t
T arihtenı
iktidar makamında
herşey mübah!
Bizans İmparatoru Manuel’in ölü
münden sonra saltanat naibesi impa-
latorlçe Marya’nın elinden hükümeti
alan Andronikos Komnlnos, Manuel’in
müteallıkatmdan olanları birer, birer
ihtirasına kurban ediyordu. O artık
devletin hakikî bir hâkimi kesilmişti.
Siyasî hasımlannı, hassaten büyük
aristokrat ailelerin reislerini mansab-
lanndan uzaklaştırıyor ve cezalandı
rıyor, yerlerine kendi adamlarım ge
çiriyordu.
Ancak imparator olabilmesi İçin
kendisini tahttan ayıran üç kişiyi izale
etmesi lâzım geliyordu: Manuel’in dul
karısı ile iki çocuğu,
j İlk olarak müteveffa imparatorun
kızı kocasile ayni zamanda öldü. Bu
ikisinin zehirlendiklerinden kimsenin
şüphesi kalmadı.
Andronikos eskidenberi nefret ettiği
imparatoriçeye ince bir intikam ter-
tlbetti:
Evvelâ ondan şiddetle şikâyetlere
koyuldu. Gûya İmparatoriçe kendisine
gizil bir muhalefette bulunuyor, bu da
imparatorluğun, devletin menfaatle-
lerine dokunuyordu. Eğer bu tehlikeli
kadın İş kışından uzaklaştınlmazsa
mesuliyette İştirak kabul edemiyeceğl
İçin kendisi çeklelceğini beyan etti.
Bu sözlerle «yabancıya» karşı zaten
galeyanda bulunan gürültülü nüma
yişlerle Patrik! imparatoriçeyi uzak
laştırmak için nüfuzunu kullanmağa
mecbur ettiler.
Bedbaht imparatoriçe aleyhinde
adalet komedilerinin en müthişi ter-
titoolundu.
Andronikos kadıncağızı ecnebilerle
anlaşmış olmakla açıktan açığa İtham
etti. Bu iddia üzerine imparatoriçe
tevkif olundu ve zindana atıldı; gar
diyanların fena muamelelerine ve ha
karetlere maruz bırakıldı. Ancak bu
kadan kâfi görülmedi. Mahkeme ida
mına hükmetti.
Valdesi hakkında sadır olan bu hü
küm bir kan damlası gibi kırmızı mü
rekkeple koyduğu İmzasile on beşine
varmamış genç İmparatora da tasdik
ettirildi.
Anfcakyalı «yabancı kadın» — impa
ratoriçe Marya — zindanda boğdurul
du. Müsehhlr güzelliğinin hâtırası
talihinin bu acı ftkıbeti yüzünden
kalblerde rikkat uyandırmaması için
ne kadar resmi varsa hepsi yırtıldı,
yakıldiı!
1183 de evvelden iyice tâlimat almış
bir saltanat şûrası Andronlkos’un sal
tanata teşriki muvafık oalcağı reyini
kabul etti. Bu karar anlaşılınca payi
tahtın her tarafında mecnunane bir
sevinç uyandı. Halk sokaklarda dans-
ediyor, el çırpıyordu.
Vlahema sarayı sarıldı. Bu tehdit
üzerine genç imparator da ortak ka
bulüne muvafakat etti. Fakat hiç bek-
lenmlyen birşey oldu. Herşeyi tertib-
etmiş olan Andronikos saltanatı red
detti! Onu cebir ile tahta oturtmak,
istemeye, istemeye kırmızı külâhı ba
şına geçirmek ve imparatorluk libası
nı da böyle giydirmek icabetti!
Andronikos nihayet halkın meram
ve arzusuna boyun eğmiş göründü. Bir
kaç gün sonra Ayasofya mabedinde
tetevvüç töreninde resmî alkışlar es
nasında namının genç Aleksi’nin is
minden evvel söylenmesi hazzını duy
du ve ilk defa olarak sevinç izhar etti.
Sert nazan yumuşadı. Kendisinin im
paratorluğu günlerinde herşeyin yo
luna gireceğini söyledi. Zayıf ve âciz
ortağını Iskat etmek onun için güç
olmadı. Mabedde akrabası Aleksi’ye
yardım etmek İçin iktidar ve saltanat
makamını kabul etmiş olduğuna res
men yemin etmişti. Bu yeminden bir
ay sonra Andronikos’un tahrik ve şev
ki ile Senato devletin başında tek bir
şefin bulunması lâzım geldiği için
Alefcsi’nln hâl’ına karar verdi.
Bir kaç gün sonra 1183 sonteşrini
içinde zavallı genç adam dairesinde
boğduruldu.
Cesedi Andronikos’un
ayaklarına atıldıl O da bir tekme
vuratakl
— Baban yeminini tutmaz bir herif
idi! Anan da bir alüfte!
Hakaretinde bulunduktan sonra de
nize atılmasını emretti.
Kendisine tamamen muti’ kilise
adamları imparator Manuel’e elmiş
olduğu sadakat yemininden Androni-
kos’u dinî usul ile kurtardılar. Karısı
epey zaman evvel ölmüştü. Efkârı
umumiyece nasıl telâkki edileceğine
zerrece önem vermiyerek maktul im-
paratorcuğun on bir yaşındı nişanlısı
ve Fransa kıralı yedinci Luis’nin kızı
Anne de Franee ile evlendi.
Altmış üç yaşında Bizans impara
toru olan Andrinikos Komninos gas-
bettiğl tahta yüksek meziyetlerile lâ
yık olduğunu ispat etti. Eğer d ah i az
zalim olsaydı en büyük Bizans impara
torları sırasına geçebilecekti. Nizam ve
asayişi İadeye karar vermişti. Şiddetli
bir vazife hissi ile hareket ediyordu.
Halkı himaye etti! Eyalet valilerini iyi
adamlardan seçerek ve kend lerine
kâfi tahsisat bağlıyarak idareyi ıslah
etti. Mansıplar şimdi para ile alınma
dığı için memurlar vermeğe mecbur
olduklarını artık halktan çıkarmağa
çalışmıyorlardı. Maliye, adliye yoluna
konuldu. İmparatorun mutlakyetine
karşı durmak itiyadında olan aristok
ratlar şiddetle cezalara çarpıldılar.
Otoriter, sert yeni imparator her
kesten körü körüne itaat istiyordu.
— Emirlerim, tâlimatım istediğim
anda ve arzu ettiğim surette yapıl
mazsa hiddetimden korkunuz! Bir im
parator boş yere kılıç taşımaz! İnti
hap etmeli: Ya haksızlıktan, yahut
hayattan vazgeçmeli!
Diyordu.
Bu ağır ve şedit el memlekette :n‘i-
zom ve asayişi iade etti; umumî refah
yeniden göründü: hâil eyaletler ahali
ile doldu: ziraatte feyiz ve bereket
peyda oldu. Bazı ağır vergiler affedil
di; imarata hız verildi: payitahta su
getirildi; edebiyat ve sanat himaye
gördü; muharrirler, hukuk uleması
iltifatlara, ikramlara nail oldular.
Kiliseler tezyin edildi.
Bütün bu İşlerin iki sene içinde vü
cuda geldiği düşünülürse Andronikos’
un sarsılmış imparatorluğa parlaklı
ğım, kudretini iadde edebilmek kabi
liyetini teslim etmemek mümkün ola
maz; eğer saltanatı biraz daha fazla
sürseydl ve ahlâkî kusurları, fezahat-
leri biraz daha eksik olsaydı!
Yazık ki, Andronikos tahta oturur
ken bütün hayatında en parlak mezi
yetlerini lekeleyen ihtiraslarını, seyyi-
elerlni de üstünde taşıyordu!
O sebat ve inadı ile, cürümlerile
harisane hülyalarını hakikate isal et
mişti. iktidarı elde etmek için ona
karşı
herşey mübah
görülmüştü.
Şimdi iktidarı muhafaza etmek için de
o herşeyi mübah görüyordu!
Cülûsundan az sonra büyük aris
tokratlar Bursa taraflarında bir isyan
tertibetmişlerdi. Andronikos hal’ edil
mekten korktu. Onun fıtrî zalimliği
serseriyane hayatında keskinleşmişti.
Bu korku onu tarihin en kahhar müs
tebitlerinden biri haline geçirtti. Kim
aleyhine kıyanı ettiyse, kim kendisine
mukavemet ettiyse merhametsizce im
ha etti; en yakın akrabasını bile esir
gemedi .
Payitahtta bir casusluk şebekesi ku
ruldu. Tethiş âmansız oldu. Bizans’ın
en meşhur yükesk aileleri en dehşetli
darbelere uğıadılar. İsyan eden Bursa
ile İznik kana garkedildi. Ağaçlara,
asmalara asılan cesetler meyvn he-
venkleri, üzüm salkımları halinde gö
rülüyordu. (1) Bunların güneşte ku
ruyarak ve rüzgârla sallanarak kuş
lara korkuluk vazifesini görmeleri is-
teniliyormuş gibi defnedilmelerine de
müsaade olunmadı!
Andronikos daha müthiş bir İşkence
İcadettl
(Arkası 6 ncı sahifedl)
(1) OsmanlI tarihinde At meyda
nındaki (Şeceri vakvak) vakasının
eski bir
misali!
Taha Toros Arşivi