TBB/5941 sayılı Çek Kanunu; hukuki ve ekonomik değerlendirme/8 Ocak 2010
1
5941 Sayılı Çek Kanunu
Hukuki ve Ekonomik Değerlendirme
5941 Sayılı Çek Kanunu, Resmi Gazete’nin 20 Aralık 2009 tarih ve 27438 sayılı
nüshasında yayımlanmıştır. Kanun ile ekonomik faaliyeti çok yakından
ilgilendiren önemli değişiklikler getirilmiştir. Bu değerlendirmede, Kanun ile
getirilen başlıca hukuki düzenlemeler ile değişikliklerin ekonomik etkileri
belirlenmeye çalışılmıştır.
I- 5941 Sayılı Çek Kanunu İle Getirilen Başlıca Düzenlemeler
*
:
1- Hesap
açılmasında istenecek belgeler: Bankalar, çek hesabı açtırmak
isteyen gerçek kişilerden kimlik belgesi olarak, nüfus cüzdanı yanında pasaport
veya sürücü belgesi de alabileceklerdir. Yeni düzenleme ile bankalara, gerçek
kişinin adli sicil kaydını talep etme zorunluluğu getirilmiştir. Esnaf ve sanatkarlar
ile ilgili olarak ise esnaf ve sanatkar sicili kaydı talep edilecektir.
2- Çek
hesabı ile ilgili belgeleri saklama süresi hesabın kapatıldığı tarihten
itibaren beş yıldan, on yıla çıkarılmıştır.
3- Yerleşim yeri yurtdışında bulunan kişiler, Türkiye’de bir adres bildirmek
zorundadırlar.
4- Çek
hesabı, hesap sahibi, vekili veya yasal temsilcisinin imzası olmadan
açılamayacak, ayrıca hesap sahibi gerçek kişi kendisi adına çek keşide etmek
üzere bir başkasını temsilci veya vekil tayin edemeyecektir.
5- Çek
hesabı açılmasını veya mevcut hesabından çek defteri verilmesini
isteyen gerçek ve tüzel kişiler, her defasında tacir veya esnaf ve sanatkar olup
olmadığı, kendisi hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı
bulunmadığı hususunda beyanda bulunmak zorundadır.
6-
Hesap sahibi tüzel kişi ise yukarıda yer alan beyana ilave olarak, tüzel
kişinin yönetim organında görev yapan, temsilci olan veya imza yetkilisi olan
kişilerin çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunmadığı hususunda da
beyanda bulunmaları gerekmektedir.
7- Bankalar,
hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunan
gerçek kişinin yönetim organında görev yaptığı, temsilcisi veya imza yetkilisi
olduğu tüzel kişiye çek defteri veremeyecektir.
8-
Söz konusu beyannameyi almadan veya beyannameye rağmen çek
düzenleme ve çek hesabı açma yasaklısına çek defteri veren banka görevlileri
hakkında adli para cezası getirilmiştir.
*
Bkz. TBB tarafından 29 Aralık 2009 tarihinde düzenlenen ve Hukuk Başmüşaviri Prof. Dr. Seza Reisoğlu’nun konuşmacı
olarak katıldığı "Yeni Çek Kanunu ve Hukuki Değerlendirmesi" konulu konferans metni
(
http://www.tbb.org.tr/Dosyalar/Konferans_Sunumlari/SR_yeni_cek_kanunu_ve_degerlendirilmesi_07012010.pdf
)
TBB/5941 sayılı Çek Kanunu; hukuki ve ekonomik değerlendirme/8 Ocak 2010
2
9-
Bankalar, tacir olan veya olmayan kişiler için farklı, hamiline çekler için
farklı çek defterleri vermek zorundadır. Ayrıca, hamiline çek defteri verilecek
müşteriye, ayrı bir çek hesabı açılması gerekecektir.
10-
Tacir olmayan kişiye, tacir kişiye verilecek çek karnesi veren banka
görevlisi için adli para cezası getirilmiştir.
11-
Bankalara, her bir çek için ödeme yükümlülüğü 470 TL‘den 600 TL’ye
çıkarılmıştır. Çek tutarının yükümlülük tutarından fazla olduğu hallerde, çek
bedelini aşmamak kaydıyla kısmi karşılığa ilave olarak yükümlülük tutarının
ödeneceği hükme bağlanmıştır.
12- Hesapta
karşılığı bulunmasına rağmen hamile ödeme yapmayan veya
yükümlülük tutarını ödemeyen banka görevlileri için şikayet üzerine bir yıla
kadar hapis cezası öngörülmüştür.
13-
Çekin tamamen karşılıksız çıkması ve sadece bankanın yükümlülük
tutarının hamile ödenmesi durumunda çekin aslı hamile verilecek, fotokopisi
bankada kalacaktır.
14- Çekin karşılığının hesapta bulunmasına rağmen ödemesinin
geciktirilmesi veya bankanın yükümlülük tutarının hamile ödenmesinin
geciktirilmesi halinde banka tarafından çek hamiline, her gün için binde 3
gecikme cezası ödenecektir.
15- Üzerinde
yazılı bulunan düzenleme tarihinden önce ibraz edilen çekin
karşılığının kısmen veya tamamen ödenmemiş olması halinde, bu çekle ilgili
olarak hukuki takip yapılamayacaktır. Hukuki takip yapılabilmesi için çekin
üzerinde yazılı kanuni ibraz süresi içinde bankaya ibraz edilmesi ve karşılıksız
işlemine tabi tutulması gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu düzenleme ile çek,
vadeli çeke yaklaştırılmıştır. Ancak, bu hüküm 1.1.2012 tarihine kadar
uygulanmayacaktır.
16- Bankalar, belirlenecek dönemler itibariyle, hamiline çek hesabı
sahiplerinin açık kimliklerini, adreslerini, vergi kimlik numaralarını, bu çek
hesabından ödeme yapılan kişilerin bilgileri ile ödeme tutarlarını, ayrıca
üzerinde kimlik numarası bulunmayan çeklere ilişkin bilgileri Maliye Bakanlığı
Gelir İdaresi Başkanlığı’na bildireceklerdir.
17-
Kanunda, gerçek kişi adına açılmış olmakla beraber, tacir tüzel kişi veya
onun faaliyeti ile ilişkilendirilmek kaydıyla tüzel kişinin gerçek kişi ortakları,
ortaklarının ilgili bulunduğu veya tüzel kişinin veya ortaklarının etkisi altında
bulundurduğu gerçek kişiler ile tüzel kişinin yönetim organında görev alan veya
temsilcisi sıfatını taşıyan gerçek kişi adına açılmış hesapların, tüzel kişi adına
açılmış sayılacağı hükme bağlanmıştır. Bankalar, bu hesapları Maliye Bakanlığı
Gelir İdaresi Başkanlığı’na bildireceklerdir.
18-
Bankalar, hamiline çek defteri kullanmadan hamiline çek düzenleyen
kişileri Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi
Başkanlığı’na bildireceklerdir.
TBB/5941 sayılı Çek Kanunu; hukuki ve ekonomik değerlendirme/8 Ocak 2010
3
19-
Çek
karşılığını hesapta bulundurma yükümlülüğünün gerçek kişi adına
açılmış hesaplarda hesap sahibi, tüzel kişi adına açılmış hesaplarda tüzel
kişinin mali işlemlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organı üyesi,
belirleme yapılmamışsa yönetim organını oluşturan gerçek kişiler olduğu hükme
bağlanmıştır.
20- Üzerinde
yazılı bulunan düzenleme tarihine göre, kanuni ibraz süresi
içinde ibrazında karşılıksız işlemi yapılmasına sebebiyet veren, keşide tarihinde
çekin karşılığını hesapta bulundurmak zorunda olan gerçek ve tüzel kişi
hakkında her bir çek ile ilgili olarak adli para cezası verileceği hükme
bağlanmıştır.
21- Çeki
karşılıksız işlemine tabi tutulan hesap sahibine, elindeki çek
yapraklarını iade etmesi için bankaların yaptığı ihtar ve savcılığa ihbar
yükümlülükleri kaldırılmıştır.
22- Kısmen veya tamamen karşılıksız çeki, talebe rağmen karşılıksız olarak
belgelemeyen banka görevlisi hakkında, şikayet üzerine, bir yıla kadar hapis
cezası öngörülmüştür.
23- Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunan kişiye
çek hesabı açan banka görevlisi hakkında, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası
öngörülmüştür.
24- Çek
hesabına ait bilgi ve belgeleri temin veya bunları saklama
yükümlülüğüne aykırı davranan banka görevlileri ile keşideciye ait adresi hamile
vermeyen banka görevlileri hakkında idari para cezası verileceği hükme
bağlanmıştır.
25-
Bankalar, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde Merkez
Bankası tarafından çıkarılacak Tebliğ hükümlerine uygun olarak, 1 Temmuz
2007 tarihine kadar çek defterlerini bastıracak ve ellerindeki eski çek defterlerini
imha edeceklerdir.
26- Bankaların müşterilerine verdikleri eski çek defterleri hakkında 3167
sayılı kanun hükümleri uygulanacaktır.
27-
31.12.2009 tarihine kadar çekin üzerinde yazılı düzenleme tarihinden
önce muhatap bankaya ibrazını geçersiz kabul eden 5838 Sayılı Kanun ile
getirilen düzenleme muhafaza edilmiş ve süre 31.12.2011 tarihine kadar
uzatılmıştır.
28- Hakkında soruşturma veya kovuşturma başlatılmış ya da kesinleşmiş bir
hükümle mahkum olan kişilerden;
a.
Şikayetçi ile belirledikleri miktarı belirli vadelerde ödenmesi
hususunda 1.4.2010 tarihine kadar anlaşma sağlayanların veya
b.
Şikayetçi ile anlaşma olmaksızın borcunu (birinci yılda borcun
üçte birini ödemeyi taahhüt etmesi şartıyla) toplam iki yıl içinde ödemeyi
taahhüt edenlerin,
TBB/5941 sayılı Çek Kanunu; hukuki ve ekonomik değerlendirme/8 Ocak 2010
4
kovuşturma ve soruşturmaların durmasına, hükmün infazının ertelenmesine,
ödemelerin gerçekleşmesi halinde soruşturma ve kovuşturmaya yer olmadığına,
davanın düşmesine veya hükmün ortadan kalkacağına karar verileceği, aksi
halde, soruşturmaya, kovuşturmaya veya infaza devam olunacağı hükme
bağlanmıştır.
II- 5941 Sayılı Çek Kanununun Muhtemel Ekonomik Etkileri
Ülkemizde çek kullanımı yaygındır. 2008 yılında takasa verilen çeklerin gayri
safi yurtiçi hasılaya oranı yaklaşık yüzde 28’dir. Takasa ibraz edilip karşılıksız
çıkan çek tutarlarının toplam ibraz edilen çek tutarlarına oranı yüzde 5
düzeyindedir. Yüksek seviyede kabul edilme ve düşük seviyede karşılıksız
çıkma oranı çekin ticaret hayatımızda ciddi bir öneme sahip olduğunu
göstermektedir. Ticari hayatta yaygın olarak karşılaşılan ve taraflar arasında bir
centilmenlik anlaşmasına dayanan, vadeli çek uygulaması ekonomik açıdan bir
kaydi para oluşturma mekanizmasıdır ve vadeli çek düzenlemekle satın alma
gücü yaratılmaktadır.
1-
Genel olarak çek kullanım esasları zorlaştırılmış, çek kullanabilecek
kişi ve kurum sayısı kısıtlanmıştır. Çek kullanım esaslarının bankaların ve
çek hamillerinin yükümlülüklerini artıracak şekilde yeniden düzenlenmesi, banka
görevlileri için hapis veya para cezası öngörülmesi, çek kullanabilecek kişi ve
kurumların daha sıkı standartlarla belirlenmesi, çek defteri verilmesini
sınırlandırabilecek, çek kullanımını düşürebilecektir. Son ekonomik
gelişmelerden, olumsuz yönde en fazla etkilenen işletmeler KOBİ niteliğinde
olanlardır. Kamuya açıklanan bilgiler de göstermektedir ki bu işletmeler genel
ortalamanın üzerinde bir sorunlu kredi oranına sahiptir ve finansman için yeterli
teminatı bulmakta zorlanmaktadırlar. Bu şirketlerin banka çekleri, ticari
işlemlerinde yoğun olarak kullanılmakta ve ekonomik aktivitelerine önemli bir
katkı sağlamaktadır. Bugüne kadar, karşılıksız çeke ilişkin sıkı düzenlemeler,
bankaların sağladığı güvencede önemli rol oynamış, çeklerin teminat amaçlı
olarak yaygın şekilde kullanılmasını desteklemiştir. Yeni düzenlemelerle birlikte,
yeni çek defteri vermekte daha titiz davranılması çek tedavülünü olumsuz
etkileyebilecek, KOBİ’ler de bundan dolayı zarar görebileceklerdir.
2-
Bankaların çek hesabı açma, çeklerin tahsil sürecindeki
yükümlülükleri ve yasal yükümlülükleri artırılmıştır. Bankaların artan bu
yükümlülükleri, bankaların risklerini artıracak; bunlar da maliyet olarak
müşterilerine yansıyacaktır.
3-
Çek, bankalar ve çek hamilleri için daha riskli hale getirilmiştir.
Bankalarca çek yaprağı başına ödenmesi gereken yasal yükümlülük tutarı
artırılmıştır. Bu nedenle, bankaların müşterilerine çek karnesi verme
standartlarını yükseltmeleri beklenmektedir. Bankalardan çek defteri almakta
zorlananlar ve çek hesabında daha fazla bloke para bulundurmak istemeyenler
nakit kullanımını tercih edebileceklerdir. Nakit kullanımı kayıtdışılık ile
mücadeleyi zorlaştıracak, vergi kayıplarının artmasına ve finansal kaynakların
daralmasına neden olacaktır. Bu durum ekonomik toparlanmanın daha da
gecikmesine yol açabilecektir.
Dostları ilə paylaş: |