türk halk edebiyatı
prof, pertev naili boratav
gerçek yayınevi
100 SORUDA TÜRK HALKEDEBÎYATI
Prof. P ertev Naili B oratav
1 00
S O R U D A
D i z i s i : 13
Birinci Baskı :
EYLÜL. 1969
Kapak : Said Maden
Dizgi: özaydm M atbaacılık Koli. Şti.
Nuruosmaniye Cad. No. 61 - 63.
Baskı, kapak baskısı, cilt:
Fono Matbaası
Prof. PERTEV NAÎLÎ BORATAV
100 SORUDA
TÜRK HALKEDEBİYATI
GERÇEK YAYINEVİ
Cağaloğlu Yokuşu, Saadet İş Hanı, Kat 4
İstanbul
GÎRÎŞ
VE
HALKEDEBİYATI
SOKU 1 : Halkbilimi ııedir ve başka hangi deyim
lerle adlandırılm ıştır?
Halkbilim i (*) oldukça genç b ir bilimdir. B atı ülke
lerinde 1846’dan bu y an a İngilizce fo lk ( = halk) ve lore
( =
bilim) kelimelerinden m eydana gelmiş olan folklor e
deyimiyle, o ta rih te n önce b ir bilim konusu sayılm ayan,
ya da başka bilimlerin alanı içinde kalan birtakım olgu
ları, kendine özgü yöntem lerle incelemeyi üzerine alan
bakımsız b ir bilim olarak tanınm aya başladı. Y urdum uz
da bu bilimin adı ilk olarak 1913’de Rıza Tevfik’in «Pe-
yâm» gazetesinin «edebî ilâve» sinde
(sayı 20, şubat
1913) yayınladığı Folklor başlıklı yazıda anıldı. Da
ha sonraları bu bilim için çeşitli adlar öne sürülecek
tir: h alkıyyât (Ziya Gökalp,
rp
iirkçülüğün esasları, 1923;
Saadettin N üzhet ve M. Ferid, K onya vilâyeti h alkıyyâ t
ve harsiyyâtı, Konya 1926); tıalkbilgisi (1927’de kurulan
(*)
Türk halkbilimi, içine Türk halkedebiyatıııı (’.a alan bir
bütün olarak düşünülmüş, ve kitabın «Giriş» bölümü ona göre ya
zılmıştır. — Türk halkbiliminin «halkedebiyatı:;m aşan öteki konu
ları ikinci bir ciltte incelenecektir. (G.Y.)
ve onun yayın organlarında: «Halk bilgisi mecmuası»
Ankara 1928;
«Halk bilgisi haberleri»
İstanbul 1929);
etnoğrafya («Türk tarih, antropologya ve etnoğrafya
dergisi», Ankara 1933; «Türk etnoğrafya dergisi» Anka
ra 1956); budun bilgisi (Hâmit Zübeyir Koşay, Ankara
budun bilgisi, Ankara 1935); folklor (P.N. Boratav, Folk
lor ve edebiyat I, İstanbul, 1939; aynı yazar- Folklor ve
edebiyat II. Ankara 1954; a.y., Halk edebiyatı dersleri I,
Ankara 1943; 1932 ile 1950 arasında yurdun çeşitli böl
gelerindeki Halkevlerinin dergi ve kitap yayınları ile
«Folklor Postası», İstanbul 1944 - 1945; «Türk Folklor
araştırmaları»,
İstanbul 1949’dan beri, ve başkaca ö^er
kitap yayınlarında).
Halkbiliminin alanına giren konular bu kitabın bö
lümlerinde sıralanacak ve onlarla ilgili sorular incelene
cektir. Şu giriş bölümünde, genel olarak, halkbilimini ko
nuları ve yöntemleri bakımından tanımlayıp onun başka
bilimlerle olan ilişkilerini belirtmekle yetineceğiz.
Halkbilimi birçok bilimlerin kavşak yerinde bulunan,
ya da onlarla birçok konuları ortaklaşa paylaşan bir bi
limdir: Ruhbilim, dilbilim,
toplumbilim, arkeoloji ve p
re-
histuar, genel olarak tarih, özel olarak da din, edebiyat
ve sanat tarihleri, toplumluk ve insanlık bilimlerin dışın
da da hekimlik, bitkiler bilimi, hayvanlar bilimi... uzak
tan yakından halkbilimi ile ilişkileri olan bilimlerdir.
Soru 2 : H alkbilim inin budun - b ilim ( etn oloji)
ile ilişkileri nasıldır?
Çağımızda ayrı ayrı bilimler, her ülke içinde ve mil
letlerarası ölçüde işbirliğini kolaylaştırmak için örgütlen
meye doğru gidiyorlar; bu amaçla meydana gelen küme
lenmelerde halkbilimi antropoloji - etnoloji bilimleri ara
6
sında yer alıyor; bu küme içinde de etnoloji bölümüne
giriyor.
Yakın bir zamana kadar etnoloji deyimi ile, Batı uy
garlığının, endüstri çağının sonucu olan belli bir ekonomi
düzenine, bir yaşam ve kültür seviyesine erişmiş ülke
lerin dışında kalan sömürge, ya da yarı - sömürge (şim
diki deyimiyle az * gelişmiş) ülkelerdeki insan toplulukla
rının çeşitli yaşam şartlarını, üretim ve tüketim araçla
rını, törelerini... bir bütün olarak, ya da ayrı ayrı incele
yen bilim anlaşılırdı.
Folklor söziyle de (kimi yerlerde
etnoğrafya kelimesiyle) Batı uygarlığı içinde bulunan ül
keler toplumlarımn türlü yaşam görüntülerinde, edebiyat
ve sanat yaratmalarında... endüstri çağından önceki dö
nemlerde kalıntıları ( = gelenekleri) inceleyen bilim gös
terilirdi.
Çağımızın bilim adamları, «uygarlık» kavramı ile, ba
tılı milletlere bir üstünlük tanıma anlamına varılmasının
bilim tarafsızlığı ve nesnelliği ( = objektifliği) bakımın
dan doğurabileceği sakıncaları göz önünde tutarak, sos
yal kurulları konu edinen bir bilimi, incelediği toplumla-
rın oturdukları yerlere ve yaşama şartlarının görüntüle
rine göre iki ayrı bilime bölmenin yersiz olduğu kanısına
varıyorlar. Bu düşünce ile de «geri kalmış» milletlerin
kültürlerini de, endüstri uygarlığına erişmiş ülkelerin es
ki sosyal düzenlerden artık kalmış geleneklerini de aynı
bir bilimin, etnolojinin, konusu olarak göstermeyi yeğle-
yorlar.
Örneğin 1960’da Paris'te toplanan antropoloji ve et
noloji bilimleri kongresinde «etnoloji» kümesinin bildiri
leri şu 11 bölüme ayrılmıştı: 1) Genel etnoloji ve yöntem
soruları, sosyal yapılar, 2) arkeoloji ve prehistuar etno
lojisi, 3) teknoloji; maddî ve ekonomik dirim, 4) bitkiler
etnolojisi. 5) dil etnolojisi, 6) müzik etnolojisi, 7) tarih-
lik etnoloji ve halk gelenekleri, 8) töreler etnolojisi,
7
Dostları ilə paylaş: |