51
Mark Lowenthal (2012:1
) istihbaratı tanımlamadan önce, pek çok
insana göre aynı anlama gelen bilgi ve i
l
stihbarat arasındaki farka dikkat
çekmektedir. Lowenthal tarafından istihbarat, karar veri
ciler için elde edilen
bilgi ve bunun iĢlenmesinden daha fazla bir anlama sahip ürün, politika
yapıcıların ihtiyaçları için tanımlanmıĢ, toplanmıĢ ve analiz edilmiĢ bilgi olarak
tanımlanmıĢtır. Lowenthal
'a (2012:1
) göre elde edilen istihbaratın içeriği
bil
giden oluĢmaktadır, ancak sahip olunan her bilgiyi istihbarat olarak
algılamak yanlıĢtır. Burada önemli olan
,
elde edilen bilginin iĢleme tabi
tutularak analiz edilmesidir. Analiz edilmemiĢ bilginin istihbarat değeri
taĢımadığını söylemek mümkündür.
Mill
i Ġstihbarat TeĢkilatı‟nın
(MĠT) resmi Ġnternet sitesinde istihbarat,
“devlet tarafından belirlenen ihtiyaçlara karĢılık olarak çeĢitli kaynaklardan
derlenen haber, bilgi ve dokümanların iĢlenmesi sonucu elde edilen ürün
olarak” tanımlanmıĢtır (MĠT
[web],
2013). Daha geniĢ bir ifadeyle, MĠT‟e
(2013) göre teknik olarak kullanılan istihbarat;
"haberlerin (ham bilgilerin)
iĢlenmesi (tasnif, kıymetlendirme, yorum) sonucu üretilen bir ürün veya bilgi
"
olarak tanımlanırken devlet çapında kullanılan istihbarat ise;
"devletin
bütünlüğünü, rejimin emniyetini sağlamak için, milli politika tespit edilen milli
hedefleri elde etmek üzere devlet organlarının yaptığı istihbaratın tümü, bir
baĢka ifadeyle, milli güvenlik politikalarının oluĢturulması ile gerekli bilgileri
sağlayan ve ilgili bütün devlet istihbarat kuruluĢlarının iĢbirliği ve
koordinasyonu ile üretilen istihbarat" olarak ifade edilmektedir.
ABD Merkezi Ġstihbarat TeĢkilatı‟na
(CIA) göre istihbarat, politika
yapıcıların karar verme sürecini kolaylaĢtıracak bilgi ve ön bilgi
dir. CIA
tarafından ortaya konulan farklı bir tanıma göre ise
istihbarat,
yabancı
devletlerin niyetlerini anlamaya yarayan gizli devlet faaliyetleridir (Warner,
2006:2).
Bu tanım
lar
ın, iĢ dünyasından baĢlayıp spor, güvenlik ve politikacılar
gibi çok geniĢ bir alana hitap etttiğini söylemek mümkündür.
52
ABD Federal SoruĢturma Bürosu‟na
(FBI) göre istihbarat, politika
yapıcılara karar verme sürecinde yardımcı olmak maksadıyla topl
anan analiz
edilmiĢ bilgilerdir
(FBI [Web], 2014).
FBI ve CIA gibi ABD‟de faaliyet gösteren
istihbarat birimlerine göre istihbarat üç baĢlık altında incelenmektedir:
*
Ġstihbarat, karar vericilerin ihtiyaçlarını karĢılamak üzere elde
edilen bilgilerden o
luĢan üründür.
*
Ġstihbarat, bilgilerin tanımlanıp, toplandığı ve analiz edildiği bir
süreçtir.
*
Ġstihbarat, karar verme sürecinde ham bilgileri, analiz edilmiĢ
istihbarata dönüĢtüren bireysel organizasyonlara ve bu organizasyonların
daha geniĢ topluluklarına hitap etmektedir
(FBI [Web], 2014).
Loch K. Johnson (2006:1)
istihbaratı, stratejik ve taktik olmak üzere iki
Ģekilde tasnif ederek tanımlamıĢtır. Ona göre
stratejik istihbarat, hükümetin
karar verebilme ve harekete geçebilmesi için çevrem
izde olup biten hakkında
sahip olunan
analiz edilmiĢ
bilgidir. Taktik seviyedeki istihbarat ise, belirli bir
harekât alanındaki durumsal farkındalığı tesis etmek maksadıyla
toplanan
analiz edilmiĢ bilgi
dir.
Ġstihbaratı dıĢ ve iç istihbarat Ģeklinde tasnifleyerek tanımlayan bir
baĢka
yazar ise Richelson
'dır. Richelson'a
(2012:2) göre d
ıĢ istihbarat
,
yabancı hükümetleri, grupları (terörist gruplar
dâhil) veya bölgeleri içeren
yabancı unsurlara yönelik kullanılabilir bilgilerin toplanması, iĢlenmesi,
entegrasyonu, değerlendirilmesi ve yorumlanmasından elde edilen ürün
dür.
Ġ
ç istihbarat ise
benzer Ģekilde, yabancı unsurlar yerine iç tehditlere yönelik
yukarıda belirtilen süreçler
sonunda sahip olunan
üründür. ABD Ġstihbarat
Talimnamesi (FM 2.0) benzer b
ir yaklaĢımla istihbaratı
,
yabancı devletlere,
düĢmana, potansiyel düĢman kuvvetlerine ve muhtemel harekât alanlarına
yönelik bilgilerin toplanması, iĢlenmesi, entegrasyonu, değerlendirilmesi,
analizi ve yorumlanmasından elde edilen ürün olarak görmektedir
(Field
Manual 2.0, 2010:1-3). Talimnamenin,
Richelson‟ın aksine, tanım içerisinde
analize yer verdiği görülmektedir.
53
Ġstihbarat, tarih boyunca toplumların varlığının devamı açısından önemli
bir rol üstlenirken, günümüzde bu rolün önemi
nin daha çok arttığını söylemek
mümkündür.
21‟inci
y
üzyılın baĢlarından itibaren
istihbarat, ulusal ve
uluslararası güvenliğin sağlanması adına üzerinde en fazla tartıĢılan
disiplinlerden birisi olmuĢtur.
Özellikle,
11 Eylül saldırılarından sonra
,
u
luslararası
politikada bir yandan
istihbaratın önemi artarken, diğer yandan
istihbarat
paylaĢımı konusunda yaĢanan zafiyetler
,
bu
disiplinin
sorgulanmasına yol açmıĢtır
(Scott ve Hughes, 2009: 6). Cavelty ve Mauer'e
(2009:123) göre i
stihbarat dünyasında hiçbir Ģey
,
beklenmedik bir baskını
önlemekten
çok daha önemli değildir
.
Bir baĢka ifade
yle
istihbaratın
özellikle
askeri alandaki en temel görevinin
, düĢman baskınını önle
meye yönelik
olduğunu söylemek mümkündür
.
Aksi takdirde istihbarat zafiyeti olması
halinde, ola
sı bir baskını önleyebilmek pek mümkün görünmemektedir.
Bu
zafiyetlerin, genellikle istihbarat
paylaĢımı safhasında ortaya çıktığı
söylenebilir (Cavelty ve Mauer, 2009: 124).
Sonuç olarak, yukarıda yapılan tanımlardan da anlaĢıldığı üzere
, ham
bilgilerin
analiz edilmeden tek baĢına istihbarat olarak değerlendirilmesi
doğru bir yaklaĢım değildir. Ġs
tihbarat
ı
,
çeĢitli toplama vasıtaları kullanılarak
elde edilen ham bilgilerin, belirli bir süreç içerisinde analiz edilmesiyle elde
edilen ve karar verme
sürecinde kullanılan bir ürün
olarak görmek
mümkündür (Cox, 2009).
c.
Ġstihbarata Neden Ġhtiyaç Duyul
ur?
Ġstihbarat tanımlarından yola çıkarak elde edilen sonuçlar
değerlendirildiğinde, istihbaratın temel amacının
, mevcut veya potansiyel
rakiplerin kısa veya uzun vadeli niyetlerinin anlaĢılması, bu niyetlerini
gerçekleĢtirebilecek
imkân
ve kabiliyetlerinin ortaya çıkarılması olduğu
söylenebilir. Bu kapsamda istihbarat,
özellikle baĢta devletler olmak üzere
özel Ģirketler, kurumlar, gruplar ve politika yapıcılar/karar vericilerin stratejik
bir sürprizle
karĢılaĢmalarının
önlenmesine ve uzun vadeli bir öngörü ile
politika oluĢturma sürecine katkıda bulunmaktadır (Özdağ, 2011)
.
Dostları ilə paylaş: |