Uluslararası Sosyal Ara tırmalar Dergisi
The Journal of International Social Research
Volume 2/6 Winter 2009
MOLLA NASRETT N’DE CEL L MEMMETKULUZADE'YE MAHSUS MAHLASLAR
The Structural-Semantic Features of the Simple Peu-names
Galil Mammadguluzadeh in the Journal of Molla Nasreddin
Doç. Dr. Ganira Askerova ZZETULLAKIZI
∗∗∗∗
Özet
Celil Memmetkuluzade “Molla Nasrettin” dergisinde mizahi yazılar için çe itli mahlaslar
kulanmı tır. Bu mahlaslar (takma adlar) yapı bakımından basit, türemi ve bile ik biçimdedirler.
Makalede bu mahlasların struktur semantik özellikleri ara tırılmı , bu takma adların yazıların
konusu ile ilgili olup-olmaması belirlenmi tir.
Anahtar Sözcükler: Celili Memmetkuluzade, “Deli”, “Cırcırama”, “Bekker”, “Sırıtık”,
“Mümin”, “Zeli” (Sülük) mahlasları.
Abstract
In the article are grouped the simple pennames belonging to Galil Mammadguluzadeh,
are investigated the structural-semantic features of these pennames, and are determined their paints
of usage.
Key Words: Galil Mammadguluzadeh, “Madman”, “Grasshopper”, “A pfoolish man”,
“Bekker”, “Clerguman”, pennames.
Celil Memmetkuluzade Molla Nasrettin dergisinde mizahi yazılar çe itli mahlaslar kullanmı tır.
Bu mahlaslar yapı bakımından basit, türemi , bile iktirler.
Celil Memmetkuluzade'ye mahsus basit mahlaslar bunlardır:
1. Bekker, 2. Cırcırama, 3. Cünun, 4. Dehre, 5. Deli, 6. Ditdili, 7. Hem eri, 8. Hop-hop, 9.
Qecele, 10. La la ı. 11. Mozalan, 12. Mümin, 13. Müslüman, 14. Sırıtıq, 15. eytan, 16. ieler, 17.
Vızvıza, 18. Zeli, 19. Cin, 20. Sa sa an.
Bunlardan birkacı hakkında açıklama yapmak istiyoruz.
Göründüyü gibi C. Memmetkuluzade'nin kullandı ı mizahı ve yapı bakımından basit olan bu
mahlasların sadece bir tanesi özel isim olmaya uy undur. Bu isim Bekker ismidir. Bekker Mirze Celilin
faaliyyetinde aynı zamanda Avropalı seyyah suretidir. Diger mahlaslar ise çe itli genel kavramları içeren
kelimelerdir. Genel dil bilgisi anlamlarına göre sınıflandırma yaparsak Bekker, Qecele, Deli, Ditdili, Zeli,
Mozalan, Mı mı , Fehle (i çi), Foto raf, Hazret, Hem eri, Cırtdan, eytan, ialar mahlaslarının genel
isimlerden olu tu unu Mümin, Sırıtık, Hasta mahlaslarının dil bilgisi bakımından sıfat olduklarını, daha
do rusu adla mı sıfata dönü tüklerini görürüz. Aslen bu sözlerin bir kısmı Azerbaycan sözleri, bir kısmı
ise alınma kelimelerdir. Elbette, Mirza Celil yaratıcılı ındakı alınma kelimelerden olu an mahlasların bir
kısmı Avropa ve Fars dillerinden, bir kısmı ise Avrupai dillerinden alınmı tır. üphesiz ki bu konuda da
∗
Nahçıvan Devlet Üniversitesi, Ö retim Üyesi
Uluslararası Sosyal Ara tırmalar Dergisi
The Journal of International Social Research
Volume 2/6 Winter 2009
351
C. Memmetkuluzade, alınma kelimelerden olu an mahlasların kullanılmasında da oldukca dikkatli
davranmı tır. Daha do rusu bu alınmalar içerisinde Avropa ve Fars dili kökenli kelimeler daha çok tercih
edilmi tir. Di er bir yönden büyük edebiyatçı kriptonim gibi Avropa ve Fars dilli kökenli sözleri seçerken
onları kullanmanın kolaylı ını, her kes tarafından anla ılmasını da dikkate almı tır. Kesin bir ekilde
diyebiliriz ki “mümin, müslüman, hazret, eytan ve ia” kelimeler Azerbaycan dilinde günlü hayatta çok
sık kullanılan sözler arasındadır.
1. Bekker: Kıyaslayıcı tahliller kanıtlıyor ki, “Molla Nasrettin” dergisinin 1906. yıl 39 sayında
rastla dı ımız “Bekker” mahlasını gerçeküstü olan, yani uydurma ad oldu unu onaylar. Celil
Memmetkuluzade Bekkeri okurlarına ingiliz alimi olarak taktim etmi tir. “Bekker bir ingiliz alimidir. Bu
ahıs 1889'da Afrikaya gider ve oradakı her bir ormanı gezer. Her ormanı gezip orda kalan “b qi-na-
b
rin” hallerini gözlemleyip, neticede bir kitap yazmak iste indedir” (14, s.7).
Ansiklopedilere esaslanarak diyebiliriz ki, ilim dünyası “Bekker” soyadında bir co rafiyacı-
gezigin tanımıyor (4, c II, s.75). Fakat ünlü Bekker soyadlarına Ansiklopedide rastlarız. Muhtemelen
me hur soyadlarından olan “Bekker” antroponimi de olmu ve Mirze Celil me hur Müsluman
dunyalarında da kök salmı olan eksiklikleri ele tirmek için yazılarında “Bekker” takma adından
faydalanmı tır.
2. Cırcırama: M. Nasrettin dergisinde Mirze Celilin sürekli kullandı ı gizli imzalardan biri de
“Cırcırama”dır.
Kulam Memmetli'nin fikrince, “Cırcırama” yalnız Mirze Celile ait kriptonimdir. Bu kitapta
“Molla Nasrettin” editörünün hangi yılda bu kriptonimi kullandı ı belli olmuyor (7. II c. s.97).
lmi edebiyatlarda cırcıramalardan beraberkanatlılar yarımdestesinin türü gibi bahsedilir
(5c,X,s.441). Dikkat edilirse, bu sözün ses taklidine esaslanarak olu tu unu görürüz. “Azerbaycan dilinde
bazı canlıların, heyvan ve ku ların da adı ses taklidi esasında ortaya çıkmı tır örne in; kurba a, tısba a
(kaplumba a), karga v.s.
Ses taklidi sözler, bu veya ba ka açıdan yansıttı ı hadise ile ba lıdır. Bu kategorideki sözler
dildeki sözlerin artarak dilin zenginle mesinde ve söz olu turma sisteminin ilerlemesinde önemli bir yere
sahiptir (10, s.187, 18, 224). Cırcırama kelmesi taklidi sözlerin tekrarı ve ek ilave etmekle olu mu tur.
Cırcır kelimesine “a” ve türeme “ma” eki ilavesi sonucu türemi tir.
Bazı ha eratların cırcırama olarak adlandırılmasının sebebi, bu ha eratların uçarken elvan
kanatlarından “cır cır” sesinin çıkmasıdır. Mirze Celil de bu sözü isim seçerken görünü itibariyle söz ve
anlayı arasında tam bir ba kurmaya çalı mı tır. “Molla Nasrettin” dergisi'nin 12 A ustos 1907'deki 30.
sayısında yayımlanan “Keçeller” (kel) felyetonunu yazarın kendisi de ba a rısı sayar. u da var ki büyük
mizahı yazar böyle ba a rılarının yani cırcırama na melerinin devam edece ini öyle bildirir: “Kim nasıl
anlarsa anlasın, ama u anda bence her meseleden, her politikadan Kore meselesinden, Rus ve Alman
Padi ahlarının görü mesinden, ran-Osmanlı sınırı meselesinden, Qaaga'nın barı kongresinden, ran ve
Rus me rutiyetinden daha önemli ve gerekli konu “Keller” meselesitir.
Yeryüzündü 300 milyon müslüman var. Maa allah hepsi keçel. Galiba ba a rısı oldu” (15, 7).
3. Cünun: Bildiyimiz gibi Celil Memmetkuluzadeye mahsus kriptonimler içinde “Deli” takma
adı önemli bir yere sahiptir. Bununla beraber Molla Nasrettin'in editörü “deli” sözünün Arapça kar ılı ı
olan “Cünun” kelimesinden de istifade etmi tir. Elbette Mirze Celilin gizli imzalarına ait bu e anlamlılık
sırasında dominantlık “deli” sözüne mahsustur. Genellikle, mecmuanın sayfalarında “Cünun”
kriptonimine çok az rastlarız. Mesela, derginin yayınlandı ı ilk 5 yıl süresinde, sadece 5 mayıs 1908'dekı
18 sayısında “Bıtmı ” felyotunun “Cünun” imzası ile yayınlandı ını görürüz (17, s.5).
4. Dahre: Celil Memmetkuluzade faaliyetinde az rasladı ımız gizli takma adlardan biri de
“Dahre”dir. Daha do rusu Molla Nasrettin edebi cebhesinin ba kumandanı Müsluman dünyasının
eksikliklerinden söz eden “Ba mak” (ayakkabı) felyetonunu “Dahre” imzası ile okurlara taktim etmi tir
(16, s.7).
5. Deli: Malumdur ki ça da Azerbaycan dilinde “deli” çok kullanılan sıfatlardandır. Elbette de
Celil Memmetkuluzade kendi eserlerini “Deli” mahlası ile takdim ederken, sözün leksik-semantik
manasına da dikkat etmi , daha do rusu imzayı metnin genel mezmununa uy unla tırmı tır. Mesela
Uluslararası Sosyal Ara tırmalar Dergisi
The Journal of International Social Research
Volume 2/6 Winter 2009
352
Mirze Celil tarafından “Deli” takma adının ilk defa Molla Nasrettin dergisi'nde 22 Eylül 1906'dakı 25.
sayısında “ irin rusi danı an” (Tatlı rusi konu an) yazısında kullanıldı ını görürüz ve aynı yazıda hayatın
gerçeklerinin delinin dilind n söylenmesi ile farklandı ını görürüz. Aynı özelli i büyük mizahi yazarın
“ bret kalanlara” (Molla Nasrettin, 6 Ekim 1906 27), «Söhbeti-me veret” (Molla Nasrettin 27 Ekim
1906, 30), “Dokuz ya ında (Molla Nasrettin 5 aralık, 37) felyetonlarında da görüyoruz. Dikkat
edilirse, Celil Memmetkuluzade'nin “Deli” imzasından bazı ince noktalarda faydalandı ını, daha global
problemlerin ele tirisini sadece delinin dili ile kaleme aldı ını görürüz.. Bu bakımdan “Dokuz ya ında”
felyetonun son paragrafına dikkat etmek yeterlidir: “Gadan alayım ay hacı, sonra çok sözler... Duydum ki,
ta lar a lıyor, ku lar yas tutmu , çöller siyah giymi , dünya-alem matem tutmu ... Sonra yin çok
kelimeler duydum”.
6. Ditdili (entomonim): Genellikle Molla Nasrettin dergisi'nin sayfalarında kar ıla rı ımız takma
adların bir kısmı kanatlı ha eratlardan alınmı tır. Biliniyor ki, onomastikada bu çe it mahlaslar
entomonim olarak adlandırılır. M. Adilov ve A. Pa ayev'in Azerbaycan onomastikası (izahlı
terminoloji sözlük) kitabında öyle geçer: “Entomonim mahlası ha erat isimleri ile ifad takma adlar
öyledir: A caqanad (sivrisinek)- brahim Tahir Musayev, Mozalan-E. Hakverdiyev, Cırcırama, örümçek-
C. Memmetkuluzade, Mı mı a-Samet Mansur Kazımzade (1. s.129). Burada Mozalan, Mı mı ve Ditdili
takma adlarının daha çok yer aldıklarını görürüz. Aslında “Mı mı ” ve “Ditdili” aynı anlayı ı
yansıtmaktadır.
7. Gecele (Saksa an): K. Memmetli'nin “ mzalar” kitabında “Gecele” mahlası 1907'de Celil
Memmetkuluzade tarafından kullanıldı ı görülür (13, 36). Bu imza il yayınlanan yazının ara tırma
sonucunda bir daha belli oluyor ki, büyük ihtimalle Mirze Celil yeni adları sadece metne uygun yaratmı ,
sonradan bu adların tekrarına ihtiyaç duymamı tır. Mesela “Molla Nasrettin” dergisinin 3 mart 1907'deki
sayında “Gecele” imzası ile yayınlanan “Adamcıl heyvan” felyetonunda sanki konu, Sultanabad
ormanlarında köylüleri telef ed n tonuzdur. Aslınd ise köylü harekatına kar ı, irticanın vah ice yapılan
mücadele yöntemleri anlantılır. Elbette, Mirze Celil “Adamcıl heyvan” felyetonunu “Gecele” mahlası ile
yayınlarken irticanın vah ili ine, kargalar fasılasının ba ı olan ve kendine has sesi ile bazı haberler
getiren saksa anı tanık gösterir.
8. Mozalan: Celil Memmetkuluzadeye mahsus mahlaslar sisteminde, bütün atalet durumunda
insanları, özellikle de hayvanları harekete getiren ha erat adları önemli bir yere sahiptir. Bunlar içerisinde
“Mozalan” mahlasının kullanma oranı daha fazladır. Sözün ifad etti i anlam a a ıdakı ekilde
açıklanyor:
“Mozalan, is zool. Süfreleri hayvanların bedenlerinde olan virus gibi ya ayan iki kanatlı cücü, iri
sinektir” (3, s.333).
Bazı ilmi edebiyatlarda “Mozalan” kriptoniminin ilk önce E. Hakverdiyev yahut da Ö. F.
Nemanzade'ye aid oldu u bildirilir. Mesela, “Azerbaycan onomastikası (izahlı terminoloji sözlü ü)”
kitabında koynonim takma adıyla ilgili olarak öyle yazılır: “Koynonim takma adları bir çok yazar
tarafından kullanılan mahlastır (1,256).
“Mozalan” C. Memmetkuluzade'nin mahlasıdır. Lakin bu mahlas aynı zamanda Ö. F.
Nemanzade ve M. E. Sabir'de de rastlarız.. “Mozalan” takma adı, ilk önce E. Hakverdiyev'e mahsus
olmu , sonraysa C. Memmetkuluzade, G. etifzade, Ö. F. Nemanzade, S. Mümtaz ve ba kaları tarafından
da kullanılmı tır” (1, s.256).
Azerbaycan klasik ededbiyatında kullanılan adların v terminlerin erhi kitabı'nda ise “Mozalan”
takma adının Ö. F. Nemanzade'ye ait oldu unu görürüz (6, s.158).
Fikrimizce, “Mozalan” mahlasın “ilk önce A. Hakverdiyev'e veya O, Nemanzadeye
aittir” dü üncüsine bir açıklamaya bir ihtiyac getrektir. E. Hakverdiyev hatıralarında
derginin 1. sayısının u a ehrine ancak mayıs ba larında 1906'da geldiyini, yani kesin bir ekilde Molla
Nasrettin ile mecmuanın ideya-estetik meramı ile aynı yıl Mayıs ayında tanı tı ını yazıyor (9, s.431).
Bölelikle, E. Hakverdiyev'in satirik yazıları Molla Nasrettin'de “Mozalan” takma adıyla yayınlamada
yazıları çok önce mecmuanın okurları Mirza Celil'e mahsus aynı imzalı yazılarla tanı mı tılar. Ba ka bir
sözle diyecek olsak, Molla Nasrettin'e dayanarak diyebiliriz ki, Azerbaycan basınında entomonim
mahlasın ilk yazarı da sadece Mirza Celil'dir. Genellikle “Mozalan” Molla Nasrettin'de ilk defa
Uluslararası Sosyal Ara tırmalar Dergisi
The Journal of International Social Research
Volume 2/6 Winter 2009
353
kullanılmak bakımından üçüncü mahlasıdır. Daha do rusu, derginin ilk sayında yalnız “Molla Nasrettin”
ve “La la ı” kriptonimine rastlarız. Mecmuanın 14 Nisan 1906. yıl tarihli ikinci sayısında ise aynı
kriptonimlerin arasına “Mozalan” da girmi tir.
Genellikle, Celil Memmetkuluzade mizahı dergide “Mozalan” onomastik vahidinin semantik-
üslubi imkanlarına büyük önem vermi tir. Yine de E. Hakverdiyevin hatıralarından anla ılır ki,
“Mozalanbeyin seyah tnamesi”nin bu isme sahip olması da Mirze Celilin çabası ile gerçekle mi tir.
Kesin olarak “Mozalan” takma adının ilk nominatoru Celil Memmetkuluzade'dir diyebiliriz. Hatta büyük
edebiyatçı aynı isimle ba ka bir mizahi derginin yayınlanmasını da istemi tir. Bu bakımdan Kulam
Memmetli'nin “Molla Nasrettin salnamesi” eserinde Memmedli Sıdkı Seferov'a istinaden verilen
a a ıdakı bilgiler oldukca ilginçtir: “Necefovlardan Nisan'ın sonunda (1912-ci il G. A.) Rızakulu
cenapları Tiflis'e geldi, görü tükten sonra dedi ki, Molla Nasrettin'i satsaydılar, biz alırdık. Mayısın
sonlarında Mirza geldi, biz de yanına gittik. Görü tükten sonra söhbet ba ladı. Çe itli konularla ilgili
konu tuktan sonra Mirza dedi ki, ben sizin “Mozalan” adında bir dergi çıkarıp, bizim mü terilerimize
göndermernizi tavsiye ediyorum” (12. s.243).
9. Mümin: 1985'te “Yazıçı” basımevi tarafından basılan “Arab v Fars sözleri sözlü ünde bu
sözün Arapçaya ait oldu u gösterilerek “mümin” sözünün anlamı “din katı dindar” olarak açıklanmı tır
(11. s.383).
“Mümin” imzasına dayanarak Celil Memmetkuluzade oksimoron da bahsetmek mümkündür.
Bildiyimiz gibi leksik manasına gör avtonimle zıtlık te kil eden takma adlara oksimoron takma adlar
denir. üphesiz ki Celil Memmetkuluzade vatanda larını gericilikten, gaflet uykusundan uyandırmaya
çalı ırken ilk ba ta, yalancı din adamlarıyla mücadele etmi tir. Bu mucalede Celil Memmetkuluzade
“Mümin” oksimoron mahlasını kullanmı tır. Molla Nasrettin'de geçen takma adın o kadar da geni bir
ekilde yer almadı ı do rudur. Bununla birlikte K. Memmetli, Molla Nasrettin'de kullanılmı “Mümin”
mahlasının sadece Mirze Celil'e ait oldu unu gösterir. Genellikle mecmuanın 2 Haziran 1908'deki 22.
sayısında basılmı “Mümin” imzalı “A aclar” yazısı sanki “Kepenek baba” pirinin taassublu unu
gösteren katı bir dindarın dilindendir. Evet, Mümin görünü tü Kusar mahalındakı Hudat köyü
sakinlerinin, okul yapmak için “Kepenek baba” pirine ait ormandan a ac kesmeleri için a ac kesmesine
karar verdiler.
Ay, vay, haray, izin vermeyin, vallahi dünya-alem yıkılır. Siz o a aclara ne kadar bin kesilip, ne
kadar milyon i kebap yapıldı ını biliyor musunuz?
imdiye kadar ben böyle okullarda okuyanların sonucda ne olaca ını bilmiyorum!” (II, s.177).
Göründüyü gibi, mümin'in konu ması sadece kinayeden (alaydan) olmu tur v bu da tesadüf
deyildir: “Zıt anlamlı ve tezatlı ifade ile olu turulan oksimoronlar ço u zaman kinaye manasında
kullanılıyor” (2, s. 46).
10. Müslüman: “Azerbaycan dilinin izahlı sözlü ünde bu sözün açıklaması öyledir: “sif.(dan.).
1. slam dinine mensup ahıs. 2. (eski) “Dindar” anlamında müslüman ahıs” (3, s.367). Kullanılma
derecesine göre dilimizde ve Celil Memmetkuluzadenin kullandı ı kelimeler içerisinde geni çe yer tutan
“müslüman” sözü alınma sözdür. Bununla beraber çok kullanılan sözlerdendir. Dikkat edilirse, Mirze
Celil'in sanat dünyasında bu sözün özel bir do malıkla yazıldı ını görürüz: “Sizi anıp geldim, ey benim
müslüman karde lerim!”.
11. Sırıtık. Malumdur ki “Molla Nasrattin” dergisi farklı tarihlerde Tiflis, Tebriz ve Bakü'de
basılmı tır. Mecmuanın Tebriz sayılarında Celil Memmetkuluzade'nin önceki mahlaslarla beraber,
“Sırtık” takma adından da istifade etmi tir.
Azerbaycan dilind “sırıtık” sözü heç bir eydan çekinmeyen, yüzsüz, utanmadan her yerde
görünen insan anlamındandır. Genellikle derginin Tebriz sayılarında a a ıdaki takma adların yer aldı ını
görürüz: Molla Nasrettin, Deli, Cızvızçı, Mozalan, Herdemxeyal, La la ı, Tabanı çatlak teyze, Sırıtık,
Kızdırmalı. Bu sıralamada Cızvızcı ve Sırıtık yeni görünüyor. unu da belirletim ki, “Sırıtık” takma adını
Mirze Celil'in kendine ait etmi oldu u bir kinaye olarak da görebiliriz.
“Xiyabani harekatının bastırılması, Tebrizde sosyal mühitin karakterinin de i mesine neden
olmu , demokratik harekatın yerine irticai mühit geçmi tir. Yolculuk boyunca teraddüt içinde olan C.
Uluslararası Sosyal Ara tırmalar Dergisi
The Journal of International Social Research
Volume 2/6 Winter 2009
354
Memmetkuluzade, E. Memmetkuluzade'nin hapse girmesine aldırmadan, mevkiini de i memi aydınların
yardımı ile, dört aylık u ra tan sonra 14 ubat 1921'de M. Nasrettin”in basımı için izin almı tır (8, s.346).
übh siz ki zaman ve mekan artları dikkate alınırsa 14 ubat 1921'de Tebriz'de Molla Nasrettin
dergisinin basımını sa lamak büyük fedakârlık gerekdirirdi. Bununla birlikte aynı fedakarlı ın
garagüruhçu tabakalar tarafından sırıtıklık olarak deyerlendirilmesi de buna dahildi. Tüm bunları dikkate
olan Mirze Celil kendine has kriptonimlerin dairesini “Sırıtık”la daha da geni letimi tir.
12. Zeli (Sülük): Celil Memmetkuluzade çalı malarında en çok yer olan mahlaslar “Molla
Nasrettin”, “Deli”, “La la ı”, “Hop-hop”tur. Bununla beraber, büyük edebiyatçı makale ve
felyetonlarının takdiminde fazla kullanmadı ı takma adlardan da istifade etmi tir. “Zeli” takma adı da bu
kabildendir. lginçtir ki, K. Memmetli'nin “ mzalar” kitabında “Zeli” takma adı yalnız Mirze Celil'e
aitmi gibi görünse de, belli bir tarihten ve yazıdan bahsedilmemi tir. Genellikle mecmuanın sayfalarında
bir imza olarak “Zeli” kelimesine çok az rastlanır. Mesela Molla Nasrettin'in 1907'deki sayılarında bu
takıma ad sadece iki yerde geçmi tir. Buradan da derginin 14 Nisan 1907 tarihindeki 15. sayındaki
“Meslek” ba lıklı yazı Celil Memmetkuluzade eserlerinin 2004'te “Önder ne riyat” tarafından basılan 4
ciltlik kitaba dahil edilmi tir. unu da belirtelim ki, “Zeli” imzasıyla basılan “Yeni hayat” gazetesinin
esas faaliyet prensibini dikkate almakla ba lıyor. Ama okuyucu derginin sonrakı sayılarında aynı
gazeteden bahseden di er materiyallerde artık “Zeli” takma adına rastlamıyor.
“Azerbaycan dilinin izahlı sözlü ü'nde “zeli” kelimesinin üç anlamı verilir. Bu manalardan biri
gerçek anlamda, di erleri ise mecazi anlamdadır. Özellikle de bu kelimenin sonuncu manasıyla halk
dilinde daha geni bir ekilde kullanıldı ını görece iz. Adı geçen sözlükde açıklama u ekildedir:
“3.mec.Yapı tı ı yerden kopmayan, tuttu un koparan nesne veya insan hakkında” (3, s.329).
Elbbette, Celil Memmetkuluzade'nin “Zeli” takma adında cins ismin çok manalı olu u dikkate
alınmı apelyativle me (sözün eklinde hiç bir de i iklik yapılmadan, cins ismin özel isim olarak
kullanilması) kendini sadece mecazi anlamda gösretmi tir.
Kaynaklar:
1. Adilov M. Pa ayev A. Azerbaycan onomastikası (izahli sözlük) B. 2005
2. Aliyev V. F. Klassik Azerbaycan dilinin mecazlar sistemi B. 1989
3. Azerbaycan dilinin izahlı sözlü ü B. 2006
4. Azerbaycan Sovyet Ansiklopedisi. II c. B. 1978
5. Azerbaycan Sovyet Ansiklopedisi X c. B. 1987
6. Babayev A. M. Azerbaycan klassik edebiyatında kullanılan adların ve terimlerin
yorumu B. 1993
7. Büyük Sovyet Ansiklopedisi (Rusca) M. 1970
8. Habibbeyli . A. Celil Memmetkuluzade Mühiti ve müasirleri B. 1997
9. Hakverdiyev A. Seçilmi s rl ri B. 1976
10. Qurbanov A. Müasir Azerbaycan edebi dili B. 1987
11. Klassik edebiyatda i lenen Arap-fars sözleri sözlü ü B. 2005
12. Memmedli K. “Molla Nasrettinin salnamesi” B.
13. Memmedli K “ mzalar” B. 1977
14. “Molla Nasrettin” 39, 1906
15. “Molla Nasrettin” 30, 1907
Uluslararası Sosyal Ara tırmalar Dergisi
The Journal of International Social Research
Volume 2/6 Winter 2009
355
16. “Molla Nasrettin” 41, 1907
17. “Molla Nasrettin” 18, 1908
18. Müasir Azerbaycan dili B. 1980
Dostları ilə paylaş: |