41
HĠPOKALSEMĠ
Tanım: Serum total kalsiyum düzeyinin term bebekte <8 mg/dL (2 mmol/L), preterm bebekte
<7 mg/dL (1.75mmol/L) veya iyonize kalsiyumun <3.0-4.4 mg/dL (0.75-1.1 mmol/L)
olmasıdır.
Etiyoloji ve Patofizyoloji
Başlangıç zamanına göre “erken hipokalsemi” tipik olarak yaşamın ilk 3 gününde görülürken,
“geç hipokalsemi” yaşamın ilk 3 gününden sonra, genellikle birinci haftanın sonlarına doğru
olur ve daha enderdir (Tablo 18).
Tablo 18: Yenidoğanda erken ve geç hipokalsemi nedenleri
Erken hipokalsemi nedenleri
Geç hipokalsemi nedenleri
Prematürite
Yüksek fosfor içerikli beslenme (inek sütü)
Asfiksi, sepsis, diğer perinatal sorunlar
Hipomagnezemi
Annede diyabet, preeklampsi
Hipoparatirodi
İdyopatik, geçici
DiGeorge sendromu
Psödohipoparatiroidi
Annede hiperparatirodi
Gebelikte antikonvülzan kullanımı
D vitamini eksikliği
Annede D vitamini eksikliği
Malabsorbsiyon
Böbrek yetersizliği
Hapatobiliyer hastalıklar
Annede hiperparatirodi
Erken baĢlangıçlı hipokalsemi
Doğum sonrası ilk 24-48 saatte normalde de görülen serum kalsiyumundaki düşmenin abartılı
halidir. Pretermlerde anneden aktif transport ile sağlanan kalsiyum desteği aniden
kesildiğinde kompansasyon mekanizmaları yeterli çalışmadığı için 24-48 saat içinde
hipokalsemi gelişir. Bunun en önemli nedeni immatür paratiroid bezlerinin yetersiz
parathormon (PTH) salgılaması ve PTH’a renal yanıtın yetersiz olmasıdır. Pretermlerdeki
PTH artışı, term bebeklere göre daha azdır. Ayrıca beslenme yetersizliği nedeniyle alım azlığı
da riski arttırır. Asfiktik bebeklerde kalsiyum alımının beslenme sorunlarından dolayı az,
endojen fosfor yükünün fazla olması, bikarbonat tedavisi verilmesi ve serum kalsitonin
düzeyinin artması etkendir. İnsülin bağımlı diyabetik anne bebeklerinde hipokalsemi
görülmesinin nedeni magnezyum eksikliği ve ardından gelişen PTH sekresyonundaki
azalmadır. PTH sekresyonu ve etkisi için gerekli olan magnezyumun kronik eksikliği PTH
sekresyonunu bozar ve hedef organlarda PTH direncine neden olur. Annede hiperparatiroidi
ve buna bağlı hiperkalsemi ile intrauterin dönemde karşılaşan bebeklerde geçici
42
hipoparatiroidi görülebilir. İntrauterin hiperkalseminin fetal paratiroidleri baskılaması sonucu,
doğum sonrası hipokalsemiye yanıt olarak artması gereken PTH üretimi yetersiz olur.
Geç baĢlangıçlı hipokalsemi
Modifiye edilmemiş inek sütü formüllerinin yaygın olarak kullanıldığı dönemlerde sık
görülmekteyken artık çok daha az görülmektedir. Bu tür mamaların/inek sütünün yüksek
fosfor içeriğine veya yenidoğanda düşük GFR nedeniyle fosfor atım kapasitesinin kısıtlı
olmasına bağlıdır. Ayrıca bebeklerde fosfor yükü fazla olan laksatiflerle (lavman) tedavi de
neden olabilir. İmmatür böbreklerin PTH direnci ile ilişkili olabilen hipokalseminin özellikleri
psödohipoparatiroidiye benzer.
Tedavi gerektiren en önemli geç hipokalsemi nedeni konjenital hipoparatiroidi olup DiGeorge
(22q11.2 delesyon) sendromunun bir parçası olabilir. İzole hipoparatiroidi, PTH sentezini
(PTH gen defektleri) veya sekresyonunu bozan (CASR gen defektleri) veya paratiroid bezi
gelişimini (GCMB gen defektleri, paratiroid agenezi) bozan bir nedenle olabilir. CASR
genindeki mutasyonlar izole hipoparatiroidinin (otozomal dominant hipokalsemi) en sık
nedenidir, düşük veya düşük-normal serum PTH ve rölatif hiperkalsiüri ile birliktedir.
Klinik Bulgular
Erken hipokalsemi genellikle asemptomatiktir ve bebek ne kadar immatür ise asemptomatik
olma olasılığı o kadar yüksektir. Semptom verdiğinde en sık saptanan bulgular “jitteriness”,
tremorlar, seyirmeler, abartılı irkilme hareketleri veya geç hipokalsemide daha sık görülen
konvülziyonlardır. Letarji, beslenme bozukluğu, kusma ve karında distansiyon da gelişebilir.
Apne, siyanoz, taşipne, taşikardi, kusma ve kalp yetersizliği de görülebilir. Karpopedal spazm
ve laringospazm gibi klasik bulgular yenidoğanda nadirdir.
Tanı
Tanı, öykü, fizik muayene, serum iyonize veya total kalsiyum düzeylerine, dayanır. Serum
fosfor, alkalen fosfataz, magnezyum düzeyleri ve pH ölçülmeli, EKG çekilmelidir.
Hipokalsemide EKG’de QTc aralığı uzamıştır (>0.4 sn).
Dirençli hipokalsemi:
Yeterli kalsiyum dozlarına yanıt vermeyen semptomatik hipokalsemi
Tedaviye başlandıktan 72 saatten sonra hala kalsiyum desteği gereken bebekler
Birinci haftanın sonunda hipokalsemi ile gelen bebekler
Tedaviye dirençli veya inatçı hipokalsemide ek incelemeler gerekir. Yukarıdaki tetkiklere ek
olarak PTH, 25(OH)D ve 1,25(OH)
2
D vitamini, idrar Ca/kreatinin oranı, annede kalsiyum,
fosfor, alkalen fosfataz düzeylerinin ölçülmesi daha nadir nedenleri saptamada yararlıdır (ör.
43
primer
hipoparatiroidi,
malabsorbsiyon,
D
vitamini
metabolizma bozuklukları).
25(OH)
2
D’nin normal veya orta derecede artışı veya hipokalsemi varlığında hiperkalsiüri
(idrar Ca ≥ 4 mg/kg/gün veya idrar Ca-kreatinin oranı ≥ 0.2) olması hipoparatiroidi olduğunu
düşündürür.
Tedavi
1.Semptomatik hipokalsemi: Serum kalsiyum düzeyinin genellikle 6 mg/dL altında olduğu
hipokalsemik konvülsiyon sırasında 1-2 mL/kg kalsiyum glukonat, 1:1 sulandırılarak, kalp
hızı ve ritmi monitorize edilerek, 10 dk içinde iv. verilir (1 mL %10 Ca glukonat = 9 mg
elementer Ca). Bradikardi gelişirse infüzyona ara verilmelidir. Diğer önemli bir yan etki
damar dışına kaçtığında gelişen kalsiyum nekrozlarıdır, bu nedenle damar yolunun güvenli
olduğundan emin olunmalı, tercihen santral venöz kateter aracılığıyla verilmelidir. İlk bolus
sonrası 75 mg/kg/gün elementer kalsiyum ile infüzyona, en az 48 saat devam edilir, daha
sonra azaltılarak kesilir (2. gün yarı doz, 3.gün çeyrek doz, 4.gün kesmek).
2.Asemptomatik hipokalsemi: Asemptomatik neonatal hipokalseminin birçoğu zamanla
spontan olarak düzelse de hipokalseminin beyin ve kalp-damar sistemi üzerine olumsuz
etkileri bildirildiğinden tedavi edilmelidir. Asemptomatik hipokalsemide 75mg/kg/gün
elementer Ca i.v olarak verilir ( 8 mL/kg/gün Ca glukonat). Aynı miktar kalsiyum glukonat 4
veya 6 doza bölünerek oral yolla da verilebilir. Ancak oral preparatlar hiperosmolar olduğu
için NEK olan ve/veya diğer hasta bebeklerde kullanılmaz. Erken hipokalsemi tedavisinde D
vitamini yararlı değildir, ancak uzun süreli tedavide kullanılmaları gerekebilir. Neonatal
hipokalseminin birçok nedeni geçici olduğu için birkaç günlük tedavi genelde yeterli iken,
malabsorbsiyon veya hipoparatiroididen kaynaklanan hipokalsemi tedavisi uzun sürer. Riskli
yenidoğanlarda erken hipokalsemiyi önlemek için, doğumdan sonra uygun miktarda oral veya
parenteral kalsiyum desteği yapılmalıdır. Genellikle tedaviye 48 saat devam edildikten sonra
kesilebilir. Ancak “rebound hipokalsemi” gelişmesini önlemek için kalsiyum azaltılarak
kesilmelidir (yukarıdaki gibi).
3.Hipomagnezemi: Hipomagnezeminin eşlik ettiği hipokalsemi Mg tedavisi başlanmadan
düzeltilemez. Bu nedenle serum Mg düzeyi <1.5 mg/dL (<0.6 mmoL/L) ise magnezyum
sülfat tedavisi başlanmalıdır. Magnezyum sülfat 100 mg/kg/doz (0.4 mmoL/kg elementer
magnezyum = % 50 0.2 mL/kg, Türkiye’de bulunan %15’lik MgSO
4
solüsyonundan 0.7
mL/kg) derin i.m enjeksiyon veya yavaş i.v infüzyonla, 10 dakika içinde verilir; bu doz 8-12
saat arayla tekrarlanabilir. Standart olarak geçici hipomagnezemi 1 veya 2 dozdan sonra
düzelebileceği için her doz öncesi Mg düzeyine bakılmalıdır.
7>8>
Dostları ilə paylaş: |