Microsoft Word eaf an0904. doc



Yüklə 110,1 Kb.
Pdf görüntüsü
tarix20.09.2018
ölçüsü110,1 Kb.
#69368




1

 -

 

 



Araştırma Notu  09-04 

Ekim 2009

 

 

 

Para ve Parasal Aktarım 

Mekanizması

1

 

 

 

Seth Carpenter

2

 

Selva Demiralp

3

 

 

Son ekonomik krizle birlikte Amerikan Merkez 



Bankası FED’in alışılmışın dışındaki para politikası 

ABD bankacılık sistemindeki rezerv bakiyesinin aşırı 

artmasına sebep oldu. Bu artış para politikasının 

rezerv yoluyla ekonomiyi etkilemesi kanalını tekrar 

gündeme getirdi. Bu çalışma parasal çarpanı 

ampirik olarak ele almıştır. Parasal aktarım 

mekanizmasında paranın rolünü teorik olarak 

inceleyenler iki aşırı uç arasında gidip gelmektedir. 

Bir yandan makroekonomik analiz icin kullanılan 

pek çok modelde para göz ardı edilirken ya da para 

talebi endojen olarak modellenirken öte yandan 

başka  akademik araştırmalar ve birçok ders kitabı 

parasal çarpan kavramını hala kullanmaktadır. Biz 

bu araştırmada açık piyasa işlemleriyle başlayan ve 

sonra da para ve kredi kanalları aracılığıyla devam 

eden aktarım mekanizmasının kurumsal yapısını 

inceleyerek mekanizmanın standart çarpan modeli 

                                                 

1

 Bu araştırma notu Seth Carpenter ve Selva Demiralp’in 



0906 numaralı EAF çalışma raporunun özetidir. 

2

 



Direktör Yardımcısı, Federal Rezerv Sistemi Yöneticiler 

Kurulu, 


scarpenter@frb.gov

 

3



 

Doçent Doktor, Koç Üniversitesi, 

sdemiralp@ku.edu.tr

 

 



veya banka borç verme kanalı (bank lending 

channel) yoluyla işlemediğini gösterdik.  



Parasal çarpan modeli ABD’de 

işlemiyor 

Bu çalışmanın en önemli katkısı ABD için parasal 

çarpanın hem kurumsal hem de ampirik açıdan 

artık işlemediğini göstermesidir. Bu sonuca 

parasal çarpanın temelini oluşturan banka 

kredilerinin zorunlu karşılığa tabi mevduatların 

bir fonksiyonu olduğu varsayımının kurumsal 

açıdan tartışmalı olduğunu ve bu tip bir ilişkinin 

ampirik olarak desteklenmediğini göstererek 

ulaştık. Bu varsayım çürütüldüğünde merkez 

bankasının geniş parasal büyüklükleri kontrol 

edebileceği yaygın fikri da geçersiz olur. Ayrıca 

aynı varsayım banka borç verme kanalının da 

temelinde yer alır. Bizim bu çalışmada ulaştığımız 

sonuçlar banka borç verme kanalının genel 

seviyede bile işlevsel olmadığını göstermiştir.    

Bu araştırmada kurumsal seviyede para ve 

rezervlerin doğrudan ilişkili olmadığını göstererek 

merkez bankasının açık piyasa işlemleri aracığıyla 

rezerv miktarını değiştirmesinin istemli 

olmadığını vurguladık. Özellikle son dönemlerde 

ABD’de para ve rezerv ilişkisinin birkaç sebepten 

dolayı geçerli olmadığını gösterdik. İlk olarak M2 

parasal büyüklüğünün sadece küçük bir kısmı 

zorunlu karşılığa tabidir ve dolayısıyla merkez 

bankası rezervleriyle

4

 ilintilidir. İkinci olarak, FED 



merkez bankası rezerv piyasası faiz oranı olan 

federal fon oranlarını kontrol eder. Merkez 

bankası rezerv arzı hedef faiz oranı seviyesinde 

elastikiyetsizdir. Ayrıca açık piyasa işlemleri 

merkez bankası rezervlerini etkilemeyi 

amaçladığı için rezerv miktarı para arzıyla bire 

                                                 

4

 



Merkez bankası rezervleri (Federal reserve balances) 

bankaların merkez bankasında tuttukları karşılıkların 

toplamıdır.

 





2

 -

 

bir değişmek durumunda değildir. Son olarak 



zorunlu karşılığa tabi pasifler banka kredilerinin çok 

az bir kısmını oluşturur, dolayısıyla bu pasifler 

kredilere kaynak oluşturmada yetersiz kalırlar. Tüm 

bu sonuçlar paranın klasik rolünün işlevsel 

olmadığını göstermekte ve Amerikan ekonomisinin 

kurumsal yapısını yansıtmaktadır.          

Ampirik düzeyde de parasal aktarım 

mekanizmasında paranın rolünü hem genel olarak 

hem de banka bazında halinde incelerken 

VAR(Vektör Otoregresyonu) modeli kullandık. 

Buradaki asıl amacımız banka kredilerinin birincil 

kaynağının zorunlu karşılığa tabi olmayan 

“denetlenen pasifler” (managed liabilities) 

olduğunu göstermektir. Çalışmamızdaki temel 

modelimizi Bernanke ve Blinder (1992)’deki altı 

değişkenli VAR modele denetlenen pasifleri 

ekleyerek oluşturduk. Banka kredilerinin 1990 

sonrası dönemde para politikası kararlarına 

tepkisinin belirgin şekilde farklı olduğunu gösterdik. 

Bu sonuç son dönemlerde kredi taahhütlerinin 

yaygın kullanımıyla tutarlıdır.  Şöyle ki, banka 

kredileri faiz oranındaki pozitif bir şoka karşılık 

azalmayıp aksine artmaktadır. Ek olarak etki tepki 

(impulse response) analizi banka kredilerinin 

kaynağının denetlenen pasifler olduğunu ve 

kredilere kaynak oluşturma bakımından zorunlu 

karşılığa tabi mevduatların istatistiksel olarak 

önemsiz olduğunu göstermiştir. Bu sonuçlar 

ABD’deki tüm sigortalı mevduat bankaları için 

yapılan panel VAR analizinde mikro düzeyde de 

desteklenmektedir. Bu çalışmadaki temel bulgumuz 

banka kredilerinin birincil kaynağının zorunlu 

karşılığa tabi olmayan mevduatlar olduğudur. Bu 

bulgumuzu karşı olgusal deneylerle test ettik. Bu 

deneyler denetlenen pasiflerin gözlenen 

tepkilerinin temel olarak kredi talebinden 

kaynaklandığını ve bu kanal işlemediği zaman 

denetlenen pasiflerin tepkisinin istatistiksel olarak 

önemsiz hale geldiğini ortaya koymuştur. Buna 

karşın banka borç verme kanalı  işlemediği 

durumda merkez bankası rezervlerinin tepkisinde 

önemli bir değişiklik gözlemedik.  



Banka borç verme kanalı işlevsel 

değil 

Bu çalışmada parasal çarpan teorisinin zayıf 

temellere dayandığını ve dolayısıyla banka borç 

verme kanalının işlemediğini gösterdik. Bu 

sonuçlar gelecek araştırmalar için yeni yollar 

açabilir. Parasal çarpanın işlevsel olmadığı 

durumda merkez bankası geniş parasal 

büyüklükler üzerindeki kontrolünü de kaybeder. 

Özet olarak bu makaledeki bulgularımız paranın 

parasal aktarım mekanizmasında önemli bir rol 

oynamadığını göstermiştir. 

Parasal aktarım mekanizmasında parasal çarpanın 

işlevsel olmadığı, yani merkez bankasının parasal 

büyüklükler üzerinde etkili olmadığı, dolayısıyla 

banka kredilerini doğrudan kontrol edemediği 

savı eskiden beri gündemdedir. Örnek olarak 

Bernenke ve Blinder (1998) ve Kasyap ve Stein 

(1995) bir açık piyasa satışında bankalar merkez 

bankası rezervindeki azalmayı  dış finansman 

kaynaklarıyla telafi edebilirse kredilerini 

azaltmalarının gerekli olmadığını belirtmişlerdir. 

Bizim buradaki katkımız bu bulgunun ampirik 

olarak gerek toplam düzeyde gerekse tek tek 

bankalar bazında geçerli olduğudur. Biz zorunlu 

karşılığa tabi mevduatların son dönemlerde banka 

kredilerine yeterli kaynak sağlamadığını ileri 

sürüyoruz. Ayrıca büyüklük, likidite ve sermaye 

oranı ne olursa olsun tüm bankaların kredilerini 

dış kaynaklarla finanse ettiğini iddia ediyoruz. Bu 

çalışmamız parasal aktarım mekanizması 

literatürüne iki noktada katkıda bulunmaktadır. 

Birincisi son faiz hedeflemesi rejimi döneminde 

ABD’deki kurumsal yapıya vurgu yaparak parasal 





3

 -

 

aktarım mekanizmasında parasal çarpan ve banka 



borç verme kanalının işlevsel olmadığını gösterdik. 

İkincisi de kurumsal düzeydeki bu iddiamızı ampirik 

analizlerle hem toplam hem de kesitsel seviyede 

destekledik. Bulgularımız, banka kredilerinin 

birincil kaynağının zorunlu karşılığa tabi olmayan 

mevduatlar olduğu ve dolayısıyla banka borç verme 

kanalının işlevsel olmadığı yönünde önemli deliller 

ortaya koymuştur. Bu sonuç, bankalar için dış 

kaynağın marjinal maliyetinin önemsiz olduğunu 

göstermektedir. 

Son finansal kriz döneminde FED merkez bankası 

rezervi arzını geçmiş dönemlere kıyasla çok fazla 

artırmıştır. Burada merkez bankası rezervlerindeki 

bu büyük artışın para ve kredi miktarında artışa 

sebep olup olmayacağı sorusu gündeme 

gelmektedir.  Şüphesiz, düşük faiz oranları talepte 

bir canlanmaya sebep olabilir ve krediler bu şekilde 

artabilir. Ancak parasal çarpan mekanizması 

vasıtasıyla bu rezervlerin krediye çevrilmesi ihtimali 

çok zayıftır. 



 

 

 

 



 

Yüklə 110,1 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə