Romantik Anti-Kapitalizme İhtiyacımız Yok mu?
KAPİTALİZME KAHRETMEK
Romantik,
nesillerdir harcıâlem kullanımıyla yıpranmış, tüke
tilmiş bir sıfat sayılabilir. Ancak bu harcıâlem kullanımların
bir tarafta hayırhâh (iyicil), diğer tarafta habis (kötücül) olmak
üzere iki cephesi var ve bu iki cephe arasındaki ihtilâf, roman
tik sıfatını her şeye rağmen diri tutmaya yarıyor biraz.
Kötücül yaklaşıldığında romantizm: öznelliğin iğvasıyla so-
mut-reel olanla teması gevşetmektir, gerçeği düşlenenle, özle
nenle ikame etmektir; büsbütün gerçeklikten kopmak olma
sa bile bir hakikat payını abartmak, böylece toplam hakikati ıs
kalamaktır, kabacası hayalcilik, havâîliktir. Hayırhâh yaklaşıl
dığındaysa, kendini halihazır olanla kısıtlamamaktır, düşlene
nin, özlenenin -belki küçücük- işaretlerine sarılarak, o işaret
leri güzelleyerek, onları çoğaltacak bir duygusal ve maddî ener
ji üretmektir, kısacası Gramsci’nin coşkun tabiriyle iradenin
iyimserliğidir.
Romantikliğin iyicil ve kötücül anlamları arasındaki evren
sel diyebileceğimiz çatışmanın, sosyalist solda da özel bir anla
mı var. Sosyalizmle anarşizm arasındaki ihtilâfta, daha doğrusu
sosyalizm içi bir tartışma olarak anarşizm meselesinde izi sürü
lebilir... Rus sosyalizminin gelişimindeki Narodnik ve Slavofil
etkisinde izi sürülebilir... Türkiye’de sosyalist akımın 1960’lar-
dan 1980’e uzanan altın çağındaki, Ortodoks/TKPgil gelenek
le THKP-C çizgisi arasındaki ayrışma, romantizm kutbuyla ro
mantizmi bir çocukluk/hayalcilik sayan kutbun gerilim ekse
ninde okunabilir. Buna indirgenemez elbette ama bir de öyle
okunabilir.
Bu yazının amacı, sosyalizm açısından romantizmi özgül bir
bağlamda, anti-kapitalizm bağlamında ele almaktır. Kapitalizme
karşı romantik tepki biçimlerinin ‘anlamı’ nedir? Sosyalist dü
şünce, bu tepkiden bir ‘fayda’ umabilir mi? Sosyalizm, referans
ları ‘başka’ (muhafazakâr, dinî, milliyetçi...) olan romantik an-
ti-kapitalist tepkilerle bir irtibat kurabilir mi; yoksa bu irtibatın
zorunlu istikameti nasyonal-sosyalizm midir? Bu soruları, iki
kitabın verdiği ilhamla tartışmak istiyorum. İki kitap: Micha-
el Löwy ile Robert Sayre’nin İsyan ve M elankoli - Modernleşme
y e Karşı Romantizm'
i (çeviren Işık Ergüden, Versus Kitap, Şubat
2007)1 ve Fırat Mollaer’in Anadolu Sosyalizmine Katkı - Nurettin
Topçu Üzerine Yazılar’ı
(Dergâh Yayınlan, Ekim 2007).
Cihanda romantik-anti-kapitalizm
Michael Löwy ile Robert Sayre’nin İsyan ve M elankoli’sinin alt
başlığı, kitabın m odernleşm e karşıtı romantizmle ilgilendiği
ni gösteriyor. Fakat inceledikleri, her halükârda m ercek tut
tukları örnekler, eninde sonunda kapitalizm e karşı tepkiler
dir. Modernizmin mümeyyiz vasfının veya itici gücünün kapi
talizm olduğu kabulünün doğal sonucudur bu. 19. yüzyıl İngi
liz romantizminin pirlerinden Joh n Ruskin hakkında söyledik
leri gibi: Romantizm, “modemiteyi yöneten yapısal kaynakları
bilme [diğinde], her şeyi bilinçlenmeden ve bireysel eylemden
bekler gibidir” (a . g . e s. 183). Bu yapısal kaynağın kapitalizm
olduğu teşhisi konduğunda ise, tepkinin ve karşı eylemin saiki
de anti-kapitalizm olacaktır.
Tabii ilk iş, kavram tarihine girmek ve romantizmi harcıâlem
1
Bu kitabın yanma yine Versus Kitap’tan çıkan, Max Blechmann’ın derlediği
Devrimci Romantizm'ini
de (çev. Bilâl Göçgeçen, 2007) katabiliriz aslında. Bu
rada romantik anti-kapitalizm e odaklandığımızdan, ‘görmezden geliyoruz’!
kullanımlarının müphemliğinden kurtarmak. Romantizm, da
ralmış anlamıyla -isim haliyle- belirli bir estetik-kültürel akı
mı ifade ediyor; burada bizi ilgilendiren daha geniş anlamıy-
laysa -sıfat haliyle de diyebiliriz- Aydınlanma ve modemizm-
le yüzleşmenin sancılı bir evresini oluşturan bir toplumsal-po-
litik düşünce akımıdır. Löwy&Sayre’nin buradaki sancıya iliş
kin tanımlarını aktarayım:
Modern kapitalist uygarlığın, geçmişteki (prekapitalist, pre-
modem) değer ve idealler adına eleştirisini temsil eder. (a.g.e.,
s. 23)
...bastırılmış, kanalize edilmiş, deforme edilmiş duyumsallığın
ve öznelliğin isyanı... (a.y.: s. 32)
Dünyanın büyüsünün bozulması, nicelikleşmenin, mekanik
leşmenin, rasyonalist soyutlamanın, modem devlet ve politi
kanın, toplumsal bağlann çözülüşünün eleştirisi, (a.y.: s. 32)
Veya, romantik tepkinin/eleştirinin nesnesine dair şu tarif:
Şeyleşme, niceliklenme, niteliksel insani ve kültürel değerle
rin yitimi, bireylerin yalnızlığı, köksüzlük, metanın yabancı-
laştırıcılığı, makineleşmenin ve teknolojinin denetimsiz di
namiği, âna indirgenmiş zamansallık, doğanın değer yitimi,
(a.y.: s. 280)
Bu tarifler, rom antik tepkide budalaca bir reaksiyona in-
dirgenemeyecek bir cevhere işarettir. Nitekim yazarlar, Cari
Sch m itt’in ünlü rom antizm aşağılam asına karşı çıkıyorlar
(a.g.e., s. 5). Onların kısaca değdiği bu tutkulu aşağılama üze
rinde biraz duralım. Schmitt’in bir muhafazakâr olarak roman
tizme bu denli kızması, romantik tepkiyi muhafazakâr cenah
ta konumlandıran harcıâlem bakışlara şaşırtıcı gelebilir. Oysa
o, modem öznenin iradî yapm a kapasitesini ‘abartan’; öyle ki,
kendi yaratıcılığına tutkun öznenin dünyayı/gerçekliği tasarla
dığının, hayallediğinin (adı üstünde: romantize ettiğinin!) ve
silesine
dönüştüren romantizmin tümüyle içeriksiz, nesnesiz
Dostları ilə paylaş: |