7
cahil kalmış insanları, halk tabakasını kastetmiş olmalıdır. W. J. Thoms’un
Londra’da çıkan Atheneum adlı derginin 22 Ağustos 1846 tarihli sayısında bir
mektubu yayınlanır. Thoms, bu mektubunda halk kültürü ürünlerinin
derlenmesini ister ve o güne kadar “popular antiquities” denen bu ürünlere
“folklor” adının konmasını önerir. W. J. Thoms söz konusu bu “folklor” başlıklı
yazısını Ambros Morton takma adıyla yayınlar. Folklor terimi W. J. Thoms
tarafından kullanılmadan ve bir bilim dalına ad olmadan önce de halkbilimi ile
ilgili çalışmalar yapılıyor, bu çalışmalar sırasında çeşitli adlar ortaya
atılıyordu. Örneğin Henri Bourne 1725 yılında Antiquiates Vulgares adını
verirken, Francis Grose 1775 yılında Vulgar Tongue; John Brand 1777
yılında Popular Antiquities; Herder 1778 yılında Volkslied; Gerhard P.
Normann 1785 yılında Völkerskünde; Josef Rohrer 1803 yılında Volks
Forcschung; Friederich
Ludwig
Jhon 1810
yılında
Volks’um
Ve
Volkstrumskunda; Johan Felix Knaffel 1813 yılında Volkskunde terimlerini
kullandılar.
W. J. Thoms da “folklor”u “halk atikiyatı” yerine önermiştir. Atikiyat,
eski eserler bilimi, arkeoloji olarak ele alınmıştır. 1878 yılında Londra’da
Folklor Society adlı dernek kurulunca folklor sözcüğü yeni bir bilim dalı olarak
bütün dünyaya yayıldı. Önce İskandinav ülkeleri daha sonra da Fin, Rus,
Portekiz ve İspanyol bilginlerince kabul edildi. Fransa’da halk gelenekleri
karşılığı “tradition populaire”, İtalya’da “tradizioni poulari” terimleri üzerinde
8
duruldu. Almanlar “volkskunde” üzerinde direndiler. Fakat folklor sözcüğü
bugün artık bütün dünyada benimsendi ve yaygınlaştı.
3
2. DÜNYA’DA FOLKLOR VE MİLLİYETÇİLİK İLİŞKİSİ
Folkloru kıta Avrupa’sında ortaya çıkan milliyetçilik akımından ayırt etmek
ise imkânsızdır. Bir önceki alt başlıkta kısaca değinilen bu ilişki bu alt başlıkta daha
derinlemesine ele alınacaktır araştırmaya konu olan bilim dalı ve bu dalın dünyada
ortaya çıkışının milliyetçilikle olan ilişkilerini Değirmenci’nin bir makalesi ile kısaca
özetlersek:
Folk kavramı üzerine tartışmak milliyetçilik literatürüne temel bir vurgu
yapmadan neredeyse mümkün değildir. Folk ve milliyetçilik arasındaki bu
yoğun ilişki aslında tarihsel bir gerçeklikten kaynaklanmaktadır. Folk kavramı
ve halk kültürü üzerine giderek artan bir ilgi ve bundan kaynaklanan folk
söylemi 19. yüzyıl Avrupa milliyetçiliklerinin ayrılmaz unsurlarından birisidir.
Aslında folk kavramına dönük bu ilgi bir köken fikrine karşılık gelmektedir.
Asıl olanı, otantik olanı simgeleyen köken fikri, milliyetçi politik söyleme bir
yandan meşruiyet yönündeki çabasına katkı sağlarken, bir yandan da aynı
kültürel kökleri paylaştığı varsayılan bir millet oluşturma yolunda temel bir
araç olma işlevi yükleniyordu. Bu noktada hayali ulus kavramı ve milliyetçilik
temel bir rol oynamaktadır. Tüm gerekli unsurları, özellikle de ortak bir dil ve
mirasa dayanan ortak bir kültür ile birlikte bir millet yaratma süreci bazı temel
metinlerde derinlemesine analiz edilmiştir. Anderson’a göre aynı kökene ve
3
A.g. e. s.19–21
9
kültürel mirasa sahip olduğu varsayılan millet “hayali bir politik cemaatten”
başka bir şey değildir. Bu çalışmalar arasında temel bir takım fikir farklılıkları
varsa da hepsinde hemen hemen aynı olan nokta köken mitine dayalı bir
milliyetçilik kavramıdır.
Aslında folk kavramı genel olarak halk kavramı ile özdeşleştiriliyor ve
bu ikisi birbirinin yerine geçiyor olsa da kavram kültürel birliğe doğrudan
gönderme yapmaktadır. Kavram bir politik ya da kültürel söylem içinde
araçsal anlamda kullanıldığında bir ayrım noktası oluşmaktadır. Belirli bir
coğrafi sınır içerisinde folk kavramı o sınır içerisinde yaşayan insanlara dair
bir kültürel homojenliği ve birliği ifade etmektedir. Aynı zamanda da kavram
kaçınılmaz olarak toplumun diğer kısımlarını meydana getiren doğurgan bir
nitelik kazanmaktadır. Folk söylemi ve kültüre ilişkin bu uyum varsayımı
köken miti aracılığıyla işlemektedir.
Folk üzerine giderek artan ilgi ve milletleri birbirinden ayıran kültürel
dokular fikri romantik dönemin temel unsurlarındandır ve en eksiksiz biçimini
Johann Gottfried Herder’in çalışmalarında bulur. Alman felsefeci her halkın
bir volksgeist’i olduğu fikrinin babasıdır. Aslında bu fikrin kökleri
aydınlanma’dadır; her milletin kendine ait ayırıcı bir takım kültürel nitelikleri
olduğu düşüncesi 18. yüzyılda da yaygın bir düşünceydi. Bir milletin ya da bir
kültürün ruhu fikri Vico, Montesquieu, Hamann ve Zimmermenn’da temel
önemdeydi. Aydınlanma’da aynı zamanda folklor araştırmaları da mevcuttu
ancak araştırmaların altında yatan kaygı romantik dönemden hayli farklıydı.
Aydınlanma’ da folk ilerleme ile ortadan kalkacak ilkel bir olgu olarak tasvir
edilirken romantizmde folk milletle eşdeğerdi. İlkelliği, orijinal olana, saflığa ve
10
otantik
ulusal
kültüre
en
yakın
olanı
göstermekteydi.
Folklorun
kurumsallaştırılmasına ilişkin aydınlanma ve romantizmdeki temel fark
ilerleme kavramı ile ilişkiliydi. Aydınlanma folklorun ilkelliği karşısında
ilerlemeyi övmekteyken romantizmdeki halk kültürü derleyicileri “geçmişi
idealize ederken şimdiye lanet okumaktaydılar” romantikler halk kültürüne
ilişkin incelemelerinde geçmişe, evde olmaya, orijinal ve otantik olana dair
özlemlerini ifade etmekteydiler. Almanca’da volk kavramı ortak bir kültüre,
değerler dizgesine ve tarihe sahip bir halkı ifade etmektedir. Geçmişe
yaptıkları yolculuk aslında, henüz endüstrileşme belası tarafından
kirletilmemiş olan bir ulusal kültürün yaşadığı tarih öncesi bir döneme yapılan
yolculuktu.
Folk kavramına dönük bu ilgi ya da daha doğru bir deyişle gereksinim
kaçınılmaz olarak folklor araştırmalarını doğurmuştur. Bu derlemeler ulusun
kültürel mirasını ortaya çıkaracak arkeolojik kazılar gibi görülüyordu.
Folk kavramının ve kültürünün inşası ve tekrar tekrar yeniden
tanımlanması yönündeki bu girişimler ulus kategorisinin inşası sürecinin
temel taşlarındandır. Halk ya da köylü kültürü ulusun saf ve doğal halindeki
niteliğini belirtmektedir. Halk kültürünün derlenmesi, korunması ve çağdaş
formlarda yeniden yaşama geçirilmesi faaliyeti ulusal kültürün yeniden
kazanılmasında
önemli
adım
taşları
olarak
görülmektedir.
Folklor
araştırmalarında bulunan kültürel miras daha sonra ulusal kültürün
Dostları ilə paylaş: |