Tan›sal ve Giriflimsel Radyoloji (2001) 7:359-365
T O R A K S R A D Y O L O J ‹ S ‹
T a n › s a l v e G i r i fl i m s e l R a d y o l o j i
q
359
B
ronşiyal karsinoid tümörler, küçük hücreli karsinom gibi bronş
epitelinde bulunan nöroendokrin hücrelerden köken al›rlar. Kli-
nik davran›şlar› ve histolojik farkl›l›klar›na göre yelpazenin bir
ucunda selim davran›şl› tipik karsinoidler, diğer ucunda habis davran›ş-
l› küçük hücreli karsinom bulunur; atipik karsinoid tümör ise bu iki uç
aras›nda yer al›r (1,2). Tedavi ve prognozu farkl› olan bu iki tip karsi-
noid tümörü, cerrahi öncesi birbirinden ve küçük hücreli karsinomdan
ay›rt etmek önem taş›r. Bu retrospektif çal›şman›n amac›, karsinoid tü-
mörlerin diğer akciğer tümörlerinden ay›r›c› tan›s›nda yararl› olabile-
cek klinik ve radyolojik özellikleri araşt›rmakt›r.
Gereç ve yöntem
Nisan 1995 ile Mart 2000 tarihleri aras›nda hastanemizde histopato-
lojik olarak bronşiyal karsinoid tümör tan›s› konan 14 hastan›n, klinik,
radyolojik ve patolojik bulgular› retrospektif olarak değerlendirildi.
Hastalar›n tümü ameliyat edilmişti. Hepsinin iki yönlü göğüs röntge-
nogram›, 11'inin bilgisayarl› tomografi (BT) ve ikisinin manyetik rezo-
nans görüntüleme (MRG) tetkiki vard›. BT incelemeleri dokuz hastada
konvansiyonel (Siemens Somatom HiQ, Erlangen, Almanya) ve iki
hastada spiral BT (Siemens, Somatom Plus 4, Erlangen, Almanya) ci-
haz›yla yap›lm›şt›. İntravenöz kontrast madde kullan›lmam›şt›. Kon-
vansiyonel BT incelemelerinde kesit kal›nl›ğ› 10 mm, "increment" 1;
spiral BT incelemelerinde de kesit kal›nl›ğ› 8 mm, "increment" 1 ve
"pitch" 1’di. Görüntüler hem parankim hem de mediasten penceresin-
de elde edilmişti. MRG tetkikleri 1T'lik MRG cihaz› (Siemens, Magne-
tom Impact, Erlangen, Almanya) ile yap›lm›şt›; T1 ve T2 ağ›rl›kl› SE
sekans› ile aksiyel ve koronal imajlar elde edilmişti.
Hastalar›n klinik bulgular›, klinik kay›tlar›n› tutan, hastalar› ameliyat
eden ve izleyen klinik hekimi taraf›ndan gözden geçirildi. Radyolojik
incelemeler ise iki radyolog taraf›ndan birlikte değerlendirildi ve uz-
laşma ile sonuca var›ld›. Tümörler yerleşim yerlerine göre, santral ve-
ya periferik olarak s›n›fland›r›ld›. Ana, lobar veya segmental bronşa
yerleşen tümörler santral; bunlar›n distalinde kalanlar ise periferik ka-
bul edildi (1). Bronş lümeniyle ilişkisine göre tümörler lümen içi, lü-
men d›ş› veya k›smen lümen içi yerleşimli olarak nitelendi. Radyolojik
incelemelerde ayr›ca, tümörlerin görülüp görülemediği, boyutu, şekli,
kalsifikasyon ve nekroz gibi iç yap› özellikleri değerlendirildi. Atelek-
tazi, mukus t›kaç›, postobstrüktif pnömoni, hava hapsi gibi tümöre eş-
lik eden diğer bulgular kaydedildi. Lenfadenomegali varl›ğ›, mediasten
ve göğüs duvar› invazyonu araşt›r›ld›. Hastalar›n patolojik materyalle-
ri bir patolog taraf›ndan yeniden gözden geçirildi.
AMAÇ
Bronfliyal karsinoid tümörlerin di¤er akci¤er tümörle-
rinden ay›r›c› tan›s›nda yararl› olabilecek klinik ve rad-
yolojik özellikleri araflt›rmak.
GEREÇ VE YÖNTEM
Histopatolojik olarak bronfliyal karsinoid tümör tan›s›
konan dokuzu kad›n befli erkek 14 hastan›n, klinik,
radyolojik ve patolojik bulgular› retrospektif olarak
de¤erlendirildi. Hastalar›n hepsinin iki yönlü gö¤üs
röntgenogram›, 11'inin bilgisayarl› tomografi (BT) ve
ikisinin manyetik rezonans görüntüleme (MRG) tetkiki
vard›.
BULGULAR
Hastalar›n dokuzunda tipik, beflinde atipik karsinoid
tümör mevcuttu. Tipik karsinoidli hastalar›n yafl ortala-
mas› 36, atipik karsinoidli hastalar›n ise 49’du. Hepsi
ortalama 28 ay süren solunum sistemi yak›nmalar› ile
baflvurmufltu. En s›k görülen semptomlar öksürük, ne-
fes darl›¤›, gö¤üs a¤r›s› ve hemoptiziydi. Atipik karsi-
noid tümörlü ve karaci¤ere metastaz› bulunan bir has-
tada ayr›ca karsinoid sendrom bulgular› vard›. Tümör-
lerin hepsi santral yerleflimliydi. Gö¤üs röntgenogram-
lar›nda tümörün kendisi hastalar›n sadece %29’unda
görülebildi; di¤er hastalarda atelektazi, pnömoni ve
mukus t›kac› gibi ek bulgular lezyonu gizliyordu. BT in-
celemesi yap›lan 11 hastan›n tümünde tümör saptana-
bildi ve dördünde gö¤üs röntgenogram›nda görülme-
yen intratümöral kalsifikasyon odaklar› izlendi. Radyo-
lojik olarak genellikle tümörlerin kenar› keskin ve düz-
gündü. Tipik karsinoidlerin ortalama boyutu 2, atipik
karsinoidlerin ise 3.4 cm idi. Karsinoid tümörlerin
%93’ü (13/14) lümen içine büyüme gösteriyordu. Tipik
karsinoidli hiçbir hastada mediastene invazyon veya
uzak metastaz saptanmad›; atipik karsinoidli befl has-
tan›n üçünde ise metastaz mevcuttu.
SONUÇ
Bronfl lumeni içine yerleflmifl, s›n›r› çevre parankimden
net olarak ay›rtedilebilen, düzgün kenarl› akci¤er kitle-
lerinde, karsinoid tümör öncelikli olarak akla gelmeli-
dir. Karsinoid tümörlerin gö¤üs röntgenogramlar›nda
saptanmas› güçtür. BT ise karsinoid tümörün saptan-
mas›nda, özelliklerinin ve bronflla iliflkisinin belirlen-
mesinde duyarl› bir yöntemdir.
Bronfliyal karsinoid tümörler: klinik ve radyolojik
bulgular
Zeynep Yaz›c›, U¤ur Topal, Cengiz Gebitekin, fiahsene Tolunay, Ercan Tuncel
Z. Yaz›c› (
E
), U. Topal, E. Tuncel
Uluda¤ Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dal›, 16059 Bursa
C. Gebitekin
Uluda¤ Üniversitesi Gö¤üs Kalp ve Damar Cerrahisi
Anabilim Dal›, 16059 Bursa
fi. Tolunay
Uluda¤ Üniversitesi Patoloji Anabilim Dal›, 16059 Bursa
17. Türk Radyoloji Kongresi’nde (27-30 Ekim 2000, ‹stanbul) poster
olarak sunulmufltur.
Gelifli: 19.01.2001 / Kabulü: 03.05.2001
A R A fi T I R M A Y A Z I S I
3
36
60
0
q
E y l ü l 2 0 0 1
Bulgular
Hastalar›n beşi erkek, dokuzu ka-
d›nd› ve yaşlar› 20 ile 60 (ortala-
ma±standart sapma: 41±10) aras›nda
değişiyordu (Tablo 1). Histopatolojik
incelemeye göre karsinoid tümör 9
hastada tipik, 5 hastada atipikti. Siga-
ra içme öyküsü yaln›zca iki atipik ve
bir tipik karsinoid olgusunda vard›.
Hastalar›n tümü süresi bir ay ile 10
y›l aras›nda değişen (ortalama: 28 ay)
öksürük, nefes darl›ğ›, göğüs ağr›s› ve
hemoptizi gibi solunum sistemi yak›n-
malar› ile başvurmuştu. Bir hastada
ayr›ca ani s›cakl›k basmas›, k›zarma
ve hipertansiyon gibi karsinoid send-
rom bulgular› vard›. Atipik karsinoid
tan›s› alan bu hastan›n idrar›nda, 5-
hidroksiindolasetik asit araşt›r›lma-
m›şt›; ancak radyolojik incelemelerin-
de karaciğerinde metastaz olarak de-
ğerlendirilen çok say›da nodül saptan-
m›şt›. Karaciğerinde birden çok nodül
saptanan başka bir atipik karsinoid tü-
mörlü olguda ise, karsinoid sendrom
bulgular› yoktu. Ateş ve halsizlik şi-
kayeti bulunan üç hastada pnömoni
mevcuttu.
Hastalar›n tümünde tümör santral
yerleşimliydi. Atipik karsinoidlerin
hepsi üst lob veya ana bronş seviye-
sindeydi; tipik karsinoidler ise yerle-
şim olarak belirli bir dağ›l›m göster-
miyordu; atipik tümörlerin ikisi, tipik-
lerin de beşi sol akciğerde saptand›.
Hastalar›n yedisinde lezyon bronş lü-
meni içinde, alt›s›nda k›smen lümen
içinde ve birinde lümen d›ş›ndayd›
(Resim 1-4). Lümen içinde olan tü-
mörlerden birisi intratrakeal yerleşim-
li tipik karsinoiddi. (Resim 5)
Hastalar›n dördünde (%29) tümör
göğüs röntgenogram›nda görülüyordu
(Tablo 2) (Resim 6). Görülemeyen
lezyonlardan birisi intratrakeal yerle-
şimli oland›; diğerleri ise atelektazi
ve/veya konsolidasyon ya da mukus
t›kac›ndan ayr› olarak seçilemiyordu.
Tipik karsinoidli iki, atipik karsino-
idli bir hastan›n (bu hastan›n MRG in-
celemesi vard›) BT'si yoktu. BT'si bu-
lunan 11 hastan›n dokuzunda kitleler
BT’de aç›kca görülmekteydi; k›smen
lümen içi yerleşim gösteren iki lezyo-
nun s›n›rlar› eşlik eden atelektazi ne-
deniyle baz› kesimlerde net olarak gö-
rülemiyordu, fakat lezyonlar seçilebi-
liyordu (Tablo 3). BT'si ve MRG’si
bulunmayan ve göğüs röntgenogra-
m›nda da kitlesi görülemeyen tipik
karsinoidli iki hastan›n, cerrahi spes-
menlerden yap›lan incelemede, biri
lümen içi diğeri k›smen lümen içi yer-
leşim gösteren, 2 cm ve daha küçük
boyutta tümörleri olduğu saptand›.
MRG’si bulunan iki hastan›n atipik
karsinoidi vard›. Birisi lümen içine,
diğeri lümen d›ş›na yerleşim gösteren
bu lezyonlar, T1 ağ›rl›kl› görüntüler-
de kas ile izointensti. T2 ağ›rl›kl› gö-
rüntülerde ise kasa k›yasla intensitele-
ri daha yüksekti (Resim 3). Lezyon-
lardan birisinde BT ile saptanan kalsi-
fikasyonlar, MRG ile gösterilemedi.
Resim 1. Tipik karsinoid. Öksürük ve gö¤üs a¤r›s› flikayeti ile baflvuran 40
yafl›ndaki erkek hastan›n BT kesitinde, sol alt lob bronflunda kenar› düzgün,
yuvarlak endolüminal kitle (><) görülüyor. Kitlenin lümende yapt›¤› obstrüksiyona
ba¤l› olarak alt lobda atelektazi ve pnömonik konsolidasyon oluflmufl.
Resim 2. Atipik karsinoid. Hemoptizi ve nefes darl›¤› flikayeti ile baflvuran 37
yafl›ndaki kad›n hastan›n BT kesitinde, sol üst lob bronflu lingular segmenti
seviyesinde, k›smen lümen içi yerleflim gösteren ve kalsifikasyon odaklar› içeren
kitleyle birlikte lingular atelektazi görülüyor.
Tablo 1. Karsinoid tümörlerin klinik özellikleri
Klinik özellikler
Tipik karsinoid (n=9)
Atipik karsinoid (n=5)
Ortalama yafl
36±8
49±8
Kad›n/Erkek
4/5
5/0
Sigara öyküsü
1
2
Karsinoid sendrom
-
1
Hemoptizi
1
3
Öksürük
6
4
Nefes darl›¤›
2
4
Gö¤üs a¤r›s›
4
1
Balgam ç›karma
2
-
H›r›lt›l› solunum
-
1
Atefl, halsizlik
3
-
T a n › s a l v e G i r i fl i m s e l R a d y o l o j i
q
361
Radyolojik olarak gösterilebilen tü-
mörlerin hepsinin kenar› keskindi ve
biri hariç hepsinin kenar› düzgündü;
onda da lobulasyon görülmekteydi.
Tümörlerin boyutu 0.5 ile 4.2 cm ara-
s›nda değişiyordu (ortalama±standart
sapma: 2.5±1.3 cm). Tipik tümörlerde
ortalama boyut 2±1.2, atipiklerde ise
3.4±0.9 cm’di. Tümörlerin 13’ü
(%93) lümen içinde veya k›smen lü-
men içinde büyüme gösteriyordu; sa-
dece bir lezyon lümen d›ş›nda yerle-
şimliydi. Lezyonlar›n hiç birisinde
nekroz saptanmad›. BT'si bulunan ol-
gular›n 4'ünde (%28.5), tümör içinde
göğüs röntgenogram›nda görülmeyen
noktasal tarzda kalsifikasyon odaklar›
izlendi; histopatolojik incelemede de
sadece bu dört lezyonda kalsifikasyon
saptand›. Kalsifikasyon üç lezyonda
santral, birinde periferik yerleşimliy-
di. Bu tümörlerin boyutu 3.5 ile 4.2
cm (ortalama ± standart sapma:
3.9±0.3 cm) aras›ndayd›; kalsifikas-
yon içermeyen tümörlerde ise ortala-
ma boyut 1.9±1 cm’di.
Mediastinal lenfadenomegali sapta-
nan tipik karsinoidli hastalarda antibi-
yotik tedavisiyle lenfadenomegaliler
gerilemiş, atipik karsinoidli olguda ise
gerileme olmam›şt›; bu olguda patolo-
jik incelemede lenf noduna metastaz
olduğu görüldü. Bir atipik karsinoidli
hastada hem BT hem de MRG’sinde
komşu mediastinal alana invazyon
saptand› (Resim 3).
Sekiz hastaya lobektomi, iki hasta-
ya pnömonektomi ve dört hastaya tü-
mör rezeksiyonu uygulanm›şt›. Medi-
asten invazyonu ve karaciğer metasta-
z› olan atipik karsinoid tümörlü üç
hastaya ayr›ca kemoterapi verilmişti.
Hastalar ortalama 36 ay (7-65 ay) bo-
yunca takip edildi. Tipik karsinoidi
olan olgularda tam iyileşme sağland›
ve takip süresi içinde nüks saptanma-
d›. Beş atipik karsinoidli hastan›n iki-
si takip d›ş› kald›. Karaciğere metasta-
z› olan ve takip edilebilen bir olgu te-
daviye rağmen terminal döneme girdi.
Diğer iki hastan›n ise 36.ve 55. aylar-
da yap›lan son muayenelerinde genel
durumlar› iyiydi; bunlardan birisi me-
diastene invazyonu olan hastayd›.
Resim 3. Atipik karsinoid. Nefes darl›¤› ve s›rt a¤r›s› flikayeti ile baflvuran 60 yafl›ndaki
kad›n hastan›n A. BT kesitinde sa¤ üst lobda ekstralüminal yerleflimli, hafif düzensiz
kenarl›, mediastene invazyon gösteren kitle izleniyor. B. T1 a¤›rl›kl› MRG kesitinde
lezyonun kas ile izointens oldu¤u, C. T2 a¤›rl›kl› MRG kesitinde de kasa k›yasla
intensitesinin yüksek oldu¤u görülüyor.
A
B
C
Tablo 2. Karsinoid tümörlerin gö¤üs röntgenogram› bulgular›
Röntgenogram bulgular›
Tipik karsinoid (n=9)
Atipik karsinoid (n=5)
Kitlenin görülmesi
3
1
Kalsifikasyon
-
-
Atelektazi/pnömoni
6
3
Mukus t›kac›
1
-
Hava hapsi
1
1
Lenfadenomegali
1
1
362
q
E y l ü l 2 0 0 1
Tart›flma
Tüm akciğer tümörlerinin %1-2'sini
oluşturan karsinoid tümörler önceleri,
yanl›ş bir tan›mlama ile 'bronşiyal
adenom' olarak bilinmekteydi (1,3).
Fakat bu tümörler, adenomlar gibi
glandüler hücrelerden köken almazlar
ve benign özellik göstermezler; küçük
hücreli karsinom gibi bronş epitelinde
yer alan ve nöroendokrin özellik gös-
teren Kulchitsky hücrelerinden köken
al›rlar (2,4). Histolojik olarak tipik ve
atipik olmak üzere ikiye ayr›l›rlar.
Atipik olanlar, daha fazla mitotik akti-
vite, hücresel ve nükleer pleomorfizm
gösterir (5,6). Histolojik özelliklerine
göre tipik karsinoid ile küçük hücreli
karsinom aras›nda yer alan atipik kar-
sinoid tümörün, histolojik görünü-
münde sergilediği çeşitlilik nedeniyle
bu iki tümörden ay›rt edilmesi güçtür
(7). Sitoloji veya ince iğne aspirasyon
biyopsisi ile %50'ye varan oranda
yanl›ş tan›ya gidildiği bildirilmektedir
(7). Oysa tedavi ve prognozlar› farkl›
olan bu tümörlerin cerrahi öncesi ay›rt
edilmeleri önemlidir. Karsinoid tü-
mörlerin klinik ve radyolojik özellik-
leri ay›r›c› tan›da yard›mc› olabilir.
Tipik karsinoidin literatürde bildiri-
len ortalama görülme yaş› 45.5’tir;
atipik karsinoidin ortalama görülme
yaş› ise küçük hücreli akciğer karsino-
mu ile hemen hemen ayn›d›r ve tipik
karsinoidden bir dekad daha büyüktür
(1,4,7). Bizim tipik karsinoidli olgula-
r›m›z›n yaş ortalamas› 36, atipik kar-
sinoidli olgular›n ise 49’du. Bu değer-
ler literatürde bildirilen değerlere göre
küçüktür, fakat her iki tümör aras›nda
bir dekadl›k bir fark bizim serimizde
de korunmaktad›r. Atipik karsinoidin
yaş konusunda küçük hücreli karsino-
ma gösterdiği benzerlik, etyolojide si-
garan›n rol oynayabileceğini düşün-
dürmüştür (4). Ancak, değişik çal›ş-
malarda sigaran›n kesin bir predispo-
zan faktör olduğu konusunda çelişkili
sonuçlar mevcuttur (2,7,8). Bizim se-
rimizde ise tipik karsinoidli 9 olgunun
birinde, atipik karsinoidli 5 olgunun
ise ikisinde sigara içme öyküsü vard›.
Karsinoid tümörlerde erkek/kad›n
oran›, akciğerin diğer pek çok primer
malign tümörüne k›yasla düşüktür.
Hatta geniş bir literatür taramas›nda
bu oran 0.9:1 olarak tespit edilmiştir
(1). Bizim hasta grubumuzda da ka-
d›nlar çoğunluğu oluşturmaktayd›
(%68).
Karsinoid tümörler yerleşim yerine
göre klinik bulgu oluşturur. Santral
yerleşimli tümörler, bronşu k›smen
veya tamamen t›kayarak atelektaziye,
enflamasyona ve mukus t›kac›na yol
açabilir (1,9). Bu nedenle olgular ge-
nellikle semptomatiktir. Öksürük,
dispne, göğüs ağr›s› ve hemoptizi gi-
bi yak›nmalar s›k görülür (1,10).
Resim 4. Tipik karsinoid. Hemoptizi flikayetiyle baflvuran 33 yafl›ndaki erkek hastan›n parankim penceresinde al›nan BT kesitlerinde A. Sol alt lob bronflunda endolüminal
kitle ve B. Distalinde mukus t›kaç› ile birlikte hava hapsi izleniyor.
Resim 5. Tipik karsinoid. Nefes darl›¤› flikayeti ile baflvuran 36 yafl›ndaki kad›n
hastan›n BT kesitinde, trakea lümeni içine yerleflim gösteren kitle izleniyor.
A
B
T a n › s a l v e G i r i fl i m s e l R a d y o l o j i
q
363
Semptomlar uzun süreden beri devam
ediyor olabilir. Periferik yerleşimli tü-
mörler ise genellikle semptomsuz sey-
reder ve rastlant›sal olarak saptan›r
(1,8). Bizim serimizde de hastalar›n
hepsi semptomatikti ve hepsinde tü-
mör santral yerleşimliydi.
Karsinoid sendrom olgular›n %2-
7’sinde görülür ve genellikle karaci-
ğere metastaz› olan hastalarda ortaya
ç›kar (1,8,11). Karaciğere metastaz›
olan iki atipik karsinoidli hastam›zdan
sadece birisinde karsinoid sendrom
bulgular› vard›. Bronşiyal karsinoid
tümörler etkin bir biçimde vazoaktif
hormon salg›lamazlar. Bu nedenle,
karsinoid sendromun ortaya ç›kabil-
mesi için toplam tümör hacminin be-
lirli bir büyüklüğe erişmesi gerektiği
düşünülebilir (8).
Olgular›m›zdan hiçbirisinde saptan-
mamakla birlikte, bronşiyal karsinoid-
lerin Cushing sendromuna yol açabil-
dikleri bilinmektedir ve bu tümörler
ektopik adrenokortikotropik hormon
salg›lanmas›n›n en s›k sebebidir (1).
Bronşiyal karsinoidli olgular›n yakla-
ş›k %2’sinde Cushing sendromu gö-
rüldüğü bildirilmektedir (1).
Bronşiyal karsinoid tümörler ana,
lobar veya segmental bronşlar ile iliş-
kiliyse santral; subsegmental veya da-
ha distaldeki hava yollar› ile ilişkili ise
periferik olarak s›n›fland›r›l›r. Bron-
şiyal karsinoidlerin %65-97’si santral
yerleşimlidir (4). Atipik karsinoidlerin
periferde görülme insidans› daha yük-
sektir (1,7). Tüm hastalarda tümörle-
rin santral yerleşim gösterdiği seri-
mizde, atipik karsinoidler tipiklerden
farkl› olarak sadece üst lob ve ana
bronş seviyesine lokalizeydi. Choplin
ve arkadaşlar›n›n atipik karsinoidli 27
olguluk serilerinde de, atipik tümörün
daha çok üst loblara yerleşim göster-
diği bildirilmektedir (7). Santral karsi-
noid tümörler çoğunlukla k›smen en-
dolüminaldir ve tümörün parankim
içindeki (bronş d›ş›) kesimi genellikle
daha büyüktür (2). Serimizde ise tipik
karsinoid tümörlerin daha çok lümen
içinde büyüdüğünü, atipik karsinoid-
lerin ise daha çok lümen d›ş›na büyü-
meye eğilim gösterdiğini saptad›k.
Karsinoid tümörler genellikle yu-
varlak veya oval şekillidir (1). Atipik
karsinoidler tipik olanlardan s›kl›kla
daha büyüktür. McCaughan ve arka-
daşlar›n›n 124 olguluk serisinde, ati-
pik karsinoidlerin ortalama boyutu
3.6, tipik karsinoidlerinki ise 2.3 cm
olarak bildirilmektedir (8). Ayr›ca,
boyutu 3 cm’den büyük olan lezyon-
larda nüks oran›n›n da artt›ğ›n› sapta-
m›şlard›r (8). Bizim olgular›m›zda da
atipik karsinoidlerin ortalama boyutu
3.4, tipik karsinoidlerinki ise 2 cm’di.
Göğüs röntgenogram› ile olgular›-
m›z›n sadece %29’unda lezyon görü-
lebildi. Tümörün distalinde gelişen
atelektazi, obstrüktif pnömoni, mukus
t›kac› gibi durumlar radyolojik görü-
nüme hakim olup santral lezyonu giz-
leyebilir; bu durumda özellikle göğüs
röntgenogramlar›nda lezyonu sapta-
mak güçtür. BT ise hem lezyonun
gösterilmesinde hem de anatomik lo-
kalizasyonunun belirlenmesinde üs-
tündür (12,13).
Karsinoidler zengin vasküler stro-
Tablo 3. Karsinoid tümörlerin bilgisayarl› tomografi (BT) bulgular›
BT bulgular›
Tipik karsinoid (n=7)
Atipik karsinoid (n=4)
Lümen içi yerleflim
5
0
Lümen d›fl› yerleflim
-
1
K›smen lümen içi yerleflim
2
3
Kalsifikasyon
2
2
Atelektazi/pnömoni
4
3
Mukus t›kac›
1
-
Hava hapsi
1
1
Lenfadenomegali
3
1
Mediastene invazyon
-
1
Resim 6. Tipik karsinoid. Gö¤üs a¤r›s› ve atefl flikayeti ile baflvuran 34 yafl›ndaki erkek hastan›n A. Gö¤üs röntgenogram›nda
sol ana bronfl lümeni içinde kitle (><) ay›rt edilebliyor. B. BT kesitinde de sol ana bronfltan üst lob bronfluna do¤ru uzanan,
kenar› lobülasyon gösteren kitle görülüyor. Üst lobda atelektazi ve pnömonik konsolidasyona ba¤l› dansite art›fl› mevcut.
A
B
364
q
E y l ü l 2 0 0 1
BRONCHIAL CARCINOIDS: CLINICAL AND RADIOLOGIC FINDINGS
PURPOSE: To investigate the clinical and radiologic features of bronchial carcinoids,
which can be useful for differentiating them from other lung tumors.
MATERIALS AND METHODS: Clinical, radiologic, and pathologic findings of 14 pati-
ents (nine women, five men) with a histologically proved bronchial carcinoid tumor
(nine typical, five atypical) were evaluated, retrospectively. In all patients, two view
chest roentgenograms were available. Eleven of the patients had computed tomog-
raphy (CT) examinations and two had magnetic resonance (MR) imaging.
RESULTS: The mean age of the patients with typical and atypical carcinoids were 36
and 49 years, respectively. All patients had a history of pulmonary symptoms lasting
for on average of 28 months. Cough, shortness of breath, chest pain, and hemopty-
sis were the most frequently seen symptoms. One case of atypical carcinoid with he-
patic metastasis also had the manifestations of the carcinoid syndrome. All tumors
were located centrally. Chest roentgenograms showed the lesion in only 29% of the
patients. In the others, the central lesion was obscured by the surrounding atelecta-
sis, pneumonia, and mucoid impaction. CT demonstrated the tumors in all of the 11
patients and detected calcification in four of them, which was not evident on radi-
ographs of the chest. Radiographically, carcinoids were usually well circumscribed
masses with smooth contours. The average sizes of typical and atypical carcinoids
were 2 cm and 3.4 cm, respectively. Thirteen (93%) of the 14 tumors exhibited comp-
lete or partial endoluminal growth. Mediastinal invasion and distant metastases we-
re present in three of the patients with atypical carcinoids, but not in those with
typical carcinoids.
CONCLUSION: In the presence of an endobronchial tumor with a well-defined and
smooth margin, the diagnosis of bronchial carcinoid must be taken into considerati-
on. It is difficult to detect carcinoids with chest roentgenograms. CT is a sensitive
imaging method to detect and characterize the lesions.
TURK J DIAGN INTERVENT RADIOL 2001; 7:359-365
maya sahiptir. Bu nedenle, kontrastl›
tetkiklerde yoğun ve homojen olarak
boyanabilirler (1,14). Çal›şmam›z ret-
rospektif bir çal›şma olduğu ve rutin
uygulamada her zaman kontrast mad-
de kullan›lmad›ğ› için, hasta grubu-
muzda boyanma özelliklerini değer-
lendiremedik.
Bronşiyal karsinoid tümörlerde kal-
sifikasyon bulunabilir. İki çal›şmada
bildirilen oranlar %26 ve 33’tür
(15,16). Bu iki çal›şman›n sonuçlar›
birleştirildiğinde periferal tümörlerde
kalsifikasyon bulunma oran› %10
iken, santral tümörlerde %43’tür. Kal-
sifikasyon, boyutu büyük olan tümör-
lerde daha çok görülür (16). Hasta
grubumuzda, ortalama tümör boyutu
kalsifikasyon içeren tümörlerde yakla-
ş›k 4 cm’ken, kalsifikasyon içermeyen
tümörlerde yaklaş›k 2 cm’di. Kalsifi-
kasyon lezyonlar›n %28’inde vard› ve
sadece BT ile saptanabildi. Zwiebel ve
arkadaşlar›n›n çal›şmas›nda da BT ile
31 hastadan sekizinde, göğüs röntge-
nogram›yla ise sadece birinde kalsifi-
kasyonun saptanabildiği bildirilmek-
tedir (16).
Atipik karsinoidde daha s›k görül-
mekle birlikte, her iki tip karsinoid tü-
mör bölgesel lenf nodlar›na metastaz
yapabilir. Ancak lenf nodlar›, tümörün
distalinde oluşan, tekrarlayan veya
kronikleşen enfenksiyon nedeniyle de
büyüyebilir (1). Lenfadenomegalilerin
gösterilmesinde göğüs röntgenogram-
lar› genellikle yetersiz kalmaktad›r;
BT’yle ise lenfadenomegaliler kolay-
l›kla saptan›r, fakat lenf nodu büyü-
mesinin enflamasyona m› yoksa me-
tastaza m› bağl› olduğunu söylemek
güçtür. Nöroendokrin tümörü olduğu
bilinen bir hastada, tekrarlayan pnö-
moni öyküsü yokken, hilar veya medi-
astinal lenfadenomegali varl›ğ›n›n ati-
pik karsinoid, daha yayg›n lenf nodu
tutulumunun da küçük hücreli karsi-
nom tan›s›n› desteklediği bildirilmek-
tedir (2).
Atipik karsinoid daha sald›rgan se-
yirlidir ve daha s›k uzak metastaza yol
açar (1). Atipik karsinoidli beş hasta-
m›zdan ikisinde karaciğere metastaz
mevcuttu ve birinde de mediastene in-
vazyon vard›. Tipik karsinoidli hasta-
lar›n hiçbirisinde yerel tutulum veya
uzak metastaz saptanmad›.
Bronşiyal karsinoidlerin kesin teda-
visi, kitlenin eksizyonudur. Yerel no-
dal tutulum, cerrahi tedaviyi engelle-
mez (1). Atipik karsinoidlerde cerrahi
tedaviye ek olarak kemoterapi ve rad-
yoterapi uygulanabilir. Tipik karsino-
idlerde prognoz iyidir. McCaughan ve
arkadaşlar›n›n serisinde, tipik karsino-
idli hastalarda 5 ve 10 y›ll›k sağkal›m
oranlar› s›ras›yla %100 ve %87, atipik
karsinoidli hastalarda %69 ve %52
olarak bildirilmektedir (8). Bizim has-
ta grubumuzda ortalama 36 ayl›k iz-
lem s›ras›nda, tipik karsinoidli hiçbir
hastada nüks olmad›; atipik karsinoid-
li bir hasta ise terminal döneme girdi,
takip edilebilen atipik karsinoidli iki
hastada da nüks saptanmad›.
Sonuç olarak, bronş lümeni içine
yerleşmiş, s›n›r› çevre parankimden
net olarak ay›rt edilebilen, düzgün ke-
narl›, yuvarlak veya oval akciğer kit-
lelerinde karsinoid tümör öncelikli
olarak akla gelmelidir. Mediastene in-
vazyon ve uzak metastaz daha çok ati-
pik karsinoidde görülmektedir. Bron-
şu t›kayarak çevre akciğer paranki-
minde atelektazi veya konsolidasyon
oluşturmalar› karsinoid tümörlerin gö-
ğüs röntgenogramlar›nda saptanmas›-
n› güçleştirmektedir. BT ise, karsinoid
tümörün saptanmas›nda, özelliklerinin
ve bronşla ilişkisinin belirlenmesinde
daha duyarl› bir yöntemdir.
T a n › s a l v e G i r i fl i m s e l R a d y o l o j i
q
365
Kaynaklar
1. Rosado de Christenson M, Abbott GF, Ki-
rejczyk WM, Galvin JR, Travis WD. Tho-
racic carcinoids: radiologic-pathologic
correlation. RadioGraphics 1999; 19:707-
736.
2. Forster BB, Müller NL, Miller RR, Nelems
B, Evans KG. Neuroendocrine carcinomas
of the lung: clinical, radiologic, and patho-
logic correlation. Radiology 1989;
170:441-445.
3. Naidich DP, McCauley DI, Siegelmann
SS. Computed tomography of bronchial
adenomas. J Comput Assist Tomogr 1982;
6:725-732.
4. Grote TH, Macon WR, Davis B, Greco
FA, Johnson DH. Atypical carcinoid of the
lung. A distinct clinicopathologic entity.
Chest 1988; 93:370-375.
5. Paladugu RR, Benfield JR, Pak HY, Ross
RK, Teplitz RL. Bronchopulmonary Kulc-
hitzky cell carcinomas: a new clas-
sification scheme for typical and atypical
carcinoids. Cancer 1985; 55:1303-1311.
6. Nessi R, Ricci PB, Ricci SB, et al. Bronc-
hial carcinoid tumors: Radiologic obser-
vations in 49 cases. J Thorac Imaging
1991; 6:47-53.
7. Choplin RH, Kawamoto EH, Dyer RB,
Geisinger KR, Mills SE, Pope TL. Aty-
pical carcinoid of the lung: radiographic
features. AJR 1986; 146:665-668.
8. McCaughan BC, Martini N, Bains MS.
Bronchial carcinoids. Review of 124 cases.
J Thorac Cardiovasc Surg 1985; 89:8-17.
9. Pugatch RD, Gale ME. Obscure pul-
monary masses: bronchial impaction
revealed by CT. AJR 1983; 141:909-914.
10. Hurt R, Bates M. Carcinoid tumors of the
bronchus: a 33 year experience. Thorax
1984; 39:617-623.
11. Ricci C, Patrassi N, Massa R, Mineo C,
Benedetti-Valentini F Jr. Carcinoid
syndrome in bronchial adenoma. Am J
Surg 1973; 126:671-677.
12. Mayr B, Ingrisch H, Haussinger K, Huber
RM, Sunder-Plassmann L. Tumors of
bronchi: role of evaluation with CT.
Radiology 1989; 172:647-652.
13. Naidich DP, Lee JJ, Garay SM, et al. Com-
parison of CT and fiberoptic bronchoscopy
in the evaluation of bronchial disease. AJR
1987; 148:1-7.
14. Naidich DP, Müller NL, Zerhouni EA, et
al. Computed tomography and magnetic
resonance of the thorax. Philadelphia: Lip-
pincott-Raven Publishers, 1999; 291-341.
15. Magid D, Siegelman SS, Eggleston JC,
Fishman EK, Zerhouni EA. Pulmonary
carcinoid tumors: CT assessment. J Com-
put Assist Tomogr 1989; 13:244-247.
16. Zwiebel BR, Austin JH, Grimes MM.
Bronchial carcinoid tumors: assessment
with CT of location and intratumoral cal-
cification in 31 patients. Radiology 1991;
179:483-486.
Dostları ilə paylaş: |