88
gerçekçilikten farklı olarak devrimi savunmak zorundadır (Bertinier, 2003: 102).
Yeni gerçekçiliğe benzer şekilde filmler sokaklarda, amatör oyuncularla çekilir. Yeni
gerçekçiliğe benzer şekilde filmi ucuza yapma sorunu vardır.
1960’ların ortasında Küba sineması başyapıtlarını vermeye başlar. Bunların
arasında Azgelişmişlik Anıları (Memorias del Subdesarrollo, Tomas Gutierrez Alea,
1968) ve Lucia (Humberto Solas, 1968) en önemlileridir.
Tomas Gutierrez Alea’nın Azgelişmişlik Anıları devrim sinemasının ilk
başarılarından birisidir. Uluslararası festivallerde de ödüller alan Azgelişmişlik
Anıları
’nda, devrim öncesinin burjuva sınıfına ait bir karakterin, devrimden sonra
Küba’yı terk etmeyip yeni yaşamı eleştirmesi anlatılmaktadır. Ancak, yeni yaşama
uyamayan kendisidir. Devrime yabancılaşmış bir entelektüel olarak burjuva
kültürünü terk edememektedir. Küba’da ise henüz yeni bir kültür ve devrim oluşma
aşamasındadır ve birçok sorun bulunmaktadır. Bu film, devrim döneminde Kübalı
entellektüellerin psikolojik durumunun yani dalga benzeri bir araştırması (Monaco,
2002: 315) olarak da görülebilir. Tomas Gutierrez Alea’nın bir diğer filmi
Bürokratın Ölümü
(La Muerte de un Burocrata, 1966), devrimin işleyişini eleştiren
ilk filmlerden biridir. Bu filmde yeni rejimin sonrasında oluşan bürokrasinin işleyişi
ele alınır. Bürokrasi çok yavaş işlemekte ve birçok sorun yaratmaktadır.
lk dönem Küba sinemasının bir diğer önemli filmi ise Humberto Solas’ın
Lucia
’sıdır. Lucia’da Küba tarihinin üç ayrı döneminde adları Lucia olan üç ayrı
kadının hayatı, üç değişik yaklaşımla anlatılmıştır. lk bölüm 1895’te Küba’nın
89
spanya’ya karşı bağımsızlık döneminde; ikinci bölüm 1933’te Geraldo Machado’ya
isyan döneminde; üçüncü bölüm 1960’larda Küba devriminden sonra geçer (Amiot,
2003: 110). lk dönemde Brechtçi, ikinci dönemde yeni gerçekçi, üçüncü dönemde
üçüncü sinemanın belgesel tarzında bir anlatım söz konusudur (Fraunhar, 2005: 166).
Birinci bölümde aristokrat, ikinci bölümde burjuva olan Lucia üçüncü bölümde
özgür bir köylüdür (Amiot, 2003: 110). Filmdeki her unsur, Küba devriminin
kaynaklarını ve ideolojisini aktarır Solas, “sinema tarihle bağlantılı olmalıdır”
(Amiot, 2003: 111) der ve Lucia’da da Küba tarihine ve kadınların bu tarihteki
yerine bir bakış sunar.
2.4.2-)
BREZ LYA S NEMASI VE C NEMA NOVO
Brezilya sineması, Arjantin ve Meksika ile birlikte Latin Amerika’nın en
önemli üç sinemasından birisidir. Stüdyo sistemi ve popüler türler ile gişede başarılı
olan Brezilya sinemasında Cinema Novo (Yeni Sinema) akımı bir dönüm noktasını
oluşturmaktadır. 1950’lerde Vera Cruz şirketi bir ulusal sinema biçimi oluşturmaya
çalışmış ve bu şirketin ürettiği Eşkıya adlı film önemli bir başarı kazanmıştır.
1950’lerde birçok genç sinemacı da ilk filmlerini çekmeye başlamıştır. 1960–1964
arasında ise, iktidardaki Gaulart yönetimi döneminde ülke rahatlamış ve ifade
özgürlüğü imkânları artmıştır. Cinema Novo bu politik oluşumun ürünüdür. Adını
Vargas’ın ‘Estado Novo’suna (Yeni Devlet) atıfla alan Cinema Novo azgelişmişliğe,
yoksulluğa, açlığa, Hollywood benzeri stüdyoların chanchadalarına ve Amerikan
ş
irketleri egemenliğindeki yerel dağıtım ağlarına karşı doğmuştur (Schiff, 1993:
90
469). Hollywood’un yeni-emperyalist sömürgeciliğine karşı bilinçli bir ulusal sinema
yaratmak için kentli kültürel bir hareket olarak başlayan Cinema Novo (Mayer, 1998:
225), iktisaden geri bıraktırılmış ülkenin sorunlarını yalın fakat çarpıcı görüntülerle
yansıtan bir sinema anlayışı olarak ortaya çıkmıştır (Onaran, 1986: 144).
Cinema Novo
’nun çıkış tarihine ilişkin çeşitli varsayımlar üretilebilir ve ilk
dönüşüm Glauber Rocha’nın Dönen Rüzgâr (Barrevento, 1962) ile başlamış (Armes,
1987: 176) olsa da, 1963 yılında üretilen üç film nedeniyle başlangıç tarihi olarak
1963 verilebilir. Glauber Rocha’nın Siyah Tanrı, Beyaz Şeytan (Deus E o Diabo na
Terra do Sol
), Nelson Parreira Dos Santos’un Kıraç Hayatlar (Vidas Secas) ve Ruy
Guerra’nın Tüfekler (Oz Fuzis) filmleri 1963 yapımlarıdır. Bu üç film aynı zamanda
Cinema Novo
’nun en önemli filmleri arasında yer almaktadır. Üç film de Kuzeydoğu
Brezilya’da geçmektedir. Kıraç Hayatlar realist, Tüfekler devrimci, Siyah Tanrı,
Beyaz Şeytan
deneysel ve hepsi beraber politik filmler olarak nitelendirilmektedir
(Elena, Lopes, 2003: 6). Bu filmler sertaoyu sosyal sınırlar ve yoksulluk, eşitsizlik
gibi sorunlarla tematize ederken, Rocha’nın filminde olduğu gibi mitsel bir bölge
olarak da gösterir (Bentes, 2003a: 89). Göç teması her üç filmde de önemlidir
(Xavier, 1997a: 236). Bu üç yönetmen, Carlos Diegues ile birlikte Cinema Novo’nun
en önemli temsilcileridir.
“Eski” sinemayı reddeden ama Brezilya film tarihinin yeniden
yorumlanmasından hareket eden, metodolojik ve artistik kaynağını Avrupa’dan alan
ulusal bir hareket olarak Cinema Novo, Roy Armes tarafından, Fransız yeni
dalgasından modelini alan işlevsel, devrimci, bilinçli, seyirci bulamayan ama
Dostları ilə paylaş: |