76
durumunun tetkik edilmesi do rultusundaki
mahkeme
kararını
uygulayabilmek
için
gerçekle tirildi ini
belirlemi tir.
Ki inin
alıkoyulmasının
mahkeme
kararıyla
gerçekle ti ini tespit ettikten sonra A HM,
hukuka uygunluk artını incelemi ve hastanede
alıkoyulma halinin kanunen tanımlanmı usule
uygun oldu unu ve keyfî bir uygulama
olmadı ını tespit etmi tir.
128
Bu madde kapsamında ikinci kategoriye
giren durumlar ise o kadar net de ildir. Ancak
Strazburg makamları, “yasanın koydu u bir
yükümlülük”ten belirli ya da somut bir
yükümlülük anla ılması gerekti ine karar
vermi tir.
129
Yetkili merciler genel olarak
kuralların ihlâlini önlemeyi göz önüne aldı ında,
belirlilik artı yerine getirilmemi olur. Bu türden
belirli bir yükümlülük, askerlik hizmeti ya da
sivil hizmette bulunmak, kimlik belgesi ta ımak,
128
18 Ocak 2001.
129
1 Temmuz 1961 tarihli Lawless- rlanda davası; Ciulla-
talya davası.
gümrük ya da vergi beyanında bulunmak ya da
belli bir yerde ikâmet etmek olabilir.
130
Engel-
Hollanda davasında yetkili makamlar, geçici bir
tedbir olarak “ki inin derhal yakalanması emri”
çıkartılmasında gerekçe olarak bu hükme
ba vurmu , ancak A HM askerî disipline uyma
do rultusundaki genel yükümlülü ün yeterince
açık olmadı ını tespit etmi tir. Ciulla- talya
davasında, ba vuru sahibinin alıkoyulmasında
gerekçe olarak ileri sürülen “davranı ını
de i tirmek” do rultusundaki yükümlülük, belirli
ve somut bir yükümlülük telâkki edilmemi tir.
McVeigh davasında Avrupa nsan Hakları
Komisyonu, Birle ik Krallı a gelen bir ki inin
bir yetkili tarafından muayene edildi ine dair bir
evrak ibraz etmesine ili kin artın belirli ve
somut bir yükümlülük oldu unu, dolayısıyla bu
yükümlülü ün yerine getirilmesini temin etmek
üzere ki inin alıkonulmasına ilke olarak 5.
Madde 1. Paragraf (b) fıkrası çerçevesinde
130
Johansen-Norveç davası; B.-Fransa davası; Cuilla-
talya davası; McVeigh, O’Neill ve Evans-Birle ik Krallık
davası.
77
müsaade edildi ini tespit etmi tir. Bu davada
Avrupa nsan Hakları Komisyonu, Sözle menin
ilgili maddesi çerçevesinde ortaya çıkan sorun
hakkındaki gerçeklerin incelenmesi için bir
çerçeve ortaya koymu tur:
Bu tür artların mevcut olup olmadı ına
bakarken ... yükümlülü ün özellikleri de
dikkate alınmalıdır. Bu yükümlülü ün
yerine getirilmesinin acil bir ihtiyaçtan
kaynaklanıp kaynaklanmadı ı ve içinde
bulunulan artlarda yükümlülü ün yerine
getirilmesini ba ka bir ekilde sa lamaya
imkân
olup
olmadı ı
dikkate
alınmalıdır...Alıkoyma süresi de bu tür
bir denge gözetirken dikkat edilecek bir
ba ka husustur.
Kamu cezasından kaynaklanıyor olsa da
akitten do an bir yükümlülü ün yerine
getirilmemesi, 5. Madde 1. Paragraf (b) fıkrası
kapsamına girmez. 4 Numaralı Protokolün 1.
Maddesine göre, akitten do an bir yükümlülü ün
yerine getirilmemesi sebebiyle özgürlükten
mahrumiyet yasaktır.
2. Küçüklerin alıkoyulması
Sözle menin 5. Madde 1. Paragraf (d)
fıkrasında, “bir küçü ün (re it olmayan ki i)
gözetim altında e itimi için usulüne (hukuka)
uygun olarak verilmi bir karar gere i tutulması”
ya da “yetkili merci önüne çıkarılmak üzere
usulüne (hukuka) uygun olarak tutulmasına”
müsaade edilmektedir. Sözle meye göre “re it
olmayan ki i” ifadesinin kendine özgü bir anlamı
vardır ve bu ifade 18 ya ın altındaki herkesi
kapsar.
Bir mahkeme ya da idarî merciin hukuka
uygun bir ekilde, re it olmayan bir ki inin
gözetim altında tutulmasıyla birlikte bir
ıslahevinde
ya
da
sa lık
kurumunda
alıkoyulmasına ili kin kararının söz konusu
oldu u durumlarda, alıkoyulmayla ilgili ilk
78
gerekçe aranır. Boumar-Belçika davasında
131
A HM, bir küçü ün süratle bir ıslahevine
nakledilmesinden önce bir ıslahevinde ya da
hapiste alıkoyulması durumuna, 5. Madde 1.
Paragraf (d) fıkrası uyarınca yetki verildi ine
karar vermi tir. Ancak A HM, bu davada, bu
madde hükümlerinin ihlâl edildi ini tespit
etmi tir, zira re it olmayan ki i – son derece
dengesiz ve suçlu bir erkek çocuk – bir yıldan
daha kısa bir süre içinde tam dokuz kez bir
tutukevinde, toplam 119 gün boyunca
hapsedilmi tir. A HM, yetkili makamların
alıkonulan küçü ün e itimi için uygun imkânları
sa lama yükümlülü ü bulundu u kararına
varmı tır. Re it olmayan bir ki inin
fiilen tecrit edilerek ve e itim konusunda
yetkililerden
yardım
sa lanmadan
alıkoyulması herhangi bir e itim amacına
hizmet olarak telâkki edilemez.
131
29 ubat 1988.
Nielsen-Danimarka davasında A HM,
kendi iradesi dı ında, ancak annesinin talebi
üzerine bir çocu un bir psikiyatri hastanesine
kapatılmasının özgürlükten mahrumiyet de il,
“çocu unun menfaatleri do rultusunda annesinin
velâyet hakkından do an bir sorumluluk” olarak
de erlendirmi tir.
132
Suzie Koniarska-Birle ik
Krallık davasında, ulusal mahkemelerin re it
olmayan bir ki inin güvenli bir yerde ikâmet
ettirilmesi do rultusundaki kararlarını inceleyen
A HM, ulusal mahkemelerin ba vuru sahibinin
velâyet hakkına sahip olmaması sebebiyle
ba vuru sahibinin özgürlü ünden mahrum
edildi ini tespit etmi tir. Ancak A HM, ba vuru
sahibinin
alıkoyulması
eklindeki
ulusal
mahkeme kararının “e itimini gözetmek”
amacıyla verildi ini ve dolayısıyla bu kararın,
ba vuru sahibinin – re it olmayan bir ki i –
psikopatik bir hastalıktan muzdarip bir ki i
olması sebebiyle, ciddî psikolojik bozuklukları
olan gençlerin özel bir e itim programına tâbi
132
28 Kasım 1988.
Dostları ilə paylaş: |