  –  Aralık, Çeşni,  Dizi, Makam,  Usul,  Nota Yazısı,  İnkılâp 

Kitabevi Yayın Sanayi ve Ticaret, İstanbul 2013. 

Yavuzoğlu  Nail,  Türk  Müziğinde  Akort  Meselesi,  4.  İstanbul  Türk  Müziği  Günleri  –  Türk  Müziğinde  Eğitim 

Sempozyumu 15-16 Mayıs 1997, T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1998. 

Yener Sabri, Türk Müziğinin Eğitimde Kullanım Sorunları ve Çözüm Önerileri, 4. İstanbul Türk Müziği Günleri  – 

Türk Müziğinde Eğitim Sempozyumu 15-16 Mayıs 1997, T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1998. 

Yüreğir  Yalçın,  Geleneksel  Müziklerimizde  Standart  Diyapazon  Sorunu,  4.  İstanbul  Türk  Müziği  Günleri  –  Türk 

Müziğinde Eğitim Sempozyumu 15-16 Mayıs 1997, T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1998.  

 

 



Yüklə 4,88 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   43   44   45   46   47   48   49   50   ...   204




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə