Herhangi bir ekosistemin ikinci ana bölümüdür. Herhangi bir ekosistemin ikinci ana bölümüdür



Yüklə 445 b.
tarix24.02.2018
ölçüsü445 b.
#27986





Herhangi bir ekosistemin ikinci ana bölümüdür.

  • Herhangi bir ekosistemin ikinci ana bölümüdür.

  • Organizmaların içerisinde yaşadıkları cansız çevre ile ilişkili çevre koşullarını oluşturur.



1. Biyokimyasal döngüler: sistemin devamlılığı açısından, bölümler arasında oluşan madde dolanımı

  • 1. Biyokimyasal döngüler: sistemin devamlılığı açısından, bölümler arasında oluşan madde dolanımı

  • 2. iklim rejimi: güneşlenme, sıcaklık, yağış ve diğer fiziksel faktörleri içermektedir.

  • 3) Cansız bölüm : sistemin canlı ve cansız bölümleri birbirlerine bağlayan organik bileşiklerdir: proteinler, karbonhidratlar, lipid ve humus gibi organik bileşiklerden oluşmaktadır.



Sistemin devamlılığı açısından, bölümler arasında oluşan madde dolanımıyla ilgili

  • Sistemin devamlılığı açısından, bölümler arasında oluşan madde dolanımıyla ilgili

    • inorganik maddeler:
  • bunlar :

    • karbon, azot, fosfor ve su
    • Bir ekosistemde var olup canlı organizmaların temel yapı taşlarını oluştururlar.


Yeryüzünde yaşam için gerekli olan

  • Yeryüzünde yaşam için gerekli olan

  • SU, KARBON, AZOT, FOSFOR

  • ve çeşitli mineral besin maddelerinin

  • canlılar ile cansız çevre arasındaki düzenli dolaşımına

    • “EKOLOJİK DÖNGÜ” denir.


Su; doğal kuvvetler ve hava hareketleriyle yeryüzü ve atmosfer arasında devamlı hareket eder.

  • Su; doğal kuvvetler ve hava hareketleriyle yeryüzü ve atmosfer arasında devamlı hareket eder.

  • Suyun,

    • sıvı, katı ve gaz halindeki düzenli dolaşımına
    • SU DÖNGÜSÜ VE HİDROLOJİK DÖNGÜ denir.
  • Bu döngünün temelini buharlaşma ve yağış oluşturur.





Buharlaşma 3 : bitkiler tarafından suyun buhar yoluyla havaya verilmesi (transpirasyon)

  • Buharlaşma 3 : bitkiler tarafından suyun buhar yoluyla havaya verilmesi (transpirasyon)



Bulut, rüzgarın etkisiyle atmosfer içersinde hareket eder, yoğunlaştıkları zaman

  • Bulut, rüzgarın etkisiyle atmosfer içersinde hareket eder, yoğunlaştıkları zaman

      • yağmur, kar, çiğ, kırağı ve dolu olarak yağar. Yağış şeklinde düşen suyun önemli bir kısmı karalardan denizlere yüzey akışları şeklinde doğrudan akar.
      • Bu suyun bir bölümü, toprak içine sızarak taban suyuna karışır ve dolaylı olarak denize ulaşır.


  • Su döngüsünde yer alan toplam su buharının;

  • Yağış olarak düşen suyun

    • % 79’ u okyanus ve denizlere
    • % 21’ i karalara düşmektedir.


  • Tarımsal açıdan yağış miktarları bazı tarım sistemlerini ortaya çıkarmıştır.

    • Kuru tarım,
    • nemli tarım
    • sulu tarım








Taban suyu yükselmesi,

  • Taban suyu yükselmesi,

  • tuzluluk,

  • gübre ve kimyasal ilaç kalıntılarının sulama suyuyla derine inmesi,

  • sulamadan dönen suların tuz konsantrasyonlarını arttırarak yer altı ve yerüstü sularına karışması,

  • iz elementlerin su kaynaklarında birikmesi,

  • toprak erozyonu

  • ve bu sulardan yararlanan canlılar (bitki, hayvan ve insan) üzerinde hastalık ve zararların oluşması,



Endüstriyel kirlilik olarak, sanayi tesislerinden arıtmaksızın bırakılan katı (toz), sıvı ve gaz atıklar,

  • Endüstriyel kirlilik olarak, sanayi tesislerinden arıtmaksızın bırakılan katı (toz), sıvı ve gaz atıklar,

  • Kentsel kirlilik olarak; evsel sıvı ve katı atıklar,

  • Tarımsal kirlilik olarak; yüksek verim alınması için kullanılan aşırı nitrat, pestisit, herbisit ve hormonlar,

  • Radyoaktif kirlilik olarak; nükleer santral ve diğer nükleer çalışmalardan kaynaklanan kirlilik.



Azot proteinlerin, kalıtım görevi üstlenmiş nükleik asitlerin, hormonların ve vitaminlerin yapısında yer alır.

  • Azot proteinlerin, kalıtım görevi üstlenmiş nükleik asitlerin, hormonların ve vitaminlerin yapısında yer alır.

    • Büyüme, gelişme ve üreme için gereklidir.
    • Azotun en önemli kaynağı atmosferdeki azot gazıdır.
      • Azot atmosferin % 80’nini oluşturur.
    • Bitkler atmosferdeki bu azottan doğrudan yararlanılamaz. Ancak çok az sayıda mikroorganizma yararlanabilir. Yeşil bitkiler dolaylı olarak yararlanırlar
    • Bitkiler azotu topraktan suda erimiş halde nitrat ya da amonyum tuzları şeklinde alır.


Toprağa azotun birikimi;

  • Toprağa azotun birikimi;

    • 1. şimşek ve yıldırım gibi doğal elektriklenme ile
    • 2. biyolojik olarak biriktirilme ile olur


    • Havadaki azot oksitlenerek suda eriyen amonyum ve nitrata dönüşüp toprağa geçer.
    • Bir dönüme yılda ½ ile 1.0 kg saf azot bırakılır.


Rhizobium bakterileri,

  • Rhizobium bakterileri,

  • Azotobakter,

  • Bacillus amylobakter,

  • Beijerinckia bakterileri,

  • Nostooc

  • ve Calothrix gibi mavi-yeşil algler ve

  • bazı Actinomycet mantarlar

  • havadaki elementel azotu bünyelerinde organik azota dönüştürerek biriktirirler.













1) Azot fiksasyonu,

  • 1) Azot fiksasyonu,

  • 2) nitrifikasyon,

  • 3) azot asimilasyonu,

  • 4) amonifikasyon

  • 5) denitrifikasyon.

  • Azot asimilasyonu hariç diğer bütün aşamaları bakteriler gerçekleştirir.





Karbon canlı dokuları oluşturan en önemli maddelerden biridir.

  • Karbon canlı dokuları oluşturan en önemli maddelerden biridir.

  • Karbonun yeryüzünde dört önemli kaynağı vardır

    • 1. atmosfer :Karbondioksit
    • 2. hidrosfer (denizler ve tatlı sular): karbonat (CO3) ve bikarbonat (HCO3)
    • 3. litosfer (taşküre: karada) : kireç taşı (CaCO3) doğalgaz, petrol,
    • 4. canlı vücutlar


Bitkilerin karbon kaynağı: atmosferdeki CO2 gazıdır, oranı % 0.03

  • Bitkilerin karbon kaynağı: atmosferdeki CO2 gazıdır, oranı % 0.03

  • Fotosentezde,

  • 6CO2 + 12 H2O + ışık ---> C6H12O6 (glikoz) + 6O2 + 6 H2O

  • Fotosentezde karbon, biyolojik bileşiklere dönüştürülür. Bu bileşikler üreticiler, üreticileri yiyen tüketicilerde veya üretici ve tüketicilerden arta kalan maddeleri parçalayan ayrıştırıcılar tarafından hücre solunumunda kullanılır.

  • solunum

  • C6H12O6 + 6O2 + 6 H2O ---> 6CO2 + 12 H2O + enerji



YANİ

    • YANİ
    • Havadaki karbondioksit
    • bitkiler tarafından
    • fotosentezde kullanılır.
    • fotosentez sonucu : organik madde + oksijen oluşur
  • Solunum sonucu : organik maddeler oksijenle parçalanır ::: karbondioksit ve su oluşur.

  • Karbon döngüsü ile oksijen döngüsü yakın ilişkilidir.



Yeşil bitkiler havadaki CO2‘i kullanarak

    • Yeşil bitkiler havadaki CO2‘i kullanarak
      • organik madde üretirler.
    • Karbon bitkinin değişik organlarında
      • organik bileşikler halinde biriktirilir.
  • bitkinin solunumu ile biriktirilmiş organik maddeler parçalanır

    • CO2 (1)halinde atmosfere geçer
  • Bitkiyi yiyen ot obur hayvanın bünyesine karbon geçer

    • hayvan bünyesinde değişik şekillere dönüşen karbonlu organik maddeler
    • solunum sırasında parçalanarak CO2 (2) şeklinde havaya verilir.
  • Ölen bitki ve hayvanların ayrıştırıcılar tarafından parçalanması ile;

    • ölü vücutlarda bulunan karbonlu bileşiklerde CO2 (3)şeklinde havaya verilir.




Bitkisel ve hayvansal kaynaklı organik bileşiklerin uzun yıllar toprakta kalması

  • Bitkisel ve hayvansal kaynaklı organik bileşiklerin uzun yıllar toprakta kalması

  • ve değişime uğraması ile günümüzde önemli bir karbon kaynağı olan fosil yakıtlar :

    • kömür,
    • petrol,
    • doğalgaz






Yeryüzündeki en önemli karbon kaynağı

  • Yeryüzündeki en önemli karbon kaynağı

    • OKYANUS VE DENİZLER ’dir
  • Buradaki karbondioksit suda eriyerek

    • karbonat ve bikarbonat şekline dönüşür ve kabuklu deniz canlılarının bünyesine geçer.
  • Bu karbon daha sonra;

    • bu canlıların ölümü ile KALSİYUM KARBONAT şeklinde suya çöker.


Fosfor;

  • Fosfor;

    • hücre içindeki nükleik asitlerin ve hücre zarının yapısında bulunur.
  • Fotosentezde önemli rol alan ATP’nin yapı taşıdır.



Doğadaki fosforun kaynağı;

  • Doğadaki fosforun kaynağı;

    • yerkabuğundaki FOSFAT KAYALARI ve SU’lar.


Karalarda fosforca zengin kayalar

  • Karalarda fosforca zengin kayalar

    • parçalanarak, ufalanır bünyesindeki fosfor suda eriyebilir şekle dönüşür.


Bitki bünyesinde fosfor, organik fosfor bileşiklerine dönüştürülerek biriktirilir.

  • Bitki bünyesinde fosfor, organik fosfor bileşiklerine dönüştürülerek biriktirilir.

  • Bu bitkilerle beslenen hayvanların vücudunda fosfor, çeşitli organik bileşikler şeklinde bulunur.

  • Bitki ve hayvan kalıntıları parçalanarak fosfor, inorganik hale dönüştürülür ve bitkilerin alabileceği forma çevrilir.



Fosfor, bu canlıların ölmesi ile deniz dibine çöker

  • Fosfor, bu canlıların ölmesi ile deniz dibine çöker

  • Deniz dibinde çökelti kayaları şeklinde bulunan fosfor,

    • jeolojik olaylarla yeryüzüne çıkar
    • ve bitkiler tarafından alınacak forma dönüştürülür.


1. Denizlerde yaşayan balık ve kabuklu deniz canlıları

  • 1. Denizlerde yaşayan balık ve kabuklu deniz canlıları

    • balıkçılıkla karalara getirilir.
  • 2. Bu canlılarla beslenen kuşların dışkıları ile fosfor,

    • karalara taşınır.
  • Deniz kuşlarının dışkılarından elde edilen fosforca zengin gübreye “GUANO” adı verilir.

  • “GUANO”, tarımda en yaygın olarak kullanılan gübredir.



  • Ekosistemlerin cansız bölümlerinde yer alan 2. grup iklim rejimi;

  • Güneşlenme,

  • sıcaklık,

  • yağış

  • ve diğer fiziksel faktörleri içermektedir.



Farklı iklim rejimlerinde farklı organizmalar yeryüzünde farklı yaşama alanları bulur ve değişik iklim bölgelerinde farklı bitkisel ve hayvansal yaşam oluşur.

  • Farklı iklim rejimlerinde farklı organizmalar yeryüzünde farklı yaşama alanları bulur ve değişik iklim bölgelerinde farklı bitkisel ve hayvansal yaşam oluşur.

  • Buna paralel olarak da;

  • farklı tarımsal uygulamalar ve değişik bitkisel ve hayvansal üretim sistemleri ortaya çıkar.



Sistemin canlı ve cansız bölümlerini birbirlerine bağlarlar.

  • Sistemin canlı ve cansız bölümlerini birbirlerine bağlarlar.

  • Bunlar cansız olmalarına karşılık canlıların yapı taşı niteliğindeki;

    • proteinler,
    • karbonhidratlar,
    • lipidler
    • ve humus gibi organik bileşiklerden oluşmaktadır.




ekosistemin cansız ve canlı bölümleri arasında oluşan gıda zincirleri ile organizmalar, birbirleri üzerinde beslenerek sistemi dengede tutmaya çalışırlar.

  • ekosistemin cansız ve canlı bölümleri arasında oluşan gıda zincirleri ile organizmalar, birbirleri üzerinde beslenerek sistemi dengede tutmaya çalışırlar.

  • Gıda zincirindeki bir önceki yada sonraki halkada ortaya çıkabilecek populasyon değişmeleri;

    • diğer halkaların tümünü birden etkileyebilir.




Örneğin bir mer'a geyik- kaplan sisteminde, mer'a bitki örtüsündeki azalma yada çoğalma,

  • Örneğin bir mer'a geyik- kaplan sisteminde, mer'a bitki örtüsündeki azalma yada çoğalma,

    • geyik populasyonunun azalma yada çoğalmasına,
    • bu da kaplan populasyonundaki azalma yada çoğalmalara yol açacaktır.
  • Bu şekilde beslenme zinciri içersinde ortaya çıkabilecek populasyon dalgalanmaları,

    • sistemin tümünü dengeli bir durumda tutulabilme özelliğine sahip olacaktır.


Bölümler arasında birbirine bağlı enerji ağları oluşur.

  • Bölümler arasında birbirine bağlı enerji ağları oluşur.

  • Güneş enerjisi bitkiler tarafından tutulduktan sonra ortaya çıkan kimyasal enerji,

    • beslenme zincirinin diğer halkalarına aktarılmaktadır.
  • Ancak termodinamiğin ikinci yasası uyarınca;

    • bu aktarılan enerji her halkadan diğerine geçerken,
    • enerji aktarımı % 100 tam olmamakta
    • ve her canlı grup bir miktar enerjiyi harcamaktadır.


Şekil 8’de,

  • Şekil 8’de,

  • Yeryüzüne ulaşan toplam enerjinin

    • yaklaşık % 93 'ü atmosfere evaporasyon, ısı yansıma ve uzun dalga boylu radyasyon şeklinde geriye döner.
    • güneş enerjisinin yaklaşık % 7'si fotosentezle mısır bitkisi şekline dönüşür.


Bu arada mısır bitkisinin fotosentez,büyüme ve gelişmişlerini yerine getirebilmeleri için yaptığı solunum için

  • Bu arada mısır bitkisinin fotosentez,büyüme ve gelişmişlerini yerine getirebilmeleri için yaptığı solunum için

    • bu yüzde %7'nin % 2'lik kısmı harcanır,


  • % 3'lük kısmı ise

    • köklere, yapraklara ve sapa gider.
  • Bu % 3’lük kısım genellikle çözülme ürünlerini oluşturur yada bir kısmı hayvanlara yedirilerek tüketici organizmalara enerji olarak aktarılır.



Geriye kalan % 2 'ilk kısım da

  • Geriye kalan % 2 'ilk kısım da

    • ancak dane ürünü olarak doğrudan insan gıdasına dönüşür.




Mer’a-hayvan sisteminde de;

  • Mer’a-hayvan sisteminde de;

  • üretici organizma olan mer’a bitkileri

  • güneş enerjisinin ancak yaklaşık % 7'lik bir bölümünü fotosentezle kimyasal enerjiye dönüştürebilirler.



Ekosistemlerin ortaya koyduğu üçüncü işlev ise,

  • Ekosistemlerin ortaya koyduğu üçüncü işlev ise,

    • zaman ve mekan içerisinde oluşan organizmaların çeşitlenmesidir.


beslenme halkaları ile paralel olarak bölümler arasında devamlı bir madde dolanımı söz konusudur.

  • beslenme halkaları ile paralel olarak bölümler arasında devamlı bir madde dolanımı söz konusudur.

  • Enerji akımına karşılık sistemin içerisinde dolanan maddelerde,

    • her üst halkaya geçtikçe azalma olmamakta, ama sistem dengeli bir durumda kaldığı sürece
    • sisteme giren ve çıkan maddeler hep aynı düzeyde kalmaktadır.


Yukarıda sayılan işlevlere paralel olarak,

  • Yukarıda sayılan işlevlere paralel olarak,

    • sistem içerisinde gelişme ve organizmalar arasında da evrim ortaya çıkmaktadır.


Sistem kendi iç mekanizmalarıyla denge durumunu korumaya çalışmakta

  • Sistem kendi iç mekanizmalarıyla denge durumunu korumaya çalışmakta

  • ve böylece organizmalar ve bölümler arasında

  • kendi kendini kontrol altına alıcı bir işlev yerine getirmektedir.



Yüklə 445 b.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə