Diyanet iŞleri başkanliği yayinlari 1273 Halk Kitapları : 279 Yayın Yönetmeni Dr. Yüksel salman



Yüklə 6,82 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə37/46
tarix06.05.2018
ölçüsü6,82 Kb.
#42788
1   ...   33   34   35   36   37   38   39   40   ...   46

  CAMİ VE KİTAP  
134
II. Murad’ın Üç Şerefeli Cami’nin avlusunda yaptırdığı Saatli 
Medrese’de bir kütüphanenin bulunduğu muhasebe kayıtla-
rından anlaşılmakta olduğu gibi, bu dönemde Edirne’de kurul-
duğu tespit edilen iki kütüphaneden ilkinin Gazi Mihal Bey’in 
1422’de inşa ettirdiği camide, ikincisininse Fazlullah Paşa’nın 
1435/36’da yaptırdığı mescid bünyesinde hizmet verdikleri 
bilinmektedir. Nisan 1440 tarihli vakfiyesine göre Umur Bey, 
Bergama’da yaptırdığı medreseye müderris ve talebelerin fay-
dalanmaları için bazı Arapça eserler, Bursa’daki camisine ise 33 
cilt Türkçe kitap vakfetmiş, daha sonraki 20 sene içerisinde ise 
kitap sayısını 300’e çıkarmıştır. Anlaşılan Osmanlı kuruluş dö-
neminde kütüphaneler doğrudan ilişkisi dolayısıyla genellikle 
medrese ve kısmen de camilerde kurularak hizmet vermişlerdir.
Fatih dönemine geldiğimizde ulemadan Molla Yegân diye 
tanınan Mevlânâ Mehmed b. Armağan’ın Bursa’da yaptırdığı 
mescide 1461 yılında 2800 kitabı içeren bir kütüphane kur-
duğunu görüyoruz. Yine bu dönemde Osmanlı ülkesine dâhil 
edilen Konya’da Hoca Ferruh ile Beyşehir’deki Subaşı mescid-
lerinde de önceki dönemde kurulmuş olan kütüphanelerin var-
lıklarını sürdürmeye devam ettiklerini bilmekteyiz.
Osmanlı asırlarında yapılan camilerde yer yer kitaplık ve 
kütüphanelerin kurulmasına devam edilirken bazı kereler ger-
çekten dikkat çekici örneklerle de karşılaşılabilmektedir. Nite-
kim II. Bâyezid devrinde kurulan kütüphaneler arasında ku-
rucusu, kuruluş yeri ve koleksiyonu bakımından en ilgi çekici 
olanı Mevlânâ Kıssahan Hacı Muslihiddin Mustafa b. Cüneyd’in 
Kandıra’nın Çavlı Hacı köyünde yaptırdığı iki mescidde tesis 
ettiği kütüphanelerdir. Bunlar için düzenlenen 1497 tarihli vak-
fiyede çeşitli konulara dair 210 kitabın isimleriyle korunma ve 
yararlanma şartları kaydedilmişti. Yine ulemâdan Muslihiddin 
Çelebi’nin 100 kitabını 
‘hayatta oldukça kendi tasarrufunda kal-
ması, ölümünden sonra neslinden gelenlerin istifadesine sunulması, 
daha sonra da Bursa’daki Ulu Cami’ye konulup ihtiyaç sahiplerinin 
faydalandırılması’ şartıyla vakfettiği, II. Bâyezid’in oğlu Şehinşah 
CAMİ VE KİTAP.indd   134
29.09.2016   15:34:19


135
tarafından 1490’da Manisa’da valiliği sırasında yaptırdığı Hatu-
niye Camii’nde bir kütüphane kurdurulduğu, (1513) Prizren’de 
şair Sûzî Çelebi’nin yaptırdığı mescidde bir kütüphane tesis 
edildiği bilinmektedir. Yavuz S. Selim (1512-1520) döneminde 
Mevlânâ Bâlî, Şeyh Süleyman Mahallesi’nde yaptırdığı mesci-
dinin etrafındaki odaları 
‘âlimler ve sâlihlerin ikametlerine tahsis’ 
ederek, 1519 tarihli vakfiyesi ile de burada, imam tarafından 
korunması ve ihtiyacı olanların istifadesine sunulması şartıyla 
vakfettiği 620 kitabıyla bir kütüphane kurmuştur.
Kanûnî (1520-1566) dönemine gelindiğinde, sadrazamla-
rından Makbul İbrahim Paşa (ö. 1536) Hezargrad’da, Hüsrev 
Paşa Diyarbekir’de, Kiremitçizade Sinan Bey Bursa’da, Cihan 
Bey tarafından da İstanbul’da Ayasofya yakınında yaptırılan 
cami  ve  mescitlerde  birer  kütüphane  memuru  yani  hafız-ı 
kütüb görevlendirilerek kütüphaneler tesis edilmiştir. Sayılan 
isimlere, sahip olduğu büyük zenginlik yanında hayırseverli-
ğiyle de tanınmakta olan Kanûnî’nin dokuz sene süreyle sad-
razamı ve damadı Rüstem Paşa (ö. 1591)’yı da ekleyebiliriz. 
Tekirdağ ve İstanbul’da birer külliye, Edirne’de bir kervansaray 
onun hayrâtı arasında sayılabilir. Bizi burada ilgilendiren cami 
ile kitap/kütüphane ilişkisi yönündense Tekirdağ’daki külliye 
bünyesindeki kütüphanesi ile İstanbul Eminönü’nde Mahmud 
Paşa Camii yakınında Mimar Sinan’a yaptırdığı kütüphanesi-
ni hatırlamak yerinde olacaktır. Takip eden devrede Anadolu 
Kazaskeri Mehmed Efendi tarafından İstanbul Fındıklı’daki ca-
misinin içerisinde ve Çarşamba’da Cerrah Mehmed Paşa tara-
fından (1593/94) Cerrahpaşa Camii’nde, Müeyyedzâde Pîrî Çe-
lebi tarafından da 1608’de Amasya’da, Hatuniye Camii yanında 
birer kütüphane kurulmuştur. XVI. yüzyılda cami kütüphane 
ilişkisi ile ilgili olarak dikkati çeken bir diğer nokta da daha 
önceden kurulmuş olan cami kütüphanelerinin yeni bağışlarla 
zenginleştirilmeleri yolundaki çabalardır. Bu duruma örnek 
olarak Hacı Mustafa Ağa ve Abdülmennan’ın Sultanahmet’teki 
Akbıyık, Mehmed Ağa b. Yusuf’un Şehzade, Dârüssaâde Ağa-
   GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE CAMİ, KİTAP VE KÜTÜPHANE 
ÜZERİNE BAZI DEĞERLENDİRMELER   
CAMİ VE KİTAP.indd   135
29.09.2016   15:34:19


  CAMİ VE KİTAP  
136
sı Yakub Ağa’nın Atik Valide camilerine kitaplarını bağışlamış 
olmaları gösterilebilir.
Diğer bazı örnekleri yanında XVII. yüzyılda Sadrazam Köp-
rülü Mehmed Paşa (ö. 1661) tarafından Bozcaada ve Safran-
bolu’daki camilerinde de birer kütüphane kurulmuş olduğu 
gibi, tesis şekli ve çalışma tarzı dolayısıyla bu dönemin diğer 
iki cami kütüphanesi dikkat çekicidir. Birincisi Mehmed Paşa 
b. Sinan tarafından 1666/67’de düzenlenen vakfiye ile daha 
önce vefat etmiş Mustafa Efendi’nin vasiyeti doğrultusunda 71 
cilt kitabının İstanbul Cibali’deki Üsküp Camii’ne konulmuş, 
ikincisi ise Mahmud Efendi b. Abdullah isminde birinin vefatı 
sonrasında geride bıraktığı 78 kitabının, kendine vasi tayin 
ettiği müderrisînden biri tarafından 1672’de Konya’daki İplikçi 
Camii’ne bırakılmış olmasıdır. Her iki kütüphanenin bakım, 
işleyiş ve kontrolünün mahalle halkı tarafından karşılık bek-
lemeksizin yerine getirileceği, fakir âlimlere kitapların ödünç 
olarak verilebilecekleri vakfiyelerinde ayrı ayrı belirtilmiştir. 
Anlaşılan o ki, XVII. yüzyılın sonlarında Anadolu’da sınırlı sa-
yıda kitabı içeren koleksiyonlara sahip medrese ve cami kütüp-
hanelerinin kurulması yanında, kurulmuş olan benzer kütüp-
hanelerin yeni bağışlarla zenginleştirilmesine devam edilmiştir. 
Bu duruma bir örnek olmak üzere İstanbul Fatih’te Mustafa 
Bey Mahallesi’ndeki Halil Paşa Camii imamı Mehmed Efendi 
b. Himmet’in görev yaptığı camide bir dolap içerisine koyduğu 
83 adet kitaptan yararlanma şartlarını 1682 tarihli bir vakfiye 
ile belirlemiş olmasını gösterebiliriz.
Osmanlı ülkesinde cami, kitap/kütüphane birlikteliği XVIII. 
yüzyılda da devam etmiştir. Örnek olarak III. Ahmed’in annesi 
Gülnûş Vâlide Sultan için Üsküdar’da yaptırdığı ve 1712’de 
ibadete açılan caminin içerisinde küçük bir kütüphane oluş-
turmasını, yine Yenicami Külliyesi içerisinde Turhan Valide 
Sultan’ın türbesi yanına bir kütüphane tesisini, 1708 tarihli 
vakfiyesiyle Abdülvehhâb b. Ahmed’in Sivrihisar kazasında 
Mahmud Hüdâyî Camii’ne 130 kitap vakfetmesiyle daha önce 
CAMİ VE KİTAP.indd   136
29.09.2016   15:34:19


Yüklə 6,82 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   33   34   35   36   37   38   39   40   ...   46




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə