Teleskop: evrenin sirlarini çÖzmemiZİ sağliyor



Yüklə 21,01 Kb.
Pdf görüntüsü
tarix11.01.2018
ölçüsü21,01 Kb.
#20396


 

TELESKOP: EVRENİN SIRLARINI ÇÖZMEMİZİ SAĞLIYOR  

Teleskop 1608’de Hollanda’da ortaya çıktı ve ilk yıllarda dürbün gibi kullanıldı. 

Galileo ise teleskopla gökyüzünü inceleyip bilim alanında bir devrim başlattı. 

 

Teleskopta kullanılan mercek 3000 yıl önce keşfedildi 

Optik teleskobun yapımında mercek ve aynalar kullanılır. Teleskop icat 

edilmeden çok önce, mercek keşfedilmişti. Dünyanın en eski merceği 3000 yıl 

önce Suriye’de, doğal bir kristal aşındırılarak yapıldı. Merceğin kullanılması 

hakkındaki ilk yazılı metin, M.Ö. 424’te Yunanistan’da yazılmıştı. Ibn al-

Haytham’ın 1020 yılında yazdığı “Optik Kitabı” adlı eser Latince’ye çevrilince, 

Avrupalılar merceklerin özelliklerini öğrendi. Avrupalı ustalar, 12. yüzyılda 

mercek yapıp “okuma merceği” olarak kullanıma sundular. İtalya’da 1286’da 

tek mercekli gözlük, ardından da metal çerçeveli çift mercekli gözlük yapıldı. 

Metal çerçeveli gözlükler 1400’lerde yaygınlaştı. Uzağı göremeyenler için dış 

bükey (konveks) mercekler kullanıldı. Yakını göremeyenler için iç bükey 

(konkav) mercek İtalya’da 1451’de N. Cusanus tarafından geliştirildi. Gözlük 

kullanımı yaygınlaştıkça Avrupalı gözlük ustaları mercek yapımında uzmanlaştı 

ve sonunda mikroskop ve teleskobu icat ettiler.  

 

 

Isaac Newton’a ait bir teleskop 



 

Teleskobu Hollandalı gözlük ustaları keşfetti  

Teleskop, Hollanda’da icat edildi ancak hangi gözlükçünün daha önce icat ettiği 

net olmasa da 1608’de H. Lippershey’in icat ettiği kabul ediliyor. Aynı yıl 

Hollandalı gözlükçü Z. Janssen, teleskobu kendisinin icat ettiğini öne sürüp 

patent almak istedi ama alamadı. Z. Janssen’in oğlu da mahkemede, asıl mucidin 

babası olduğunu öne sürüp teleskobu 1590’da icat ettiğini iddia etmişti. Bilim 

tarihçileri ise Z. Janssen’in teleskobu icat etmediğini açıkladı. Z. Janssen, daha 

sonra sahte para ürettiği için mahkemeye verildi ve mahkeme sonuçlanmadan 

kent dışına kaçtı. Teleskop, casus gözlüğü adıyla ortaya çıktığında, bilimsel 



 

çalışmalar için değil çevreyi incelemek için kullanıldı. Tüccarlar ise teleskobu, 



limana girecek olan gemileri gözleyip gelen malları rakiplerinden önce satın 

almak için kullanmıştı. Galileo, teleskobun icat edildiğini öğrenince 1609’da bir 

teleskop yapıp gökyüzünü incelemeye başladı. Onun teleskopla gördükleri, tüm 

dünyada kabul edilen Aristo’nun görüşlerine tersti. Galileo 1610’da yayınladığı 

kitapta; Aristo’nun yazdığı gibi Ay yüzeyinin pürüzsüz olmayıp üzerinde dağlar 

olduğunu, Samanyolu’nun yıldızlardan oluştuğunu ve Jüpiter’in çevresindeki 

uyduları anlatmıştı. Galileo; Venüs’ün Ay gibi evreleri olduğunu, Dünya’nın 

evrenin merkezi olmayıp kendi etrafında ve Güneş’in çevresinde döndüğünü de 

açıkladı. Teleskopla görülenler, bilim dünyasını ve kiliseyi şok etti. Galileo, 

kilisenin gazabına uğrasa da teleskop sayesinde deneysel bilimin gelişmesine 

büyük katkı yaptı. 

 

 



Galileo, Venedik’in yöneticilerine  

teleskobu tanıtıyor (1609) 

 

Teleskop türleri  

Teleskop kelimesi; Latince “tele” yani uzak sözcüğü ile “skopein” yani bakmak 

veya görmek sözcüğünün birleşiminden türetildi. Teleskop denilince, genellikle 

görünür ışığın kullanıldığı optik teleskoplar akla gelir. Ancak astronomi 

çalışmalarında, çeşitli dalga boylarındaki elektromanyetik dalgaları algılayan 

teleskoplar da kullanılır. Gamma ışınları, Röntgen, ultraviyole, görünür, kızıl 

ötesi, mikrodalga ışınları ve radyo dalgalarını algılayan teleskoplar vardır. Optik 

teleskoplar yansıtıcı ve kırıcı teleskop olarak iki gruba ayrılır. Teleskoba gelen 

ışınlar aynadan yansıyarak göze ulaşıyorsa yansıtıcı teleskop, gelen ışınlar 

mercekten geçerek göze geliyorsa kırıcı teleskop olarak adlandırılırlar. Bir de 

katadyoftrik denilen aynalı-mercekli teleskop vardır. Bu teleskopta ayna ve 

mercek birlikte kullanılır. Radyo teleskoplarla, dalga boyu 1 milimetreden 

kilometreye kadar uzanan elektromanyetik dalgaları algılayan çanak şeklindeki 




 

antenlerle, uzay cisimleri incelenir. Radyo teleskopların algılayıcıları, normal 



radyolardaki alıcılara benzer ancak uzaydan gelen sinyaller çok düşük olduğu 

için radyolardan yüz milyon kat daha güçlüdür. Gamma ışınları; 0,01 

nanometreden daha kısa dalga boyuna sahiptir. Gamma ışınlarını algılayan 

teleskoplar yapılmadan önce, bilim adamları bu ışınların uzayın derinliklerinde 

üretildiğini tahmin etmişti. Gamma ışınları, atmosferde emildiği için sadece 

uzay teleskoplarıyla uzayın derinlikleri hakkında bilgi elde edilebiliyor. 

 

 

Fermi gamma ışını uzay  



teleskobu (temsili resim) 

 

Uzay teleskopları  

Dünya çevresinde, çeşitli algılayıcılarla gözlem yapan uzay teleskopları vardır. 

Dünyanın atmosferi, uzaydan gelen elektromanyetik dalgaların çoğunu 

geçirmez. Bu nedenle, uzay cisimleri incelenirken yeryüzündeki teleskoplarla 

yeterli bilgi almak mümkün olmaz. Görünür ışık, yakın kızılötesi ışınlar ve 

radyo dalgalarının bir bölümü atmosferi aşıp bize ulaşabildiği için bu ışınları 

algılayan teleskoplarla yeryüzünden gözlem yapılabiliyor. Uzak kızılötesi veya 

x-ışınları teleskobuyla yeryüzünden gözlem yapılamaz. Bu ışınların incelendiği 

çalışmalarda, atmosfer engelinden uzaklaşmak için uzay teleskopları 

kullanılıyor. Uzay teleskobuna ihtiyaç olduğunu ilk kez 1946’da ortaya atan kişi

Amerikalı L. Spitzer’dir. Bu fikir, Ruslar 1957’de Sputnik adlı uyduyu 

Dünya’nın yörüngesine soktuktan sonra destek buldu. ABD Bilim Akademisi, 

bir uzay teleskobunun yapılması konusunda 1962’de raporlar yayınladı. Spitzer 

de 1965’te bu teleskobun misyonunu belirleyecek olan komisyona başkan oldu. 

NASA, 1966’da OAO-1 adlı küçük bir uzay teleskobunu yörüngeye soktu ancak 

teleskobun pili arızalı olduğu için veri toplanamadı. Ardından 1968’de, OAO-2 

uzaya gönderildi ve bu teleskop 4 yıl boyunca ultraviyole ışın algılayıcısı ile 




 

yıldızlar ve galaksiler hakkında dünyaya veri gönderdi. Hubble teleskobunun 



uzaya gönderilişi birkaç kez ertelense de 24 Nisan 1990’da yörüngeye sokuldu. 

 

Chandra, Spitzer, Herschel, Planck, Kepler, Fermi, Swift, INTEGRAL gibi 20 



civarında uzay teleskobu evrenin sırlarını dünyaya iletmeye devam ediyor.  

 

Prof. Dr. Ural Akbulut 



ODTÜ Kimya Bölümü   

 

Tarihte bugün 



13 Mart 1781: William Herschel,  

Uranüs gezegenini keşfetti 

 

Yüklə 21,01 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə