Türkün İlk Ruhaniyyat Ocağı Asif Atanın – İnam Atanın Mütləqə İnam Ocağı

76 
 
fikrini  ileri  sürmektedir.  "Uluyurd  Hareketi"  kendisinde  5  prensipi 
barındırmaktadır: 1) Kabilecilikle mücadele; 2) Dincilikle mücadele; 
3)  Etnik  bölücülükle  mücadele;  4)  Yabancılaşmayla  (Batılaşmayla, 
Ruslaşmayla)  mücadele;  5)  Azerbaycan'ın  siyasi  restorasyonu  - 
Bütün Azerbaycan.  
Ruhsal  Rönesans'ın  5'inci  fikri  "Özümlü  Doğu"  düşüncesidir. 
Asif  Ata  dünyanın  Doğu'ya-Batı'ya  bölünmesine  karşıdır.  Bu 
bölgüyü Batı yarattı ve Doğu'ya ikinci tür bölge olarak bakıyor. Asif 
Ata  Özümlü  Doğu  düşüncesi  dediğinde  onu  coğrafi  anlamda 
anlamamalıyız,  bu  sırf  Doğu  değerlerini  temel  alan  bir  yaklaşımdır. 
Ve  düşünün  ki,  Doğu`nun  öz  Değerlerine  sırt  çevirmekle  dünyayı 
bütünlükte  anlaması,  kavraması  mümkün  değildir.  Bu  anlamda 
küreselleşme aslında Dünyalaşma değildir, Batılılaşmadır. Batı'daysa 
hemen  hemen  manevi  değerler  yokolmuştur.  Sadece  bilimsel  ve 
teknik gelişmeyi esas olarak alırlar ve bu imkandan yararlanıp dünya 
üzerinde  Efendiliklerini  gerçekleştirirler.  "Bir  zamanlar  bir  bilge 
Doğu vardı, şimdi çocukça Batı'nın peşinden sürünmektedir (A.Ata). 
Dünyanın gidişatı bilimsel ve teknik ilerlemeyle düzene sokulmuyor, 
daha  da  bozulmaktadır
.
  Bu  nedenle  Doğu'nun  fıtratında  ve  halinde 
olan  maneviyatcılık,  insancılık  geri  kazanılmalı  ve  tekrar  dünyanın 
haline  dönmelidir.  Asif  Ata  kendisinin  yarattığı  Mutlaka  İnam 
olayıyla bu kutsal görevi üstlenmiştir. 
Ruhsal  Rönesans'ın  son  düşüncesi  "Liyakatli  Evren"  düşünce-
sidir. Yukarıda da vurğu yaptığımız gibi, bu düşünce hem de sonuç-
tur.  Evrendeki  halkların  çeşitliliği  –  Çeşitliliklerin  Beraberliği 
demektir. Her bir halk özellikleriyle evrenseldir. Halkların özgünlük-
lerine  karşı  çıkmak  Evrene  karşı  çıkmaktır.  Halkları  esarete  düşür-
mek, kendine yabancılaştırmak kabul edilemez. Halklararası ilişkiler 
insani  ilişkilere  dayanmıyorsa,  evrenin  yarınını  konuşmak  zordur. 
Uluslar  birbirine  inanmadıkça  sevgi  ve  saygı  kurulamaz.  Halkların 
birbirinden  nefret  etmesi  insanlığın  ölümüdür.  Bu  nefreti  halklar 
arasında  yaratan  politik  güçlerin  ağalık  emelidir.  Bu  yüzden  de 
"Politik gerçekle (hakikatla) değiştirilmelidir."
 
 

---

77 
 
Mutlaka İnam Ocağı`nın 
iç kuralları ve yaşam tarzı 
 
Her  bir  dünyabakışında  olduğu  gibi  Mutlaka  İnam  Ocağı`nın  da 
kendi kuralları, yaşam tarzı ve kavramları (terimleri) vardır. Tabii ki, 
köklü  değişiklikler  yapan  Yeni  İnam  eski  kuralların  kendisini  teyit 
etmesine  rağmen  toplumun  hangi  kurallara,  geleneklere  uyğun 
davranmalı  olduğunu  sorgulamalıdır.  İnam  halkının  oluşumu  için 
önceki alışkanlıklardan, yöntemlerden vazgeçilmesi kaçınılmazdır...  
İnamcılar birbirileriyle buluşurken "selam" yerine "Kalbinde Ata 
Güneşi olsun", ayrılırken "Atamız var olsun!" diyorlar. "Ata Güneşi" 
İnsana  güveni,  insanlıkta  kriteri  olarak  kabul  edilmelerini,  Ruhsal 
varolmasını  sağlayan  bir  kelimedir.  "Atamız  Var  olsun"  -  yani 
İnamımız  var  olsun,  Ocağımız  var  olsun,  Ruhsalyatımız  var  olsun 
anlamını taşımaktadır.  
Ocak  yapılanması  en  çok  törenlerde  kendisine  yer  edinmiştir. 
Etkinlikler  7  törenden,  2  şölenden  ve  4  bayramdan  oluşmaktadır. 
Törenlerde  ancak  Ocak  Evlatları  yer  alıyor.  Yapılan    şölenlerde  ve 
bayramlardaysa Ocakseverler ve ilgilenenler de bulunabilirler. Ocak 
Ruhsal  Ailelerden  oluşmaktadır.  Her  Aile`nin  ayda  birkez  aylık 
toplantısı  töreni  yapılmaktadır.  Ocak  zamana  bağlı  olarak  ayda  bir 
kez, ya da iki ayda bir kez "Amaçlaşma-Yakınlaşma günü" düzenle-
mektedir.  Amacı  öğrenmek  ve  öğretmek,  ruhsal  düşünce  boyutları 
temelinde  Yaklaşmadır.  Usülümüzse  halkın  içine  seferler  yapmak, 
görüşmelerde bulunmak, Amacımızı öğretmek, Ocağ`a davet etmek; 
hem  de  basın  vasıtasıyla  fikirlerimizi  yaymak,  edebi  dergiler  hazır-
layıp yaymak; kişisel iletişimlerimizi kurmak ve herkesi seri İnam`a 
çağırmak.  Ata`mızın  dediği  üzere,  İnsanlaşmak  ve  İnsanlaştırmak. 
Tapınaklar  (İnam  Evleri)  dikmek,  halka  kendi  Ruhsal  kimliğini 
anlatmak ve kendi Ruhsallığınıa yaşamağı öğretmek.  
Ocak  kendi  yılsırası  (tarihi)  ve  günsırasına  (takvimina)  uygun 
olarak yaşamaktadır. Ve bunu ülke çapında gelenek haline getirmeği 
amaçlıyor. Dahası milli yazı sistemi (Orhun Yenisey alfabesini temel 
alarak) ortaya koyuyor ve tüm kutsal arşivini bu alfabeyle hazırlıyor.  
Ocak  kendi  Ruhsal  öğretisinde  "Ölügömme"  ve  Evlenme 
("Beşikbaşı  töreni")  kurallarını  yaratarak  imkan  düştükçe  bunları 
sosyal hayata uygulamak için çalışıyor.  

---

78 
 
Ocak Asif Ata`nın Mirası - Kutsal Kitapları`nı ("Kutsal Bitig"le-
rini)  13  ciltde  hazırlayarak  arşivleştirerek  imkan  düştükçe 
yaymaktadır.  
Ocakçı günde 3 kez Ata`dan Rica diyor ve Mutlakla Temas sözü 
söylüyor. Bu Rica ve temaslar
 
kendisiyle - kendi anlamıyla yüz yüze 
durmakla, kendine çekidüzen vermekle ve güne
 
hazırlamakla insanda 
sabit  hal  yaratıyor.  İnsanın  özgüvenini  olgunlaştırıyor,  arızalara 
enmemek
 
için  kararlılığı  artar.  Yolda  olduğunu  anlar,  Yük  altında 
olduğunun sorumluluğunu idrak eder.  
Ocak`ta  Atalık  ve  Evladlık  olayına    gelinceyse  Ata  İnamın 
Atasıdır, Evlatsa İnam`ın evladı, Ata'nın takipçisi, eski dönemlerdeki 
Havarisi,  İmam`ı  ve  mürididir.  Ata`nın  talebi  şudur  ki,  Ata`ya 
evlatlık  eden  evlat  amelinde  dürüst  olmalı,  Ata  felsefesi  Evlad 
felsefesinde  devam  etmelidir.  Evlat  icraat  memuru  değil,  bilakis 
kurucu,  Yaratıcıdır.  Ata  diyor:  “Evlat  kendisinde  üç  özelliği 
yaratmak  zorundadır:  yazarlık,  hatiplik  ve  yönetim”.  Bu,  evladın 
Ocak Kuruculuğundakı temel silahıdır.  
Ocağa  Evlad  kabulü  törenle  gerçekleşen  bir  olaydır.  Halkın 
içinden ayrı ayrı insanların Ocağa kabul edilmesidir. Kabul edilecek 
olan  insan  amacını,  gayesini  Asif  Ata`nın  adına  rica  biçiminde 
yazıyor. Ata`dan "Ruhsal Ad" alarak Ocaklaşmağa başlıyor. Törende 
Ocakçılar`a taker taker tanıtılıyor ve Ocakçılığını doğrulayan Ruhsal 
Belge  -  "Evlatlık  belgesi"  alıyor.  Ata`nın  sağlığında  bu  işler  Ata 
tarafından  yapılırdı,  onun  ölümünden  sonra  ise  Ocak  yükümlüsü 
(Soylu Atalı) tarafından gerçekleştirilmektedir.  
Ata öldükten sonra Ocağ`ın Ruhsal Düzeni'ni yaratan ve koruyan, 
Ocağ`ın  Ruhsal  yöneten  Ocak  yükümlüsü  olayı  oluşmuştur.  Asif 
Atanın  ölümünden  bugüne  kadar  bu  sorumluluğu  bu  yazının  yazarı 
(Soylu  Atalı)  kendi  üzerinde  taşıyor.  Yukarıda  belirttiğimiz  üzere, 
Ocakda Atalık ve Evlatlık olayı var. Ocak yükümlüsü Ata`nın yerine 
geçmez,  o,  öylece  evlad  olarak  kalır.  Sadece  Ocağ`ın  bir  Kurum 
olarak  yaşayıp  yönetilmesini  sağlar.  Tabii  ki,  genç  Ocakçılar`ın 
aklının,  kalbinin  gelişmesinde  görev  üstlenir.  Bununla  beraber, 
Ocakda  görev,  ayrımcılık,  rütbe  yoktur  ve  olmayacaktır.  Ocağın 
Ata`sı,  Ruhsal  Başkanı  ebediyen  Asif  Ata`dır.  Asif  Ata 
Peygamberdir.  Onun  devamçıları  Peygamber`e  eş  değildir.  Onun 
Yolu`ndan devam edilir, Ocağ`ı ayarlanır,
 
Ruhsallık yönetilir.  
 

---